PISIF N" ^ 4 7 5 VUNUS NADİ İD4REHINESİ: Dmıııııırmıuıımr IkdiMsiflıiı» Oaırcî „ TVI«fraf: fstanbul Gumhuı Po*la k u U ı s u : f\° 2 4 6 i i a f n n * Başmuharrlr . . J C I U r l . rahrlr müdürü Idare müdürü 22365 Matbaa 22366 23236 20472 | Cu m h Hükumet merkezine hücum!.. CUMATFESİ 78 2700 1450Xr..f, 400 XrTl 8 0 ° K r Nushası her yerde , •" • • • « • • • • • • • • . « • « « * • •• • • • • • • • • • «•, » 5 Kuruştar = Türk Ocağı: Türk Birliği! » ^ > ^ • Ankara: 27 mart (Başmuhar ririmizden, telefonla) Türk Ocaklarının tamamen Cumhuriyet Halk Fırkasına iltihakı mes'elesi burada günün sohbetini teşkil eden mes'elelerdendir. Yerli, yabancı bazı kimseler bu iltihakın esbabı mucibesi üzerinde akıl yürütüyorlar. Halbuki hâdise günü geldiği için alelâde tahakkuk eden bir işten başka bir şey değildir, ve bunun için basit surette söylenenden gayri esbabı mucibe aramağa çalısmak bey hudedır. Türk milleti millî hu dutları içinde millî hukukuna sahip tamamen millî bir heyet olm duktan sonra bir kısım vatan daşların ayrı teşekküüerle millî hars arıyacak yerde bütün va tandaşların millî kuvveti millî birlikte temin etmeğe çalışmaları pek tabiidir. İmparatorluk zamanında Türk Ocaklarının manaları vardı. Ve ocaklar o zaman hakikaten millî vicdanc'^n doğma bir ihtiyacın ifadesi olarak meydana geldiler ve vazifelerini bihakkın ifa da ettiler. Şimdi Türk milleti bir çok unsurları ve ırkları sinesinde toplıyan bir İmparatorluk değildir artık. Şimdi Türkiye yalnız millî Türk idaresine tâbidir. Bu rejimi tesis eden millet, maddî ve manevî bütün kuvvetlerini sarih olarak kendi varlı§ının sıyane tine ve yükselmesine sarfediyor. Vatanın bütün çocukları artık bu bayrak altında toplanırlar. lşte Ocakların Cumhuriyet Halk Fırkasına inkıiâplarınm açık f sbabı mucibesi budur. Ayrı binalarda oturarak Türk Ocağı aramakla uğraşmak mecburiyetin de olduğumuz zamanlar geçti. Şimdi o binalardan çıkıvoruz ve Türk'ün hakikî ocağının başına gecmeğe gidiyoruz. Şu karşıki dağın yamacında duvarları ve damları toprak renginde olduğu için pek farkedil miyen bir köy vardır ki onun vücudüne daha ziyade şurasından burasından yükselen dumanlarla hükmederiz. Bu köy Türk köyüdür ve o dumanlar Türk'ün ocağından yükseliyor. Şimdi oraya gideceğiz ve o dumanları çıka ran ocağın karşısmda baŞdaş kurarak oradaki insanlarla konuşacağız. Bütün heyecanlanna ve ihtimamlarına rağmen az çok nazarî clmaktan kurtulamıvan ocağı bırakıyorsak bu sadece hakikî Türk Ocağ'mn başına geçmek içindir. Türk'ün canlı birliğinde kaynasmağa gidiyo ruz. Hâdisenin hikmeti ve ma nası budur. Hiç bir idareyi uluorta tenkit etmeğe mahal yoktur. Ancak İmparatorluğun kendisine mahsus sistemleri içinde en fena hallerinden biri muhtelif milletleri j bir idare altında cemederken en ziyade Türk rnilliyetini ihmal etmiş olmasıdır. İmparatorluğun idaresi altında topîanan muhtelif mille^lerin milliyetleri daima mevzuu bahsolur ve hatta hür metle yadedilirken Türk'ten ve Türk'lükten bahsetmek hatıra bile gelmezdi. Sanki biz Türk'ler İmparatorluğun dermeçatma idaresini perçinlemeğe memur gibi idik, ve adeta vatanda bililtizam fanileşmiş adsızlar idik! Baska milîetîerin milliyet uğ rundaki az çok canlı hareketleri nihayet millî Türk vicdanmı da tahrik etti. Türk Ocakları böyle doğmuştu. Türk Ocakları bu vatanda nihayet bir de Türh milleti ve Türk milliyeti vardır diye haykıran bir sada olmustu. Şimdi bütün vatan Türk milleti ve Türk milliyetidir. Dünkü hayal I Mabadı 2 ıncı sahıfede ) Meb'usluk talipleri Ankara'yı istilâ etti! . ^ , *m» Şehrimizdeki Fransız âlimi J Tefviz edilmiş bir evin| üç senedir tapusu niçin! verilmiyor ? f Pr. Gurjero Fakültede bu sabah bir ders verecek Fransız âlimi, şehrimizde gördüğü hüsnü kabule teşekkür ediyor F. merkezi Gazi Hz. ne eski meb'uslarla yeni taliplerin listesini verecek Uçuncu B M Mechstnın perşembe gun ku içtımaında alınmış son resmı Ankara 27 (Telefonla) Ankara bugünlerde kalabalıklaştı. İstanbul'dan, Konya'dan, Sı vas'tan, Adana'dan ve sair vi lâyetlerden gelen bir çok meb'usluk talipleri jaket atay ve melon şapka ile vekâletler, Fırka merkezi, arasında gelip giderken görülüyor. Fırkaya müra caatler tevali ediyor. Talepname ile müracaat etmekle beraber şahsan takip ve kendini prezante etmek için Ankara'ya taşı nanlar her halde epeyce bir yekun tutuyor. Bu hal ile Ankara meb'us namzetüği taliplerile dolan bir meşher haline gelmiştir. Merkezi umumî bürosu mü racaatlerin tasnifi ile meşgul dür. Ayni zamanda bütün taüplerin bir listesi yapılmaktadır. M Reısı Kâzıvı Pş nutkunu irat ederken Bu listenin buçfün yetişemediği notlar her isme ilâve edilmek sutakdirde yarın Reisi umumî Gazi retile izahlı bir hale getirilen bu Hz. ne takdimi ümit ediliyor. ikinci liste de Gazi Hz. ne arzedilecektir. Fırka birinci, ikinci. üçüncü Millet Meclislerinde bulunmuş Yeni talipler meb'uslarm da bir listesini ihzar Yeniden müracaat edenler aetmektedir. Fırka disipün ve rasında ziraatçiler pek çoktur. prensiplerine istinat eden bazı (Mabodı 3 u»cu sohıfede) IIIIHMHIIIIIIHNIIIIIHPimilll ll!IIIIIIHIII!ll|lıMIIIMIIllllll!IIIMIIIIMIIIll)lllllinillllll!IIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIMIIIin ll'nillllMIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIII Bursa'da halen Maliye tah 1 sil şubesinin işgalinde bulu | nan Ermeni emvali metruke Ş sinden bir ev, tarihten üç sene t evvel bir mübadile tefviz edi lir. Fakat Defterdarlık binayı tahliye etmediği gibi Tapuya raptı için de muktazi ruhsatiyeyi de vermez. Mütefevviz 7 olan zat Dahiliye Vekâletine | müracaat eder. Bunun üzerine | vekâlet te evin tahliyesile ta § pusunun verilmesini Bursa Vi | f| lâyetine emreder. Vilâyet, $ A Defterdarlığa havale ederse V de iş orada dayanır kahr. Uç ** senedir müracaat, şikâyet, eJf mir, havale, intizar tevali e î der. Fakat muamele üç yıl evvelki noktadan bir santim ileri gitmez. Dahiliye Vekâletinin 138930 tarihli tahriratında tefviz muamelesi Heyeti Profesor şerefine evvelki aksam venlen ztyafettan bir ıntıba Vekilenin 1111929 tarihli kaİstanbul Emrazı cildiye cemiarasında meslektaşhk rabıtala f rarından evvel olduğu için eyeti tarafından, profesor (Gur • rının takviye bulmakta olduğuff vin mütefevviz namına tapuya jero) şerefine Tokatlıyan'da venu ve âlemşümul bir şöhreti o" raptı lâzım geldiği bildirilme : rilen ziyafet çok parlak olmus • lan profesö Gurjero'nun mem sine rağmen /muamele bir tür  leketimize ziyaretinin buna bir lü kanunî şaklile intaç edile A tur. Yemekten sonra evvelâ mü • delil teşkil ettiğini söylemiştir. memektedir. derris Ziya Nuri Paşa profesöre Müteakiben Sıhhiye Vekâleti Bu hâdise çok şayanı dik beyanı hoşamedi etmiş ve bu vetarafından sureti mahsusada ve kattir. Tapuya raptedilmek ü sile ile her iki memleket tababeti ( Mab"dı 4 uiıcu sahıfede ) zere verilmiş olan ev mütefevvizin kanunî ve sarih hakkıdır. Buna mâni olmak değil, me • rasimini tehir etmek bile derecesine göre ağır bir hata ve sui istimaldir. ffası mecburî ve kanunî olan bu muamele üç senedenberi ni $ çin yapılmıyor ve yapmıyan 4 lardan niçin sorulmıyor, diye; < Ş I Tütün amelesinin içtimaı Pün bir kongre aktedcn amele aza hukukunun teminini talep ettiler Soruyoruz? Türkocağmda Dün alaturka güzel bir konser verildi Kubilây için abide Abide komisy onu evvelki akşam Kâzım P ş n m rîvasetincîe bir ictima aktetti Amele cemıyetı ıdare he yeti tntihabatı yapıltrken Dunku konser heyeti tstanbul ve mülhakatı tütün a tihap edilmiştir. Azadan Izmir'li Ismail ve Kadri Ef. ler cemiyetin gaye melesi müstahdemin cemiyeti dün ve teşekkülünü izah etmişlerdir. Galata'da Kasımbey hanmdaki ceBilhassa Kadri Ef. demiştir ki: miyet merkezinde 400 amelenin is« Bugün buraya ancak 400 a tirakile bir kongre aktetmişlerdir. Kongre reisliğine Kadri ve kâtip , zamız gelebildi. Halbuki biz îstan(Lutfen Sahıfeyi Çetnriniz) liklere Mehmet ve Ismail Ef. ler in Ankara'da ressam Mahmut Beyın duşunduğu abide şeklı te krokısı İnkilâp şehidi Kubilây için Me nemen'de bir abide rekzedilmesi fikrini Viyana muhabirimiz Nadir Nadi Bey ortaya koymus ve tahakkuku için çalışmağı gazetemiz üzerine almıştı. Kubilây'm ölümü şüphe yok ki gençliğin kalbinde ebedî bir yaradır ve bu celâdetkâr enmuzeci yaşatmak hepimize vazifedir. Bütün mülete şamil bir hizmet olarak bu isin basarılması icin Anka ra'da Mecîis Reisimiz Kâzım Paşanın riyasetinde bir komite teşekkül etmisti. Komite evvelki gün akşam Kâ zım Paşanm riyaseti ve meb'uslar dan Recep, Vasıf, Mahmut Celâl ve Basmuharririmiz Yunus Nadi B. lerin istirakile ilk ictimaını aktet mistir. Komite bu millî mes'e'e üzerinde meşgul olmus, atide fikrinin millete izah edilmesini takarrür ettirmistir. Komite yakmda bir ictima daha yapacaktır. ölümile millete ve tahsisen gençliğe büyük bir vazife ve ibret dersi veren aziz Kubilâv'jn 1" ' hatıra sını, ayni zamanda Cumhuriyet'in metanet ve resanetini b> abide hal ve heyetile vatan toprak'arı üzerinde canlandırmak ihmal değil tehir bile edilemiyecek bir vecibedir. Fert ve müessese olarak bu memlekette yaşıyan herkesin Kubilâ*' abidesı {Mabadi 4 uncu sahiiede) Dün Türk Ocağında saat üçte Leman Ekrem, piyanist Vesamet Hammlarla kemanî Cevdet ve tanburî Salâhattin Beyler tara fından alaturka bir konser ve rilmiştir. Leman Ekrem Hanım konserde plâklara vermediği nadide bir çok şarkıları ve An?dolu havalarını teganni etmiş, ayni zamanda alaturka nefis eserler çalınmı«tır. San'atkârlar her parçanın sonunda siddetle alkışlanmışlar dır. Cekoslovak talebesi şehrimizde H. Fırkası ihtiyaç mazbatası hazırlandı Ankara 27 (Telefonla) Fırka teşkilât heyeti dilek encümeni fırka teşkilât heyetlerinden gelen ihtiyaçlara dair temennilerin muhassalası üzerinden bir mazbata hazırlamıştır. Temennilerin çoğu vergilerin. tahsisen ağnam vergisinîn ağırlığı hakkmdadır. Borç için hapis ceza sının iadesi de hemen hemen müt tefikan talep edilmektedir. Encü menin mazbatası fırka kongresin de müzakere edilecektir. Dun şehrımıze gelen Cekoslovak Tıcaret rıhttma mektebı âlısı yanaşırken talehesını hâmıl vapur Dün Prağ Ticaret mektebi âlisi talebelerinden otuz kişilik bir seyyah grupu şehrimize gelmiştir. Talebeler paskalye yor tularını İstanbul'da geçirdikten sonra ayni tarikle avdet ede ceklerdir. Bir kaç gün evvel de Prag Hukuk fakültesi talebeleri şehrimize gelgelmişlerdir.