8 Aralık 1930 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

8 Kânuruevvel 1930 = Cumkariyet ON TELGRAFLAR İkramiye modasiL KÜÇÜK KÖŞE: Bu sene Türkiye'de 143 bin lira paylaşılmış! Defterdarın aldığı paralar kanunî imiş» çünkü defterde yazılıymış!.. Ankara 7 (Telefonla) Tedrisat vergisinden yapılan tahsilâtın yüzde biri hasebile Maliye memurlarının ikramiye alması burada dedikoduya mevzu olmuştur. Tevhidi küsurat kanunile evvelce verilmiş olan bu hakkın barem kanunile lâğvedilmiş olmasına rağmen gene ikramiye alınması hayretle karşılanmıştır. Alınan ikramiyeler yalnız İstanbul'a münhasır değildir. Maarif bütçesinin bu faslı dahilinde vllâyetlerden istediği tahsisat miktarı 14 milyon küsur liradır. Bu paranın mülga kanuna göre ikramiye nisbeti 143 bin 305 lira tutuyor. Bu pa ranın mühim bir kısmının tahsilâtı yapan defterdar ve tahsildarlar arasında taksim edildiği şayidir. Dahiliye ve Maliye Vekâletleri arasında başlıyan muhabere henüz bitmemiş tir. Muhakkak olan bir şey varsa, hususî idareler bütçesinde ikramiye namile tahsisat bulunmadığıdır. Bu kabil bir paranın verilmesi için İdarei hususiyeden bir çek verilmesi ve masrafın bir ita emrine merbut olması şarttır. Olmadığı takdirde verilen paraların Maliye Vekâleti zim metine geçirilmesi kanunen musarrah tır. Maliye Vekâletinin, baremin kabu lünde İdarei hususiyelere bir tamim göndererek tahsilât nisbetinde ikramiye tevzii hakkındaki kanun ahkâmını ta dil eder yeni bir kanun neşredilmediğinden bu kabil ikramiyelerin verlmesinde bir mahzur olmadıçını bildirdiği haber veriliyor. Ankara Defterdarlığı da bu tamimden istifade tarikile İdarei hususlyeye müracaat ederek 3 bin küsur lira tutan tahsilât ikramiyesini istemiştir. Dahiliye Vekâleti Maliyenin bu tamimi üzerine bütün vilâyetlere son iş'ara kadar ikramiye namile hiç kimseye para verilmemesini emrederek p\T de kanun lâyihası ihzarına başlamıştır. İkramiyeler bahsinde anlaşamamaz Jığı mucip olan cihet tevzi nisbetinin yüzde 70 ten başlıyarak yüzde 20, yüzde 10 ve yüzde 5 e kadar inmesi yüzünden büyük memurların çok, küçük memurların az para almalan ve hatta bazan hiç almamalarıdır. Maliye Müsteçart ne diyor? Diğer taraftan Maliye ...Müsteşarı bir akşam gazetesine beyanatta bulunarak İstanbul Defterdarı hakkında tahkikat yapılmadığı, çünkü ikramiyenin kayitle alınıp defterde yeri bulunduğunu, bu itibarla olsa olsa bir tetkik yapılabileceğini kaydile diyor ki: « Tevzi listesinde memfttların israi konmıyarak yekun üzerinden yapıldığından karar vereblimek için listenin müfredat esasına göre yapılmasını istedik. Cevap gelince tevziatın kanunî olup olmadığı anlaşılacaktır. Esas mes'ele Şurayi Devletin bu fasla dair yapacağı tefsir olduğundan ihtiyaten bu yüzde bir ikramiyelerin iş'arı ahire değin ita edilmemesini vilâyetlere bildridik. Dahiliye ve Maliye arasmdaki noktai nazar tehalüfü de tefsir ile halIedilecektir.» IIMIHUIIUIIII lı Şahsî tahminler Yeniden 10 Umumî Müfettislik ihdası haberinin aslı çıkmadı Dünkü Akşam gazetesî idarî teşkîlâtta değişikliği tazammun eden bir şeklin tatbik edileceğine dair şöyle bir Ankara haberi vermişti. Ankara 7 (Akşam) Gazi Hz. nin memleket dahilinde icra etmekte oldukları tetkik seyahati dahilî siyaset noktai nazarından esaslı ve mühim tebeddülleri mucip olacaktır. Verilen malumata nazaran valilerin bilhassa asayiş ve inzibatın muhafazası noktai nazarından salâhiyetleri tevsi edile • cektir. Esasen Heyeti Vekile, Vali • lere ait salâhiyetlerin evvelce tevsiine karar vermiş fakat bunun tatbikına henüz başlanmamıştı. Mevsuk suret te şayi olan bir habere göre memleket dahilinde on umumî müfettislik ih das olunacaktır. Bu müfettişi umumilerin yanında muhtelif Vekâletlere mensup müfettişler bulunacak ve halkın şikâyetlerini doğrudan doğruya tetkik edecektir. Müfettişi umumilerin maiyetinde bulunacak olan Mülkiye, Maarif, Maliye, Nafia ve Adliye ve sair Vekâletlere mensup müfettişler halkın şikâyetlerini tahkik ve icabına tevessül edeceklerdir. Umumî müfet • tişliklerin ihdası henüz taaavvur ha linde olup kat'î bir karar ittihaz edil • memiştir. Ankara'da yaptırdığımız tahkikat bu haberi teyit etmemiştir: Ankara 7 (Telefonla) 10 umumî müfettislik ihdası hakkında veri len haberler doğru değildir. Bunlar nihayet şahsî tahminlerdir. ıriMmmmmmı Ankara 7 (Telefonla) İstanbul Vali Ankara 7 (Telefonla) Büyük bir yemuavini Fazlı Beyin Elâziz valiliğine tani bira fabrikası tesisi için Maliye Vekâyini hakkında Dahiliyede malumat yokletine müracaat edildiği haberi hakkında tur. Avukatlık stajı lâğvedilecek maliyede ademi malumat beyan edilmiştir. mi? Ziraat Bankası hakkında izahat Ankara 7 (Telefonla) Avukatlık staAnkara 7 (Telefonla) Ziraat Banjının kaldırılması hakkında bir cereyan kası Meclisi İdare Reisi Dr. Cevdet Navarsa da Adliye Vekâleti henüz bu mevzu üzerinde tetkikat yapmamıştır. Stajın suhi ve Umumî Müdürü Şükrü Beyler lâğvi şimdilik bir temenniden ibarettir. Başvekil İsmet Pş. yı ziyaretle Bankaıun Binaenaleyh Vekâletin bir lâyıha hazır umumî vaziyeti hakkında kendilerine ilamakta olduğu doğru değildir. zahat ve tafsilât vermişlerdir. «CUMHURİYET» TEFRİKASI : 24 Fazlı Beyin Valiliği Yeni bira f abrikası Masamın üzerinde, kimin getirip bıraktığını bilemediğim, mecmua şekil ve hacminde bir ilân forması buldum. Gay Nadi Beyefendiye açık mektup riihtiyari açıp baktım. Bu çeyrek forAçık, samimî konuşmak; idare hasmalık yazıları dizmek için, bugünkü talıkları üzerinde yürekten gelme bir matbaa hnrufatının bütün puntuları kullanılmıştı. (4) ten tutunuz da (48) e ihtisasla konsültasyon yapmak hoş o • luyor. [Vergüere dair açtığtmtz ankete misal! Mahmutpaşa yokuşu herkesin kadar olan puntulann tekmil nevileri birbiri içine girmiş ve birbirinin iistüne Bugün de size Haşmetlu Muhtar devam ediyoruz. Karilerin mektap Bunlarm iradı gayrisafileri de, bedel çıkmıştı. Hatta bununla da ktifa edilları sırarile dercedilmektedir. GSn tcarları da aşağı yukarı bir demektir Hazretlerini hulâsa ediyorum: miyerek, bazı başhklar için dallı budaklı Bizde bir muhtar saltanatı vardır. derilecek cevapların kua ve kâğtdın fakat bu dükkânlarda yapılan mua hususî klişeler yaptırılmıştı. Bütün islerimiz muhtarda baslar, bir tarafına yaztlmtş olman lâzım melenin nevi ve yekunu itibarile çok Fakat bir tuluat kumpanyasına ait or.J muhtarda biter. azametli farklar vardır. Arşaloz Efen lan bu ilân forması, bütün zâhirî şatafatma rağmen, bir muamma olmaktan Vergilerin bugünkü vaziyeti ağır • di manifaturacıdır. «20000» lira ser Rejim selâmeti namına bu saltana mayesi vardır. Yevmiye satışı «200» kurtulamamıştır. Çünkü bir balo için mi, tın ilgasını talep ederim. Halkla dev lığı değil, şeklİ tatbiki itibarile şikâ let işleri arasında muhtar, doldurul • yeti mucip olmaktadır. Şikâyeti mu liradır. Cemil Efendi çörekçi «2000» bir tiyatro için mi, yoksa bir sinema için mi dağıtıldığını anlamak keramete mü ması imkânsız bir uçurumdur. cip vergiler kazanç, müsakkafat, mu lira sermayesi var yevmiye «20» lira tevakkıftı. İncesaz, sinema, cazbant, varBaşvekilin yapamıyacağım bir muh amele.ağnam ilh.vergileridir. Tahsisen alır. Arşaloz Efendi ile, Cemil efedi yete, dans, piyes, komedi, hatta ortaoyukazanç vergisi.. Birinci ve ikinci kısım nin vergilerinin miktarı aynıdır. Ora nu gibi sahne ve perde âlemine dahil o tar derhal yapabilir. Dahiliye Vekili sizi vatandaşlıktan diye ikiye ayrılmıştır. Birinci kısım ya giden memur da hakkı takdirin: lan ve olmıyan bir çok numaralar vade azledemez, fakat muhtar ilmühaber beyanname itası suretile vergiye tabi ktimal kabiliyeti yoktur.. O vazi ka diliyordu. vermezse, ne nüfuskâğıdı alabilirsi beyanname: Usulü müzaafa üzerine raınun ahkâmı sarihasına takılmış kal Bir «gala müsameresi» verileceğini bilniz, ne Avrupa kaplıcasına gidebilir tutulan defterin hulâsai hesabiyesidir. nuştır. Cemil Efendi birinci taksit o diren bu ilânda bakınız neler var: Birinci sahifede: Müsamerenin çok Kanun «mükellef defterde masarif o lan altı aylığı peşin verir. Altı ayı iksiniz. maJ etmeksizin büyük zararlarla dük muhteşem olacağma dair bir sürü beyCumhuriyetin Temyiz başmüddeiu arak gösterilen ücurat ve sairenin mak kânını kapatır, mahallî maliye daire ik teminat. ntumisi mahalle muhtarından zayıftır. buzlarını defterin tetkiki esasında mesine bir arzuhalle kapattığını ihbar e İkinci sahifede: Beş altı fasıllık müÇünkü size namus, ahlâk, fazilet pa • mura îraeye mecburdur» diyor. Şimdi samereyi musikiye. der.. Arzuhalin muamele görmesi î saportu veremez, fakat muhtar verir! sorarım: Üçüncü sahifede: Sinema, büyük varHangi müessese mağazasına nak çin tahakkuk etmiş altı aylık vergiyi ete. Ve muhtar size namuslu demezse bir işe giremezsiniz ve evdeki çoluk ço • lettirdiği eşyamn hamaliyesini verir de daha vermesi zaruridir, çünkü tahak Dördüncü ve beşinci sahifelerde: Ero hamaldan raakbuz alır!. Bunun tat kuk ebniştir. Onun ancak dört ay ic meni ve Rum şantözlerinin göbek oyuncuğunuz aç kalır. biki mümkiin değildir. Bu yollar tiic rayi fsaliyet ettiğini kanun dinlemez.. arı ve bunlara ait dekolte resimler.' Maliye Vekili ve kabine arkadaş muazcarı bizzarure sui istimale sevkeder Memur derdini anlamaz, evindeki eş Altmcı sahifede: 3 perdelik ları sizin bir santim verginizi affede • yayi satmak suretile haczen vergiyi ;am (!) piyes. binnetice hazine mutazarrır olur.. 1mezler. Nihayet B. M. Meclisine • o da Yedinci sahifede: «Komiki şehir» falakinci sınıfa gelince; Anadolu seyahat alır. nın «san'atkâri şehir» filânla müşterek bir çok şeraiti ihtiva ediyorsa k a Anadohı'daki tesirine bir misal: erimde bunun her şehirde yaptığı tekomedi ve dramları. nun teklif ederler. Fakat muhtar metzmit'te sütçü Mustafa Efendi se siralın tehalüf ettiğini müsahede et Sekizinci sahifede: İstanbul'daki ücra selâ beş bin lirahk vergi borcunuzun im. Kazanç kanununun 27 incr mad nede 150 lira kazanç vergisi verir, çün erlerin hakiki hayatını temsil eden mil* üzerine bir çırpıda battal işareti çekü dükkân kirası «25» liradır. desi diyor ki: î bir piyes... ker ve bu iki satırlık iradei s«niy« «tşgal olunan mahallin bedeli icarı İnsan bu ilânı okuyunca, binbirgece Bolu'da Kimyazade Mağfur Bey muteberdir: Filân adamın millet hasenevisi yahut iradı gayrisafisini yedi «30» lira vergi verir. Yaptığı ciro se fsanelerinde tasvir edilen çeşit çeşit zinesine şu kadar bin lira borcu var misline iblâğ ve hasıl olacak yeku nede yüz binlerce liradır. Fakat otur lemlerin, sabahı olmıyan ebedî bir geamma, (siai maliye) si müsait değilkapılnun yirmi sekizinci madde mucibince duğu dükkânın bedeli icarı ayda «3» ede canlandırılacağı hayaline dir. Müsait olunca verecektir! Dedi maktan kendini alamıyor. bir fıkrada muharrer esnaftan yüzde iradır. Bu kanunlar memleketin u • Şimdi insaf edin, 9,30 da başlayıp nimi fetekaüdüaleşşap. Artık siai maliotuz, ikinci % 25, üçüncü % 20 sure mumî vaziyetine uymadığı içindir ki ayet 12,30 da bitecek olan, yani iki yenizin müsait olacağı zaman ne za ile tarbiyat icra edilir». Bu madde daima şikâyeti mucip oluyor, bu hal • ucuk, üç satten ibaret bulunan bir mandır, bunu Tanrı bile bilmez. nin son fıkrasında tarh komisyonuna den hazine zarar görüyor. Küçük es zamanın içine çalgı, dans, temsil ve daMuhtar mühürlemezse emlâkinizi bir hakkı takdir bahşedilmiştir. Bu naf eziliyor. ha bilmem ne gibi bu kadar mütenevvi satamazsınız. maddenîn İstanbuPdaki sui tesirine e mufassal numaraları sığdırmanın imÜsküdar Çavuşdere fırmı No. 49 «ânı var mıdır? Şüphesiz ki hayır... O Muhtar mühürlemezse evlenemez malumu bir yerdir. Sıra ile on dükkân. Mehmet Enver alde bu ilândan mana ve maksat nedir? siniz. Mana ve maksat aşikârdır: Halkı alMuhtar mühürlemezse çocuğunu datmak ve soymak! zun babası olduğunuzu isbat edemezAgâh tzzet siniz. Muhtar mühürlemezse cenazeniz ortada koka kalır, gömülemezsiniz. Muhtar mühürlemezse namuslu, ahlaklı olamazsınız. Muhtar zengin derse zengin olur • sunuz, fakir derse fakir. Muhtardan sertifika almayınca rey Ankara 7 (Telefonla) Adliye VekâAnkara 7 (Telefonla) Hariciye leti ceza kanunu tadil komisyonu tetkiveremezsiniz. Vekili Tevf ik Rüştü Bey refakatinde Başka memleketlerde bu işler için kalemi mahsus müdürü Kemal Aziz katmı bitirmiştir. Ceza ve ceza muhakene gibi usuller, teşekküller var bilmi Bey bulunduğu halde bu sabahki eks meleri kanununu tetkik eden bu komisParis 6 (A.A.) M. Doumergue, yenî yon şu kanaate vasıl olmuştur: yorum. Yalnız biliyorum ki bizde presle Ankara'ya avdet etmiştir. Tevkabineyi teskil vazifesini âyan azasınUsulü cezaiye esas itibarile hukuku muhtar, Haşmetlu Muhtar Hazretle ik Rüştü Bey istasyonda sefirlerle Andan sabık Başvekil M. Barthu'ya tevdT âmme ile ferdin hukukunu ayni muvaridir. kara Valisi Nevzat, Polis müdürü Sa zenede tutan yüksek kaideleri havi bir tmiştir. M. Barthu, yeni kabineyi teskil husu • Koca bir devlet, bütün ekipi ile ih Beylerle Hariciye erkânı tarafın • usulü muhakemedir. Binaenaleyh esasdahale etmez. Muhtar bütün hayat ve dan karşılanmıştır. İstasyonda bir ban lar muhafaza olunarak tatbikat ve te ;unda M. Tardieu'nün kendisine yardım• hukuku esasiye dahilinde size mü domuzika, bir bölük asker ve bir müf ferrüatta görülen müşkülât kısmı ıslah !a bulunmasmı istemiştir. M. Tardieu erdiği cevapta, yeni kabineye meb'usan hususiyetinizle yakından ve salâhi • rize polis resmi selâmı ifa etti. edilecektir. leclisinde muzaheret suretile yahut bir yetle alâkadardır. Hazırlanan ceza kanunu tadil lâyihası Hariciye Vekili doğruca tsmet Pş. Bu muhtar teşkilâtı ne dereceye ka nin köşküne gitmiş ve seyahati etra Adliye Vekilinin de iştirakile bir daha nezaret deruhte ederek buhranın hallî dar (taş devri) ne aittir, ne mertebe fında izahat vermiştir. Vekil Beyin tetkikten geçecektir. Adliye zat işleri hususunda kendisine yardım edeceğini yirminci asrmdır? Farkında değilim. salı günü toplanacak olan fırka gru müdürü Aziz Bey tarafından hazırlanıp M. Barthu'ya temin etmiştir. Bununla Seyyar jandarmadan, karakol po bunda Avrupa'daki sîyasî temasları meelise verilen bir «yanlış», «doğru» eraber M. Tardieu, Cumhuriyetçilerden lisinden Başvekile kadar köye veya hakkında izahat vermesi muhtemel • cetveli tetkik komisyonunca geri alına mürekkep ve daha geniş bir temerküz kabinesi teskil edilmesini istiyen âyan mahalleye gelen herkese karşı söz, dir. Hariciye Vekili midesinden ra rak tekrar gözden geçirilmektedir. muhtarındır. İcra ve iflâs kanununun tetkikatı da meclisinin bu yoldaki rey ve kararının hatsız olduğu için Vekâlete gitmiye • bitirilmiştir. Hukuk usulü muhakeme nazari itibara ahnmasını, meb'usan Orijinal ve modern inkılâbımızın rek istirahate çekilmiştir. leri kanunu nihayetlere gelmiştir. meclisinde kuvvet ve nüfuzu hiç bir su* içinde yaşıyan Haşmetlu Muhtar HazBu kanunda şimdiye kadar 90 madde etle haleldar olmamış bulunan bir ek« retleri hakkında gazetenizle bir antadil olunmuştur. Bütün bu ka eriyet mevcut bulunduğunun da hesaba ket açsanız daha nelere şahit olur nunlarda memleket ve adlî teşkilât vazi katılmasını, âyan meclisinin tayin ettiği Ankara 7 (Telefonla) Yarınki mecsunuz desem, bilmem siz ne dersiniz istikamet ile meb'usan meclisinde böyle Nadi Bey. liste Eskişehir meb'usu Ali UIvi Beyin yetine uygun esaslar hazırlanarak umu bir ekseriyet mevcudiyetinin telif edflmî hükümler yenileştirilmiş, tercüme ve vefatına dair Başvekâlet tezkeresi okumesini şart koşmuştur. AKAGÜNDÜZ kelime hataları ıslah edibniştir. Paris (A.A.) M. Barthu, Elize sa« nacak, ecnebi mütehassıs tabip celbine Kanunların umumi tetkiki bitirilince ayından çıkarken gazetecilere şu beyadair kanunun ikinci müzakeresi yapılaVekil Yusuf Kemal Beyin riyasetile bir natta bulunmuştur: «Kabineyi teşkile caktır. içtima yapılarak nihaî kararlar ittihaz başlamadan evvel M. Doumergue, M* Ankara 7 (Telefonla) Japon Prenolunacak ve lâyıhalar Millet Meclisine Bouisson, M. Poincare, M. Tardieu ile M, Raşit Rıza Ankara'da sinin ay ortasma doğru Ankara'ya geleAnkara 7 (Telefonla) Raşit Rıaz verilecektir. Mevcut kanunî mevzuata Briand'ın fikirlerini soracağım. Reisi ceği anlaşılmaktadır. Hariciye Vekâleti Prensin istikbali için bir program hazır temsil heyeti çarşamba gününden itiba uygun bir teşkili mehakim kanuhu da cumhura kat'î cevabını bugün vermiye • Iamaktadır. ceğim. ren Türk ocağında temsillerine başlıyor. hazırlanacaktır. Haşmetlu Muhtar Hazretleri! Vergiler hakkında anket Kazanç vergisi kanunu hatalı Kiracının kazancı dükkân kîrasına nisbet edilince küçük esnaf a gadredilmiş oluyor Günün Ilhamları Tuluatçıların ilânları T. Riiştii B. Ankara'da Adlî ıslahat Dün Başvekile uzun izahat verdi Tetkikat ikmal edilmek üzere... Fransız kabinesi Yeni kabineyi M. Bartu teskil edecek Yarınki Meclis Japon Prensi geliyor ONLARIN ROMANI Osman Pehlivan hamamcımn kansına lâzım gelen tenbihleri etti. Temiz bir oda hazırlandı ve Gülöz hamamcının karısı ile kaplıcanın kadınlar kısmına gitti. Değir meni gezdi. Ve hamamcının karısı ve küçük kızı ile arkadaki yüksek kayahğa çıkıp oturdular. Güzel bir tabiat ve haya! panorama • sının karşısında idi. Geçtiği yolları, gördüğü manzaraları zevkle hatırladı. Kıvrıntıh, uçurumlu boğazlann içinde tahammül edil • mez bir sıcak vardı. Yemyeşil bir kurdelâ halinde kıvrılan, uzıyan, serilen bahçelerde ve ağaç yapraklarında en sezilmez bir kıpırdanış bile yoktu. Fakat bu kaya başında durmaz bir tatlı meltem esiyordu. Ayıların ahlatla tenis oynadıkları yerlerden geçmişti. Geyikle rin kozalaklarla hokey, polu oy nadıkları yarları,, ormanları aş mışlardı. Jbuzlu çeşmesi, akar deresi, «ırıl peyce senlendi. Buraya gelenlere kaphcanın üstüne yuvarlanıyormuş meğe getiriyor. İkide bir: ... Ey.. Anlat şimdi bakayım?, şınl kaphca suyu ile aranıp ta bu baktı, tedaviden ziyade keyif için giSi... İşlerin iç yüzü ne? Neler döndü?ı Bir kalabahğın müphem gürüllunmıyacak bir yer.. gelenlerin daha çok olduğunu görKaphcanın suyu iki taslı bir de dü. Demek bu ıztırap senelerinde tüsü oldu. Ve biran sonra Mehme Neler oldu? Dünyanm talihsizliği de, bu harp felâketlerinde de keyif d'in Osman Pehlivanı arıyan sesi seni beni mi buldu? ğirmen döndüriiyor. Yazan: AKAGÜNDÜZ Fakat Gülöz kaçınıyordu. Bu acî Kadın ilâve ediyor: sürmeğe fırsat bulanlar vardı. San duyuldu. Gülöz çardaktan fırladı. Tavşanların çit mânili yarıçlanBu su daha çokmus. Vaktile ki tstanbul'da da böyle değil mi? Fenerlerin sarı ışıkları ve mehtap hikâyeyi bir daha tafsilâtile ha nı gülerek seyretmişti. Bu «Sey» bu hamam yapıhrken suyun fışkır Harp oraya iki şekilde çökmüştü : altında bir kafile hayvanlardan tırlamak, anlatmak istemiyordu. kaplıcasının güzel vadisinde ne dığı kaynağa tamam iki bin okka Sefahet ve sefalet... tkisi ortası iniyor, denkleri çözüyorlardı. Os Kısa kesiyordu: kadar bekasin vardı. Ses vermeden keçe tepmişler, üstüne de taş maş, yoktu ve ne kadar süreceği belli man Pehlivamn cevap veren sesi İşte böyle dadıcığım. Mühim akıp giden derenin kenannda ıs • kaya maya dökmüşler de ancak değildi. ne iki hayvanla bir eşek siloeti yak bir şey değil. Defterdar olacak inhklı birer uçuşla afacanhk edip «uyu böylece durdurabilmişler. E Gülöz helecan sanın insanlığı şaha kalktı, beni Gülöz endişelenmeğe başladı. laşmağa başladı. duruyorlar... ğer ayıklansa belki be* taşh değir Akşam ezanı olduğu halde dadısı içinde idi. Ve nihayet önündeki boşadı, Ummügülsüm hatunu aldı! Keklikler, mermer balkonlardan men çevirir. görünmemişti. Osman Pehlivana yüklü katırın üstünde dadısmı görYalandan gülmeğe çahşıyor, fabakan eski hanımefendiler gibi Vadinin uzağından atlılar geli bir iki defa endişesini söyledi. dü. Ve birbirini seven hasretlilerin kat beceremiyordu. edalı edalı gerdan kırıyorlar. yordu. Ankara'dan ve civarından Hiç merak etme, dedi. Belki kavuşma manzarası bir daha te • Sebep, ama sebep? Bodur meşelerin tepelerine sıç banyo için gelirlermiç. Geceler çok Kızılca'ya keç varmıştır da yarın kerrür etti. Hazırlanan odaya girİhtiyar dadı bu (sebep) üzerin rıyan tiftiklerin cambazlıklarını eğlenceli geçermiş. sabah gelecek.. Yanında Mehmet diler. Biraz ağlaşıyorlar, biraz gü de ısrar ediyordu, istiyordu ki Gükeyifli keyifli seyretti. Hanımefendi, aşa inelim de te var. Yartn cuma olduğu için baş lüşüyorlar, biraz sarıhşıyorlardı. löz'ün hiç bir çirkin sucu olmadan Arkasında dimdik bir ç&mlık akşam için sana yiyecek hazırla ka yol arkadaşları da bulunur. He Mehmet'le Osman Pehlivan esya bu iş olmuştur. Ve nihayet emin yükseliyordu... yim. Misafirin de geliverirse.. le biraz daha bekliyelim. Ay erden yı odanın köşesine yerleştirdiler. oldu ve o zaman Gülöz'ü çok canBir İstanbul kadını için bu ma İndiler. Gülöz banyoya girdi. Bir Yarın erden mi yola çıkacağız? dan bir daha öptü. doğar... ceralı Anadolu seyahati ne kadar tek banyo bütün yorgunluklarını Seherle beraber. Sıcağa kal • Fakat böyle, dağlara düşmek Ay her yerde doğar gibi doğmaenteresandı. Koca kayanın başın ve içinin ateşini aldı. Çıkınca ilk mıyalım. deliliği nereden aklına geldi kı dan «Sey» vadisine bakıyordu. defa olarak yalnızhğın ve ıssızlı • dı. Ne muhteşem bir hususiliği var Ben her şeyi hazırlayıp size zım? Ferhat mısın, Şirin misin, GüTa.. dibinde ve karşıda bir köy. ğın zevkini tattı. Osman Pehlivan dı. Sanki elinizi uzatsamz aym şişhaber ederim. löz müsün, nesin? Alimallah bu • Hamamcının karısı izahat veriyor. da bildiklerini anlatıyordu. Sey'in ko yanaklarını okşıyabileceksiniz, Yalnız kaldıkları zaman Gülöz güne kadar akıl erdiremedim veso kadar yakın ve o kadar göz göze Adı Güvemköy'müş. Meğer bu Sey etrafında çok güzel yaylalar var ki.. Erdilek ve Salin yaylalarının hissetti ki dadısında derin bir me selâm. ne güzel yermiş. Köyu, hanı, değir mış ... Mabadi var ortasından birdenbire çıkan ay rak var ve lâf i hep o merakı halletmeni, kaplıcaları, .barınacak yeri, Aksam üstii kaphcanın etrafı