YEDINCI SENE N* 2 3 2 8 Başmuharrlrt OARŞAMBA 2 9 TEŞRINIEVVEL NADİ *» İDAREHANESİ: karşısında dairei mahsnsı Telgraf: Istanbul Cumhurîyet Posta kutnsn: N° 246 • Başmuharrir : 2366 . Tahrir müdürü : 3236 Idaro mudurU 2365, Kltap kısmı 472 Venizelos'un "Cumhuriyete Beyanatı Tebessümler DiyarıL (DASLAND DES LÂHELNS) 25 teşrinievvel 930 Cum h uriyet ASONE ŞERAİTİ •••»«•>»*» j MODDET: jTÜRKİYE İÇİN| HARİÇ IÇİN j Seneliği j~1400 Kr. î 2700 Kr."" | 6 Ayhğı : 750 E r . | 145 .ir. j \ V Aylığı j 4 0 0 KrTj 800 ı^rT] = 5 Karnştar « NOshası her yerde İki misafir Başvekil Ankara'da.. Viyana'da bulunan Başmuharririmizden: Biraz da giızel san'atlara dair. Başlık yaptığım «Tebessümler diyarı» Viyana'da haftalardanberi oynanan ve kim bilir daha ne kadar oynanacak olan bir operettir. Bu kış için Viyna'nın en giızel opereti galiba. Zaten operet Viyana'nın işidir. En guzel operetler burada vücude getirilir ve burada oynanır. Baletin mükemmeli hemen hemen Rus'lara mabsus bir dans olduğu gibi. «Tebes \ sümler diyarı* na asıl can veren san'atkâr ise Rischard Tauber'dir. Sesinin fevkalâdeliği ile temayüz etmiş bir Alnan. Karuzo'nun gramofon plâklarında dinlediğimiz sesi ve san'ati çok yiiksek olduğuna şuphe yoktur. Fakat o büyük üstatta Rischard Tabuber'in nihayetsiz tenevvuu var mıdır bilmem? Hiç Evvelki gün M. Venizelos çerefine Hariciye Vekili Tevfik pürüzsüz bir sese oyunun icabı olan bir intiba azaml derecede muvaffak bütün tavurlara ve hareketiere muterafik olarak en incesinden en kalmına ve en pesinden en tizine kadar butun perdelerinde hâkim, anuna kat'iyyen hâkim bir tenevvdün mutemadiyen değişerek akan cereyanını veriniz: İşte Rischard Tauber. Bir adamm sesle sahneye ve bütün salona bu kadar hâkim olabileceğini hiç düşunmemiş olduğumu itiraf ederim. Kendi ahcak işitecek kadar yavaş. soylediği yerlerde bile iki dudağından dökülen çok hafif nağmeler salonun en sonundakiler tarafından dahi aynen işitilecek veçhile kudretlidir. Sanki bu bir insan değil, bir radyo cihazıdır, maveralardan akseden ezelî ve ebedl ahenklere sadece tercuman oluyor! Rischard Tauber cidden yerinde ve haklı bir san'atkârlıkla bütun Viyana'yı teshir etmiş gibidir. Operetin oynandığı «Theater an der Wien» haşfeçe h ı n c ı ^ nınçtır. Üyle yerler var Td san'atkara nç kere, dort kere, beş kere tekrar ettirildiği halde gene tiyatro alkışlardan yıkılacak gibi sarsılmakta devam ediyor. Bir defa gorulmekle doyulacak şey değil. İnsan yüz kere gitse yüz birinci defa bir daha gitmekten kendini alamaz, ve her gidişinde ayni bediî zevkin heyecanları içinde yiızer. Burada temaşa oîunan bir oyun değil, massolunan bir san'attır. San'at ise san'atkârın işidir. «Tebessümler dijarı» nda Rischard Tauber goruluyor ve bilhassa dinleniliyor. Bugün mîtlî hakimiyete kavuştuğumuz gündür Bütün memleket kurtuluşun yıl d5nümünü hararetle tes'ide hazırlandı Cumhuriyet Bayramı Rüftü Bey tarafından verilen ziyafetten Yunan Başvekillnin ikinci günn M. Venizelos kendisine refakat eden muharirri Macar kab dler îiLl mize beyanatta bulundu "jjr "jjS'£|U•"jZp Kont Bethlen şerefıne z yafetler ve bı'ır suvare veri Idi Ankara 28 (Telefonla) Aziz misafirimte Macar Başvekili Kont Bethlen Cenaplarım hâmll olan Lususî tren bu saba*. 'saaı 10,^0 da Ankara istasyouuna vasıl oldu. Butün istasyon MacarTürk bayraklarile süslenmişti. Kesif bir halk tabakası garı doldurmuştu. Başvekil İsmet Paşa, Hariciye VekUi Tevfik Rüştü Bey, mustesarlar ve vekâlet erkânı Macar Başvekiline intizar ediyorlardı. Tren istasyonda durdu. Kont Bethlen'i ( Mabadi 4 uncu sahifede ) Oyun haddi zatında bir şey değil. Bir Çin Prensi bir aktrisle tanışıyor. Bir safha. Aktirîsi alıp Çin'deki sarayına götüruysr. Diğer safhalar ki bunlann içinde Frensin hemşiresinin Çin sularma gelmiş gemilerde bulunan ve bir takrip ile saraya kadar dahil olan Avrupaiı bir bahriye zabitini sevmesi de var. Nihayet aktiris ve zabit Avrupa'ya dönüyorlar, Prens ve Prenses sahnede Çin'de kendi dertleri ile başbaşa kahyorlar. İste her operet gibi oyun itibarile oyuncağa benziyen bu hafif eser Rischard Tauber'in san'at dehası elinde canlanıyor, ayaklanıyor, yavılıyor, yükseliyor, adeta kâinatı kaphyacak gibi bir büyükluk kazanıyor. Dekorların mükemmeliyetinden bahM. Venielos'un Ankara istasyonunda istikbali intibaları setmeğe hacet yok. Muhteşem bir Çin Ankara'da Turk siyasilerile mıikâ Ankara 28 (M. Venizelos'a refakat e sarayının hakikatte bu kadar güzel ola den muharrimizden) M. Venizelos bu lemelerinizde Türk Yunan mes'elele bileceğine bile akıl ermez. İşe Avrupa'lı gün beni Ankara Palâsta kabul etti. M. rinden başka umumî siyasete ait bir mueli karışmış, onun için Çin'in sarayı Vi Venizelos siyasetini izah yolunda ta havere cereyan etti mi? yana'nm tiyatrosunda hakikate mutabık Gîrit ihti'^linden başlıyarak Osn Hayır. Yalnız iki memleketi doğruolmakla beraber daha bediî şekiller ve manlı İmparatorluğunun son Girit dan doğruya alâkadar eden mes'eleleri tertipler almıştır. Asker, Hademü Ha ıhtilâinden sonra Girit uzerindeki konuştuk. şem, mandaren, duvar, kapı, ağaç, çiçek hukukunun Ankara seyahatinizin Macar Başehemmiyetsizliğinden hep Çin'li. Şüphe yok Çin'deyiz ve Çin'in İmparatorluk aevhindeki Balkan it vekilile bir munasebeti var mıdır? Yoktur. Esasen ben aym yirmisinbir sarayında. Butün bunlann içinde tifakına Yunanistan'ın ne gibi za sevkile dahi oduğundan, bu de gelecektim. Hariciye Nazırı M. MihaRischard Tauber sanki insanlığın fer rureter yadü figanıdır. Her şey, bütun onun sesi ittifakta Yunanistan'ın rolu bidayette lakopulus'un mazereti üzerine bir kaç gün taahhur ett. Kont Bethlen'in seya bir müdafaa rolu olduğundan ve ile canlanıyor. Viyana'da temaşa edilmiş bir opereti adaları icin göruşmek üzere Sadrazam hatile benim seyahatimin ayni zamanda bir makale mevzuu yaparken güzel san' Sait Haürn Pasa ile gorüşmek üzere vukuunun bir mahzuru olup olmadığmı sordu*n ve mahzuru olmadığma dair ceatlardan meseli tiyatronun bizde de Bfüksel'e gitmeğe hazırlanırken umumî vap a'dıktan sonra geldim. Şu halde beartık bir an evvel inkişaf etmesi esba harbin zuhur ettiğinden bahsederek si nim seyahatinıle Kont Bethlen'in seyabına tevessül olunması lüzumunu söy yasetinin daima avni istikamet üzerinde hati arasmda hiç bir munasebet voktur. lemek maksadını takip ediyorum. Bir yürüduğunu, yani Turkiye ile an.laşmak ( McLbadı 4 uncu sah ıcde ) kaç defa yazmıştım sanırım. Fakat bu olduçunu izah etti. defa Viyana tiyatrolarını gördukten sonra guzel san'atları kendisine rehber opera olarak isimlerini sayıp dökmeğe lara gelince onlar kendi yağları ile kavyapnuyacak bir medeniyetin yürümek hacet olmıyan bu müesseselerin, amma rularak hatta kâr etmek çarelerini arıyorlar ve buluyorlar. Onların dahi şöyle dursun, hatta teessüs dahi edemi bina itibarile de biıi diğerinden mükemmel adam akılh tiyatroların adedi ne masraflarına dair bir fikir vermek uzeyeceğine bir daha kanaat getirmiş bure «An der Wien» in Rischard Tauber'e lundum. İlk görülecek diğer işlerimizin dir biliyor musunuz? Tam on altı tane. Ve bunlann hepsi her akşam çalışıyor. her gece için bizim parcm^la bi» Türk yanma tiyatroyu da koyacağız, ve onun lirası verdiğini kavdetmeliyim. bizde dahi sür'atle tekâmül ve terakkiOpera gibi binnisbe ağır bir musiki Bizde çok iyi bir iş olarak Istanbul si için gözümüzü kırpmaksızın fedakâr müfssesesi her akşam biraz geç kalıŞehremaneti Darulbedayile alâkadarIıkların azamisini yapacağız. Medenî nırsa bilet tedarik olunamıyacak veçdır. Bu alâkayı arttırma'ı. Devletin ainsanın en büyük gıdalarmdan biri hile hıncahınçtır. Buna rağmen devçacağı tiyatro mektebine ehemmiyet tiyatro olduğu gibi insanı medenî ve let bu müessesenin zarar ve ziyanını vermeli. Ve şimdilik uç yerde: İstancemiyeti manen yüksek yapmanm mü kapatmak üzere her sene kendi bütçebul'da, Ankara'da ve İzmir'de birer muessir âmillerinden biri de kezalik tiyat sinden bizim paramızla 3 milyon lira kemmel tiyatro binasmın vucude getirodur. kadar tahsisat veriyor. Viyana'nın şehir rilmesi hiç vakit kaybedilmeksizin derda pek Elimde bulunan çok muhtasar ve u tiyatrosu da öyledir, onun tamamlıyor. piş olunmahdır. mumî rehberde Viyana'nın belübaşlı çok olan eksiğini şehir YUNUS NADİ tiyatrolarını okuyorum. Burada, başta «An der VVien» gibi diğer hususî tiyatroIIMIMIIIMIIllllllllllllllllllllllMIIIIIIIIIIIIIIII'llllinilllllHIIIIIIIIIIIIIHI Mllllllll IIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIllltll.HIIIIIIIIMIIIMIIIIMIM MIIIIMII 1920 senesi nisanınm 23 üncü günü Ankara'da Buyük Millet Meclisinin açılmasile filen teessüs etmiş olan Cumhuriyet idaresinin kat'i ve son şeklini alarak resmen ilânmın bugün yedinci yıl dönümünu rarak ediyoruz. Oumlturiyetin sönmcz, sihirh ışığı, millete en kara günlerinde ümjt nnm vermiş, hayat nefhetmiş, memleketin semasında meş'um çığlıklarla uçuşan yarasalan bir anda ürkutüp kacırmıştn*. Türk, bugün ruhundaki tazeliği, uzviyetindeki zindeliği ve istikbalini ona borçludur. Cumhuriyet idaresi, Türk vatanmın ebedî istiklâlini temin ettiği kadar, TUrk milletinin bütün müşküllere, imkânsızhklara rağmen kendi kendini yaratan ne ölmez bir hayat kaynağı elduğunu da koca bir cihanı husumete ilân ve isbat etmiştir. 29 teşrinievvel 1920 ile 29 teşrinievvel 1930 arasındaki fark ancak asırlann ihata ve ifade edebileceği bir harıka, yalnız Türk'ün i m u ı m n can verebileceği bir mucizedir. 1930 senesinin ayrı bir hususiyeti, mumtaz bir mustesnalığı var: Karşımızda düşman olarak cephe alan Yunan'lıların Başvekilini dost sıfatile Ankara'da görüyoruz. Bir zamanlar Turk'ün vatanma göz diken, onun hukumet merkezine girmek istiyenlerin, buna ancak dost sıfatile muvaffak olabileceklerini zaman bütün belâgatile bir daha isbat etmiş bulunuyor. Uzun mücadele seneîerinin bu mes'nt u Ankara,,da Bugünkü geçit resminıU misafir Başvökiller de hazır bulunacak Ankara 28 (Telefonla) TannU Cumhuriyet Bayramı ve rcsmi geçit için çok büyük hanruklar yapıbnıstır. Bilhassa iki dost Başvekilin memleketimizde bolunması merashne fevkalâdelik vermlstir. Şehir kâmilen donatılmış, takı zafeıiar yapdnu|tır. Memleketin her tarafından izc&er geldi. Resmi geçide iştfrak eâeeefc askeri kıtaat ta kâmilen Ankaea'ya muvasalat etmiştir. Gazi Hz. yarın (bugün) oğleden sonra ikide Meclisteki Riyaseticumhur dairesinde tebrikâtı kabul buyuracak ve müteakıben resmi geçit yerinde hazırlanan mevkii mahsusu teşrif edecektir. Resmi geçit tam 3 saat devam edecektir. Misafir Başvekiller ve refakatlerindeki zevat merasime davetlidirler. neticeye vasıl olması yalnız Türk milleti Türk vatanı için değil, ha'ris emellerle bir milleti peşinde sürükliyerek ifna etmek gibi acı ve h a s n tecrübelere nihaI Lutfen sahifeyi çeviriniz ) MHiiMHimMiıııiMiııııııııııııniMiMiıııııınınııııııııııııııııııııiııııııuııııııfltm»wmımniHiıııııııııiHiıııııııiHiMmııuıııi|irMimııtiHiıiHiıııiHiıl» Izmir felâketinin son gunu Dün yağmur kesildi ve halka yardım başladı Şimdiye kadar memleket hastanesine getîrilen cesetler 110 tanedir Birinci ve ikinci resimler: Türk ve Yunan Başvekilleri bir arada aşağıda Türk ve Yunan Hariciye Nazırları Tevfik Rüştü Bey ve M. Mihalükopulo8.. tzmir'in hâlâ işliyemiyen elek'trikli İzmir'de cuma gunundenberi devam eden tufan yağmuru hamdolsun dun sabah kesilmiştir. Sabahleyin biraz bu lutlar aralanmış, zaif bir kıs guneşi doğmuştur. Buyuk bir kâbusun üzerle ve atlı tramvayları rinden kalkar gibi olduğunu gören tzmir'liler yavaş yavaş harekete geliyorlar, dışanya çıkıp felâketin tahribatını biraz daha yakmdan görmekle, birbiri( Mabadi 3 üncü sahifede