14 Ağustos 1930 Çumhurîyet SON TELGRAFLAR Büyük ziraat kongresi Bu kongrede miliî iktfsadiyatın temeli olan ziraat=n ihtiyaçîaıı ve tutacağı yol tesbit ounacaktır Ankara 13 (A. A.) Milll İktlsat ve tasarruf cemiyeti kânunusaninin be Slnci günü bütün Turkiye çiftçilerini bdyük ziraat kongresine davet etmiş tlr. Milll iktisadiyatımızın temeli olan draatin lhtiyaçlannı tesbit ve tutacağı yolu çizmek maksadile çalışacak olan kongresinin esas ruznamesi şunlardır: 1 tstihsal şartlan 2 Ziral kredi. 3 Ziral vergiler, 4 Fıat teşekkulu. 5 Satış teamülleri, 6 Standart ve ambala] mes'eleleri, 7 Ziraî teşek küller, 8 Ziral asayiş, 9 Zırai tahsil ve ziral neşriyat, 10 Nakliye tarifeleri, 11 İktisadl yollar, 12 Muafıyetler ve teşvikler, 13 Zlraî kanunlar, 14 Hayvancılık, 15 Umumî mes'eleler. Ziraat odalan çiftçileri bu ruzname etrafmda hazırlamağa çalışacak ve mahalli kongrelerde belli başlı ziraat şubeleri için toplanacak encümenlenn hazırlıyacağı raporlar kongrede muzakere edılecektir. Her mıntakanın muhtelif ziraat şubeleri erbabı kendi aralannda bir veya iki kongre murahhası seçeceklerdir. Mülhakatta kongre İçin hazırlıklar başlamıştır. Hükumet mehafili cemiyetin bu teşebbüsünü memnuniyetle tasvip ve bu yoldaki faaliyeti dikkatle takip etmektedir. Yavırz'da hlr sfü Yaşa Topçu Kaptanı! . m NALINA NIHINA Yerli mallar sergisinde Yerli Mallar Sergisini şöyle biı dolaştım. Bu sene sergiye iştirak e denler, geçen senekilerden daha az... Halbuki mantıkan daha fazla olması lâzım gelirdi. Anlaşılan b|i işler bizim matıkımızla değil başka mantıkla yürüyor. İştirak edenlerin azhğını, teşhil edilen mailardan bir kısmının iyileşmiş olması telâfi ediyor. Mes» lâ, ipekli kadın çorapları ile fantazi erkek çorapları bu sene biru daha Avrupa'lılaşmış... Sergiyi gezerken karnım açtl dp ondan mı, yoksa mallar mı dahjı nefaset peyda etmişti, bilmem, heı halde konserveler gözüme geçen seneliklerden daha güzel ve dl nefis göründü. ltriyat şubesinde kolonya ve Iî vantacı hanımlar döktükleri güze kokolarla ellerimi ve mendilleri • mi, baharda bir gülistana döndür> düler. Bu satırlan yazarken bile mis gibi kokuyorum. Şekerci, çukulatacı, biskiivitçi müesseseleri her ziyaretçi gibi, b^f nim de ağzıma bir parmak bal çaj< mak istediler; fakat, maalesefj turşu ile olduğu kadar tatlı ile ' şım hoş değildir. Sergiye gidenlere, Enver gazt larından içmelerini tavsiye ederiı tstanbul'da bazan öyle fena lara tesadüf ediyorum ki bu cidden nefis buldum. Bu sene, sergide yerli güderi divenler de teşhir ediliyor. Şı Deri Türk Şirketinin yaptığı d< lerden imal edilen bu eldivenlef hakikaten Avrupa mamuIâtındaA farksız ve güzeldir. j Bu deri fabrikasmm derileri tu rasında bir sürü yılan derileri 4f gördüm. Meğer yılan derisi dİJİ hammların giydikleri ayakkaplanfl coğu taklit imiş... Eğer bunlar, kâmilen yılan derisi olsay^ı, kad^ nın modaya düşkünlüğü sayesiade yılan neslinin köküne kıran g|i rerdi. Bozüyük kereste fabrikasınuj testere talaşı kahpları hakkında h ki gün evvel yazdığım fıkra haki* kat olmuş... Hayli şık bir hanıni, bunları çavdar ekmeği zannederelf ısırmıs ve zavallımn iki dişi krrtk mış! Eğer bu hanım benim karietq ise affını rica ederim. Kabahat bo nim değil talaş kalıplarınm ilâmnj yanlıs yazarak herkese bunların yoı nilebileceği fikrini veren On bin metro mesafeden ilk salvoyu hedefin beynien patlatmak harikasını gösteren kimdir? Muhterem karilerim dikkat etmişlerse görmüşlerdir ki Yavuz'u aşağıdan yukarıya doğru tarif ediyorum. Evvelâ, kazan ve ocakiardan bahsettim, sonra bu kazan ve ocakların hasıl ettikleri buharla işliyen makine dairelerini anlattım. Artık, bugün, o fırm gibi sıcak yerlerden güverteye çıkalım da biraz hava alalım. Gerçi geminin içinde daha çok görülecek yerler vardır: Torpido dairelerini, merkeziharp, ateş kontrol dairesi, telsiz merkezi, kötniirlükler, cephanelikler, efrat mangaları, zabitan kamaraları gibi... Karilerime bunlardan ayrıca bahsetmek üzere, bugün Yavuz'un en miihim silâhı olan toplarını ve taretlerini anlatacagun. «Silâh başma!» kumandaslle beraber, bizde taretlerden birine, haydl en gerideki Turgut taretine gireiim. Eyvah, burası da sıcak Yaz güneşi25 santimetre kahnhğında Krup çelifine de nfifnc etmiş. Daha simdiden böyle sıcak olursa ya birer ejderha gibi yatan 28 Iikler ateşe başlayıp ta yttzlerce kilo dumansız ban t yandığı zaman ne olacak? Top numara neferler), yan çıplak bir halde, yerlerlnde bekliyorlar. Tareti ynkarıdaki topçu kumanda kulesine merkezi haber ve ateş kontrol merkezine rapteden telefonlarm çıngırakları çalıyor, telefonlar işliyer. Toplar, iskele tarafına (yanl sola) ateş edecefi için, bütün elektrik tertibat ve techizatı o taraftaki manzumeye raptedilmiştir, yukandan ffelcn kumandalar üzerlne bütün diğer taretler gibi, genç Ttirgut tareti de ihtlyar Turgut'un mhnnn şad edeeek bir çeviklikle iskeleye dönüyor. Şimdi nfşan ahnacak, her taret evvelâ saf. sonra sol toplarile salvo yapacaklar. Neden on top birden ateş etmiyor? Bn, mttmkfin demi? Neden mflmkün olmasın, on top birden de ateş edebilir. Fakat beşerli salvo daha pratik, daha seridir. Tecrübe ile tahakknk etmiştir, kl onar topln salvolarla beşerli yayiımlar dereceslnde seri bir atış yapmak kabll olmıyor. Taretin İçinde kumandalar tevall ediyor. Elektrikle işliyen cephaneiik asensörleri 300 kilohık mermileri toplann takuyrufuna yana?tırıyor. Topan kaması açılıyor, namlının içl bembeyaı, tertemlz, topluiğne başı kadar bile leke yok. Tivler kıvrıla kıvrıla topun agzma kadar gidiyor. 14 metre boyundaki namlı o kadar uzundur ki baktıfınız xaman topun a | n bir beşlik simit gib! küçük görünüyor; hakikatte ise 28 santimetre kutrundadır ve bir çocuk topan kuyrağundan klrip afzından çıkablllr. Şlmdl mavi semanın berrak göriindügü bu delikten biraz sonra müthiş bir alev fırlayacak, onu korkunç bir düman takip ede cek, bunların hepslnden evvel fırlayan mermiyi Ise kimse fönnlyecektir. Onun lezzetinl atanlar değil; yiyenler hissedecektir. Sls, taret harlcinde iseniı, yalnıı onun Insana ba«iyet veren ulıfını lşidscekıiniz. Topan kamssı «çıktır; madenl bir şakırtı, asansörfln getirdifi merml topan içine sürühnüî, arkasından küçük atun torbası, müteakiben de büyük atım konulmuştur.Bir madenl sese daba...Topun kaması kapanmıştır. Top numara efradı bu işl görürken nişancılar da rerlerine oturmus, gözlerlnin öntinde dSnen müş'lrlerln üstttnde ibrelerln emrettiği irtifa ve dirise rakamlannı toplara vermekte, sonra aldıklan ve tatbik etttkleri emlrleri telefonda aynen aldıklan yere tekrar etmektedirler; ta ki bir yanlışlık olmasın ve olursa emir ve kumandaları verenler farkına vararak tashih etslnler dlye. Şimdi kumanda kalesindeki Topen kaptanı taretlerden (fflen eevaplan telefonda birer birer işldiyor. Taretler tekrar ediyorlar: Barbaros hazır! Turgut hazır! tlâ.. Şimdi tarette mi duralım, yoksa topçu kumanda kulesine mi, yahnt ta, bütün toplann göründüğü çanaklığa mı çıkalım? Artık sıcak tarette gSrfilecek bir şey yoktur. Ne hedef veya düşman görünür, ne de toplann ağzından fırlıyan alev ve dübanlar! Topçu kumanda kulesinde ise telemetre denilen, hedefi veya düş.manı 32 defa büyüten bir dürbinle mücehhez tahmini mesafe aleti ve atış manzumesinin diğer muhtelif aletleri vardır. Bunlardan ne siz, ne de ben blr şey anlarız. Esasen orası da daracık ve sıcak bir yerdir. Topçu kaptanı ile muavinleri zor sığariar. Şimdi atış... zamanmda. en nazik anda onlan mesgrui etmlve lim, haydi yukarıya, açık ve nezareti grizel bir yere çıkalım. Muhterem kariler, eğer sağır olmak istemezsenlz herkes gibi siz de hemen kulakiarınıza bir parça pamnk tıkayınız. Kırılmasın diye aynaları çıkanldığı icin camsız bir göclük gibi boş kalmış olan iskele projektörlerinin yanmdan. yahnt. basınız dönmezse ve kollarmız kuvvetll İse canaklıktan atışı seyre hanrlanımz. Gözleriniz, başlarını yukarı kaldırmıs olan toplann açzına dikilmiş, içini^de garip ve meçhul bir his olduğu halde Amerika'da Hindîstan'da Kuraklıktan kıtlık Afridi'ler Peşaver' zuhur etti den çekiliyorlar Vaşington 12 (A.A.) Şimalî Peşaver 12 (A. A.) Peşaver*de ve Amerika'da bazı hükumetler da havalisinde vaziyet Ingillzler tamamile hilinde 3 aydanberi kükütn süren hakim bulunmaktadır. Dün haber verilen kuraklıktan dolayı erzak ve yiye kargaşalıklar Paraşinar ve Kohafta olcek tedariki hususunda şimdiden muştur. Buralarda afridüere Orakozais kapek büyük sıkmtılar çekilmeğe bileleri de iltihak etmiştir. ParaşlnarMı bir başlanmıştır. Mahsul miktarı 25 kaç kadınla çocuğun tayyare İle şehir «enedenberi misli görülmemiş de haricîne çıkanldığı haber alınmıştır. Karecede azdır. Bazı havalideki fa bilelerin bu hareketlerine karşı giddetli kirler ve yoksullar kâfi derecede tedbirler alınmıştır. gıdadan mahrum kalmışlardır. Su Peşaver 13 (A. A.) Zırhlı bir tren suzluk dolayısile müstevli hasta ile takviye kıtaah gelmesi üzerlne Peşalıkların bas göstermesinden korku ver'de ve havalisinde vaziyet haylı iyiluyor. leşmiştir. Kuraklık sebebile bir ağustos • Şlmdiye kadar askerce vuku bulan zatan beri yanan ve mahvolan hubu yiat 6 yerli neferin yaralanmış olmasınbat miktarı 100 milyon ölçek tah dan ibarettlr. Peşaver'de örfl idare llân min olunmaktadır. Son günlerde edileceği tahmin olunuyor. sağanak halinde yağan yağmurlar Londra 13 (A. A.) Afridi'lerin hava ekinleri harap etmekten kurtarma bombardimanları neticesinde Peşaver hağa kâfi gelmemiştir. Memleketin valisini tahliye ettikleri söyleniyor. her tarafmdan hararet derecesinin Simlâ 12 (A. A.) Peşaver'den alınan anî bir surette düşmesi de mevaddı son haberlere göre Afridi'ler kendi topgıdaiyenin hasara uğramasına se raklarma doğru çekilmektedir. Son günbep olmaktadır. lerde faaliyete geçmiş olan Orakozais kaVaşington 12 (A.A.) M. Hoo bileleri hudut civannda yapılacak her rer tatil zamanını geçirmek üzere türlü tecammuların lngiliz tayyareleri taRockey Mountains'e gitmekten vaz rafından bombardiman edileceğinden hageçmiştir. Reisicumhurun maiyeti berdar edilmiştir. erkânı M. Hoover'in kuraklıktan Müslümanlarla MecusUer arannda mütevellit buhran ile meşgul olmak müsademeler üzere Vaşington'da kalacağını ve Londra 12 (A. A.) Dally MaiTin burada daha faydalı bir surette çaBombay muhablri bildiriyor : hsabileceğini söylemişlerdir. 28 likleri ile bekliyorsunuz. Genç bir mühendis, size kasketinizi başınıza lyice geçirmenizi ve Geçen günkü atışta bir arkadaşm kasketi başından uçuverdiydi efendim. Böylece herkes susmuş, beklerken kulağınızın dibinde müthiş bir velveledir kopuyor. Salvo mu? Hayır, Yavuz'un canavar düdüğtt atışı haber veriyor. Düduğü böyle müthiş ötüyor, ya topu, kim bilir, nasıl patlıyacak? diyorsunuz. Kulağınızdaki pamuklan biraz daha bastırıp bekliyorsunuz. Göıleriniz ipnotize olmuş gibi toplann ağzına takılıp kalmıştır. Projektörün kenarını (ia Yavuz'un büyük taretleri üstüne konulan yeni tayyare topîart ha sıkı tutuyorsunuz. Saklamayın, biras korkuyorsunuz. Hem neden muhatap sıygasile anlatıyorum. Orada, Yavuz'un projektörlerinin yanında duran siz değildiniz; bendim. O halde... O halde devam edeyim: Gözlerim topun ağzında, içimde meçhul fakat mühip bir şey karşısında duyulan endl şe, halecan, korku hislerinin halitası olan garip bir hisle bekliyorum. yapttğı bir talvo sıkıca tutunmanızı söyliyor: Birdenbire bütun vucudüm beynimin içine kadar sarsılıyor, sankl suratıma, çok kalın ve yumuşak bir yastıkla sarılı bir yunıruk yemişim gibi... Bu sarsıntı ile hemen aynl zamanda kulaklarımın içinden topuklarıma kadar akseden müthiş mi müthiş bir gürüKU ile afallıyorum. Sanki burnumun diblne yıldırım duşmüş gibidir. Ayni zamanda yttzümü tatlı bir kızgrn nefes yalıyor, o kuvvetll fakat yumuşak yumruğun tesirile başım geriye fırlarken gdzlerim toplann ağzında sarımtırak kızıl renkte, uzun bir alevin boğum boğum. esmer sarı dumanlarla beraber fırladığını görüyor. Kendime gelirken bir lokomotifin fışırtısma benziyen bir ıshk sesinin uzaklaştığını işitiyorum. Beş tane 28 lik göze görünmez blr cin gibi, onbin metre uzakta ya denizi ya hedefi carpmağa gidiyor. Kısa bir an; sonra hedefin üstünde, birbirine yakın beş beyaz şelâle yükseliyor, sonra bu şelâleler ağır afır den'ze iniyor. Bütün ağızlardan aynl nidayl hayret: Yaşa Topçu Kaptanı! Hedefin yerinde düşman gemlsi olsaydı hapı yutmuştu. Blrinci salvoda, blrlncide olmazsa ikincide muhakkak düşmanı bulan bu Topçu Kaptanı ne müthiş nlsancıdır! ÇünkU o gözüyle veya dürbünü İle nişan almıyor, 20 inci asrın en son lcadı olan nişan ve atış cihazı ile nişan alıp atıyor ve hemen vuruyor. Topçu Kaptanmm meziyeti, bu asri alet ve cihazları muvaffakiyetle kullanan ytiksek bir mütehassıs olmasıdır. Bu nisan harikası, bugünkü fennin harikasıdır. Ahidin Daver fsküdar ü.. hattı înşaat nerelere temdit edilecek? Heyeti Vekile mecburî, ihti*.. yarî inşaat mahallerini ^ tesbit etti Ankara 13 ( Telefonla ) tstanbul Üsküdar Kısıklı tramvay hattının esas mukavelesinin bazı maddeleri Heyeti Vekilede tadil edilmiştir. Bu tadilâta göre şirketin ismi (Üsküdar, Kadıköy ve havalisi Halk tramvaylan Türk anonhn şlrketi) dlr. Üsküdar Kısıklı hattının Alemdaf ma kadar temdidi, Üsüdar Kadıköy dahil ve haricile Beykoz'a kadar elektrikli tramvay hatlarının mecburi ve lhtlyar! kısımlarmın inşası ve işletmesi İçin teşkil etmiştir, deniliyor. Simla eyaletinde Müslüman'larla Hint müfritleri arasında kanlı müsademeler olmuştur. İki tarafttan bir çok ölü ve yaralı vardır. Sükun ve lntizam henuz lade olunmamıştır. Şlmdilik fazla tafsilât yoktur. Sîyasette tekâınül IBaşmakaleden mabaitl Şark'ta sükun [Birlnci Sahlfeden Mabait] Erzurumda petrol yok! .Ankara 13 (Telefonla)Erzrum ve havalisinde petrol aramakta olan hey'et şimdiye kadar bir ne tice elde edememiştir. Heyet bu hafta içinde dönecektir. Şehremaneti ve muhasebei hususiye memurları Ankara 13 (Telefonla) Istanbul Şehremaneti ve Muhasebei hususiye talimatnamesi bugünkü Şurayi Devlet içtimaında müzakere edilmis, fakat intaç edilememiftir. Şeker şirketi Türkiye'de şeker fabrikası Londra Baytarî kongresi tesisi hakkı imtiyaz olarak dağıldı bu şirkete verildi Ankara 13 (Telefonla) Londra'da Ankara 13 (Telefonla) Altı buçuk milyon lira sermaye ile teşkil edilecek olan Şeker şirketi hakkındaki mukavelename hazırlan mıştır. Bu mukavelename mucibince Sanayi ve Maadin Bankası iki milyon, Maliye Vekâleti iki buçuk Ziraat Bankası da iki milyon lira sermaye ile bu şirkete iştirak ediyorlar. Yeni şirket AIpullu ve Uşşak şeker fabrikalan tesisatını satm alacaktır. Türkiye'de şeker fabrikası tesisi hakkı, imtiyaz şeklinde bu şirkete verilmiştir. toplanan beynelmilel baytari konçre dafılmıştır. Murahhaslarımız yakında avdet edecekJerdir. Hariciyede Ankara 13 (Telefonla) tngüiz maslahatgüzan ile Rus sefiri Hariciye Vekilinl Eiyaretle ayrı ayn görüştüler. Muhtelif vazife alan doktorların maası Ankara 13 (telefonla) Muhtelif vasife alan doktorların muhassasat ve maaşlarının tamamen tesvivesi lçln MaHye Vekâleti bütün Vilâyetlere bir tamim Palo'da irfan ve huzıır Palu 12 (Umumî muhabirimizden) îlk fmdık mahsulü Dersim vilâyetinin Palu kazasında köylü ve aşlretlerle temas ettim. Hepsi CumTrabzon 13 (A. A.) İlk iç fındık hnrlyet Hükumetinin temin ettiği huzur ve mahsulü akşam Vatan vapuruna yükAvrupa'ya ihraç edilmiştlr. asayişten memnundur. Herkes havahişle letilerek Borsada hararetli muamele başlamıştır. Çalışıyor. îrfan ve içtimai inkişaflar bu dağ köylerine kadar girmiştir. Palu kaRaşit Rıza Bursa'da dınlan Türk Ocağında azadır, verilen müBursa 13 .( Hu. Mu. ) Raşit «amerelere iştirak etmektedirler. Rıza temsil hey'eti temsillere de Cumhuriyet nurları mülkün her köşe vam ediyor. Halk çok rağbet gös Bini aydınlatıyor. termektedir. temine çalışmaktır. Bu maksada îran'm tebliği isal eden yol bence birdir ve muTahran 12 (Havas ajansı bildiriyor) ayyendir. O da Cumhuriyeti takvi Salâhiyettar mehafilden teblig olunduye ve tarsin ile beraber fikri ve iç ğuna gore Türkiye'de Ağrı hâdiscslnin timai inkılâpta ve medeniyet ve daha bidayetinde tran hükumeti İran ve Türk Kürt'lerl arasındakl münasebeteceddüt yolunda milletin azimkâ ti kesmek için hudutların kapatılmasını rane ve muvaffakiyetle yürümesini emretmiş ve İran Kürt'lerlni İçeri çekmlştir. temine delâlettir.» tran hükumeti hndutlarında sükunu Diyerek bu yolun yolcuları araidame etmek icin mümkün olan her şesında mülâhaza ve tedbirce fark yi yapmıştır. Binaenaleyh, tran hükuolabileceğinden bahsettikten ve meti Türkiye'ye cevabmda asileri takip fakat bunların nazarlarını umumî için Türk kıtaatmm tran topraklarına hedeften ayırmamaları lâzım gele çirmesine muhalefet ediyorsa buna hayceğini işaret eyledikten sonra şöy ret etmemek Iâzımdır. le diyorlar: Ibrahim Tali B. Urfa'da Urfa 12 (Hu. Mu.) tbrahim Tall B. « Bugün muayyen yolun tnebdeinde bulunuyoruz. Henüz mülâ tstanbul'dan AdanaHalep tarikile Arap nınarma inerek Suruc'e geldl. tstasyonhazalara tesir icra edeeek kadar <1a halk, köy ve aşiret hevetleri tarafmmesafe katolunmuş değildir. Nok dan karşılandı. tbrahim Tali Bey haika tai nazarlar lüzamu derecesinde bir hitabcde bulundu ve hükumete karvüzuh ve sarahat kesbetmelidir. sı borclu olduklan vazifeyl anlattı. Arzı Ondan evvel tefrika fikri alelâde hlzmet ve sadakat İçin gelen heyetlerle muhtelif mevzular üzerinde konuşarak fırkacılıktır ki memleket ve mille ?österilen vatan muhabbetini teşekkürtin huzur ve emniyet şeraiti henüz !e karşılamıstır. böyle bir tefrikaya yol açmağa Tall Bey ieabmda kendilerlne mühlm vazifeler tevdl edeceğini söyleyince hepmüsait değildir, efendiler!... Böyle bir zamanın tabii olarak si birden: « Cumhuriyet hükumetimlz uçrunhululünde alınabilecek vaziyetleri da canımızı, malımızı feda etmeğe hazıbugünden ifade etmek nazariyat rız» diye bağırmıslardır. Birinci Umumî müfettiş, geç vakit tehatırt için vahdeti memleketi ih lâlden başka bir netice veremez.y> zahürat arasmda Urfa'ya girmiş ve karşıva çıkan halka teşekkiir etmiştir. BuGörülüyor ki, bir de tarafımız ün civar kazalardan gelenlerle görüşdan ayrıca izahına ihtiyaç olmıya müştür. Orhan cak kadar sarih ve kat'î olan bu Şiikrii Mehmet haini sözleri ile, Reisicumhur Hz. fırkaİstanbul Seririyatı'nda Mazhar Osman B. ların teşekkülü için tabiî zamanın Şukru Mehmet haini hakkında şu fıkrayı hululüne işaret etmislermiş. Nite yazıyor: «Erganı'de Mehmet Ef. ismınde abir ananın kim ahiren Serbest Cumhuriyet laylı bir Turk mülâzımi ile pepeKurt çetreîıl aslmdan dunyaya gelmiş ve fırkasının etşekküîü hâdisesi ve bir genç, sırtmda daŞarcığı, elınde değneği bunun Reisicumhur Hz. tarafmdan ile otuz beş sene evvel Tıbbıyeı askerıyeye gırmlştl. Dokuz sene sonra doktor çıktı, etasvip buyurulması nihayet o bek tek operek peltek dilile herkese yaltaklık lenen zamanın hulul etmiş olduğu ederek Turk arkadaslarının yardımı ile dimaği livakatınin yuz kat fevkine yukseldi. nu bize göstermiştir. Bu cılt doktoruna Erganı'lı Şukru Mehmet Ümit ve temenni edelim ki yeni derlerdi Hıcten bir şey olan bu gozu doymaz mahîuk mutareke senesînde rahminfırka memlekette hakikî ve tabiî den dunyaya geldı^i anasmı tokathyarak bir ihtiyaca cevap vererek binneti sokağa atmıştı; bitmez tukenmez hırsı, vehce memleket ve milletin hayrü se nimetı vatanına ve mılletıne hıyanete kadar bu herifi suruklemiştı Şımdı de bir külâh lâmetine hâdim olmus olsıın. kaparım unııdi, babası Turk olan bu deje İstinyeMaslak yoîu inşaatı • . . I M i İ Bu yol eylulde, Gazi Mustafu Kemal caddesi iki sene sonra ikmal edilecektir Emanet bu sene yapılacak yollann blr kısmına başlamıştır. Beykoz Kanlıca yolunu Vilâyet yapa< cağından 930 Emanet bütçesine tahslsal konulmamışhr. Bu yol Üsküdar Beykos yolunun mütebaki kısmıdır. Istinye Maslâk yolunun tnşaahna d»r vam edılmektedir. Bu yol 1 eylulde blttrilecektir. Emanet Şişli ve Maslâk yolunu daimî surette iyi tutmak için buralarf daimî tamirat amelesi bulunduracak v« uiak deükler hemen tamlr edilecektir. Gazi Mustafa Kemal caddesinin Ikmafl için 931 bütçesine tahsisat konacaktır. BQ cadde ancak iki sene sonra bitecektir. ı • r r * Idam Üç katîl idama mahkum oldu Trabzon 13 (A.A.) Ağırcez£ mahkemesinde üç katil idama mah* kum edilmişlerdir. aza yaptı. Memlekette doğan lstlklâl güno« sinden urkerek emsalıle Bağdat'lara kaçag bu yarasa, yeni Kurt ihtilâllne burnuny sokmuş . Sukute muhtaç yaralı ve yorgun vatanımıza. onu besliyen ve insan etmeğe çalışan milletımıze kasde kalkmış.. Mecmuamızın siyasetle kat'iyyen al&kafl yok. Lâkin azız karılerım blr defacık oUufl musaade edınlz de içimizden çıkan bu soy« suzu doya, doya tel'in etsin. (istanbul Serlriyatı) m YUNUS NADİ Mazhar Osman Dehalet eden şakiler Mardin 13 (A.A.) Cenuptan geçen Elyas çetesi 50 avenesile Diyi nereyi Kurt'lük iddiasile Kurt cemiyetlne rik'te hükumete dehalet etmiştir.