Hazir<*n i SON TELGRAFLÂR M.Grandi'nin nutku ™ ı^^^ '•• ' •'•• • • Mimarimiz Yalova'ya rağbet Sinemalar ve istihlâk vergisi Namık îsmail B.in gittikçe artıyar Bilet almıyanlardan da vergi istenilmesi çirkin bir vaziyet teşkil etmektedir Cumhuriyet izahatı Güzel tan'atlar akademisine mütehassıslar getirilecektir Güzel San'atlar akademisi müdürü Namık İsmail Bey, Ankara'dan şehrimize avdet etmiştir. Namık İsmail Bey dün bir müharririmize şu izabatı vermiştir: « Maarif Vekâletince memleketimizde mimar yetiştirilmesine çok ebemmiyet verilmektedir. Bu sene akademinin mimari şubesi için hazırlanan teşkilât önümüzdeki eylulden itibaren tatbik edilecektir. Bu şubeye iki mütehassıs ta getirilecektir. Bunlardan biri Ankara'da Maarif Vekâletinin inşaata ait işlerine nezaret eden profesör «Eğli» dir. Profesör Eğli bir kaç giine kadar Ankara'dan şehrimize gelecektir. Bu mütehassıs Maarif Vekâletindeki inşaat bürosunu da Akademiye nakledecek ve devletin büyük bina projeleri burada yapılacaktır. Muallimler yeni seneden itibaren ders saati hesabile ücret alacaklardır. Bu sene Liselerden fazla talebe almak için Vekâlet liselere bir tamim, gönderecektir. Akademinin mimariden başka diğer kısım ve şubelerinde de gelecek sene bazı ıslahat yapılacaktır. Getirilecek ecnebi mütehassıslara maliye biner lira verecektir. ....HiııiMIMIMCIMKIIIIIIIMIIIIIIIItıt»'""' Cumaları istanbuVdan pek çok halk Yalova*ya gezmeğe gidiyor Sıcaklann başlaması üzerine Talova' ya gösterilen rağbet te artmıştır. Bilhassa cuma, pazar günleri Yalova'ya tenezzüh için bir çok halk gitmektedir. Yalova plâjı açıldıktan sonra bu rağbetin daha ziyade artacağı tahmin edilmektedir. Yalova'da mevcut otellerin bu rağbete kâfi gelmiyeceği ve Seyrisefainin «Akdeniz» vapurunun Yalova plâjında sabih otel yapılacağı mevzuu bahsolmuştur. Seyrisefain umumî müdür muavini Tahir Bey Akdeniz vapurunun kamaraları sökülmüş olduğunu ve idarenin sabih otele müsait vapuru bulunmadığını söylemiştir. Tahlisiye idaresince Yalova plâjında, yeni bir tahlisiye mevkii teşkili takarrür etmiştir. Bir haftaya kadar tesisata başlanacaktır. Mürüvvetler Kaptan köprüsü altındaki küçülc kamaraya yaklaştığım zaman, ağır bir gül kokusu genzimi gıcıkladı. Yan açık kapıdan girerken duraladım. Daracık kamaranın ortasında, iki metre boyunda, muazzam bir çelenk duruyordu. Be^az, ateşisarı, k^^kırmızı, ebruli, kıvnm kıvrım, büküiüm büklüm, renk renk, çeşit çeşit güller den, isimlerini, şekillerini bilmediğim, hiç görmediğim, tanımadığım binlerce goncalardan, çiçeklerden örülmüş bir çelenk!... Bu, ya bir düğün veya bir isim günü hedlyesi idi. Yük alma saatlerinde bile vapurların kamaralarma yük konmaz • ken, bu muhteşem çelenk, bir vakarı mahsusla kamaranın ortasına kurulmuş, ayakta kalan yolculra meydan okuyordu. Fakat bu çelenge, yük! denebüir mi idi? Bu, öyle nefis bir abide idi ki küstahlığını affetmemek elden gelmiyordu. Güllerin günahı olur mu? Bir perşembe sabahı, biraz da hava almak için, kahvenin bahçesinde, sık ağaçların gölg«sine bir iskemle attım, oturuyordum. Uzak tan bir otomobil katan sökün etti. En öndekinin pencere kenarına kumaş parçası bağlanmıştı. Ayaklanm suya erdi. Gelin götürüyorlar! Arkadaki otomobilleri say • dım; tam: Yinni birdi... Kimbilir İstanbul'un hangi uzak semtine gidiyorlardı?. Gayriihtiyarî düğün masrafmı da düşündüm; zihnim durdu. İstihlâk kanununun son tatbikatı sinemalarda bir çok karışıklıkları mucip olduğunu yazmıştık. Sinemalara para vermeden girmesi Roma 3 (Hususî) İtalya Ha etmek üzere, az zaman zarfında, mutat olan komiserlerden de bilet riciye nazırı M. Grandi, Hariciye üç hükumet murahhaslarının top alınacağı tebliğ edilmiş ve bilâisbütçesinin müzakeresi münasebe lanması muvafık olacağını söyle tisna hiç bir kimsenin girmesine müsaade edilmemiştir. Memurla tile Meclisi âyand bahrî tahdidi diğini ilâve etmiştir. rın bazıları bu hususta o kadar iteslihat ve Cemiyeti Akvam mes'Nazır bundan sonra bahrî inşaleri gitmişlerdir ki polis ve inzibat leleri hakkında mühim bir nutuk atta tatbik edilecek program etrairat etmiştir. fında hükumetin Fransız inşaatını memurları resmî makamat için M. Grandi, Vaşington konferan takip edeceğini söyliyerek demiş resmen ayrılan localara bile itiraz etmişlerdir. Bunun için sinema kasından hahsederek İtalya'nın Lond tir ki: pılarında her gün bir hâdise ol « ftilâf husulünü men veya tera konferansında, Fransız murahmaktadır. haslarının Vaşington konferansın hir edecek her türlü hususattan teİstihlâk kanununda böyle bir da kabul etmiş oldukları esaslar vakki için, bu hususta her türlü madde olmadığından memurların dan fazla bir şey talep etmediğini suhuleti göstereceğimizi büdirdim. para vermiyenlerden de bilet yani Fransa ile bahrî müsavatı is İtalya hükumeti, Londra konferanistemeleri gayrikanunî bir talep sının teahhuruna sebep olan mesatediğini söylemiştir. teşkil etmektedir. Bu hususta tahM. Grandi, Londra konferan ilin müzakeresi anında, 1930 se • kikat yapılarak vaziyete nihayet sında îtalya'nın takip ettiği mak nesi bahrî insaat programının tatsadı izah ederek bu konferanstan bikını tehire amadedir. Fakat F verilmelidir. İtalya'nın ümit ettiği netayiç elde ransa hükumeti de ayni suretle haedilmemiş ise bundan İtalyanın reket etmelidir. Artık nadirçn te Şehremaneti memurları ve barem kanuna mes'ul tutulmıyacağını söylemiş sadiif edilen bu kadar sabır ve tahve İtalya'nın bu hususta itilâfper didi teslihat hakkında bu kadar Ankara 4 (Telefonla) Şehremaneti ver davranmakla beraber bahrî hüsnü niyet gösterdikten sonra 1 memurlarının barem kanunundan istifadesf hakkındaki tetkikata devam edilmektedir. tahdidi teslihatı hiç bir Avrupa talyan milletinin aksülamelde bu Şehremini muavini Hâmit B. bu mes'eleyle devleti tarafından tecavüz edilme lunmaması doğru değil midir ve bu meşgul olmaktadır. mek şartile kabule amade olduğu suretle İtalyan milletini harpçuluk Umum niifus müdürlüğü teşkilâtı ve fesatçılıkla ittiham etmek doğ Ankara 4 (Telefonla) Dahiliye Vekâlenu beyan etmiştir. M. Grandi, Cemiyeti Akvamda ru mudur?» ti merkez teşkilâtı kanunnna göre niifus M. Grandi, Cemiyeti Akvamın umum müdürlüfü üç şubeye aynlmıştır. Fransa ve Ingiltere Hariciye Na zırile vaki olan mülâkatlarında Fa devletlerin fevkinde bir kuvvet ol Birincl şube iskân müdiriyetidir. Bu vazifeye henüz kimse tayin edilmemiştir tkinci şist hükumetinin Londra'da mun • masının teminine çahşanların me ?ube tabiiyet müdiriyetidir. Buraya Ramiz kati olan müzakerata tekrar baş saisinden bahsederken bu müesse B. tayin edihniştir. Üçüncü şube müdürlülamak arzusunda bulunduğunu senin bir sulh vasıtası olacak yer güdür. Buraya da İstanbul niifus müdürü ve İtalya ile Fransa arasındaki de bir harp aleti olmasından endi Hilmi B. tayin edilmiştir. mes'eleler etrafında teatii efkâr şe ettiğini söylemiştir. Bir tngiliz zeplini Kanada'ya •mnıiNimınıııımiHlllllllllllllllinilllllllllllllllllllllllllıııi"»'"""' gidecek 1 Italya, tecavüz edilmemek şartile bahrî tahdidi teslihata hazırdır Yalova'da tahlinye teşkilâtı Sidney'de biitün şehir halkt tarafından fevkalâde tezahüratla karşılandı Tayyareci g"enç kız Bir köylü kızı nişanlısını öldürdü! Kibrit inhisarı Ecnebi gruplaanlaSalı günü Ankaşılamıyor mu? ra'dan hareket Ankara 4 (Telefonla) Kibrit Inhisarına talip olan grupla yapılan miizabuyuruyorlar kerat henüz neticelentnemiştir. Hüku met, imtiyazın 25 sene olmasını teklif etmiş, murahhaslr ise 30 sene olmasında ısrar etmişlerdtr. Bundan maada gTup mümessilleri mefsuh Kibrit İnhisar Şirketinln zararıarmı aa nukumetln kabul etmesinde ısrar etmişlerdir. Mümessillerle bugün temas vaki olmuştur. I Gazi Hz. | Ankara 4 ( Telefonla ) B.| M. Meclisi azapr günü yaz tatilij yapmak üzere devre içtimauıa! nıhayet verecektır. Tatılden iki' gün sonra da Gazi Hz. nin tstanf ^bul'a hareketleri muhtemeldir. | Devlet Bankası lâyihasının tetkiki Ankara 4 (Telefonla) Bütçe encümeni Devlet Bankası Iâyihası üzerinde tetkikata devam ediyor. Aksaray'da ıska sahası faaliyeti Dün merasimle açılan 30 kilometrelik kanala halk «Altınark» namını verdi Aksaray 4 (Umumî Mu.) Bayıraltı ovasında 500,000 dönümlük araziyi sulıyacak ıska ameliyatında Aksaray köylüleri mütemadî faaliyetle çalışıyorlar. Dün Vali, Vilâyet erkânı ve halk huzurile resmi küşadı yapılan 30 kilometrelik kanala «Altınark» namı verilmiştir. Köylüler neş'e içindedir. A. Fuat B. M. Mec isinde Bombay 3 (A.A.) Worli karargâhına vuku bulan taarruz neticesinde Gandi taBursa muhabirimlzden: Teşvikiye köraftarlanndan mecruh olanlaruı miktarı yünden Bilâl ağanın kızı Fatma'ya ftşık 88 kişiye baliğ bulnnmaktadır. Bunlardan olan ayni köyden Hasan oğlu Osman, ikisl kadındır. sevgilisini babasından resmen istemişÇin'de komünistler galip tir. Fakat Fatma'nın başkasına verileŞanyhay 4 (A.A.) «Demikabırgalılar» Londra S (AA.) Lortlar kamarasmda ı c e ğ j n i söyliyerek babası ret cevabı verVarhğa darlık olmaz! Fakat evM. Thomson bir tngiliz zeplininin haziran m i ş t i r B u n u n ü l e r i n e fevkalâde meyi» denilen komünistlerin milliyetçi hükumet lâtlannın mürüvvetini görmek icin kuvreflertni mağlup ettiği haber veriliyor. nihayetinde Kanada'ya gidecegini ve bu olan Osman başka bir hileye müracaat Komünistlerin Changsha şehrine anbean bu şekilde alâyişe ne lüzum var? seyahatin eylulde Hindistan'a kadar temdit etmiştir. Ötede beride; Fatma ile sevişgirmelerine intizar olunnyor. Ecnebilerin Men'i israfat ka«ununu,tasarruf edilecefinl ve o tarihe kadar uçuş tecrübeşehirden dışarı çıkarüması için hazırlıklar senesini; hulâsa kanunî mecburidiklerini, gizllden gizllye münasebette Ieri ikmal edileceçinden o zaman hükumeyapılmaktadır. yetleri, kayıtları bir tarafa bırakatin zeplinler hakkındaki müstakbel siya bulunduklarım söyliyerek kızı başkasına Fransız parlâmentosu açıldı setine dair izahat itasının mümkün olaca erilmekten menetmek lstemiştir. Nalım. Bunu, fertlerin, gendiliklerinParls 3 (A.A.) Parlâmento yeniden amusunun bu suretle lekelenmekte olduğını beyan etmiştir. den müdrik olmaları icap eder. ğunu duyan Fatma, Osman'a karşı müt çünııştır. Yarına bir faydası olmıyan böyhiş bir kin beslemeğe başlamıştır. Nihale manasız israflarla gösteriş yapan yet geçen gün, Osman; bir başka köye mürüvvet müptelâları, acaba ço gitmek üzere sevgilisinin kapısı önüncuk haftasında, kaç çocuğu giydirden geçerken Fatmanın gönüne ilişmiş[Blrmcl Sahlfeden Mabalt] diler, doyurdular? Hilâliahmere, [Birinci Sahifeden Mabait] karşı beslediğri kin ve lnGuro cuma günü buraya gelecektir. tikam hisleri birdenbire galeyana gele ile görüşerek Türkiye hakkındaki ihti Verem mücadele cemiyetine kaç Ceneral cenapları İnegöl'den karşı rek Osman'a hitaben: sasatını sormuştur. İngiliz murahhası furuş yardımda bulundular? MemIanacaktır. lekette bir salgın halini alan verem Seni sevmedigimi bildiğin ve namu şu cevabı vermiştir: 400 kişilik Fransız hey'eti sumu, istikbalimi mahvettiğin halde ha « Türkiye'de gördüğümür hüsnü acaba onların çocuklarını, tonınlalâ mı peşlmi bırakmıyacaksın? Demiş ve kabulden ve Türkiye'dekl terakkiyattan nnı tehdit etmiyor mu? Harp zageliyor odada asılı duran filinteyl kaptığı gibi çok memnunuz. Bilhassa Türkiye'de in manlannda, onların çocuklan, toMisafirimiz bulunan Fransız Je Osman'ı kalbinin altından vurarak öl kilâbın azametini kongTe münasebetile runları, Hilâliahmerin yardımın neralı Guro 9 haziranda hükumeti dürmüştür. Katil kız zabıta tarafından daha yakından gördüm.» dan, şefkatinden müstağni mi? mizin kendisine tahsis ettiği Sey yakalanarak adliyeye teslim edilmiştir. Murahhaslar öğleden sonra otomobflBu, ne kanun, ne nizamla olur. ••mıfiıııılltlUlllllllUIIIlllllMlllimntıııtıı» risefainin Marmara vapurile Ça lerle Perapalas'tan hareket etmişler ve Bu ne kanun, ne nizamla olur. Bu nakkale'ye gidecektir.' Ayın 9 unKapalıçarşı'ya gelmişlerdir. Turistler Ka içtimaî ahlâk mes'elesidir. palıçarşı'yı Sandal bedestenini ve Beyada 400 Fransız seyyahını hamil oZengin olmak sırrına erenlerin, zıt camiini ziyaret etmişler, oradan Dalan Fokala vapuru da muvasalat bunu idrak edememeleri, ne yazık! rülfünuna gitmişlerdir. edecektir. Maruf muharrir Klot Genç kız namusunu temizle Hindistan'da Gandi dan 88 yaralt mek için katil olmuştur Sidney 4 (A.A.) Tayyareci Mis Johnson buraya gelmiş ve fevkalâde merasimle karşılanmıştır. Sokakları, parklan ve evlerin damlannı dolduran büyük bir halk kütlesi Mis Johnson'u sürekli surette alkışlamışlardır. Bu tezahürata gemiler de düdüklerini çalmak suretile iştirak etmişlerdir. Tayyare karargâhmda hükumet tarafın dan tertip edilen merasimde 75 bin kişi hazır bulunmuştur. Mis Johnson karınca yuvası haüni alan yollardan otomobille geçe rek hükumet konağrma gitmiştir. Orada hükumetin misafiri olacaktır. taraftarlartnvar Ceneral Guro Turizm kongresi Ankara 4 (Telefonla) Büyük Millet Meclisinde bugün İstanbul balıkanesinden tellâliye resmi a lınmamasına dair lâyiha, umumî ve hususî kaza hakkını haiz mahkeme ve meclislerde çıkacak ihtilâfın temyizde halline dair lâyiha, uyuşturucu maddelere dair kanuna madde ilâvesi hakkındaki lâyiha, tababet ve şuabatı san'atlarının icrası kanununa maddeler ilâvesine dair lâyiha müzakere ve kabul edilmiştir. Ankara 4 (Telefonla) Cenup vilâyetlerinde çekirgelerin itlâfına devam edil mektedir. Yapılan mücadele neticesinde M. Ristin tetkikatı kadar Mardin ovasındaki çekirgeAnkara 4 ( Telefonla ) Müte şimdiye lerin yüzde doksanı imha edilmiştir. Janhassıs M. Rist tetkikatına bugün de darma ve askeri müfrezeler çekirgelerin devam etmiştir. imhasında geceli göndüzlü çalışmaktadırlar. Yapı kanunu gelecek seneye Cenup vilâyetlerinde çekirge mücadeleri Farer 55 eski Fransız muharibile beraber Tadla vapuruna rakiben Marsilya'dan hareket etmşitir. 9 haziranda İstanbul'dan 100 kişilik bir Fransız hey'eti Adnan vapurile Settilbahir'e gidecek, orada toplanan bu hey'etle Jeneral Guro'nun riyasetinde Fransız mezarlıklarını ziyaret edecekler, Türk, Fransız, tngiliz kabristanlanna birer çelenk koyacaklardır. GRAF ZEPPELİN ILE 49 SAAT HAVADA Darülfünunda çay ziyafeti Mahmut Yesari Bu seyahati bizzat yapan YUNUS NADI Beyin intibalart GÜZEL BtR CtLT HALÎNDB NEŞREDİLMİŞTİR Fİ: 1 LİRADIR Fransız hey'etleri 10 haziranda İstanbul'a gelerek 2 gün kalacak lardır. Evvelce de memleketimize gelmiş olan Türk muhibbi M. Klot Farer stanbul'da ikametini temdit edecektir. Şehrimizde bulunan beynelmilel turing kulüp azaları şerefine dün saat 17 de Darülfünun tarafından bir çay verilmiştir. Çayda Vali Muhittin, Cebelibereket meb'usu Behçet, Müzeler müdürü Halil, muderrisler ve bazı maruf zevat hazır bulunmuşlardır. Çay esnasında Neşet Ömer Bey irat ettiği nutukta turinğ kulüp azalarına daveti kabulleri dolayisile teşekktir etmiş ve bu heyetin alelâde bir seyahin cemlyetinden başka bir mahiyeti haiz olduğunu söylemiş ve alkışlanmıştır. Bir vapur battı Denizden şimdiye kadar 40 ceset çıkarddı Bogota 3 (A.A.) Magdalena nehrinde Seneriffe yakınında Goenaga vapurunun batmasına sebebiyet vermiş olan yangının zuhuruna bais olan infilâktan sonra kaptanm naşi dahU oldugu halde 40 ceset bulunmuştur. 35 kişi tahlis edilmişse de bunlardan bir çoğu yanıklardan muztarip buIunmaktadır. Veda çayı Turistler şerefine dün akşam Türkuvaz'da bir veda çayı verilmiştir. Çayda dansedilmiş ve gece yarısına kadar eğlenilmiştir. Murahhaslar bu sabah saat dokuzda otellerden hareketle dokuz buçukta Te vere vapuruna binerek şehrimizden ay rılacaklar ve merasimle teşyl edilecek lerdir. Bugünkü hava Kandilli Rasatanesinden verilen malumata göre tazyik, dün saat 7 de 760 ve 14 te «ene 760 dı. Rüzgâr poyrazdan esmiş, sür'ati saniyede 6 metreyi bnlmuştur. Hararet ise asgarî 17, azamî 27 derece idi. Bugün rüzgâr hafif mütehavvil olarak esecek, hava açık ve hafif bulutlu olacaktır. Her Kitapcıda bulunur Matbaamızdan da istenebilir. Ankara 4 (Telefonla) Dahiliye memuAnkara 4 (Telefonla) Dahiliye Vekâletince hazırlanmakta olan yapı kanunu rin kanunu Iâyihası bütçe encümeninde Klot Farer 60 kadar eski muhariple yakında İstanbul tarikile Settilbahir'e giIâyihası Meclisin bu seneki devresine yetiş müzakere edilmektedir. Lâyiha hey'eti umumiyede müzakere edilecektir. tirilemiyecektir. decektir. kalacak Dahiliye memurin Iâyihası Klot Farer hareket etti Marsilya 3 (A.A.) Muharrir Edebi roman tefrikamız: 49 KALBİMİN SUÇU Yazan: MAHMUT YESARt Sündüs, kararsız bir halde idi, mırıldandı: Kim olabilir? Necil Sabit, beyninde birden düğümleniveren sualleri intizamla sıralamağa çalışıyordu: Pardon, Zerin Hanım... Ne zaman köşkiin önünden geçsek, dediniz. Meselâ ne zamanlar? Sabahları ve akşam üstleri... Sündüs te kardeşini tasdik edi yordu: Evet... Doğrusu, ben de hayret etmiştim. Necil Sabit, hiddetinden yum nıklarını öyle sıkıyordu ki, tırnakIarı sivri olsa, avuçları muhakkak kanardı: Günahıma girmişsiniz, ben, o saatlerde evde bulunmuyorum. Sabahları, denize giriyorum. Akşamları da yürüyorum. Bu, Sabri Efendinin marifeti... Benim haberim yok... İki kız, alâka ile sordular: Sabri Efendi mi? İşlerime bakan karı koca... Ben, sokağa çıktığım zaman, on lar, keyif çatıyorlar, demek... Sesi, hiddetle titriyordu. Sün düs: Onlara bir şey söylemiyin, dedi. Bizim yüzümüzden, töz işittiklerini istemem. kalmış, Şarkın ezelî mest ve mah net ediyordu: Necil Sabit, gülümsedi: nuz, saklamayın... Çıkışmak, paylamak, azarlaNecil Sabit, ne ablasına, ne de mur mayasile yuğurulmuş adamlar Kırkına kadar, cins cins ka mak, birinin yüzüne kabahatini apartımanın semtine uğramıştı, dandı. dınlarla, kızlarla düşüp kalk. ArKlâsik havaları sever, dinler, fa dını, önünü düşünmeden konuş... vurmak, benim adetim, benim har uğrıyprdu. Geceleri gramofon çacım değildir ki... lan da kendisi idi. Fakat bir ev kat içki başında, eğlenceli âlemde Lisanma dikkat etmeğe lüzum görBunu söylerken çok samimî idi. velki gülünç vaziyete düşmemek kulaklarını tıkar, sabri taşardı. me. Ağzma geleni, ulu orta söyle... Sabri Efendiye kızmıştı,lâkin şim tşte, böyle iki aile kızı ile konuşZerin, adeta sevinçle bakıyordu: için, inkâr etmek mecburiyetinde di sevinmeğe başlıyordu. Onun ü Ne iyi huyunuz var, Necil B.! idi. mak mecburiyetinde kaldın mı, Pek iyi değil, Zerin Hanım! Ne de akılda olmıyan şeyler, ba zerine yükliyecekti. Zerin, Necil Sabit'in düşünceli cenen kısılır. Dilin tutulur. Haydi Bazan, insanın zararına oluyor, şına geliyordu. Gramofon plâklaNecil'ciğim burada da ötsene... Ben, kendi hesabıma çok zarar rının, günün birinde aleyhine çı • daldığını farketmişti: Haydi kendini göstersene... Nasıl, Camnızı sıktık Necil Bey! gördüm. İşte bir karı koca ki, hal ğırtkanlık edebileceğine kim ina Zahit Efendiyi karşına alır, takı Necil Sabit, sür'atle uyandı: lerine acıdım. Evime aldım. Fakat nırdı? Mihriban olsun, Şarika ollır, güler, güldürür müsün? Haydi insan, teklifsiz olunca... sun, hatta Zoiçe ve bütün alafran Rica ederim, Zerin Hanım! Çıldıracaktı... Bu alık, ahmak Reyhan'ı çağır da dilini çözsün!.. Zerin, gözlerini süzmüştü: galık iddialanna rağmen Reyhan, Bazı geceler de eve gelmiyor biri, bir teki, alafranga musikiden vaziyeti, hali biraz daha devam e Evlâdım, bu, emeklemeğe başlıyan sunuz. Gramofondan anlıyoruz. anlamaz, alaturka havalardan baş derse çıldırıp çıkacaktı. Başına yeni yol, gittikçe güçleşiyor. Daha topladığı dört beş kadını, erkeği, cok acemisin!.. Yeni yeni alışacak, kasını aldırtmazlardı. Necil Sabit, hiç renk vermedi: Bunu, itiraf güçtü. Genç kızlar, biraz coşunca, kahkahadan bayıl öğreneceksin... Sen, bu âlemin ya Evet... Bazan hemşireye gi Necil Sabit'e, hangi alafranga tan Necil Sabit, iki toy genç kızın bancısısm, bu kızlardan daha çok, diyorum. Sündüs, tehdit eder gibi parma plâklar var? Diye sorarlarsa, ne karşısında, boynunu büküyor, iki pek çok toysun... lâkırdıda bir: cevap verirdi? ğını salhyordu: Sündüs, bir çarlistona başlıyan Rica ederim... Diyordu... Necil Sabit, şeklen, halen «asrî» Yalamnızı tuttum, Necil B.... Bu ne manasız, sözdü! Bu ne bu cazbanda kulak verdi: Hemşireniz, anneme, sizden şikâ geçinen ve öyle görünen, lâkin his Mabadi var. yet etmiş. Apartımana gidiyorsu sen, ruhan alaturka zevklere bağl dalaca cevaptı? Kendi kendine lâ