ATIP 100 mükâfat Yeni müsabaka A V MEMLCkETLCMC ÇOCUKLAR.. OYUNLAF* Hay vanları taklit Bu oyun yazm bahçelerde oy«andığı gibi, kışın ve bozuk hava* 'arda evlerde de oynanır. Oyunculardan biri tas tutularak ebe OIUT. Gözü bağlanır ve bir iskemleye oturtulur. (Resim 1) di ğerleri etrafında toplanırlar. Oyunu idare eden birine işaret ederek meselâ: Kedi gibi bağır! Der. Isaret ettiği arkadaş kedi gibi «miyav, miyav!..» Diye bağınr. O vakit oyunu idare eden ebeye sorar: Bu kimdir? Eğer ebe kedi gibi bağıranm kim olduğunu sesinden tanıyıp haber verirse kendisi ebelikten kurtulur. Yerine öteki ebe olur. (Resim 2 ) . Müzeyyen'in yeni elbisesi A K A L A M u Geçen hafta bayramdı ya, Müzeyyen'e annesi beyaz krep döşinden çok güzel bir elbise yapmıstı. Müzeyyen bunu giyince pek hoşuna gitti ve koltukları kabardı. Artık gururundan, kurumundan yanına varılacak gibi değlidi. Bahri, komşunun çocuğuydu. Babası biraz sıkıntıda olduğu için ona bayramlık esvap alamamıştı. Fakat Bahri böyle şeylere aldıranlardan de«nldi. Hevesini babasının işlerinin düzelmesine sakhyarak gene neş'eli, memnundu. Kosa koşa Müzey • yen'in yanına geldi: Oh, dedi, Müzeyyen yeni entarin ne güzel yaraşmış, haydi beraber gezmeğe gidelim! Müzeyyen omzunu silkerek ce vap verdi: Hıh.. h.. Senin elbisen çok fena, ben seninle beraber sokağa çıkmağa utanırım.. Şu yukarıda gördüğünüz şe kildeki bos yerlere öyle harfler koyunuz ki soldan sağa okunduğu zaman birinci sıra «yak» manasına gelsin, ikinci sıra geniş bir düzlük olsun, üçüncü sıra, sizi yasatan sey olsun, dördüncü sıra büyük manasına gelsin, besinci sıra kışı hatırlatsın O koyduğunuz harfler yukarıdan asağı okunduğu vakit te size benzer bir yavru vücude gelsin. Doğru halledenler arasında kur'a çekilip birinciye beş lire mükâfat takdim olunacak, ikinciden yüzüncüye kadar muhtelif mükâfatlar verilecektir. Cevaplar mayısın besinci gününe kadar «Cumhuriyet çocuk sütunu muharriri» adresine gön Tarihte büyük adamlar | &tf *}*'& Almanya'da son günlerde ilk mekteplerde cocukların öğleden sonra verilen derslerden istifade edip etmedikleri münakaşa olunuyor. Bazılan yemekten sonra halsiz düşen cocukların öğleyi takip e den derslere dikkat imkânı bulamadıklannı ileri sürüyorlar. Yukarıda gördüğünüz resim de onların kendi iddialannı isbat için bir ilk mektepte öğleden sonraki dersI lerden birinde çektirdikleri fotoğraftır. Onlarm fikrine göre iptidaî mekteplerinde öğleden sonraki dersleri kaldırmak lâzımdır. Bizde de bilmem bu mevzu bahis olabilir mi? Hakikaten biz de mektepte okuduğumuz zamanlan gözümüzün önüne getirince yemekten sonraki derslerde yukandaki resimdeki gibi kötü kötü esnediğimizi hatırlıyoruz. Darvin Bahri yalvardı yakardı. Fakat Müzeyyen başını yukarı dikti, burnunun doğrusuna yürüdü, gitti. Yolda kiymseyi gözü görmüyordu. Nitekim önündeki çukura da dikkat etmedi. Cop! Diye icine düştü. Vakıa bir tarafı kırılmamış, hiç bir yerine bir şey olmamıstı. Fakat yeni ipek elbisesi bastan aşağı leke ve çamur içinde kalmıstı. Gelen geçen kolundan tutup kurtardılar. Müzeyyen eve ağlıya ağlıya döndü. Bahri onunla şimdi eğlense hakkıydı. Lâkin karsılastıklan zaman: Zarar yok. dedi, annne yıkar. ütüler, bir seysi kalmaz.. Yalnız, fazla gurur getirip te beni hakir görmeseydin, sokağa benimle beraber çıksaydın, bu kaza başına gelmiyecekti. Bir daha kulağında Darvin, ilim ve fen tarihinde pek meshur bir fngiliz'dir. 1809 senesinde doğmuş bir nrüddet tıp fakültesinde okuduktan sonra terketmistir. Küçüktenberi kendisinde büyük bir tetkik ve tetebbü merakı vardı. Seyahat etmek başlıca etneliyJi. Nihayet bu emline muvaffa* oi Dört mayi bir kapta Ayn ayn dört mayii birbirlerine kanştırmadan bir kapta durdurmak için evvelâ resimde gördüğünüz şekilde kâğıttan dört huni yapıp «S» ucunu o mayii aşağıya doğru değil ufkî şekilde akıtacak surette kıvırıp yapıştırmak lâzımdır. Topkavı'da Mehmet Beye: Neden fırtına olup ta gök gürlediği zaman simsek cakar? Bu elbette meraka değer bir seydir. Biz sizi bu nr»raktan knrtaracağız. Fırtına olunca simsek çakar, çünkü fırtına demek, bulutların etrafında elektrikli hava tabakalarının topla^ması demektir. Böyle elektrik yüklü hava tabakalan birbirine temas edince cehennem parıltısı gî^' bir parıltı çıkar. *** Izmit'te Ferhan Beye: Komiklerin istedikleri zaman kabaran saçlannı nerede bulacaiinızı biz de biirniyoruı dosrusu.. Eğer Avrupa'd» olsaydi, hokkabazlık alât ve edevatı satan yerler1: den tedarik etmeei tavsiye ede lirdik. * * * Edirnekapt'da Sermet Efendiye: Siz bana bir otomobil motöründe dinamonun ne işe yaradığmı soruyorsunuz. Bunu burada anlatmafc imkânı yoktur. Yalnız kısaca sunu söyliyeyim ki, dinamo elektrik kıvılcımı yapar gazı yakar ve bu vamstan silindir harekete «relir. bitti mi her şey hazır demektir. Tahta lâvhayı 1 inci şekilde gördüğümüz veçhile sağ elinize alınız. Alelâde bir zıpzıp tasını B noktasına bırakınız. Şimdi mes'ele bu zıp Sî Cevaplar 1 Faydalı malumat Ze'zele sun, ahsap olsun binalardan cıkıp kaçmak, açık araziye, meydanlara toplanmak lâzımdır zıp taşına tahtanın üzerinde nokta nokta gösterilmiş yolu takip ettirmek ve S noktasına gelince tekrar ayni izden geri döndürmektir. TahA R gibi biraz kahnca bir tahta tayı yalnız bir elle oynatmak ve alınız. Muntazam şekilde «C» ler zıpzıbı kat'iyyen yere düşürmemek gibi altı tane çivi çakınız. Bu, oldu sarttır. Sonra kesafetlerine göre en ağır mayii en alta, daha hafifini onun üstüne ve en hafifini en üste akıtmalıdır. Meselâ resimde gördüğünüz bardağa en alta birinci huniyle şekeri çok kahve boşaltırsanız, bu «M» tabakasını, onun üstüne bayağı suyu ikinci huniyle boşaltırsanız «E» tabakasını da o, onun üstüne üçüncü huniyle şarap ve dördüncü huniyle zeytin yağı dökerseniz onlar da «V» ve «H» tabakalaıını teşkil ederler. Neticede bardak içinde her mayi ayn ayn renklerde çok güzel bir manzara teşkil eder. Bunda dikkat edilecek nokta her mayii ayn ayn hunilerle ve yavaş yavaş bosaltmak mes'elesidir. Bilemezse bu sefer bir baskaı Bazı memleketler vardır ki orana veya ayni arkadaşa işaret eda sık sık yer sallanır. Bu yer salderek: lanmasma «zelzele» derler. tçinizde Boğaziçi'nde filân otu Kuzu gibi mele! Bizim memleketimizde zelzele ranlar geceleyin balıkçılann ateş O da kuzu gibi meler. Gene o« nadir olur. Halbuki Japonya'da pek benin keşfedip edemediğine go' fala aralık vermez ve bazan çok re ebe yerinde kalır veya değişir. büyük felâketlere sebebiyet verir. (Resim 3). Zelzele «sismoğraf» denilen bir Oyun bu suretle pek eğlenceli aletle kaydedilir. Şiddeti, yerin bir şekilde devam eder. ne taraftan ne tarafa sarsıldığı Taklit olunacak hayvan sesle bundan anlaşıhr. rinden bizim hatınmıza gelenler Medenî memleketlerin rasathasunlardır: nelerinde bu aletten vardır. Horos: Kukirku!.. Tavuk: gıtgıt gıdak!.. ördek: Vak vak vak.. Dana: Mö.. ö!. Köpek: Hav hav!. Evakıp balık tuttuklarını görmüssü sek: A..İ.. A..İ.. Hindi: Gulü, gunüzdür. lü!.. \ 1 Balıkçılar nicin ateş yakar'a» . Bunlara siz de kendiliğinizden du. Cenubî Amerika'ya gitti. ^raBunu merak ettiniz mi? bir coklannı ilâve edebilirsiniz. da bir çok ilmî ve fenniî tetkikatInsanlar, ta Roma'lılar ve f*H ta bulundu. Havvanat, nebatat iYunanlı'lar manında balıklann Mmlerine ait mühim kesifler vaptı. atese kostuklannı farketmşielr'îir. tnsanların maymunlardan a?O vakitler de tıpkı şimdikil r gima oldukları nazariyesini ortaya bi balıkçılar ates yakıp bahklar Kim içti? memleketlerde çıra ve meş'ale yebir araya topladıktan sonra ağlaat*ı. Leman'la küçük kardeşi Feyrını atarlardı. f J Darvin'in 'kirlerinden bjgün yaz'a anneleri birer bardak limoBizde de balıkçılar meş'ale ve bahsetmiyen hiç bir ilim ki*abı nata ile dörder tane bisküvi verdL çıra yakarlar. Daha ileri gitmiş voktur. 4 Leman kendi limonatasım bitirmemleketle e cıra ve meş'al"» yedikten sonra kardeşi oyuncaklarile Bu meshur ilim adamı 1882 serine vapurlarınki gibi projektör oynarken bisküvileri batıra batıra nesinde öldü. Fakat namı eoediVullanırlar. onun limonatasım da bitirdi. j v*»n baki kaldı. Zelzele olduğu zamanlar sağlam Fakat bazı memleketlerde ates Feyyaz ağlamıya başlayınca] Darvin'in en meshur eseri «ln adamlardan ziyade asıl hast?lar vakıp balık tutmak menediln.istir. annesi geldi: S sanların menşei» namındaki ki ve cocuklan düsünmek lâzımdır. Çünkü ates ve aydınlık o esnada Aç gözlü kız, dedi, niye karde4 taptır. Bütün «tarihi tabiî» ulema Çünkü onlar tabiî kendilerine ma fazla babk tutmaya mukabi! onsinin limonatasım da içtin? \ sı bu eserden istifade etmektedir Hk değildirler. larm toplanma nierkezlerinir, da Ben içmedim anneciğim bisZelzele oldu^u zaman kârcir o!seSen olııvormus. er. küviler içti.. 1 Hani bisküviler?. ı Benden habersiz I * eyyaz'm ' limonatasım içmelerine kızdım. Hepsini yedim. Bahk'ar ve ateş i Eüyük baba Çivili zıpzıp Anneciğim, büyükbabamı da Allah mı yarattı? Elbette yavrum.. 1 Ama iki şeyini unutmuş.. Nelerini?. Saçlarile dişlerini..