1 Kasım 1946 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 4

1 Kasım 1946 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Poptıka : 6 - Şiirde şekil ve Kalıp © Kâinat manzumösinde ruh ve madde ara- sındaki sıkı ve mahrem'münasebet; şiirde de o şii- rin iç nefesile dış kalıbını karşılıklı olarak birbirinde tecelli etmeğe davet eder. © Şiirin iç nefesi mutlaka'dış kalıbını arayacak ve onu fâtihçe- zabtedecektir. Başka türlü şiir na- mevcuttur. © Şekil ve kâlıp mânanın iskeletidir. Bütün dâva, iskeletlerimizi. sonsuz sanatiyle ve nâmüte- nâhi güzel giydiren Allahin verdiği hikmet dersine bakıp ondan alınacak paylar ve -hadler içinde, mâna iskeletlerine surat ve vücut geçirebilmekte. © İnsanların güzel ve' çirkinine bakarken is - keletlerini göremeyiz. Görebilseydik: hepsinin iske- lette birleşmiş olduğunu görürdük. 'Nitekim (Rön- gen) camının gözlüğünde güzel ve çirkin olmasa “ere o Öğiüyiz bir şiire baktığımız zaman da w- içn iskeletini görmemeliyiz. Görmemeliyiz ki, göz” isrine, dudaklarına, belinin inceliğine ve bacakları" na ve bütün bunların bir arada ve düğüm halinde- ki toplu ifadesine hayran olabilelim. © Yine öyleyse şiirde şekil ve kalıp, görünen, tebrik ve ziyaret kabul eden bir ev sahibi değil, ev sahibinin boyunbağından evin paspasına kadar «- lini değdirmedik nokta bırakmamış, sonra mutfağa çekilip kapanmış, son derece titiz ve hamarat bir hizmetçidir. Ama öylesine bir hizmetçi ki, o e se efendi yoktür. '* © Şiirde şekil ve kalıp; setiyle şekil ve kalip olarak haykırdığı, (Ben buradayım!) dediği nisbet te o Şiir kötüdür. O zaman o. şiiri, gözlerindeki çu- kura alçı dökülmüş ve üzerine kömürle kaş, kirpik 1001 GERÇEVE: Şairsiz devir © edebileceğini unimasın, Tarihei bir fikir adamı Asuriler için şöyle der: : yutan unutul- ma uçurumuna, niçin silindiler? Zi- ra şairleri yoktu! Evet, sair o Hüma © kuşudur ki, bütün bir cemiyeti; mabedleri, saray ları, yolları, meydanları; maddi ve mânevi ağırlığıyla «Sorun onları bütün mi, N - Sine ei yaşar mıydı? Kanuni ederler, Osmanlı ( tarihinde, içtimai sar- sımtı ve kaynayış bakımı ,ka en değerli devir, fetret döyrldir. Buna rağmen o günleri tanımıyo- Çünkü şairi yok. Lâle Devri Dn basit bir sulh ve bolluk mevsi- masaydı, çizgisi çizgi- r, Sultan Süleymanın, yıkılmıyacak ©- asırların Sanatkârı olmuyai vir, küçük bir zaman parçasını bile fet- “İsi sözü olan devirler, mektuplarmı, nat güvercininin gagağâna teslim . Jan türbesi, Bâki imzalı mersiyedir. Atlarına, ahirlarına kadar hatırımız da kalan Dördüncü Murad, Nef'iye “dua etsin. Onun içindir ki, “ Bilyük İskender, taş üstünde taş bırakmamak azmi, “duğu gibi kalsın!» ve göz e çalışılmış bir iskelete benzet - sek yanlış olmaz. © Şâir. mutlaka bir şekil ve kalıba baslı ölü; fakat onu aştığı, gizlediği, peçelediği've mânayı ve edayı onun verâsından * devşirebildiği « nisbette nadirleşen büyük insandır. © Ancak şekil ve kalıbın koltuk değnekleriyle yürüyebilen nazımcı bir tarafa; -harikulâde : bir (step) temposu içinde elindeki: şekil ve kalıp basto- nunu havada döndüren şair bir'tarafa... © Nazım tecrübesi içindekiler, sırtında kam - bur gibi şekil ve kalıblarını taşıyanlarla, aynı şekil ve kalıbları kaburga kemikleri gibi derisinin altnda gezdirenlerden ibaret olarak iki: sinıftır. Birini"şekil ve kalıp, öbürü de şekil ve kalıbı ezmiştir. © Gerçekten şekil ve kalıbı halı gibi ayağı - nın altına alıp çiğneyemeden şair olabilmenin im- kânı düşünülemez. Fakat bu, şekil ve kalıbı kaldırıp atmak, onu yok etmek değildir. Böyle bir hareketin yeri, çürük iskelet dişleri sırıtan bir şekil ve kalıp e- saretinden bir derece daha aşâğıdır. © Olukta olgunlaşan damla, kopacak hâle gelmeden tam bir şekil ve kalip deldüfurken; arı, o harikulâde verimini murndan altı köşeli duvarlar içinde istif ederken; örümcek, zikzaklı şarkısını lif lif örgüleştirirken; yemişin. her nevi lezzetine göre bir renk ve çizgi pilânını işaret ederken, şekil've ka- lıptaki derin sırrı hissedememek, sadece ahmaklık- tır. © Heyhat ki, en "adli iş şekil! ve kalıpta: en ul visi de yine onda... © Fakat âdilik korkusuyla şekil ve kalıp firari- liğini aczin en âdisi diye kabul ediniz! İdeolocya örgüsü — BUYUK DOĞU Necip Fazıl Kısakürek le yılimayı yalar a8 bir ii düşü rünce, şu emri vel — «Şehri tarlaya çevirin! Fakat. meydan yerindeki şair heykeli, ol- Bakın bir İngiliz, her Sürme ter cüman ölarak ne düşünüyo! : — (Şekspir) le Bindtandan rini seçmeğe mahkü iğ Baharımı yolup gitti, Ben sakladım, 'bulüp gitti; ». Hulâsa koybolup gitti, Kışım onda, yazım yet eo ” TÖrkem onda, Razim on! a larile bütün bir devri omuzuna alp Bütün niyazım an Sırat köprüsünden - geçiren sangt-. : 4 kir, siyasl manz er © peşrevcisi ve dalkavuklar borazanı değildir. ı tp) g

Bu sayıdan diğer sayfalar: