27 Eylül 1946 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 4
“teslim olmuştur. HAKİKAT: İKTISAT - ZİRAAT - İŞ İşte bütün iktisadi değeriyle ziraa 199 — Ekiniz, biçiniz, drnatle meşgul olunuz! Çünkü ziraat mübarek bir iştir. Ekinlerinizin korun ması için de gereken tedbirleri alınız! Sade kazanç değil, bütün bir mefküre: 200 — Bir müslim yoktur ki, ekip biçsin de, muhitini ağaçlandırsın da, onların veriminden kuş” lar, hayvanlar ve insanlar yedikçe kendisine sada” ka sevabı yazılmasın... Daima hak ölçüsü, hak kaygısı: 201 — Başkasının arazisinden haksız olarak bir kesim elde eden, Allahı kendisine dargın bulur. İş görmekte kıymet hükmü ve keyfiyet değeri: 202 — Allah, işini güzel yapanı, dikkat ve ti- tizlikle iş göreni sever. Vazife ve iş mefküresinin kıymeti: 203 — Helâl rızk uğrunda didinip yorulup da yatağa girenler, günahları af ve mağfiret edilmiş olarak uykuya varırlar. — * İşde, işi iş yapan sebat Şuuru; 204 — Amellerin Allah indinde en sevgilisi, az bile olsa devamla işlenenidir. Mâhi hadlere ayet b altında fert, Sin şahıs m sahıbdır; elverir ki hayr ve şer mikyasla- run 205 — İlahi kanunlara bağlı olarak servette bir mahzur yoktur; ilâhi kanunlara bağlı olarak sıh- hat, servetten de hayırlıdır. Gönül rahatlığı da i iâhi nimetlerdendir. o NUR HARMANI — Tertipleyen: Hikmet EEFENDİMİZ .KURTARICIMIZ .MÜJDE CİMİZ den | AHLAK: DAİMA YARDIM - HASTALARA YARDIM Çoc uğa onunla o olağak kâdar sevgi yolundan nüfuz ve hulül san'atı ve ahlâkı.. 202 —- Çocuğu ile einayin onunla Sa malıdır. Ahlâkımızda her yardım Allah içindir ve onları kul- lara gizlemekten büyük fazilet yoktur: 203 — Müslimlerden bir ev halkını, geceli gün” düzlü ve gizli olarak ire günahları ba r Gışlanır. Hastaları, düşkünleri, yatağa düşesleti ve sevindirmenin eşsiz mazhariyeti: 204 — Maraz sahiblerini ve hastaları yoklama” ğa gidenler, Cennet bağlarında yürümektedirler. Müslü I ardımı lıksızdır; yalnız Allah içindir ve mukabelesizlikten Katiocber değildir: 205 — Hasta olduğun zaman seni yoklama” yanları sen yokla; sana hediye yene sen he- diye ver! —— Hastaları ve zayıfları yoklamakta bütün bir edeb ve usul kaynağı: 06 — Hastayı yoklamanın tamamlığı, elini hastanın alnına koyup hatırını sormaktır. Birbiriyle el sıkışmak da sevginin tamamlığındandır. Ylapılır, insanız, elimizden her turlü fenalık gıkabi - lir; böyle o kalki pılmışsa, lg ,onu söndürecek tükenmez su hazinesine ma- likiz; iyilik... Rahmetin derecesini anlıyor musunuz: 207 — Bir fenalık ettinse İsg bir İğ yapmağa çalış! * Sahibinin — Abdinin — Kölesi | DİNİNİZİ te birair. Mü .. . .. . Müslim, Mümin SLÂM dairesi içinde bulunan- yı ifade Allahtan (başka rab nasına, İslâmın ilk m, ermiş bulunma berlerine inanmıyor» denir ve mümin eder. O şartı, hemen islâm ismi lâfzının belirttiği tamamlı ve mâ- Ve müslim sıfatı takip eder.Arada hiç bir lanılamaz. Yâni böyleleri hakkında iman but edinmeyişleriyle nefslerini selâmete fasıla ve derece yoktur. Bunlar sebeple kelimesi ve mümin sıfatı, sadece Allaha onları başka millet netice gibi içiçedir. Eğer iman bir mad- ;man mânasi kullan çıkardıkları için, Hak lerden üstün tutmuş ve ilâhi kitaplarda de ve bir hacimse, İs «Müslim» ler diye isimlendirmiştir. İs- gi a madde .âm ve müslim kurtuluştan gelir. Ayni isimde, bir de, » olamaz; iman kurtuluşa ermek yolunda teslimiye lim olmak gibi bir mâna inceliği de: var- a sıfatlariyle dır. ir nâkıs sıfat ve fiil küfrüne düş Öyleyse, gerçek kurtuluşun ilk ve son mediği halde her kapısı olan Allah ve Resulünün ve Sev- ve Saya getirdiği her noktaya imanı, iman o e her hükme inanan, müslimdir mi Kak li dışında' kalır ve ÖĞRENİNİZ ! Ha. A. Ka., Müslim ve mümin Me e hakikat Böyleleri hakkında yalnız «Allaha ina: i kelimeleri, selâmetten, da renk tasavvur lemez. iğ iü bi bir kölisedi lâma muhtaçtır. Şu var ki, Allaha, bütün berleri i imanı, İman olabilmek için gereken esas lim olmadığı için Mümin olamamıştır. ir; ye ne - şartlardan birini dışarda bırakmasiyle mü Mümin olabilseydi de zaten müslim ola- kurtulmuştur, min lâfzının çerçevelediği gerçek imantn caktı, Bu incelikleri bilmiyen müslü - sahibi mümin olmaz manlar pek çoktur. Gençlere ithaf n etmiş o » mâ- niyor ama, eygamberine veya peygam-i k ifadesi kul - ılmaz. Bu mevki- -âm da renktir. Ren- de kullanılabilecek olan. ifade, dış lügat maddesi olmayan mânasiyle ancak «şu tarzda inanıyor» g en anlıyorusunuz! * ki, müslümanlardan başka hiç bir dinin mensupları, sadece Allaha inanmak, hat- inanıp da hakkında tâ Alla üfür karıştırmadan oğru i- nanmakla (omümin olamaz; müs- lim olmadığı ise besbelli... Zaten müs- 0 u9 /
