-nın menafi'-i iktisadiye ve ticariyesini bir dereceye kadar hesabına uydurdu. Fakat garibi şu ki, bu zavallı üç küçük hükumet hala aynı hatada, aynı meselede yekdiğeriyle nefsaniyet ve rekabetden hali degil. Mesela Sırbiye Rumların Bulgarlar tarafından uğradığı nümayişe rağmen tutduğu İstanbul Patriki'ne ve Patrihanesi'ne nişanlar, taltifler yağdırdı. O da Bulgaristan'a karşı caka itmege kalkıştı. Yunan Kralı ise Avrupa'ya merhamet dilenmege çıktı. Bulgaristan ise ortada kaldı. Velhasıl bu gidiş yamandır. - - -⫷O⫸ - - - DAHİLİ Nutk-u iftitahiye hazırlanan crevabı Prens'e arz etmek içün icab eden komisyon-u mahsusa intihab olunmuş ve yarın ahşam nutuk cevabının Prens hazretlerine takdimi mukarrer olunmuştur. * * * PAZARCIK'DA HAYDUDLUK Birçok Sofya gazeteleri her gün sütunlarını Türklerin enva'-ı zulmünü, Makedonya'da yakılan köyleri, yıkılan haneleri yaza yaza bitiremiyorlar. Makedonya'da Türkler zulüm idiyor, Türkler şöyledir, Türkler böyledir kıyamet kopuyor. Bu efsaneleri dinleye dinleye hakikat hali zaten yakından gören Avrupa'da bıktı, Türkler de bıktı. Böyle efsaneleri kendilerine galagan tuzağı ittihaz eden birtakım mesleksiz, idraksiz gazetecilerin bu hezeyanlarından zaten Bulgaristan ukala ve füzelası, Bulgaristan rical-i siyasiyesi de daima muğber ve mahcubdur. Buna misal olarak sabık İstanbul Politika Me'muru Naçoviç Efendi'nin "Veçerna Poşta" muharrirlerine geçenlerde vermiş olduğu belagat-efza, hakikat-pira cevabı gösterebiliriz. Fakat garibi şu ki, bu gazeteciler haklı haksız sade Türkleri haydudlukla itham itmegi vezaif-i esasiye ad etmişler. Eger bir millet arasında eksik olmaması tabi'i bulunan bazı kötü haydud kimselerin cinayetlerinden dolayı, bütün bir nilleti itham etmek iktiza itseydi, yalnız şu son seneler içinde Bulgaristan'da yaşayan Müslümanlar hakkında da bazı vicdansız vatandaşlarımızın asr-ı insaniyete hükumetin şan-ı hürriyet ve adaletine şayan olmayan zulm ve tecavüzlerinden dolayı bütün Bulgar milletini, bütün Bulgaristan'ı itham etmek iktiza itmez mi? Hayır! Birkaç haydudun, birkaç şakinin denaetiyle biz bütün Bulgar milletini vahşilikle itham idecek kadar beyinsiz ve gafil degiliz. Her sene Makedonya'da komitelik etmiş, yani hükumete karşı silah çekmiş birçok Bulgarların esamisini mübeyyen cedveller, mazlum sıfatıyla dünyaya teşhir ve ilan idiliyor da, Bulgaristan'da hükumete karşı hiçbir hainligi akıl ve hayale getirilemeyen zavallı Müslümanların her gün, her saat şurada burada kazaları ezildigini niçün bu medeniyet-i insaniyet iddi'a eden gazeteler kale bile almıyorlar? Bizim zavallı Müslümanlar ma'arifden bi behre oldukları okumak yazmak bilmedikleri içün köylerde yollarda olan nice vukuatdan kimsenin haberi bile olmayor. Okuma yazma bilmeyen bir milletin gazete ne demek, gazetenin faidesi ne olduğundan haberi olur mu ki, iki satır bir mektubla gazeteye halini bildirsin! Ah zavallı Müslümanlar! Aman yarabbi! Bu zavallı hamisiz milletin bu derece uyanmaz uykulara daldığını her gün her dakika idrak eyledikçe insanın insan olduğuna dünyaya la'net idecegi geliyor. Bakınız! Pazarcık, hem de bir köy degil, adeta meşhur bir kasabadır. Bundan altı gün kadar evvel ora ağniyasından Hacı Aliş Pehlivan'ın yedi sekiz yaşında bir ma'sumunu, gün ortası, bir iki şaki kasaba içinden kaldırıyormuşlar. Hükumet bittabi' vazife-i adaleti ve kanunu ifa içün her türlü şiddet tedabire müraca'at etmiş ve idecegi tabi'i ise de, çocuğun hangi balkanda veya