AVRUPA MUVAZENESİ MES'ELESİ Hal-i hazırda hadisat-ı siyasiyenin en birinci safhada görünen kısmı Fas vukuatıdır. Elyevm bütün matbuat-ı siyasiyenin en mühim havadis-i telgrafiyesi, Magrib-i Aksa havadisleriyle dolmağa başladı. Ba'zı matbuat-ı siyasiye bu Fas meselesine büyük bir ehemmiyet atf idiyor. Dimek isteniyor ki, bu Fas meselesi Avrupa muvazenesini ta kökünden sarsacak derecede karışıktır. Öyle ya! Fas'ın hal-i hazırıyla, atisi Avrupa muvazenesini tehdid itmeseydi, Avrupalıların koca bir El Cezire Konferansı akd itmelerine ne ihtiyac vardı? El Cezire Konferansı'nın sebeb-i küşadı, müzakeratı, mukarreratı, ne idi? Avrupalılar bu konferansda ne konuşmuşlardı? El Cezire Konferansı'nda Avrupalılar açık açık söylüyorlardı ki, şu Fas kıt'asını ya kardaş payı idelim veya ki hiçbirimiz yalnız başına bu koca kıt'aya hakim olmasun. Mes'eleyi biraz daha izah idelim: El Cezire Konferansı'nın in'ikadına yegane sebeb Almanya oldu. Çünkü Fas kıt'asının mirasına İspanyollar, İngilizler dahi diş bileyüb duruyor idiyse de,buna en yakın ve en ziyade muvaffakiyet göstermege başlayan Fransa idi. Fransa, Fas'ı adeta benimsemege bile başlamıştı. İşte Almanya bunu asla çekemiyordu. Ne yaptı yaptı, hülasa meseleyi yeşil masaya düşürmege muvaffak oldu. El Cezire Konferansı güya Fas'ın istiklalini taht-ı te'mine almıştı. Ya'ni Fransa oraya resmen duhul fikrinden vazgeçmiş olacakdı, fakat El Cezire Konferansı'nın bu kararından sonra bir sene geçmedi ki, ahval ve vukuat, mezkur muahedatı tamamıyla nakz eyledi. Fransız ajanları Fas dahilinde taraf taraf tahrikatdan hali kalmadıkları içün cahil Faslılar der'akab yine birbirini boğazlamağa başladılar. Zaten Fransızların bekledigi de Fas ahali-yi İslamiyesinin böyle yekdiğerini boğazlamakda devamıdır. Onlar yekdiğerini boğazlamalı ki, Fransa "Fas'da teb'a-yı ecnebiyenin, yani Avrupalıların hayatı tehlilededir!" diyüb heman oraya yine burnunu sokmuş. Mes'ele hakikaten de böyle oldu. Fransız matbuatı Fas'da diğer yandan Fransız zırhlıları da Tanca'ya yanaştı. Buna karşı, daima muhalif ve muarız bulunan Almanya ise, bittabi' Fransızların bu gürültüsünü işidiyor, görüyor, hatta Fransa'nın El Cezire Konferansı mukerreratı hilafına olan hareket-i vakı'ası ahiren İngiltere ve İtalya ile Afrika-yı Şimali menafi'ini beynlerinde hafiyyen taksim-i gurema ettiklerini bilebiliyor. Binaenaleyh Almanya da buna karşı hafi, celi, kendine göre teşebbüsatdan elbette hali degil. Fakat bakalım Almanya şimdi ne vaziyet alacak? Her halde Fas meselesi zamanımızda Avrupa muvazenesini te'min ve teşkil eden İttifak-ı Müesenna ve İttifak-ı Müselles'i