etmiş. Hükumetin o şahsı teeddüb hakkıdır. Ya niçün hükumet o caniyi hala meydanda bırakıyor. Pençe-yi adalete teslim itmeyor? Bize kalırsa Veçerna Poşta refikimiz böyle bir cinayetden dolayı Türkleri rezaletle itham idecegine, hükumet-i mahalliyenin bu partizan kisveli herifleri müstahak oldukları ceza ile te'dib itmemesi esbabını şerh itse, daha alicenabane bir hareketde bulunmuş olur. - - - «oOo» - - - ŞEHİR MEKTUBU Filibe mekatib-i İslamiyesi mu'allimlerinden birisi, maaş alamadıklarından dolayı şikayet ettigini dünki nüshamızda okuduk. Zavallı mu'allim evkafda para yok mu ki, mekteblere tahsis olunan para verilmiyor deyu soruyor. Biz mu'allim Efendi'ye şu yolda bir cevab yazmaktan kendimizi alamayız. Vakıf sandığında para vardı. Fakat Encümen Reisi Efendi'nin evkafdan tufeyli-i gayr-ı meşru' olarak cekdigi yetmişer lef maaşının bir seneligini, Ramazan münasebetiyle daha doğrusu, ahşama sabaha ne olur ne olmaz diyüb topdan çelmiş, keza Müfti Efendi'nin de Müftilik maaşından başka haklı haksız çekdigi maaşları toplu olarak çekmiş. Mu'allim efendilere de istemek kalmıştır. Bayrama da oruc tutsunlar. Daha sevab olmaz mı? - - - «oOo» - - - VESİLE-İ KELAM Kırım'da münteşir "Tercüman" refikimizde okuduk: "Kazan'da Şehir Kütübhanesi'ne her gün yedi yüz kadar Rusça içün ve altmış yetmiş kadar da Müslümanca içün mütala'aya devam eden oluyor imiş." Biz bu satırları okuduğumuz da bir de kendi beldemizi düşündük. Mekteb-i rüşdiye bitirmiş, az çok okuma yazma ögrenmiş bunca genclerimiz olduğu halde, bunlardan hiçbirinin Filibe Beledi Kütübhanesi'nde bir def'a olsun mütala'aya merak itmemeleri şayan-ı hayret degil midir? Hükumet ma'arife ve insaniyete hizmet maksadıyla koca bir kütübhane te'sis etmiş. Dühul ve mütala'a hakkı yok. İstedigin kitabı git al oku. Fransızca, Türkce, Bulgarca, Almanca, Rusca ne istersen var. Hal böyle iken bizim birtakım genclerimizin aziz ömürlerini karakulak kahve köşelerinde laf ebeligiyle, didikoduyla, prafa veya domino ile geçirmeleri şayan-ı esef degil midir? Şimdi şu kütübhanede yevmi en aşağı yirmi, otuz, kırk Müslüman genci birkaç saat mütala'aya devam itseler, hem kendileri içün mucib-i istifade-i ma'neviye ve hem de millet içün bir şeref-i ma'nevi sayılmaz mı? - - - «oOo» - - - TELGRAF HAVADİSİ 24 Teşrin-i Evvel, İstanbul'dan : § Rusya ve Avusturya sefirleri Bab-ı Ali'ye verdikleri bir notada cedvel-i mahsusuna kayd edilmemiş olan Bulgaristan'daki altmış Makedonya firarisinin afv-ı umumiye dahil edilmediklerinden, bunların afvıyla memleketlerine avdet edenler arasına idhal edilmesi içün muktezasının mümkün mertebe az vakitde ifasını taleb etmişlerdir. * * * 24 Dersa'adet : Dün Bab-ı Ali'de gümrük rüsumunun yüzde üç tezyidine aid düvel-i ecnebiye notasına havi bir cevabi nota hazırlanarak, bugün süfera-yı ecnebiyeye tevdi'i mukarrer bulunmuştur. Bab-ı Ali cevabında bu def'a dahi bazı ihtiyat noktaları bırakmış olduğundan, meselenin intizar-ı hitamını te'hire sebeb olacakdır. Süfera-yı mu'azzama bu meseleye nihayet verilmesi içün