9 Kasım 1906 Tarihli Balkan (Filibe) Gazetesi Sayfa 1

9 Kasım 1906 tarihli Balkan (Filibe) Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TARİH-İ İSLAMİYEDEN BİR HİSSE Tarih-i İslam'ın ne büyük ibretleri vardır. Dinebilir ki, tarihin mezayası hakayık-ı mukaddese-yi Ahmediye gibi, tarih-i islamın her safhasında başka bir revnak, başka bir halavetle tecelli ider. Tarih-i İslamda hülasatü'l hülasa bir hisse vardır. O da şudur : Müslüman hükumetleri idare-i mülkiye ve siyasiyede ne zaman "el adl ü esasü'l mülk(*)" sırr-ı celiline iktifa ve ve imtisal idebilmişlerse, o zamanlar irtifa'dan irtifa' yükselmiş, mes'ud bahtiyar olmuşlar, şan ve şevket iktisab iyleyüb, cihana azamet isar eylemişler. Bu hakikat heman her devrede, her suretle, gün gibi tecellidedir. Ahşam, tarih-i İslamiyeye göz gözderirken, zihnim inkılabat-ı islamiye ile meşgul bulunduğu bir esnada, nazire-i mütala'am adl ve re'fetiyle siyaset ve hamaset-i kamilesiyle meşhur Ömer bin Abdülaziz'in measir-i necabet-i kariniyle münceli bir sahife üzerinde takarrür etmişti. Hulefa-yı Emeviye'nin en meşhuru ve kamili, ahdinde Osmanlı tarihinin Kanuni Sultan Süleyman'ı kadar yükselen Ömer bin Abdülaziz'di. Ömer bin Abdülaziz'in hayatı, degil müluk-u İslam; umum İslam içün çok büyük gayretlerle meşhundur. Müluk-u beni Ümeyye'nin minberlerde Hazret-i İmam Ali efendimize sebb ve şetm edilmesi adetini Ömer İbn-i Abdülaziz kaldırdı ki, bu hareketle beyn-ül İslam büyük bir haksızlık, büyük bir fitne ve fesad eseri olan bu i'tikadın mahv u izalesi tarih-i İslama büyük bir hizmet olmuştur. Ömer bin Abdülaziz, şiddet-i tevazu'nu ilk halife nasb ve tayin idildiginde dahi izhar eyliyor. İlk hilafeti günü minbere çıkub "Ey ahali! Ben bu mevkime kendi talebim ile tayin olunmadım. Binaenaleyh sizin üzerinize olan haml-i bey'at ıskat - yani kendimi hliafetden azl ettim. İstediginiz adama bey'at idniz" didiginde, halk hep bir ağızdan "Biz sana bey'at ettik ve üzerimize Emir nasb eyledik, elbette kabul ideceksin" diye ibram itmeleri üzerine, tekrar bir hutbe okuyub, nihayetinde: "Ey ahali! Bir adam Allah'a ita'at iderse, ana ita'at vacibdir. Eger ita'at itmezse o adama dahi ita'at olunmaz. Ben Allah'a ita'at ettikce bana da ita'at idiniz. Eger Allah'a isyanım vaki' olursa, siz de ita'at itmeyeniz" demiştir. La ta'ate li'l-mahluki fi ma'sıyeti'l-Halık(**) sırr-ı celili de bundan ayandır. Ömer bin Abdülaziz'in istihkar-ı menfa'at hususundaki ulv-u cenabına gelince, bu pek harikulade bir şeydir. Bu adam rızk-ı yevmeden gayri bir mal ve menale asla rağbet itmemiş. Hatta son nefesinde bile bu ulv-u cenabını göstermiştir. Ömer bin Abdülaziz'in Hazreti Ali'ye ve evlad-ı nebeviyye ------------------ (*) Adalet mülkün temelidir. (**) Hadis-i şerif : Allah'a ita'at itmeyene ita'at edilmez

Bu sayıdan diğer sayfalar: