İNTİBAH-I İSLAM "Türk" refik-i muhteremimiz Glob (Globe) gazetesinden tercüme etmiştir: Bu sene alem-i İslamiyetde hükümferma olan hareket-i fikriye ile ve Lord Kromer (Evelyn Baring) ve Sir (Edward Grey)in beyanatından o kadar aşikar olmuştur ki, bu hareket-i fikriyeyi, sırf bir heyecanengiz suretde olmayarak izah idebiliriz. Bu hareket-i İslamiye, İngiliz zabitlerine idilen taarruz ve Mustafa Kamil Paşa'nın - Genc Mısırlıların reisidir - neşriyatıyla en ziyade Mısır'da tezahür etmiştir. Fakat bu hareket yalnız Mısır'a münhasır degildir. Acem'de Anadolu'da, Cezayir ve Tunus'un ayak basılmamış mahallerinde, Fransızlar bu hareket-i fikriye-i İslamiyeyi görerek, mensub oldukları hükumeti haberdar iderek, o cihetlere karşı hal-i yakazada bulunmalarını tavsiye etmişlerdir. İntibah-ı İslam umumidir. Şimdi yeni hareket-i İslamiye, eskilerine benzemiyor. Ba'zıları şimdiki hareketin sırf dini olduğunu iddi'a ediyorlar ise de, en mühim (rol)ü icra etmekdedir. Reisler, muta'assıb Müslümanlardan ibaret degildir. Bilakis Avrupa'da tahsil ve terbiye görmüş ve Avrupa lisanlarına aşina zevatdan ibarettir. Bunlar Müslümanları, Hristiyanların madununda bulunduran şeyin cehalet olduğunu epeyce anlamışlardır. Japonların Rusya'ya olan galebesi, eger terakkiyat-ı ahireyi kabul iderek ulum ve fünun tahsil idilirse Avrupa'ya kafa tutabileceklerini, mezkur reislere anlatdı. Müslüman terbiye ve tahsilinin merkezi Kahire'de (Ezher) Darülfünunu'dur. Mezkur darülfünunda ikmal-i tahsil edip, vatanlarına avdet eden talebeler ve vatandaşları tarafından itimat-ı tamma mazhar oldukları cihetle, nüfuz sahibi oluyorlar. Hareket, memlekete göre muhtelif şekle girer. Kafkasya'daki Müslüman Tatarlar, mollalarını kendileri intihab idüp, hükumetlerinin tayin itmesini istemeyorlar. Acemler, kanun-i esasi isteyor. Mısır'daki hareket ise, memleketin şimdiki hakimi bulunan İngilizler aleyhinde olarak tecelli idiyor. Ve Mısırlılar, kendilerine padişahın muavenetini celb ve bu suretle İngilizleri tard eylemek içün (Mısır, Türkiya'nın bir vilayetidir) iddiasını takip idiyor ve ümit idiyorlar ki, İngilizleri kovdukdan sonra Türkiya ile kolaylıkla uzlaşılır. Diger tarafdan Arablar, "Arabistan Arablarındır" sadasını aleme isma'a çalışıyorlar. Bu hareket-i fikriye-i İslamiyenin en garib netice vereni Cezayir'deki hareket-i İslamiyedir Cezayirliler, Fransızların kendi memleketlerinde metin suretde köklendiklerini ve bu kökü söküb atamayacaklarını bildiklerinden, vatandaşlarını Fransızların seviye-i irfanına çıkarmaya ve bu suretle anları kendi memkeketlerinin işlerine karıştırmaya sevk idiyorlar. Hiç akil bir Müslüman tasavvur idilemez ki, vatandaşlarını Avrupa'ya karşı tahrik