DEVLET-İ ALİYE'NİN SEBEB-İ TEDARİKATI ve BALKAN HÜKUMETLERİNİN TELAŞI Devlet-i Aliye'nin İkinci ve Üçüncü Ordu'ca olan tedarikatı, birkaç aydan beri, bilhassa İkinci ve Üçüncü Ordu erkan-ı harbiyelerinin, yani Edirne ve Manastır kıta'at-ı askeriyesi rüesasının fa'aliyet-i fevkal'adesi türlü türlü tefsirlere sebeb oldu. Bu tedarikatın ilk nazarda Bulgaristan'a karşu olduğu zan ve tahmin edilmişse de, Prens hazretlerinin Bulgaristan'a avdeti ve sonbahar manevrasına geden Bulgaristan Ordusu rediflerinin yerlerine dağılması üzerne, hükumet-i seniyye, tedarikatına muttasıl devam idiyor. İkinci ve Üçüncü Ordu kuvva-yı askeriyesini muttasıl tezyid idiyor. Hatta Makedonya, yani Üçüncü Ordu vilayetlerinin idare-i maliyesini murakabet eden Düvel-i Muazzama'dan İngiltere'nin, bu tedarikat hesabına hiç gelmedigi içün, heman her fırsatda Bab-ı Ali'ye, Makedonya'da asker-i Osmaniyenin tenkısıyla, büdcenin tanzim ve tensiki lazım gelecegini dermeyan idiyordu. Hak hakdır. İnsan ne olursa olsun biraz da insaf ve hiss-i bitarafi ile düşünüb söylemeli. Bab-ı Ali'nin şu son zamanlardaki vaziyeti öyle müdhiştir ki, her cihetden alevler, ateşler içinde kalmıştır. Böyle bir vaziyetde, böyle bir idare-i mutlaka, bin türlü tazyikat ve desais-i dahiliye hükmünde Avrupa gibi müdhiş bir düşmana meram anlatmak hakikaten lafla olmaz. Vakı'a üssü'l-esas, idare-i hükumet bozuk olmasaydı, hükumet-i seniyye daha nafi'bir meslek-i siyasi, daha selim bir tarik müdafa'aa ittihaz idebilirdi. Bu tabi'idir, fakat biz, kabahat kimde ise kimde, şu vaziyetde Bab-ı Ali'nin tavr u hareketine, şayan-ı takdirdir deriz. Sadedden çıktık. Hükumet-i seniyyenin İkinci ve Üçüncü Ordu'daki tedarikatı, Bulgaristan'a karşı olmadığını, Bulgaristan rediflerinin dağılmasından sonra da gösterdigi gibi, birkaç gündür matbuat-ı siyasiyenin Avusturya ve İtalya arasında Arnavudluk üzerine bir mu'ahede-i hafiyesi olduğundan bahs-i makal itmeleri ve nu mu'ahedenin bütün mahafil-i siyasiyece, ehemmiyetle telakki edilmesi, hükumeti seniyyenin hazırlığı esbabını meydana çıkarıyor. Avrupa matbuatında böyle bir ittifak ve hazırlıkdan bahs idileli, heman bir haftadan ziyade degildir. Güya Avusturya İtalya ile uzlaşarak, Yenipazar tarikiyle Selanik'e sarkacak, İtalya ise buna mümaşaat idecek, fakat o da Yanya'ya ve Arnavudluk'un bir kısmına istila şartıyla. Dimek oluyor ki, Bab-ı Ali bu ittifakı daha evvel haber almış, Roma ve Viyana sefaret-i Osmaniyeleri meselesinin bidayetinde kuşkulanub, hükumet-i seniyyeyi ikaz etmişler ki