Memalik-i ecnebiyedeki mütemekkin İslamların hali şöyle dursun, bizzat Türk hakimiyetinde kalmış bir hıttada bile Türklerden mazlum, Türklerden şayan-ı merhamet bir millet var mı? Bu hakikat acıdır. Fakat hakikat taassub ve denaetle kararmış gözlerden daima uzakdır. Beşeriyetin daim kan ağlaması, Lahey sulh konferansının netice-i faci'ası gibi böyle kongrelerin de daima sulh ve müsalemet yerine kanla imzalanması, insanların devre-i şekaveti henüz peziray-ı hitam olamadığındandır. Koca mösyöler! Utanmadan o kongrenin adını bir de sulh kongresi koymuşlar. Mu'allim Naci merhumun ruhu şad olsun Ne candan bir şiir inşad eylemiştir: Yarab ne eksilirdi, deryay-ı rahmetinden Peymane-i hayata zehrab dolmasaydı Azade ser olurdum, Asib-i derd ü gamdan Ya dehre gelmeseydim, ya aklım olmasaydı. --------oOo-------- HİNDİSTAN'DA İHTİLAL "Dayli Meyl" nam İngiliz gazetesinin beyanatına nazaran Bengale eyaletinde Asanevu havalisinde İngiliz memurininin mevcudiyetine rağmen yerli ahali arasında asar ve neşriyat ihtilalperverane kemal-i sür'atle intişar eylemekde imiş. Müşevvik ve muharrikler, islamlara şekerin domuz ve Hindlilere sığır hayvanı kanıyla tasfiye ve tathir edildiğini beyan eyliyerek ahalinin kanını galeyana getiriyorlarmış. İngilizlerin ahaliy-i mahalliye tarafından artık tard edilmeleri zamanı geldiğini ve müttefikan çalışılacak olur ise Asya akvamının ne gibi işler görebileceğini Japonya'nın pek açık ve ra'na bir suretde isbat eylemiş olduğunu beyan eyliyorlarmış. Teşvik ve neşriyatda bulunan kimseler pek kolay bir suretde maksadlarına muvaffak oluyorlarmış. Çünkü İslamlar domuz kanının murdar ve Hindliler ise sığır hayvanını mukaddes bildiklerinden müşevviklerin teşvikatına kolaylıkla aldanıyorlarmış. Zaten böyle bir teşvikatın eser ve neticesi olarak onbeş sene evvel de Hindistan askerleri ihtilal etmemiler miydi? Askerlerin kullandıkları tüfenklerin kurşunları domuz ve sığır hayvanı kanıyla yıkanmış olduğu kendilerine bildirildiğinden gerek askerler ve gerek ahalinin kaldıracağı ihtilalatın yakın zamanda tevessu' edeceğinden korkulmakdadır. TELGRAF HAVADİSİ MAKEDONYA VUKUATI 5 Eylül, Selanikden: && Bir Arnavud çetesi tarafından dağa kaldırılan ve bir danesi İtalyan teb'ası olan dört tüccar iki ay dağda mahbus kaldıkdan sonra verilen külli mikdarda fidye-i necat mukabilinde birkaç gün evvel kurtulmuşlardır. && Bir Bulgar çetesi geçen pazar günü ahşamı İştib'de askeri kışlasına hücum ider ve dinamitle kışlayı berhava etmek istemişlerse de nöbetcilerin kuşkulanması üzerine çete efradı firar eder. Bu çete müahharan İştib civarında bir Türk'ün mülküne hücum ile yeldeğirmenini dinamitle yakarlar. Bundan bir gün sonra çetenin takipine çıkan askerle vuku'bulan tesadüfi bir müsademede çete kamilen mahvolmuş ve çete efradı üzerinde çok mühimmat-ı harbiye bulunmuştur. && Selanik vilayetine mülhık Kısadere karyesi civarında Kapiten Yorgaki kumandasında bir Rum çetesiyle asakir-i Osmaniye arasında beş altı gün evvel vuku'bulan bir müsa-