DÜNKÜ MESELE Dünkü gün öğleden öğleden sonra hükümet tarafından bütün Filibe çarşularının yine kapandığını yazmıştık. Çünkü esnay-i vak'ada telef olan bir Bulgar gencinin cenaze alayı ile diğer Rum avukatı Malyadi'nin cenazesi alayı esnasında ikinci bir vak'anın hudusünden korkuluyordu. Şehir askerle o kadar sıkı abluka edilmişti ki kimse bir sokakdan diğer sokağa geçemiyordu. Nihayet cenaze alayı başladı. Bu cenaze alayı adeta milli bir alay gibiydi. Cenaze önünde musiki matem havası çalıyordu. Ahali o derece kalabalıktı ki Filibe'de ne kadar zengin, fukara Bulgar varsa hepsi heman gelmişti dense mübalağadar aridir. En fakir bir işçi, bir amele bile işini, [..] bırakmış bu alaya gelmişti. Kiliselerin çaldığı kampanalar ise bu cenaze resmine daha mutantan bir renk veriyordu. Fakat Rum avukatı Malyadi'nin cenazesi görülemedi. Bu tek cenazesi ne suretle kalkdığını ve kalkacağını henüz kimse bilmiyor. Bundan sonra şehir dün sabaha kadar asker muhafazasında bulundu. Fakat sabahleyin abluka çekilmiş dükkanlar açılmış, ortalık süd limanlık idi. Bu nümayiş yalnız Filibe'de değil Rumların en kesretli bulunduğu Filibe'ye mülhak İstanmaka'da, Burgaz'da hulasa Bulgaristan'ın bir çok kasabasında az çok baş göstermiş. Hal bu merkezde gidedursun acaba bu işin sonu nereye varacak gibi bir fikir insanın zihnini muttasıl işgal ediyor. Bunu takdir ve tahmin içün evvela meselenin cihet-i hakikiyesini ta'mik etmeliyiz. Yani şu meselede hangi taraf haklı, hangi taraf haksızdır bunu ayırmalı. Ondan sonra da her iki tarafın kuvvetini, mevakiı coğrafyasını, kuvvet-i iktisadiyesini, isti'dadını düşünmeli. Bize kalırsa Bulgarların Rumlara karşı ğayz ve kinini pek haksız görmeyiz. Ale-l husus Bulgar vatanı addedilen bir yerde aynı din ve mezhabden oldukları halde Rumların ayrı ayrı kiliseler vaz' ve ihdasa kıyamları biraz insaflıca düşünülürse hükümet içinde hükümet kurmaktan başka bir şey değil. Bulgarların kanına dokunduğu kadar var. Herkes biz değil. Bizim memleketimizde böyle yetmiş bin hükümet içinde hükümet yaşar da umurumuzda bile olmaz. Fakat yeni uyanan milletler anın bir danesine bile tahammül etmiyor. Bulgarların bilhassa Rum kiliselerinden, Rumlardan nefreti ise yine de esassız değil. Zira bir zamanlar Bulgarların kütübhanelerini yakan, lisanlarını batıran, mahveden Rumlardır. Bu gün elhalet hazihi Makedonya'da bunca Bulgar köylerine, mekteblerine hücum eden, muttasıl ziyan veren Rumlardır.