«Muhterem dostum, Size büyle hitap ed'şim belki ga: /| Tip görünecektir. Benj tanımıyorsa- Znu, İsmizmsi söylesem yine tanımazsı. Diz. Ben, hususi kâtibeaciz Petihanın Kkocasıyım. Şaşındınız değil mi? Her; K izin evli olduğundan z yoktu. Karım, işinden Çıkarılmak Kkorkusile benimle evlen- diğini ve bir çocuğu olduğunu mü-| #essesede kimseye duyurmamıştı. O-| © o munla samimiyet niz artığındanberi bolki ba sırra yakılsınız, Görüyor- #unuz ya ben de bir şeyler düydum. Meseloden haberini var. Bon, dodikoduya kolay kolay ku- lak asmam ama son günlerde haki- kat gözlerimi kapayamıyacak kadar ortaya çıktı. Karımı da inkâr etme- den, «Evet, doğru, ne yapacaksan yap> dedi. Evvelee <yalan derdi, di- — gğer kızların kıskançlıkları, beni ora- dan laştırmak için uyduruyor- beni İkna etmeğe çalışır- dı. Şimdi ben ne yapayım? Size mek tubu bunun için yazdım. Kabahat sizde olmadığını biliyorum, böyle şeyler bazan oluverir Fakat ben pek Mmüşkül mevkideyim, Meselen'n ha- sıl başladığını tahmin ediyorum. Pe- rihan diğer yüzlerce daktilonun ara- sında çalışırken, güzel alin saçları, | biçimli vücudu ile dikkatinize çarp- tı. Zeki kızdır da maaşını arttırıp kendinize husust kâtip yaplınız. Za- vallı karım daktilo iken gaceleri paz- maklarının ağrısından uyuyamazdı. Yeni evlendiğimiz zaman parmak tçlarını birer birer öperek - dinlen- dirmeğe çalışırdım, Perhanın maa- gi artınca kendi kendimize bir ziya- fet çekmiştik. Ben de boşda değil- dim, Günde iki lira kazandığım olu- yordu, O geca o kadar mesuttak kI artık ebod.yon işlerimizin yolunda gideceğine insnmıştık, İnsanın her tahmini doğru çıkar. O hafta işimden çıkarıldım. Hafta- larca beyhude yeze iş peşinde kaş- tum. Ben kazanmadan da pekülü geçiniyorduk. Perihan eve baktıktan başka birçok yeni esbablar bile ya- piyordu, Müacasesesinin . elbise kıs- miadan pek ufak bir taksitle öden- mek üzere aldığını söylerdi. Sözün kasası on aydır. boştayım, aziz dostum, bir işe yaramış olmak için gündelikçi kadını savdım, aydâ beş lira oradan kazandık, yemeği bi- giriyorum, ortalığı topluyorum, böş zamanlarımda de çocuğumuzu park ta gezmeğe götürüyorum. Çocuğumuzu çılgın gibi soverim. Maskara henüz üç buçuk yaşında- dir, Annesi gibi iri kahverengi göz- leri sarı saçları var. Öyle neşeli ki. büyüdüğü zaman muhakkak moşhur yik görmüyorsun. Diye bağırdım. Bana Me cevap verd'ğini tahmin edersiniz? e— Git, dedi, hemen şimdi, çocu- iunu al da git. Seni bir daha görmez sem memnun olacağım. Bana no fay| dan var? Ben derhal yumuşadım. Karım mu| hakkak ki asabi bir buhranın tesiri| altında ne söylediğ nin farkında de-| gildi. <Oh sevgilim, neler söylüyor-| sün?> diye inledim. Perihan ağla-| mağa başladı: «— Benim kusuruma bakma, di- yordu, ben de genç bir kadınım. Gü- zel şeyler giymek, yerlerde gez- mek istemez miyim? Çok yorgunum. Ağlamasına tahammül edemedim sustum. O gece hiç uyuyamadım. yatakta doğrulup Perihanın yüzüne bakıyor- dum, Ne olmuştu karıma? Bu deği- şikliğin sebebi neydi? Bir cumartesi günü ben evde yal- nızdım, Telefon çaldı, bir kadın se- si: «Perihan nerede?» diye sordu. — Arkadaşı Nermine davetli de- dim. — Hayır, orada değif, patronile beraber,. Ben size acıdığım için ha- ber veriyorum. Karınız sizi aldatı- yör: Telefon kapandı. İlk işim Nerminin numarasını bül- mak oldu. Karım orada değildi. Top| laati falan da yoktu, Demek ki inan mak istemediğim dedikodular doğ- ruydu. Ne yapmam icap ettiğini tayin e- demeden oğlumu uyuttum ve — ben, yatmadan bekledim. Geceyarısını| geçtiği halde, Perihan dönmedi. hayet soyundum ve karanlıkta sıza- ra içerek bütün gece bekledim. Bir zevde, bir anne, nasıl olur da patro- nunun apartımanına gidebilirdi? Kapı anahtarla açıldığı zaman saat beşe yakındı. Per.han doğru yatak odamıza girdi ve ortadaki bü. yük lambayı yaktı.Kamaşan güzle- rimi aralamağa çalışarak Ka baktım. Üzerinde hiç görmediğim beyaz, parıltılı bir tuvalet vardı. Ol- dukça sarhoştu. Güzel gözleri vah- şi bi rifade İle yanıyordu. Pijamala- yatakta oturap kamaşam gözlerim! uğuşturmam onu hayli eğlendirdi, kahkahayla güldü: «Amâ, ne güzel bir karikatür meyzuu!> diyoardu. «— Nereden geliyorsun, dedim. e— Bil yorsun. —Evet biliyorum patronunun & partımanına gitmiştin.. İnkâr etmedi: — Peki, ne yapacaksın baka- hm? diye bağırdı. Doğru işte, pat ronumla geziyor eğleniyorum. Biraz bir kamedi artisti olacak. Perihan çocuk istemiyordu. Benim hatırım için katlandı, ve üç sene ev-|kım değil mi? Ne yapabil'rsin aptal? vel nisanda oğlumuz dünyaya geldi. | Birk Banları size yazdığımı duysa, be-|rise götürecek. Sen o zaman bir şey vi öldürür. Çocuğumuz doğunca, bü | yapamazsın. yük bir beyaz Jeylük buketi yaptı- rarak hastaneye gittim, Yüzü yor- gun fakat çok güzeldi. Yatağının üs tünde bıraklığımı Jeylâklara bir müd det dalgın dalgin baktı vi şını çevirerek sesaizce ağlamıya baş- essirdi. Bir kadının «çocuğum — sıh- hatte» diye ağlamasından adeta ben utandımı. Perihan alizinle gezdiğini, aran- asmadını. Güldüm, Ne kadar hata et nim gibi, ufak tefek, cılız, çirkin bir hıdır. Perihandaki değişikliğin seye ehemmiyel vermiyordu. iona atfediyorum. on dakika ayak Üstünde kanuştular yık görmüyordu. ga ettik. şirdiğim, hatta bile yıkadığım için beni a K sonra ba-| UYudu. erkek, zeki, güzel, neşeli bir kadı-|Perihandan başka kimsem yok. Ol nın kocası olursa gözünü dört açma-| muhtacım, Ve zannediyorum ki, siz servet ve ihtişamınızla — Perihanın farkın-| başını döndürmese, o benimle pekü- dayım. Dalgındı, aksiydi, evde kim-|lâ mesut olabilirdi. Honüz vakit geç miş değildir, siz Perihandan uzak- Ben bu halleri havaların sıcaklı- | laşırsanız, o yine bana döner, beni sever, Kalbi iyidir, bakmaym görü- * | Bir gece sinemadan çıkarken ka-|nüşüne, çok iyi kızdır. Ben de bir iş rım bir arkadaşına raatgeldi. Belki | bulurum. Bakisi gibi geçinip gideriz. Bir tek dostüm bile olmadığı için beni tanımadı, Dehşetli kızdım, gü-|size bu mektubu yazıyorum. Ne ya-, etime gitti. Demek benim çirkinli-| pabiliri gimden kılıkszlığımdan utanıyordu.|bi elime bir tabanca alıp sizi öldü. Arkadaşlarına takdim etmeyi bile lâ.İreyim mi? doğrusunu isterseniz ta-, O gece, epeyce kav|banca alacak param bile yok. Pa- ram olsa bile zaten bu hal başıma Ben eyde çocuğa bakıp yemek pl-| gelmezdi. Ne para ne güzellik hiç senin çamaşırlarını| bir şey yok bende. Sadece Perihanı kendine lılrrırb'u'uı. öyle çok seviyorum kil.. süslenmek, yaşamak ben m de hak- in sonra patronum beni Pa Karım sustu. Fazla uykutu gel (AN. Vaziyetin anhtarı — Baştarafı 1 inci sahifede — birlere tevessül ettikten sonra en son sözlerini de söylemiş bulunmaktadır- lar. 'Artık onlar için vaziyeti soğuk- kanlılıkla, sükünetle takip etmekten ve karşı tarafın vereceği sulh veya harp kararını beklemekten başka| yapacak bir şey kalmamıştır. | Milletlerarast vaziyot akıbeti ta-| mamiyle meçhul bir dönüm noktası- na gelmiş bulunmaktadır. Totali- terler eğer hiç bir zaman inanmadı- larsa bugün artık kani olmuşlardır panik dakikaları bir daha avdet et- memek üzere tarihe mal olmuştur. Demokrasiler zorbalığı icap ederse çok kanlı bir harp içinde bile va fa- kat mutlaka boğacaklardır. Diplo- matlarını en reybisi olan Fon Ri- bentrop'un bile bu noktada artık şüphesi kalmamış olmak lâzımgelir. Berlindeki japon sefirinin dün Al- man devlet reisi nezdinde — yaptığı protesto teşebbüsleri japonyanın ar- tık kendisini Almanya ile bağlı te- lâkki etmemekte olduğunu — göster- mektedir. İspanyadan henüz hiç bir ses gelmemiştir, fakat iki buçuk se- me komünizm aleyhinde en kanlı bir dahili harp yapmış olan general Frankonun bundan sonra memleketi, nin talihini Almanyaya bağlamayı aklından bile geçirmiyeceği şüphe- sizdir. Kaldı ki itatyanın bile henüz tereddüdlerini yenememekte — oldu-| gunu gösteren alâmcetler çoğalmağa başlamıştır. Mister Ruzveltin italya kralina göndördiği mesajın sefir va- sıtasiyle krala tebliği hususunda italya hükümet'nin gösterdiği müsa- raat, bizzat italya kralının bunu ken- di hükümetine tevdi etmekteki isti. cali ve nihayet Danzig hâdisesinin tehlikeli bir safhaya girdiği günden- beri Romanın muhafaza ettiği acaip | ve muannidane süköt bu hususta çok dikkatle takip edilecek manalı de-| lllerden sayılabilir. | Almanya hükümeti milletlerarası vaziyetin akıbeti tamamiyle meç- hul bir dönüm noktasında en son kararını verirken bütün bunları dü- SüRMÜR ANmNNe Yenn ae — —— A Bu satırlar yazıldığı dakikada va-| siyetin yegâne anahtarı Berlinden Londraya gitmekte olan ingilir se- fir'nin teklif çantasında bulunuyor. | Eğer le de bir konferarna ekdetmiş olan Şansölye Hitler yukardanberi rerdet. “iğimiz ihtimalleri de gözönüne ge- 'rmiş ve zorbabk yo'unda alılacak tek adımın, a Almanyayı fe- lâketlerin en korkuncuma atacağına e bu a- dün sabah atkeri müçavirleriy- kanaat getirmişer © talı asahtar sulh kapısını, aksi halde ize ADOLU) ki geçen seneki Münih günlerinin| 20 ç. 8. A, ve Ç. A. ikiz. 13 26 harp kapısını açacaktır. Bekl'yelim. Hamdi Nüzhet CANÇAR SAT İ Limon Ha miş olmasa belki daha söyliyecekti Elb selerile yatağa uzandı ve homen Bu saçma' sözleri — yorgunluğuns ladı. Çocuk sağ olarak doğduğu için | atfederek elektriği kapadım, ben di mütessirdi, anhyor musunuz, müte-| yyudum. Sabahleyin sanki aramızda hiçb'r şey geçmemiş gibi kalktı ve işine git ti. Fakat ben korkuyurum Sizinle be zın pek iyi olduğunu llk defa olarak |raber Parise g-deceği doğru mu aek- geçen bkaziran ayında işittim. Kulak |ba yoksa şaka mı ediyordu? Beni dinleyin, aziz patron, yer yü- tüğimi gimdi anlıyorum. Erkekler da-|zünde o kadar kimsesiz, o kadar yal ima kıskanç olmalıdırlar, hele be- 'nızim ki.. yakın akraba, hiç hiç kimsem yok, 2? Roman kahramanlı & ğ ğ Ne bir samimi dost ne bir. arı gi-, Ka 310 ç. Esnaf ban. — 10 11 — |Sterlin 5 93 222 ç. İzzi Ve AliG.F. 9 11 25|PDolar ıdi 19 217 ç. R. Franko —1i g1 |F Frangı 8 8575 206 ç. B.8. Balazraki —8 16 |Liret & 9775 190 ç. Ş. Remzi 8 155 |İeiçre p. 29 8765 99 ç. A M. Ataman 11 —— 16 |Flarin TI 6625 91 ç. M, H. Nazlı 10 15 — |Belza 22 6825 68 ç. İ.'T.T,F. incir ş. 8 14 — |Prahmi 1 0825 Leva 156 14 BO| Çekoslovak kr, 4 Peçeta 14 035 1423 — Yekün Zloti 23 72 6852 — Dünkü yekün Pengü 24 455 ; Ley , o 89 8275 — U. yekün. Dinar 2 [ncır Yen B4 B15 ç. Albâyrak — T 50 10 26| İ9veç krr. ŞO M 456 ç. K. Taner — 10 — 13 Bo| Ruble y 23 9025 427 ç. j. Taranto — 8 — 10 75)| ESHAM ve TAHVİLAT 261 ç. M. Beşikçi — 9 25 12 50 ANKARA î:g ç. Ü. eçt & S0 13 (1938 yüzde BF. ve ikramiyoli 19 Na âğ u:ıılı- T ı; >n6| 1993 Ikramiyeli Ergani 19 SA a Sivas - Erzuram hattı istikrazı 2. 175 ç. M.j. Taranto 10 50 18 yoPl 107 ç. Ş. Remzi OA 107 ç. Ahmet P. 10 50 10 50 92 ç. j. Kohen 9 75 10 625 Doktor 58 ç. Esnaf ban. — 8 50 10 50| B. Bclıçet Uz | 68 ç. Öztürk şir, 10 50 12 Ç OLUK 55 ç. P. Mihalef 10 125 10 1285 Hatelidan diğekeaiin 47T ç U. Kayhan — 8 50 18 Hastalarını 11.30 dan bire kadar 84 ç. M, ilyuren 10 25 10 25 'BFYİ.I' sokağında Ahenk matbaası 32 ç. S. Alayol 760 8 kabul edei 81 ç. M.H. Nazlı 10 26 10 25 15 çoP. Kalrk — 18 — 18 18 ç, Alyoti bira, 11 50 11 50 KSB 10 1,2 S. Nazif — 10 50 10 60 BKİRE G ERR ŞŞ SA Dr. Demir Ali 10499 Kamçıoğlu tüi Cilt ve tenaslil hastalıkları ve 13608 elektrik tedavileri N. Plat Tzmir - ERikâmifa tineması arkasın- üRiürdü da Birinci beyler sokağı No, 55 868-|/20,45 Türk muziği T 8 60 bahtan akşama kadar hâstalarını ka- | 8 9 25 bül eder. Tel: 3479 — İ — —— M0 2B. aa 10 12 * ü mat yok | Sümerbak s D, Köylü giyim eşyası — satışlarına Zah're borsazsı | başlamıştır. İstifade ediniz. İZMİR eeei 10 vazon buğday e. 625 Doktor eai . Hİ T M GKND0 I. M. Şevki Uğur .. .. : SE Ğ B 7uhtu Erqın Bir'nci sınıf dahili has- a ı V' kor fürlü, idrar, balsam; lın! talıklar mütehassısı | ve eaire tablilleri yapılır. İzmir Beylersokak No. 82 Telefon No. 3286 l!_/.'llı:atııi yeri: DÜ Hastalarını sabahtan itibâren| 'nci beyler sokak No. 23 l u gea vBR "rabul a Hai Kyklesi 7*. w 8 S. FERİT ECZA Kolonyalarından ; (Kilo Yalınız 300 Kuruş) NEJAT Kolonyalarından Çam ( Kilo Depo: CIBAŞI Yalınız 200 Sifa | Borsa-Piyasa | ÜZÜM BORSASI| PARA BORSAS İZMİR Yafa L GRR E ANKARA eder. Kuruş ) » Eczanesi Fuar müddetince S.Ferit Eczacıbaşı paviyonlarında yüzde 10 Tenzilât SK 27 Ağuştos 1939 PAZAR RADYO 1 | BPugünkü program 1639 M. 183 Kos./120 V- T. A. ©. 19.74 M. 15195 Kos./20 T. A. P. 31.70 M, 6465 Kos./20 TÜRKİYE RADYO DİFÜZYON ANKARA RADYOSU Öğle neşrii Sa2a) 12.30 Program , 12.35 Türk muziği (eski eserler « 14.15-14.30 Müzik (dans müziği - Akşam 18.30 - Program 18.35 Müzil iği - 19.35 Türk muziği 20.10 -Neşeli plâklar - R. 20.15 Müzik (kabare muziği - Pl.) — 20.30 Memleket saat ayarı, Ajans (bilmiyorum bana ne oldu). şarki 2130 Müzik (dana pl.) 7 22.45-23.00 Son ajans haberleri İkinci Beylersokağı No. 65 —— D Cevdet Mustafa '. Memleket hastanesi baştaki? 2 inci Beyler sokak farün ki Hor gün sant $ den sonFA Bökük No, 19 da Hakla başlamıstır. ş Kw. Kw. Kw. POSTALARI TÜRKİYE RADYOSU iyatı: den seçilmiş parçalar) Okuyanlar ve çalanlar Anka- ra radyosu küme heyeti) İdare eden Mesud Cemil. x Tca . Necip Aşkın) 1 — Paul Lincke dans melo- 2 — Gerhard Vinikler Kema- — nin şark şarkısı 3 — Amedei Saz çalan Gşık sititinden - Aşk rüyası 4| 4 — Karl Blume güneşte- — | vals b Venus - 6 — Bernhard Kutseh Çigan fantezisi 7 — Hanns Löhr hülyalı ge €e « Vals 8 — Oscar Fetras Rus mu- — L AN FT ETETE ee - F c ziğinden akisler Pi.) d - - (fasıl heyeti) — ve meteoroloji haberleri Okuyanlar: Radife Sadi Hoşses Çalanlar: Rx::n Kam, Veci he Daryal, Rehik bersan, | — Osman bey Hicaz mayun peşrevi Z 2 — Şevki bey Hicaz şarki C 3 — Cemil bey hicı ğ (ne küstün bisebep p ğ 4 — Refik Fersan hicaz şıv? K kı (cihanda biricik sevdi * — Bgim) 5 — Refik Fersan hicaz kı (Ey benim gonca gülüm) 6 — Taksim... 7 —Üdi Ahmed suzinak ıır;n (Bir günah ettimse c7 — na 8 — Yesari suzinak — şat (ayrı düştüm sevdiğimden 9 — suzinak şarkı (sen bf — mimize geldiği nakşam) —- 10 — Karcığar şarkı pünhan edemem) N — Karcığar türkü geldim ay çıktı) ( / ) X ÜB Operatör—- GÖNENDEN mutehassıs'