TARİHİ ROMAN . — gad paşa ihtiyatlığının son günlerin: — detmek istiyordu. Mi (SAHİFE 8) KANL SA Kuyucu Mürad paşa seksenlik bir | ihtiyardı. Maamafih — İstanbuldan hareket etmeden serdarlıktan başka zatı şahanenin bir fermaniyle gad - razamlık sandalyasını işgal etti. Bu- na rağinen Kuyucu Murat paşa Su- riyeye gönderilecek ordunun başın- 'da bulunmaktan vaz geçmedi. Mu- de tarihe bir muvaffakıyet daha kay Z temmuz 1607 de Kuyucu Mu- yat paşanın kumandasındaki ordu Üsküdardan hareket etti. Müthiş bir kasırga gibi Anadolu dağlarını te- pelerini yaylalarını ve ovalarını aşar rak i#yan ucu olan Konyaya vardı. Oradâ mukayemet ceşaretini göste- ren şakileri bir hamlede tepeledi ve esir olarak yakaladığı şerirleri de bir. emirle kılıçtan geçirdi. Paşa leşleri or dunün açmış olduğu kuyulara ata- rak gömdürdü. Ordu Konyayı inti- zama koyduktan sonra yorgunluğu- nu dinlendirmeden seferine devam etti. Önüne çıkan dağları ovaları şe- rirlerden temizleyip ilerliyordu. Halepte kendini kral olarak ilân eden Ali Canbuladın &kıbeti çök fe- ci olacaktı. Mukadder âkıbeti tah - min eden Halep halkı müthiş bir kor-| ku içinde kıvranıp dutuyordu. Esrarengiz bir hissikablelvuku A- K Canbuladın ümitlerini ve cesareti- ni perişan etmişti. Canbuladın harp için hazırladığı ordu kırk bin kişilikti. Fakat mun- tazam ve ayni zamanda tam techizat ile ilerliyen Osmanlı ordusunu, bo- öaz böğara gelre bile yenemiyece. ğini anlamış sulh teklif etmeği dü- şünmüştü. Yaptığı hareketten piş- :lııı olmuş, memnuniyetle arzı ubu. iyet göstermeğe temayül etmi; Lâkin toplamış olduğu nıdununt şında duüranlar Ali Canbuladın - bu teklifini şiddetle red ettiler. Kendisi- ni cesaretsiz liyakatsız olarak itham eylediler. Halepte bu münakaşalar alıp ve- rirken Türk ordusu Canbuladın kuv- vetleri karşısında mevki alıyordu. Bu harp bütün Suriyenin mukadde- ratını tayin edecekti. Fahreddin ilti-| ca etmiş olduğu Beyrutta müthiş bir heyecanla takip ediyordu. Fahreddin bu büyük harbin vereceği neticeye I ÇÖL Nakleden: Müssoliniye Açık mektup Sinyor Düçe!.. ; -| Şu dakikada senin de ödanda buk- göre hattı hareketini tayin;edecekti. |yan içinde dolaştığını tühmin ediyo- Osmanlı ördüsü döşmanı kargi -İram. Dostusus Albiklüyanın öi>e 09 sında görünce yarım saat içinde ha-İmadığı oyun bir hayli firaklı oldu. zarlandı, Sağdan, soldan ve merkez-|Bizde bir gazelin şöyle bir beyti var- den saldırmağa başlamıştı. Osmanlı| dır: ordusunun eline geçen esirlerin Gkı-| - Söylesem tesiri yok betini bılen Canbuladün ordusünün) | Suzsam-gönül we değil, elradı feci bir vaziyete düştüğü hel-| — Çektiğim Glümı bir ben de teslim olmuyor harp meydanında| - Bir de Allahım bilir.. merdane mücadelç ederek kırılıp gi- diyordu. a Kılıç istimalinde daha mahir ve daha seri olan Türk şüvarileri aded itibariyle iki misli bir kuvvette olan Canbuladın suvarilerini harikulâde bir süratle kılıçtan geçirdiler ve firar yollarını tutanları da yakaladılar. | sgörünerek biraz iş yapayım, | Ordüların piyadle kisrhina gelin-| - Dedin amma, umduğun. dağlara ce harp boğaz boğaza oluyordu. Fa-|kar yağdı. Şarkıyı beraber söyledi- kat bu kısımda Kürdlerle karışık o -| niz, partiyi Almanya topladı. Bu bir lan Arapların hali çok perişandı. İtey değil, fakat topraklarına asker Saatlarca keşmekeş içinde devam)| bile sokarak seni kendi emrine aldı. | eden kanlı harbin neticesi artık Os-| Şimdi, harb hazretleri kapıda bek mahlı ordusuna meyil etmeğe başla- |liyor ve sen de ne yapacağını düşl -| mişti. Mizraklarda kılıç uçlarında|nüyorsun... bence, iki kere — iki binlerce kafa vardı: Canbuladın ar-|dört eder kadar muhakkaktır: İtal- dusundan eser kalmamıştı. Osmanlı|yanın sırtı, eskiden yumurta köfesi | kılıcının kahir darbesinden kurtulan | taşımağa alışık değildi. Zora gelin- cüzütamlar Türk suvarilerinin miz-|ce, hemen tornistan yapar, cepheyi *k buna benziyor zavallı Duçel!... Söylesen ne söyliyebilirsin!., Söy- lesen kim dinler!., Hitler seni ve İtal. yayı kukıvrak bağlıyarak çıkmaza soktu. Gerçi sen, — Hele şu Almanya ile - >AMADULU ) ( ÇİMDİKLER | Danzizg, Karl Burkhard Senede 3500 sterlin maaşla Al- manya ve Polonyanın arasını bulmağa çalışıyor 1983 senesi sonbaharında Cenev-;gayri mevcut olan milletler cemiyeti rede milletler cemiyeti toplantısın - dâ bulunan diplomatlar, cemiyet bi- nasının önünde üç büyük otomobilin durduğunu gördüler. Bu otomobiller Şimdi, şahsen senin vaziyetin işte dtn birisinden ufak yapılı bir adam Indi. Ötekilerden kalabalık insanlar indi. Ve bu ufak yapılı adaminetra - fini alarak onu binanın koridorların. dan geçirip toplantı salonundaki ye- vine götürdüler, Bu ufak tefek adam üçüncü Ray- hın milletler cemiyetinde murahhası olan doktor Göbelsti. Ve o zaman ne bu sima, ne de bu isim Cenevre mu- hitinde pek tanınmazdı. Bu adam, ne diplomatik dayetler de, ne de bu türlü ziyafetlerde bulun muyordu. Yalnız bu alman murahhasını bir tek adam, güzel villâsında bir ak - şam yemeğine çağırmıştı. Koyu renk Hi gözleri olan bu yakışıklı adam, o- radaki beynelmilel etüdler enetltü- sü profesörlerindendi. rakları altında can veriyorlardı. Ha- lep şehrinin dışindaki dağlar tapoler| ve ovalar insanların döktükleri kan kokusundan geçilmez bir hale gek i Bu profesörün adı Karl Burkhard ti postu Fi ::_:::;:_ bi İ?:İ::':::(G::: de Reynolddu ki şimdi Danzigde mil| tan imkâni da yok. Harbe girsen; a- Stler cemiyeti komiseridir ve Dan zi kıllı olduğun için netiçcenin pok ne- *İZ ihtilâfini halletmek için çalışmak şeli kaçmıyacağını bilirsin.. Girmek istemesen, Almanya Brenner hudu -| dunda bekliyor ve seni evire çevire mişti. k Osmanlı ordusu başta sadrazam uyucu Murad paşa olduğu halde n muzafferane Halebe giriyordu. — |Parbe sokmak istiyar. — — — Fahreddin mesuliyetin ağır yükü ':"f"' seilberekle : dirgi. iete altından kurtulmak için Beyruttan| "" Terler. ç kaçarak şehirden çok uzak olan bir u"“"__u__".'ı_'“_;u_ Türkire de barbe kaleye iltica etmişti. girmek istemedi, O tarihlerde Göben — Canbuladı oldukça takviye et (Şimdiki bizim Yavuz) xarhlısinı ge tim, Bu işleri yalnız başına becerme-|tiren Alman amiralı, âllem kallem ge bakaın, Herkesin talihini dene -|edip bizi kandıramayınca, bir gün mesi zamanı gelmiştir. a İ -- Diye düşünüyordu. l YA Bununla-beraber Sültani Ahmed| " #tilerini betırdı. aomala dü kal mayıp Sivastopola kadar uzandı ve Canbuladın kafasının koparılmasınz rapri bambardıman sdörek bisi yakıe | razı olmadı ve bu suretle esir Can-| paça harbe fırlattı. Şimdi, sana da bulad İstanbula sevk edildi. Padişa-| böyle bir oyun oynanması ihtimali hın huzuruna çıkarıldı ve affa maz-|pek fazladır. İtalyaya 6 Alman fır- har oldu. Bundan başka Tamşuvar| kası sokarken bunları hesap — etmiş kalesinin kumandanlığına da tayin| olsaydın, şimdi Romada püfür püfür edildi. Ve bu hâdise Oşmanlı impa- | terlemezdin.. ratorluğunun neden inhilâl ettiğine| Dimyata pirince giderken bulgur en büyük delil teekil eder, dan olmak , diye işte buna derler.. — Devam edecek — — (İtalyaya verilen «Makarnacır tadır, Bu ziyafet daveti hâdisesi, ilk de- fa olarak Cenevredeki — delegelerin dikkatini profesör Burkhardın üze - rine çekmişti. Kendisi milletler arası hukukf ve s'yasi tarih sahasında bir şöhret st- hiİbi idi. Fakat diplomasi aleminde büyük bir şöhreti yoktu. Bu meslek- de ancak İsviçranin Viyana elçili - B'nda müşavir olarak bulunmuştu. Böylece nazarı dikkati celbeden bü profesör, ondan sonra yeniden u- aptulmustu. bu şöh z min senede 8500 İngiliz Jirası maaş- la milletler cem'yetinin Danzig fev . kâlâde komiserliğine tayin edilme- si, gene hatırlanmasına, adının anı! masına sebep oldu. Bu vaziyeti Avrupa payitahtların- da üzerine almak istiyen kimsoe'kler görünmüyordu. Çünkü bu vazifeyi Otor'tesini en ihtilâflı bir yerde tem- sil edecekti. Kendisindes! önceki komiser Les<| SAYTİ kabildir. Alma ter, naziler tarafından açıktan uçı - ğa tahkir ve tezyife uğrıyordu. Pro « fesör Burkhardın tayinini ise Alman. lar iyi karşıladılar. Prafesör Burkharda Ceneyrede ü- zerine aldığı işin ehemiyeti hatırla -| tıldı; orada hur hangi bir kargaşalı- ğa meydan vermemesi tavsiye olun- du. Elinden geldiği kadar maaşını a- bp, kenarda, gölgede yaşaması bildi. rildi. Bu türlü direktifler aldıktan son - ra bir adamın Hitler tarafından «ga. yet tedbirli bir adame diye tarif edil mesini — hayretle — karşılaması lâ- zımdır, Şimdi Danzigdeki kızıl tuğlalı evin de bu Bal şehrinin eski aristokrat a- ileler'nden birisinin 48 yaşmdaki ço cuğu iki senedir oturmaktadır. Geçen son kânunda profesör, ar- Uk bu vazifenin lüzumu kalımacığını Cenevrede söyledi. Fakat kendisine vazifesine devamı, isterse mezuni- yetle memleket'ne gelip tekrar dö - nebileceği anlatıldı. Teknik olarak komiserin vazifesi, gerbost şehirle Polonya arasında ç- kan bir ihtilâf, aralarında halledil- miyecek olursa onu halletmekt'r. Her iki taraf da bu takdirde eğor İster - lerse milletler cemiyeti konseyine baş vurabilirler. Şurasını hatıtlatmak gerektir ki, bu zat ortada bdlundukça, Almanya meydana çıkmamaktadır. Son haftalardak| hâdiseler, bu İs-, viçreli profesörün gölgede kalması| -|imxânını ortadan kaldırmıştır. Dan- zig ile Polonya arasındaki gümrük harbi üzerine kömiserin fanliyete ge- çip ihtilâfı halletmes! lâzım gelmiş-) tir, Şurası muhakkak ki, Danzige dair çıkacak her hangi bir ihtilüfta bu zatın mutavaasıt bulunmasını Hitler de tazvip edecektir. Üzerine alacak olan kimse, teori sa« hasında mevcut , fakat iatbikatta Bernard Moore. Daily Herald ECOkk K— ——— . ela at ihtilâfı Eksperler kendilerine ait mahdur bir soha hakkında ve büyük bir tem- Yugoslav başvekili Svetkoviç ile|kinle mütalea yürütmekte oldukla- b ee ğinli Kdlklya ga artık kıymet taşmaz oldu. Çünkü : S H tal, imdi ka rüyada y ZABITADA | — İÇörciler ilb a oldur ” wp-rlırv —e : —| oktor Neyse!.. Her koyun kendi bacağın-| — 16 ağüstos tarihiyle Zagrepten yı A.Iıın:ıkwlı Yın_ım.î ü B. Bclıçe! Uz ':': ıııılı:ı.ı :lor;.lı'lıtıı;e. —hdh::; iyi ıılıyor':w' 08 tarihiyi e| 'a İ iyosun! i ğanda sabıkalılardan Abdullah, Vey-| ÇÜLÜK v S ç sel kızı 65 yaşında Bn. Elmasın evi- ne girerek ceket çaldığından tutul- muştur, Kama taşımak Kültürparkta İzmirli Rifat oğlu, Muzaffer Erbaharın üzerinde bir ka- ma bulunmuştur. bhakaret Kültürparkta İzmirli B. Muzaf. fer, döner dolaba binmek için bekler- ken sabırsızlanmış, orada belediye Zabıta memuru B. Asım Günele va- zife halinde hakaret etmiştir. Karakolda bir vak'a Krataşta Şehid Fahreddin polis Hastalıkları mütehassısı Hastalarını 11,80 dan bire kadar İBeyler sokağında Ahenk matbaası yanında kabul eder. 26 Ağustos 1939 Cumarevey kömiseri Dr_ Yugoslavyanın dış politikası 18 tarihiyle Zagrepten yazılıyor: Avrupadaki umumi vaziyet Yu - göslavyada Yevkalâde ciddi ve tehli- A celi telâkki edilmektedir; ancak, bu rumziyet karşısıuda devlet kent; g'e tüğünü hiş Kr sucetle değiştirmemiş. tir. Bir harp cekdirinde Yugoslavya Bilâhlı bitaraflığıni muhafaza ede- rek memleketine karsı yapılacak her hangi bir taarruza derhal silâhla mu kabele edecektir. Her türlü askeri transitin, Yugoslavyadan — geçmesi - Leh ihtilâfı yüzünden Avrupada büyük bir harb putladığı takdirde Yugoslavyanın tu tacağı yolu son günlerde yeniden an lamak istiyen muhteli: tavır ve haroket bild! Diğer taraftan, sinir harbi Yu - göslavyayı hiç bir suretle müteessir etmemiştir; zaten birer çiftçi memle keti olan cenubu şarkt devletlerine bu vaziyet, fevkalâde bir tesir yap « mış değildir. —u— Mes'eleler — Baştarafı 7 nci Sahifede — zideleri teşkili de ancak böyle hare- ket edilirse teşkil edilebilir. (Umu- Mi arzu) nun kendi guayeleri ve mü- teveccih fikirleri vardır; bunlarsız, ne milli hayat, ne milli ilerleme müm. kün olabilir. Bu gayelerin ve (kuy- vet - fikirler) in terbiye vantası milletin bütün çocuklarına aşılanma- & gerektir. Fakat içtimali hayatın bütün mo- tif ve muharriklerini, eğer Insan fi« lozofik zihniyet sahibi değilse, nasıl istinsah edebilir? Eğer filozofik zih« niyet yoksa nasıl her şeyi: insan ve vatandaş yetiştirmek meselesine in ca edebilir; her şeyi bunda teksit edebilir. Gittikçe kaybolmakta olan dini mananın yerine yogüne kalm o- lacak şey budur. Platona göre - bir miktar (sihir) siz, hiç bir pratik olm- maz. Dinler, buna tamamen vakıftır. ıYıl.ııız modern terbiye buna lâzım Aelan miyeti vermemaktedir. E-- Ber &, dini olmaktan vaz geçi- yorsa bu takdirde ruhları heyecana sürükliyecek başka vasıtalar bulma- a gerektir. Muhayyile (sihir)| yerine evrensel fikirleri, büyük İnsanf hla- leri ikame etmek lâzımdır. Bunu O- Büst Kont dahi anlamıştı. Ogüst |Kont, spesiyalistlerin mürebbi olamı yacaklarını, ancak filozofların mü - rebbi olabileceklerini çünkü yalnız filozofların eşyayı ulaşılabilecek bir (birlik) halinde görebileceklerini söylemişti. Katoliklerin tedrisatın - daki kuvvet, muallimlerinin hepsinin (rahip) ve bu titiz ahlâkçı, vledan idarecisi olmalarından il) gelir. Eğer (lüyık) orta tedrisat: Kendile- rini hür viedanlar birliği üstüne kü- vulan yeni sosyetenin bir nevi mlsyo- İ Hırvat lideri Maçek arasında yapıl -|rından, bu mütalealardan kati bir hülnerleri gibi telâkki eden filozoflaf makta olan görüşmeler sona ermiş- küm çıkarmak mümkün olmuyor. tir. Ancak Sırpların üç, Hırvatların Hırvat politikasının biülyük bir 8- tarafından icra edilmiş olsa bu ted” risat, mukavemet edilemez bir kuv- üç «ksperi arasında Bledde devam e-|rarla tam bir testiklâl lstiyen Hirvat| vet teşkil eder. den görüşmeler benüz bitmemiştir.| köylü partisinin görüş ve telâkkisi Moödern demorktasinin din hissiyâ” Svetkoviçle Maçek baş defa içtima|sarihtir. Bu mahfiller karşı tarafı tem|'ta, içtimat arzuları, ahlâki ihtiyaçlari etmişlerdir. sil eden muhtelif kimselerin, anlaş-|hep filozefik zihniyet sahiplerindel Hoktor Eakteryolog A. Kemal Tonay Bulaşıcı, salgın hastalıklar : Mmütehasım (Verem ve saire) karakolunda dolandırıcılık suçundan maznun İiman muamelât memuru B.Haydar Çeker, Hulüsi kızı hanen- de Bn. Hidayete hakaret etmiş ve kardeşi Fatma Çiftgezer de bu hare- kete iştirak eylemiştir. Haklarında kanuni muamele yapılmıştır. Bu da öyle Tsmail kızı Bn, Melâhat, B. Ha- Ancak Mücellit ALİ RIZA MÜUÜCELLAR Ali Rıza Evcim İZMİR: Yeni Kavaflar çarşısı No. 31 Telefon: 4115 lil Mahmuda hakaret ettiğinden Ke- çeciler polis karakoluna götürülmüş. se de orada zabıt vakası tutulurken| şikâyetçiye tecavüz etmiş, bağınp çağırmıştır. enilik- Mevsimin en Her türlü cilt güzel, sağlam olarak ve san'at icaplarına göre yapılır. Bonkalara mahsus Şiritli ve Vidalı Defter ve Dosyaları Sipariş üzerine lüks Albümle. < Mücssrsenin siarı sağlamlık, müessesesinde yapılmaktadır. lerini bayan kumaş- larının erkek kumaş- larının en eyisini Ibrahim Karakaş tan alınız. Odün pazan No, 12 Bu toplantılar ekseriya Karlovoç|)maya taraftar olmadığını iddia et -İdeğil midir? Bu zihniyet, eaasındâ civarında Bukova Gorliste yapılmış-|mektedirler. Gene bu mahfiller, şe-İhür ve demokrat, birlik ve birleşmö tır... Altı aydanberi devam eden bul yet istenilmiş olsaydı, bütün mesele-| zihniyetidir. müzakereler, üç sebepten dolayı giz-|ler K tutulmaktadır. Bu görüşmelerde|lirdi. Fakat Sırplar tatbik etmek is-İrınki sayımızdadır.) kadar ya-| Hırvatların karşısına çıkan Yugos - bugüne kadar çoktan halledilebi- temediklerinden, bugüne lav başvekili değil, hükümet naibi|Pılmış olan anlaşmalar tatbik edilme prens Poldür, Yugoslav başvekilinin| Miştir. bu işte muvaffakıyetsizlik göster-i miş olması, iç politika - bakımından|*öZ değil, fiildir, kanaatini izhar et her halde iyi bir tezahür olmuyaca -|Mektedirler. Hırvat köylü partisinin gından, Belgrad görüşmelerinin mu-| Kanaatince, bu anlaşma; vaffakıyetle bitmek üzere olduğuna| diğer bir kabinenin yapması ehem- dair - ikide bir. haber uçmaktadır.|"” Bu itibarla - ehemmieytli - olan y bu Fakat diğer taraftan, yepyeni bir va-| Mühim olan programdır. ziyet meydana getireceğinden ve bunun neticesinde Hırvatlar da po- litikalarını değiştirmek mecburiye- tinde kalacaklarından, müzakerele- rin akim kalması Maçeki de müşkül bir duruma sokmuş olacaktır. Hırvsat meselesi, hatan tamamiyle milli ve Gahili bir dava mahiyetinde- dir. Maçek, geçenlerde verdiği bir be- yanatta kendisi ile başvekile kalmız olsa imiş, pakt çoktan bitmiş tarzın- 'da mütaleada bulunmuştur. Bundan da anlaşılıyor ki, son kararı Prent Pol verecektir. Bu itibarla şimdiki durgün dev « reyi müzakerelerin yakın hir — &ride, akim kalacağı tarzında tefsir etmek doğru değildir * Noye Zührer Saytung 4 Tabibi Cevad Dağlı İkinci Beylersokağı No. 665 Telefon 3055 veya ti haiz bir mesele değildir. Asıl ” t (Bu mevza ait yazının arkası yt Öylü eşyası Sümerbank yerli mallar Pi rında ucuz fiatle satılmaktadır. — — —nmmme” aai ÜÜ Birinci sınıf mütehassı$ Dr. Demir Ali Kamçtoğlu Cilt ve tenasül hastalıkları V* elektrik tedavileri — — p | — İzmir - Elhamra sineması arkatlı, da Birinci beyler sakağı No | bahtan akşama kadar hastalarıt Ibul eder, Teli ı KA g479 -— FEHMİ BENCAR Makine Tamirhanesi İşi gününde tes'im etmeği prensip edinen V? bur nunla ifthar eden bir müessesedr SA Kestane pazarı demireller 67 - 69 — Telefon: 8998 Haai el ÜR d S” M Â