* 20 Ağustos 1939 PAZAR Bulgar m Bulgarlar atbuatında tam silâh- lanma istiyorlar Türk-Bulgar münasebetleri üzerin- deki dedi kodular acaba nelerdir? Bulgarca «Zora» gazetesi başma- alesini gene bitaraflığa tahsis etmiş bulunmaktadır. Gospodin Bayan Smilofun yazdığı bu yazıda bitaraf-| ğin askeri - bir ihtilâf - karşısında| Memleketi kenarda tutan bir siyaset olduğu; bir memleketin coğrafi ve Politik durumu nazarı itibara ahna- tak bitaraflığın daima olabileceği gi-| bi askeri ihtilâfın bu meleket mena-| füini tahdit ettiği takdirde muvakkat le olması tabil bulunduğu yazılmak.- ta ve bunlara bir de harp edeni taraf- bohsetmeyin ve konuşurken dikkat- li olun. Casuslardan sakının; demek- tedir. Bu gazeteye göre Filibede polia siyasi kısım memurları yabancı bir merleket'hesabına çalışan yeni bir çasus şebekesi yakalamıştır. Müddeiumumilik casuslardan il #i hakkında ölüm cezası istemekt dir. Bunlardan maada 62 yaşlarında ve Vasil Şanof adında bir Bulgar da yabancı bir memleket hesabına ca-|E susluk yapmak suçü ile muhakeme- eti çiğniyerek bu bitaraflığı ihlâl ye tevdi edilmiştir. Müddeiumumi- &tmesi gibi şekille tahli! edilmekte-|lik bu adam hakkında da ölüm dir. Muharrire bugünkü beynelmilel|si isterniştir. - Bu husustal Politikada devletlere ait menfaatler| «Matbuat Umum müdürlü; r irbirine o kadar girift ve o dereçe|kaydiyle bütün basıma ayni şekilde Muhteliftir ki bazan istemiyerek na- verilmiş bulunmaktadır. Surına banıldığı için bir devletin bunu hane ederek harp açması ihtimali Hevcuddur. Bugünkü — ihtilâflara Yalnız Avrupai nazariyle bakmak Soğru değildir. Bunlar, bütün dün- Yaya ait anlaşmazlıklardır. Müstak- harp ne majino ve ne Zigfridhat-| — «Zora» gazete: Belgraddan boyunda neticelenecektir. Bu - is-|bildirile göre Belgraddaki res- tihkâmların aşılmaz olduğunu bütün|mi mahfiller Başvekil Sinsar Marko- tünya bilmektedir. - Binaenaleyh|viçle Alman elçisi arasında Bled'de TMüstakbel harbin inkişaf edeceği ve| vuku bulan mülâkatın alelâde siyasi Teticeleneceği sahalar başka yerler-|temasların çerçivesinden dışarı dir. madığı kanaatindedir. Ayni mahfil- — Muharrir bu. vaziyet karşısında|lere göre Alman elçisinin bir harp vu L Eü Gülger roillbtini enhdet A | kuzhlır Yaposleeyanın çutabağı 'yo- Vet etmekte; hükümetten de ordu-|lun mahiyeti hakkında bir sual sor- Yü tepeden tırnağa kadar değil, bu-| muş olması varid görülmekte ve esa- Bun feykinde silâhlandırmasını iste-|sen Yugoslavyanın bupünkü hattı ektedir. hareketi böyle bir sual sorulmasını lüzumsuz kılmaktadır. Yugoslavya hugünkü kendisi tdan birinin bitaraf kalan memle-! Dışarıda: Bugünkü gazeteler harici mese- lelerden Rus - İngiliz anlaşması, Yu- yanın bitaraflığı; Avrupa har- bi mevzularla meşguldür. z 4 *Mir> , Başmakalesini dediko- Sulara hasretmekte ve son zaman-|beynelmilel ihtil takım politik dedikoduların «Pazar> ——— öök0—— ra külliyetli miktarda <Mal> ihraç KERE ÇO Süklerin Te T Mee bee| İngilterenin bü- arın, hükümetin yüksek menfaatle- yuk gayreti N Ne Ve tuttuğu politikaya aykırı bu- Bolçikanın e- parlak siyast mu- lar karşısında ta- Onduğu cihetle, şiddetli bir. suret- takibini istemektedir. Yazıda bulharrirlerinden biri B. d'İdewalle <Av ikoduların mahiyeti hakkındâ ga-İrupanın yirmi senesi> isimli çok en- ü hat yöksa da evvekk -neşredilen İtercesari bir kitap 'neşretmiştir. İtabi 'Sspodin Grigor Vasilefin makale-İyaya tahsis edilen fasılda, müellif 'B"l:den bu dedikoduların Türkiye -| 1936 nisanında B. Mussolini ile yap- d laristan münasebetlerine aid ol-|mış olduğu bir mülâkatı anlatıyor. Uğu anlaşılmaktadır. Sofya polis|İngiltereden bahis açılmıştı. Duçe Tüdürlüğü bu kabil politik şayiaları| «Duff Cooperin Manchesterde söy- Pkaranların şiddetle takip edilecek-|lediği nutku okudunuz mu? Dedi.. Tini ilân etmişt; Ne mankafal.., İngilterenin demok- «Dnes> bugünkü başmakalesiyle|rasilerin müdafaası için muazzam bir Mİğar milletini casuslardan korun-|£ayret sarfedeceğini haber veriyor! E:in davet etmekte ve: «Vatandaş-| Bu gayretin neticesi ne olacak ? Dört imseye askeri meşelelerden| tabur asker toplamak...» ve B. Mus- NX solini kahkahayı salıvermi Si ğ Duçe bu sözleri yalnız B. d'lde- ;“' I yemek yiyoraz?| xa söylemiş değildir. O esnalar- mm'lmnyndı garip bir istatistik ya-|da kendisine yaklaşan olanların hep- Me, Ptr. Bu istatistize göre dünyada gi faşist hükümeti reisinin o zaman e.k'tu'ı insanlarm yemek yirken an-|Büyük Britanya hakkındaki kan İ Üçte biri bıçak çatal kullanır.|bu merkezde olduğuna şehadet ede- ,': iri de yemeğ; çöple yer. Geri-|ceklerdir. İngiliz politikası ve devlet %'ıhnlır da ne bıçak, çmı,' ne deladamlarına kgrş. istihkarı tasavvur “ıkı:u"'m' bunların hepsini par -|edilmiyecek bir g;fe'gcyc varmıştı. Nı' riyle yer. Esasen bu görüşü uzun müddet y İ devam etmişt ir. Bir çok İtalyanların dagar: açeül:âuındm ei de we nufualularının Müzihten aha büy var sonra B. Çemberlayn'i, tayyare ile Vrupalılara, hele Amerikalılara | yaptığı seyahatleri ve sulhu kurtar- İi ütüz dünyanın en büyük şelâ-|Mak için gösterdiği gayretleri ne ka- quiuıuımn Halbuki hiç te öy-|dar münasebetsiz - bir tarzda alay. değildir. Afrikadak; Zambezi neh-|aldıkları tahmin edilemez. - Çünki İN Viktorya Fols denen mevkiin-|faşizm mektebi kuvvetten başka hiç lüpÜrük bir şelâle vardır. Bu şelkle)bir seye hürmet etmez. ğ İiy Tlttre — yüksekliğinde bir uçu- En büyük adamlar da yarıxlalıııı!_' h dan dökü Jâlenin iki yan-|ler. Bu hususta B. Mussolinin mi- “ildaki boyu 78 78 metredir. — İali dikkati caliptir. Müssolini İngi- h'e'"'ek ki, dünyada, Niyagara şe- terenin ve Fransanın çaresiz tereddi Büğltİn Ikf misli yükseklikinde bile| Sine inanmışti. «Burjuvas zihniyeti- İsler vartı. ne olan nefreti, İngilterenin muha- © fazakâr ananelerini, sükünet içinde ğursuz otomobil —| mcsud yaşamak zevkini, şiddete kar- q..“lııu.—;ı arşidoku Fransuva Fer-|şı husumetiyle biribirine karıştırttı. İ4 d karısı fle birlikte 1914 te için-| - B. Mussolininin 1936 da B. d'İde- İdürüldüğü otomobil bundan üç| walle'e söylediği yersiz sözlerin ce- W * €vvel Romanyada tahrip edil-| vabını İngiliz milleti şimdiden ver- * mek. yolundadır. Dün Weymouth KŞ Stomobil o kadar uğursuzdur. (i * ten 1926 ya kadar tam on üç Zeçirmiş ve on üç kişinin ölü- gilterenin bahrt kudretini göstermiş- tehdid etmiyen| V" (ANADOLU) Çok güiel, yerin: de bir teklif! - ocuklarımızın tahsilleri ve zen- ginlerimiz LA DR L alaaz n Bu yıl da liselere girmek için yüz- lerce talebe şimdiden hazırlanıyor - lar. Bu yüzlerce talebenin bir kısmı, lisesi bulunan yerlerde, nehari, bir kısmı paralı, bir kısmı da hükümetin yardımı ile tahsillerine devam ede - ceklerdir. Fal kaza, hatta lisesi bulunmıyan bir çok vilâyetlerimizde daha zlerce fakir ve kimsesiz çocuğu- muz İise tahsillerini ikmal edemi -| yeceklerdir ki, bu çocukların içinde | yarının en büyüklerini bulabilmek | te pek kabildir. Orta tahsilden sonra çocuklarımızın takip etmelerini pek arzu etliğimiz meslek okullarımız da adar fakir ve Kimsesiz çocuğun i alacak kadar ihtiyaca kâfi gelmemektedir. Şu halde lisede okuyamıyacak yüzlerce-çocuk talilerinin elinde y varlanıp gidecektir. Türkiye cumhu. riyetinin içtimai hayatında vatan daşların birbirlerine yardımı ve ebedi bit gaye olduğuna göre bu çocuklarımızin da bazılarını lise-| lerde okutabilmek kabil olabilecek-| tir. Bir talebenin lisede akuyabilme-| si azami 2700-250 lirayı aşmamakta- dir. Şehir ve kasabalarımızda bu k dar bir para-ile bir veya iki çoc okutabilecek zenginletimiz oldukça| vardır. Bu zenginlerimiz (açılacak| bir imtihanla) zekâsı ve çalışkanlığı iyi, fakir ve kimşesiz çocuklarımıza lise tahsilleri sırasında bir babalık yapmış olsalar alacakları hayır dua ve ödemiş oldukları insani vazife biç bir ulvi vazifeden aşağı kalmıya: caktır. Eski devrin haç, zekât, cami, med rese hayratından kurtulmuş olan va- tandaşlarımızın bu hayırlı işe koşa- caklarına eminiz. Hatta bu insani ekmeklerimizin en - iyisini niz, refahın en fazlasına hralınının, İasryl aa Mpsasneti RTAKTRŞATAIZTN a Ka tşmalağInı isteriz. İçtimaf hayatımızda yer ala- cak bu kimsesiz çocuklarımızı ce- miyet içine daha bilgili kafa ile gön-| dermek biraz da hamiyetli zengin lerimizin vazifesi olmalıdır. Hükü- metimiz kudretinden fazlasını ya Avrupanın çok yerinde arta ve yüksek tahsil paralı olduğu halde Türkiyemizde her tarafta parasızdır. Amerikada bir çok üniversiteler, has taneler, parklar milyonerlerin tahsiş Jettikleri paralarla yaşıyor. Vakıa biz de de lise yaptıran, hayır cemiyetle- rine binlerce lira veren vatanperver, hayırsever zenginler gördük. Bu in. sani vazife yalnız iki üç zenginimiz tarafından mi yapılmalı Bazı muhasehei hususiy diyeler lisesi bulunan yerlerde yurd. lar açmak suretiyle kendi şehirleri- nin çocuklarını okutabilmekle bü - yük bir ihtiyaca cevap verebiliyor lar. Bu resmi teşekküllere zengin- lerimizin yardımları da ayrıca düşü- nülebilir. Şehir ve kasabalarımızdaki zen - ginlerimize tekrar - hatırlatıyorum. Müuhitinizde orta okulu bitirdikten |sonra liselerde akumaya kudreti ol: İmıyan bu kimsesiz çocuklar hami yetinize sığınıyorlar, Onlardan bir Şikisinin tahsillerini ellerinize almak- | la büyük milli ve insani bir vazife| |görmüş olacaksınız. 63 muhrip ve 22 denizaltı gemisi kat muş olmakla öğünebilir? İngiltese intizamla işe girişmiş- tir. Evvelâ eşi olmıyan deniz kuv - veti vücuda getirdi. Sonra hava kuv. vetlerini ele aldı ve bu sahada da |kısa zamanda harikalar yarattı. Nih yet kara ordusiyle meşgul olmr: |başladı ve B. Mussolininin bahsetti- ği «dört taburç yerine şimdi; aske- lxî mükellefiyet sayesinde yüz binler- ce adamdan mürekkep bir ordu top- lamak yolundadır. Onun içindir ki, İngilizlerin sulh- culuğu ile uzun zaman alay ettikten sonra her doktar Göbels ve kâbına varılmaz sinyor Gayda şimdi İngilte- reyi harpçılığın tâ kendisi diye gös- termek için ellerinden gelen gayreti sarfediyorlar. ve ve bela- |£ 'Z%; Sinema yıldız ni nasıl geçiriyorlar? Güzel sesli Tino Rossi ve Mirey Balin vil- lâlarında sükünet içinde yaşıyorlar ” İ Güzel sesli Tino Rossi ile Mirey|dan sonra büyük bir sulh ve sükün Balen bütün dedikodulara rağmen | temin eden bir vaha vaziyetindedir. evlendikten soönra ilk olarak yaz ta-| Burada radyo, otamabil -klâksonu, tatili yapıyorlar. seyyar satıcılar feryadı gibi asabı bo- İki yıldız da tatil zamanlarında si- zan haller yoktur. namadan tamamen uzak ve gevşeti-| — Burada Tino Rossi ile Mirey Ba- ti bir istirahata gömülmektedirler. |len büyük bir sulh ve sükün içinde Tino Rossi karısiyle birlikte Ka- tatil günlerini doldurmaktadır. Ama tari villâsında oturmaktadırlar. Ka- tam tatil yapan Tino Rossidir. Mirey tari villâsı yorucu stüdyo hayatın -| Balen gene hemen bher gün Viktorin «sökkka » Şarl Boye ile mülâkat Deanna 'ile $. Böye yeni film çeviriyorlar Holivut dünyanın en sakin şehri imiş Holivuttan Fransaya gel arl Böye şorefine bir kokt verilmiştir. Şarl Boyer Amerikaya birçok kimseler önün muv ağını — söylemişlerdi. & artist kısa bir zaman ema âleminde parlam yallerini oyalayan Fakat fın- ve bü. erkek olmuştu. Geçen gün Andre Davernin ş olduğu r hazır olduğu üze- ğı müddetçe imli bir film çevirecektir. bu film hakkında şun- kadar bana yolladılar.. güzel!.. Bilhassa Marsel Aşı Andre D fevkalüde memnun o- tağım. Bu münasebetle yakında Nise giderek beş hafta kadar orada kalacağım. Bu müddet zarfında fil- min harici sahnelerini çevireceğim. Bir teşrinievvelde İren Dun ile birlik- te çevirmiş olduğum yeni film; duble etmeğe başlıyacağım. Korsanda bir likte oynayacağım Matmazel Mişel Olga çok parlak istikbal vaadeden dızdır. Oonra ne yapacakamız? — İğşlerini itmam ettikten sonra da Parise dönüp bir müddet istirah edecek vi ğim, Bil: Şarl Boyer yeni bir filmde Holivuta 3 üm. cek misiniz? — Evet Deanna Durbin ile, Fakat henüz & oyu bilmiyorum. Eğer Amorikan sansörü müsaade ederse bu takdirde film Mayerlingten daha az kuvyetli olmıyacaktır. Bu hususta size şimdi ancak filmin renkli ve es. ki kostümler ile olacağını söyliyebi- nde kaç saat çalışıyorsunuz? Sekiz stat.. Sabah dokuzdan on ve on üç buçuktan on sekize kadar, Çalışma ine gelince A. merikada da F da — kullanılan ğ h t*İmetod tercih edilmektedir. yeni piyesleri seyredece-| — — Holivutta ne gibi bir yenilik are ikinciteşrin iptidasında | çar? * Holivut, dit ir. Bir dot şecek yerde, totaliter devletler, haki- kati olduğu gibi görseler daha iyi ederler, an en sa- Rret icap azan bir ay bile evden dışa- Bu hakikat şudur: İngilterenin|TiYa çıkmam. Biliyorsunuz Byerley deniz, hava ve kara kuvveti Fransa-| Hildede bir dağ evinde oturuyorum. nınkiyle birleşince, artık hiç kimse-| Orada tenis, golf oynarım, yüzerim, nin ve hiç bir şeyin korkutemıyacağı | Baş vakitlerde istirahat ederim. Di- kin şe etmese t körfezinde yapılan deniz geçidi İn- * tebep olmuştur. tir. Hangi memleket iki sene içinde 'donanmasına 10 zırhlı, 70 kruvazör, Kendi meydan okumalarının tah-| bir kuvvetler mecmuu teşkil eder. rik ettiği bir vaziyetten hayrete dü- W'ladimir d'Ormesson İyorum ya, size çok sakin bir şehirdir İHolivut, stüdyosuna giderek Makao filminin bazı sahnelerini -tamamlamaktadır. Bu sebeple güzel yıldız henüz tama: men istirahata kavuşmuş değildir. Çalışma günleri sabahleyin erkenden küçük otomobili ile stüdyonun yolu- nu tutmakta ve bütün gün top gü- rültüleri içinde Rus - Japon muhare- besine ait rolünü bitirdikten sonra gene küçük otomobili ile villâsına dönmektedir. Fakat Mirey Balenin günlük faaliyeti yoktur. Olsa ne mutlu... Villâsına döndükten sonra güzel yıldız küçük civcivleri, ördek- lasic hamgamları sre başının güvercinle- ri ile meşgul olmaktadır. Fakat o - nun başlıca meşguliyeti kocasının her türlü ihtiyacını temin etmektir. Mirey Balen iyi bir zevcedir. Kocası- İnın bütün işleriyle yakından alâka- dar olur. Sonra bahçesindeki ufak tefek hayvanlarla da bir anne gibi bakmak onun vazifesidir. Bu müddet zarfında Tino Rossi kâtibi Luwi Aliyon ile birlikte o gün- kü postayı karıştırır. Yüzlerce, hatta binlerce mektubu açmak, şöyle bir göz atmak bir meseledir. Tino hafta- nin kırk saatını bu mektupları tet- kike hasreder. Mirey Balen bütün büu işlerini yap tıktan sonra boş vakti kaldığı tak- dirde kitap okur, yahud - bahçe ile meşgul olur. Tino Rossi ile birlikte bahçedeki çiçekleri sularlar. Sonra Mirey Balenin çok - enteressan bir meşgalesi daha vardır. Çok sevdiği Kora isemindeki köpeği ile oynamak ük bir canavardır. En ziya- iği şey güzel yıldızın elinden şeker yemektir. Tino Rossi ile Mirey Balen fev- kalâde uygun bir çift teşkil etmekte- dirler. Bilhassa Tino Rossi fevkalâ- de faal olan karısının her işine yar- dım etmek için büyük bir gayret gös- termektedir. İtiraf etmek lâzım gelir- se Mirey Balen kocasına nazaran çok daha çalışkandır. Fakat güzel yıldız her işinde titiz olduğu halde gene Tino Rossinin yardımından memnun olur. Bazı akşamlar Mirey çok yorgun döndüğü takdirde Tino Rossi küçük civcivlere ve diğer kü- mes hayvanlarına bizzat yemek ve- rir. Güzel sesli Tino Rossi sinamadan uzak olduğu bu zamanlarda sanki bo ğazını dinlendirmek istiyormuş gibi katiyen şarkı söylemez. Ancak sa- bahları banyo yaparken en sevdiği şarkılardan birini hafif hafif mırıl- danmakta ve pek ender olarak ta bir az yüksek sesle söylemektedir. Tino Rossi bu tatil günlerini tamamen villâlarında geçirmeğe ve hiç şehre inmemeğe katiyen karar vermiştir. Bu münasebetle Mirey Balen stüd- yoya yalnız başına gitmektedir. Kateri villâsı bu mesud çifte ha- k'katen mesud bir yuva olmuştur.