(SAHİFE £ ) âevalınt Natları Yunanistanda . .. birkaç gün Mehmed Aldemir Çİzmir Mebusu) Atina, — Balkan memleketlerini dolaşmayı düşündüğüm zuman dil - lerini konuştuğum için evvelâ Yuna- nistana Uuğramağı uygun buldum. Trakya sınırından Atinaya kadar böyle bir ihtiyaçla karşılaşmadım; bir çok insanalar Türkçe bildikleri gi bi kendi aralarında da dilimizi ko- nuüşüyorlar Hele Türk dostluğu öy- le kökleşmiş, Türkün sadakat ve el- /“vanmertliğine güvenmek ve inanmak Balk tabakaları içine o nisbette ya- yılmıştır ki, dünya siyasetini ancak kulakdan öğrenebilen basit bir köy- lü Bile size bu duygularını kolaşlık- la ve sevinçle ahltır. İtalyanların Arnavadluğu işgali ve Bülgarların asla tahakkuk etmiye - cek olan yersiz taleb ve hülyaları öğyünde varlığının muhafazasını Tür kiyenin pürüzsüz dostluğunda bu - lan Yunanistan için bu dostluk baha biçilmez bir kıymette görülmektedir. Yunan dahili geçimsizlikleri esna - sında Türkiyenin aldığı koruyucu va- ziyeti her Yunanlı şükranla size tek. rar eder, dürur. Mihver devletlerinin çılgın bir ih- tirasla aktp gelen istilâ emelleri kar- /— şısınnda her küçük devlet gibi biraz tereddüd geçiren Yunanistanda şim di derin bir emniyet havası esmek - tedir. Mektubu yazarken Atinanin her caddesinden ellerinde musiki alet - leri, şarkılar söyliyerek çeşid çeşid elbiseler giyinmiş gurublar geçiyor. Bunlar memleketin muhtelif semtle- rinden gelmişlerdir ve 4 ağustos re- imini kutlulama bayramı merasi - e yer alacaklardır. Bütün cad- deler taklarla, — muhtelif ve zarif| — Sanat eserleriyle süslenmiştir. Milli vahdeti kuran general Me - iksasa — karşı derin ve samimi bir glilik var. Cidden Metaksasın h- ir uyandıran idare sistemi sayesin- dedir hi Yunanlılar dünyayı saran siyasi havanın tazyiki içinde milli birliklerini kurmuşlar, aralarında sürüp giden fikir ihtilâflarını kökün- den kazımışlardır. Her yerde Metaksasın yağlı boya- dan yapılmış fotografı altında bir — gök vecizeleri okunuyor. «4 ağustos rejimini seviniz. Ö gün mill! birli - ğimizi kurduk.> eMilli birlik istik - Tâlin koruyucusudur.» Daha buna benzer birçok Iyi söz- ler var! Yunanlılar iktisadi sahada da çok şalışıyorlar, Bütün gölleri, bataklı - ları kurutuyorlar. Buğday ihtiyaçla- | gnn yüzde altmışını dahilden teda- rik etmeleri, Metaksas hükümetinin isabetli siyasetine olgun bir misal - dir. İzmit fuarına gelmeğe epi hazır. lananlar var. Fakat biraz daha pro - paganda yapmamız lâzım. İzmirden ayrilirken aldığım birçok broşürleri | uğradığım yerlere dağıtıyorum. Ya- rın Patrasa giderek ziral vaziyete gözden geçireceğim, Diğer mektu - bumda epiyce şeyler yazmak istiyo- Tüm, Sinir hastalıkları mütehassısı ) Doktor “smailZiya Tregul Memleket hastahanesi - Emrazı akliye ve erki asabiye mütehassısı' Dr. famal! Ziya Tregul İkincibey-! sekağında 25 Numaralı hususi mua- yenehanesinde hastalarını muaye- ne ve tedavi eyler. İ BAA S n Zayi İkinet erkek lisesi birinci sınıfın- dan almış olduğum 981 numaralı tas. diknamemi kaybettim. Yenisini ala- eağımdan eskisinin hükmü yoktur. Torbalı sabık tapdg memuru Osman oğlu Salâhaddin Otku Cevdet Mustafa GÖNENDEN Memleket hastanesi baştakibi ANADOLUY Baltık'ın kilidi: DANZİG Baltıkın stratejik ehemmiyeti Almanyanın Danzigte gösterdiği israr, bir istilâ plânından doğup gelmektedir Danzig, Baltık denizinin en ehem-|best şehir kaldıkça, Vistol miyetli bir stratejik noktası olarak| döküldüğü yerde bir emniyet hrinin İ Harp dedikodusu Evet bütün dünya ailesinin müş- terekeni ağzına alıp sakız gibi çiğne-| diği bir dedikodu başladı: Harpl.. Gökkubbenin altında bu dediko- duya iştirak etmiyenler, sadece Çin-! lilerle Sovyet - Mançiko hududunda ilânsız ilâmsız ve habersiz bir harbin içindedirler. Çinliye; — Birdülnya haşdi büğüğer, Tz d ae olyemi bi —_—-———x' | ÇİMDİKLER | 9 Ağustos 1939 ÇARŞAMBA YAZAN : M. SIFIR Vahidettin Yusuf İzzettinin katledildiğine kanidir .Ğ bulunanlardır. Çünkü onlar, zaten/Bu yüzden nice padişahlar tahtla -|pek samimiyet ve muhabbet besle - yından mahrum olmuş ve gene nice veliahd ve şehzadeler saltanat hırsı na kurban edilip az mı boğazlanmış ve boğulmuştu?.. Vahidettin, müta leasından hiç de zevk almamakla be- telâkki edilebilir. Bu şehre askeri ©-| tisihalindedir. Lehistan, bu nehrin iki|çeken dudaklarım yavaş yavaş kımıl-|, »ber Aliosman silsilesinin tarihini, larak kim hâkim olursa, o yalnız Le-| kolunun teşkil ettiği manladan isti -| histana hükmetmekle kalmaz, ay -İfade ederek, ve Danzigle şarki Prus ni zamanda Litvanya, Loetonya, EBe-'ya arasında mahsüs müuvasula yol - tonya, Finlandiya ve hattâ lwıç'lwlm olmadığından, Vistol nehrine bile doğrudan doğruya tehdid oder. dayanır, Pomeranyanın şark hudu - Danzig, Baltık denizinin şark ve mer dunu mükemmelen himaye edecek kezinin büyük bir kısmını kapatan'bir müdafa asistemi yaratabilir. Bu bir kilittir. suretle Lehisten, esaslı kuvvetlerini 1939 martında biri tecavüz siya-| garpte tecammu ettirir, oradan gele- seti gütmiye başlıyan Almanya, Dan-|cek bir Alman taarruzunu püskür - zig şehrinin Çanakkale ve Cebelüte| tür. tarık boğazları ile mukayese edile-| —Umumi harpten evvel, Baltik deni- cek derecede ehemmiyetli bir stra-|zinde Almanya yalnız Rusyayı teh - tejik noktası olduğuna kat'i olarâk| dit ediyordüu. 1938 ve 1939 hüdisele- kanâat getirmiştir. ri göstermiştir ki, Memelin ilhakı, Almanya, Memeli ele geçirerek| Almanyanın- Baltık — memleketleri Baltık memleketlerine doğru bir ta-|dahilindeki faliyeti ve Danzig üze- arruz üssü kazanmuş oldu. Memel, rindek; İstekleri geniş mikyasta şarka doğru uzamış bir Üstür. Bu| Ajman plâm için bir basamaktan Mahiyetini de Danziğin işgalinde”| ka bir şey değildir. Bu plâ sonra gösterecektir. Baltık denizi ile, sahil devletleri ü - BSerbest şehrin bulunduğu arazi-|zerinde tşa bir hâkimiyet tesisidir. gayri muntazam bir müselles şek -| — Ai.rAn donanmasının topları Dan- lindedir. Garp yani kavis şeklinde -| v O e O Kholm, Kaunas, dir. Bu müsellesin ka Denz'eİpega, Tallin ve Helsinki şehirlerini körfezime uzanır. Müsellesin resi Le ayni derecede tehdid edebilir, Al- histan Pomeranyasiyle Şarki Pros -| Anlar Danzigi bir taarruz üssü o - ya arasına girer. Tam burada Vistol|larak kullanmak süretiyle Tallin ve nehri iki kola ayrılır. Bu müsolle -|Helsinkiyi itaat altına aldıktan son- sin yüksekliği 60 kilometreyi geç -İra Finlandiya körfezinin mahreci mez. En geniş yeri 70 kilometredir. |kapatır. Bu suretle Sovyet donanma Danziğ arazisi 1.894 kare kilometra| *iuin bütün faliytini imkânsız bir ha- sathındadır. 400.000 insan yaşar, Bu| !© Ketirir. Memelin işgalinden sonra ; " Almanya ile Letonya arasinda 20 ua 250000 i mefal, Denaladedire ( Vünsiaere Wudüy'vir mihektöriülüğeşe Vistol nehrinin belli başl:iki ko - tıf, Tandan sağdaki kot sarbest ""”"ı Bütün bu şartlar dahilinde bir st- sağ hududunu teşkil eder. Nehir! , tef; üsgü olduğu kadar, Baltık de- deltasındaki ikinei kol Danzig ara-İnizi içinde bir polltika noktasındatı zisini biribirinden coğrafi noktadan|Danzigin ehemmiyeti pek — çoktur. oldukça ayrı bir şekilde iki kısma | Filvaki, Danzig serbest şehir karek. ayırır. Danzig limanı ve Danzig şeh- | terini muhufuza etmezse Baltık deni- ri şark kısmındadır. Burası arızalı zinde muvazene kalmıyacaktır. Yal bir arazidir. Bir çok yollar ve de -|nız denizde değil, Baltık sahilleri miryolları ile kesilmiştir. Demiryol -|de de Danzig kudretli bi rsed vazile- larının en mühimi Danzig şehrini Le si görmektedir. Öyle bir sed ki Al - histana ve şarki Prusyaya bağlar.|man taarruzunu durdurabz'lecek ka Serbest şehrin şark kısmı bir çok ka-| biliyetedir. nallarla çizik çizik bir kale gelmiş| Danzig limanı ve Danziy körfezi bir ovadır. ni nezareti altında bulunduran Le - Danzig, harpten evvel çok ehem -|histan askeri ve bahriyelisi yalnız miyetli olan garnizonu ile kuvvetli |Lehistanın menfaatlerini müdafaa 'et baş alınması güç, Şarki Prusya cihetin -İtık devletlerinin sükütunu, normal karşı himaye eden tabii bir mevzli | yayor. teşkil ediyordu. Serbest şehrin stratejik ehemmi - yeti harpten evyelki devre nisbetle tamamen değişmiştir. Malüm olduğu üzere 0 zaman Danzig, kuvvetli bir kale idi, Bu vaziyeti bir tarafa bı- rakılırsa Danzig bir vilâyet, ve ü- çüncü derecede bir Tlmandı. Bügün ise, Lehistanla yirmi sene müşterek bulunduğundan az'm şekil- de inkişaf etmiştir. Burası Almanya nın eline geçse, küvvetli, ve Lehista- nin bütün deniz faaliyetini silip sü - pürecek kadar tehlikeli olür. Danzi- ge yerleşen Alman topeusu, Danziğ körfezinin içinde bulunan Lehtatanm Gdynla Hmanmın mahrecini her an için kapatabilir. Vistol nehrinin hu- süle getirdiği halici tikar, Lehistanın normal iktisadi hayatını tamamen dumura uğratır. Almanya, Danzigde çok kuvvetli bir deniz Üssti vücuda getirdi mi. Danzig merkezi bir vaziyette oldu « gu için, Baltık denizinin bütün şark v eorta kısmımı olduğu gibi, Baltık sahillerine yerleşmiş olan bütün mil- letleri de tehdid edecektir. Bununla beraber, Danzig, bir ser- Eleksir Şahap Basur memelerini gi derir, Kuvveti, Erkek- Thadee Kirki (Paris - Midi) şuna bizim kadar hayret etmezler. devamlı bir “nşa programma inkiyat Bu güç bir iştir. Hiçbir zaman ve yerde, sivil harp rejim altında nizama girerler . Sivil kontrolünü elde tutmak ve otoriteye kadroların teşkil! demektir. bir adam olduğu nalaşılıyor. 2 inci Beyler sokak furun karşısı| 'No. 28 lisi, istihayı arttırır. bir mevki idi.. Vistol nehri sayesinde|mekle kalmıyor, ayni zamanda Bal. | 'veceği de var? den Almanyayı bir Rus taarruzuna |inkişaflarını ve istiklâlilerini de ko-| — İyiamma -dedim- onun görece- datarak, size, — Çok iyi -diyecek- biz tam iki senedir Bizimle hiç| boğuşuyoruz. alâkadar olmadınız. Faket şimdi, bilhassa veliahdlık makamına kavuş tuktan ve saltanat sevdasına kapıl- 'dıktan sonra, büyük bir dikkat ve me rakla, hem de bir kaç defalar oku - derde müşterekiz, haydi bakalım İmuştu. Büyüklerin küçüklere reva barbin sefasını biraz da siz sürün! gördükleri cinayetlerin, küçüklerin Faibin olup olmıyacağı yüeçiml.|böyüklere kara gösümükleri dnnek Fakat ı.ıı:'ııııı: orijinal muharrirle-|lerin esbab ve avamilini en ince te- ri, — Sinir harbi, beyaz harp! ferrüat ve tafsilâtına varıncaya ka- İidar öğrenmişti. Tabit, şimdi o da Diye diye'zaton harti Hulümtüliz korktuğu bazı fül ve hareketlerin - Şimdi kahvehanelerin, borsaların, ticarethanelerin yegâne sermayesi, dedikodusudur. — Gıli;ıı kısa bir tatil bile geçire- miyeceğiz. Diye düşünürken, Arnavud ve Habeşler de; den kuşkulandığı veliahdına karşı, elbette ki, emniyet ve itimad göste- remez ve samimiyet hissedemezdi. Nitekim, veliahdının kendinden daha ziyade ittihatçılara yar ve taraf- tar olduğunu ve ondan şüphelen - mekte ne haklı bulunduğunu, biraz evvel açıkça anlamıştı. Mecit efendi, söz arasında büyük biraderi Yusuf İzzeddin efendinin — İtalyanlar bizi harbe sürecek.|bir ustura ile damarlarını keserek in ler, ondan sonra kahramanlık nişan Tarını kendi ana vatan çocuklarının zöğüslerine takacaklar. Diye homurdanmaktadırlar. Japon çocuğu, herp oyuncağı ile| oynıyarak — yetişmektedir. Fransiz| ocuğu bon bon yemekte, İngiliz ço- uğu ise apor yapmaktadır. İtalyan çocuğıma gelince, sırtma mecirilen parlak üniforma ile Mus - solini vari yürüvüş yaparken kılın-| g bacaklarına dolaşmakta ve gülünc olmaktadır. Alman çocuğu da selâm vermek- le meşguldür. Çocuklar bu hal içinde yetisip bü- tihar ettiğini ısrarla söylemiş ve bu süretle onun katili olduğunu hemen semen herkesin pek iyi bildiği Enver saşayı açıktan açığa müdafaa ve ilti- zam etmişti. Hele, bir kaç sene ev- vel, veliahd Yusuf İzzeddin efendi- nin hastalığı esnasında, Sultan Meh rred Reşada ansızın bir emri hak va ki olduğu takdirde kendi yerine be miyor idi se de düşman da değildi. Mevkii ve yaşı itibariyle, kendi sal- tanat makamının meşru ve tabil bir namzedi addediyor, o makamı bir an evvel ihraz etmek için uğraşmak lü- zumunu hissetmiyordu. O, bu işi za- mana ve hâdişata terk etmişti. O gün de, Vahidettinin bahis mevzuu yaptığı hususlara ait şah- $i? mütalealarını gerçekten tam bir safiyet ve samimiyetle bildirmişti. Bunun içindir ki, Vahidettinin, da- ire müdürü Refik beyi baş mabeyin- ciliğine tayin etmek hususunda, iz- har ettiği arzuya derhal itiraz etmiş vve bazı hükümetlerde vükelâya bile tekaddüm ettirilen ve çok ehemmi- yet verilen bu vazifeyi Refik beyin yapamıyacağını açıkça söylemişti. Bu haklı mütalea ve tavsiyesiniz Vahdettinde bir hoşnutsuzluk uyan- dirdiğini hissedince, samimiyetinin takdir edilemediğini anlamış ve ön dan sonra da, bahis mevzuu işlere ait olan kanaat ve mütalealarını söyle - mekten sakınmıştı. O esnada yeni pa Jisahın hemşiresi Mediha Sultanın Vahidettini tebrik ve ziyarete gel - mesini fırsat addererek hemen veda e saraydan ayrılmıştı. Osmanlı tarihinin son sahifeleri: ni karartan hâdiselerin yegâne ya- ratıcıları olan bu iki kardeş, işte a gün ve o dakikadan itibaren başbaşa vermişlerdi. İlk iş olarak yeni veli- hd Mecit efendiyi bir hayli çekiştir- İşinci Muradın oğlu Selâhiddin efen-| mişlerdi. Söz günün meselelerine ve «inin tahta iclâsı tasavvurundan da l. demi malümat beyan edişine de ve demeli idi? Bu hareketi, Talât paşayı Himaye *mek fikrinden başka neye hamlö- hunabilirdi sanki? Halbuki, Yustf İzzeddin efendi. yürlerken, beri tarafta muhleşeminin asabi bir buhran neticesi olarak harp ilâhı da başına tolgasını, srtme| 1pkı babası Abdülaziz han gibi, ken. zarhım geçirmekte, kayışını, kılıncı ni ve hançerini düzelmektedir. Ufuldarın kapalı olduğuna şüphe yoktur. Fırtına alâmetleri de başla K hayatina kasdettiğini Vahidettin de pek güzel biliyordu. Fakat bunu bildiği halde ittihatçıların kendini şiğniyerek Selâhiddin efendiyi iclâs “asavvurunda bulunmalarından mü- mıştır. Yağmur ve dolu ile karışıl | evellit bir infizl ile, intihar hâdise- bir nesne başlarsa vay zavallı insan lığa, vay!.. « ine bir cinayet sekli vermek, bu su- etle ittihatçılardan istediği gibi bir Bo bir darını sil | ntikam almağı istemiyor değildi. Bü İkerek şöyle dedi: vük biraderi Abdülhamidin — Mitat K DU gaZ yörmüş.. saşa ve arkadaslarına yaptığının bir Gelsin baklım.. Geleceği varsa, gö bir şey değil, asıl göstereceği şey Ispanyada kararsızlık 'Yüz sene içinde İspanyada sanırım ki yüzden fazla isyan olmuştur. panyollar generallerinden bazılarının günün siyasetine muhalif olu - mi N Ş Esasen iki senelik sivil harbin bidenbire çatlaksız bir ahenk ve tecanüsle nihayetlenmesi beklenemezdi. İspanya hiç bir zaman tam bir vahdete sahip olmamıştır: Vilüyetler arasındaki rekabetler menfaat ve parti rekabetlerini teşdit ediyordu. Bugün, İspanya muztariptir, Yeni bir hayata alışması, mütecanis ve etmesi İâzımdır. İspanya siyasetinin bugünkü hâdiseleri dış tercihler hususunda bir ihtilâftan ziyade bir iç n'zam güçlüklerini İfade eder. liberal bir rejimle sona ermiş da- kildir. Dağılmış, rakipleşm'ş olan cemiyet unsurları ancak otoriter bir harb teskin edildi mi, hemen dai- ma galip şerikler arasında otoriteyi nihal surette ele geçirmek için bir kararsızlık devresi başlar. Devrimizde, filen kat'i otoriteye sahip ol - mak demek, memleketin ordusunu ve silâhlarını, iktisadi vastaların imanı aşılıyan ve yayan kalabalık İspanya bugün rejim istikrarsızlığı devresinde bulunmaktadır. Ve vaziyoti biraz hususiyeti haizdir. Eski vahdet insiyakına tekabül eden kıraliyetç! ananeler, gençliğin bir kumunı cemeden merkeziyetçi ve sosyalist temayüller, vilâyetten vilâyete değişen ihtiyat ve mistikler ve kilisa meselesi karşısında Frankonun nihai kararlarını tahmin etmek imkânsızdır. Frankonun ist'calden ve gelişi güzel hareketten çekinen İspanya istikbalini henüz kat'i bir taahhilde bağlamış değildir Luclen Romier “LE FİGARO iynini, o da Enver paşa ve arkadaş- larına yapmağı, o tarihi cinayeti tek- rarlamağı pek âlâ arzu ediyordu. Ancak, Vahidettin, o sırada za- man ve vaziyetin böyle güç bir teşeb büsüscraya kalkışmaya şöyle dursun hatta bunu tasavvura bile müsait ol- madığını da biliyordu. Böyle oldu- ğu halde, acaba niçin veliahdıma bu gibi şeylerden bahsetmişti. Maksadı i ? bilhassa ittihatçılara intikal edince, Mediha sultan coştu, köpürdü. Göz- 'eri döndü. Ve bir baykuş sesiyle bir bayli söylenip çırpındıktan sonra: — Şah kardeşim; sakın inanma- yınız, dedi. Bu hamiyet ve hürriyet inhisarcılarına, bunlar saltanatı se - niyyenizin hâkimiyetine, milletin mükadderatına musallat olmuş âfet- lerdir. Uzun söze ne hacet. İşte hü- kümet ve devletin vaziyeti, işte milletin ve bilhassa ayan ve mebu - sanın hürriyeti. Bu türedilerin bütün fikir ve emelleri efkârı umumiyeyi uyutmak, yalnız kendilerini bu va « tan ve milletle meşgul göstererek sa- mimiyeti başkalarından kıskanmak, hürriyet ve meşrutiyeti kendilerine münhasır bırakmak ve zevale doğru sürükledikleri zavallı Osmanlılığı boğup atmaktır. Aciz hemşireniz, ya yanın değil hatta bugünün maruz olduğu tehlikelerin endişeleri ile mustaribim arslanrım. Biliyor mw- sunuz ki, Enver paşanın bir gün olup ta taht ve saltanat.. Vahidettin hemşiresinin biraz v zunca süren bu heyecanlı hitabesini kesti, Şeytanf bir tebessümle: & neydi acal — Emin ol hemşirem, dedi, mil- Hakikaten meraka değer bir hâ-|let ve memleketi şu harp badiresin” disedir bu.. Kurnaz Vahidettin, açık-)Jden kurtardıktan sonra, ilk teşebbü- çası bir entirika çevirmek istemişti.|süm bu musibetlerin ref ve imhasına Samimiyetine bir türlü inanamadığı| matuf olacaktır. Şimdilik sabır Ve Veliahdının gerek şahsına ve gerek-|sükünetle o güne intizar, dikkat V€ se ittihatçılara karşı olan muhabbet|basiretle vekay'ii takip etmekten bat- ve merbutiyetini bu suretle anlamak|ka bir şey yapamıyacak vaziyette ” ondan sonra da icabına göre davran-İyiz. Bütün bu dedikleriniz tedricen mak ve bilhassa Mecit efendiyi itti-| yapılacak ve millet, memleket.. hatçıların gözünden düşürmek için| — Mediha sultan, yaşından umul * alacağı tedbirlere bir zemin ve esas| mıyacak bir çeviklikle yerinden #” hazırlamak düşüncesiyle, bu hâdise-|layıp kalktı. Parmakları pırlanta Y” lerden bahse lüzüm görmüştü. Ve| züklerle dolu elini havada sallı: ' işte o gün aldığı cevaplarla da onun| — Ah şevketlim, diye W&; kendisine karşı gösterdiğ alâkanın| Sözünüzü kestiğimden dolayı maZ”” derecesini, mahiyet ve manasını da| görünüz hemşirenizi, Dilim varm! güzelce öğrenmişti. Mecit efendi hiç| yor söylemeğe amma, yüreğim YAT — de kendine sadık bir veliahd değildi. dığı için söyliyeceğim işte.. O süne — Bilâkis makamına göz koymuş hain| kadar Enver paşa Allah korusun. bir düşmandı. ve tahtınıza sahip olacak, bülüı;d" Halbuki, hakikat hiç de Vahider-|nedanınızı da kendine birer çinE ;. tinin hüküm ve tasavvuru gibi de-İyapacakmış.. Şehirlilerin — sözleriti — gildi. Mecit efendi o güne kadar hiç| bakılırsa, bunum kararı çoktan T t bir tesire kapılmamış, hele Vahidet-İmis. Fakat sahhık makamını w tnin tahmini gibi. böyle bik töşebibü-|ile Evivek ntülürindü pay ödeiiki sü hatırlamamıştı bile.. İttihatçılar|leri için tatbikine geçilememit. , mezdinde kazandığı mevki ve gördü-|arslanım, hâlâ sabırdan ve sükün? ğü hürmeti, ancak terbive va tevazı-|ten bahsediyorsunuz. k- ' .( f hareketlerine| — Deyam , (Yeni Sal