30 Temmuz Pazar 1929 Tertip eden: ANT SVOKU — 163 — bombardıman eden Alman tayyare-|kilâtı her zaman faaliyette buluna- leri çok mu idi? cak ve şimdiye kadar olduğu gibi, General Jofr — Cenup cephesi ku|bundan sonra da bütün mahrem hu-| Mandanın verdiği malümata göre, üç|susatınıza vukuliyet — kesbetmeğe filo ağır bombardıman tayayresi idi.|muvaffak olacaktır. Zira teşkilâtı - Reis — Bombardımandan sonrakilmız reisi, hiç bir tehlikeden karkmı- |ihsan zayiatı tesbit edildi mi genera-|yan ve daima muvaflfak olan bir a- “lim> damdır. General Jofr — Atılan bombalar| Reis — Seyahatinizde pek ynlîır: #üksekte patladığından, zayiat mü-|bir zamanda sizi takip odıuğ_ını Simdi. Tesbit edilebilen üç yüz mak-İkuvvetle tahmin edebilirim. Zira, tülden başka pek çok ta ağır yaralı|bu defa kaçmağa muvaffak olamı- vardı. Peniği tevlid eden de yaralı-| yacaktır. ların çokluğu idi. Casus kadın — Hiç bir. zaman Reis — (Casus kadına hitaben) |kendisini yakalamaza muvaffak ola r oldu mu? *derken, radyografla muhabere edi-|lunmadığından malümat — verebilir Yor ve Alman umumt karargâhı|misiniz? Fransız kuvvetlerinin — bulunduğu| — Casus kadın — Çalışıyor ve daima Yerden malümat istiyordu. çalışmakta devam edecektir. Hatta Reis — Hangi istasyonla muha -|diyebilirim ki, gözünüzün önünde berede nuz? ve Fransanın umumi dairelerinden Casus kadın — İstasyonu bilmi-|birinde çalışmaktadır. Yordum. Bunu teşkilât reisi biliyor-| Reis — Biraz evvel dediniz ki, şe- İ:ı. Maahaza öyle tahmin ediyorum|finizde bütün şifreler v;evnıddmn i, Alman tayyarelerinden sorulu -|Bu sözlerden, şefinizin Fransız za- y bitleriye alâkadar olduğu manası çı- — Yâni, bombarıdman de -|kıyor. Yam ederken muhabere halinde idi-| — Casus kadın — Ne yaptığını bilmi Tiz öyle mi? yarum, Bu cihet kendisine aittir. Casus kadın — Evet. Radyograf-| Reis — Evinizdeki hizmetçiye A bizzat casus teşkilâtı reisi alıyor-|kocanızdan her şeyi saklamasını ten- u, den alıp gönderdiğiniz şifreyi nasıl|muştunuz. Bu kadın casns mu idi? " kadın — Casus %üânüh—MwM%.MW- k""ııdı.l'h—*hçıılıı.ıılııeııı denhlrıeyü'lıaınuinııııbî!nf "-!;ııı.m şifrelerin bile miftahları|miş ve kendisini bu hususta tehdid #ndsA , M t Reis — (Müddeiumumiye hi Müddeiumum? — Bizim vazife - Büz değildir. Bununla en çök gene- Ha Yofr meşgul olmalıdır. ret edememiştir.» kocası Laverniye üzerine hücum et-i .—humumiyeyî alâkadar eder. Sizilta kumandanı, küzin ederim ki, bundan sonra bü- k #ifreleri toplıyacağım. Ve bu iş- bizzat meşgul olacağım. is — Sayın generalim! Casus. verdiği malümat, son dere-İna küfürler dikkate şayandır. Demek ki, er-|Fransızlara hakaretler savurarak: harbiyei umumiyenin bütün| — — Namerd insanlar! Sözlerim N tem emirleri, Almanlara dakika-İhoşunuza gitmedi. Baş erkânı harb dakikasına aksettiriliyor ve onla-|yei umumiye reisi diye geçinen hei Vakıf olmadıkları hiç bir şey kal-i u? v&:—nı iden güç halle kurtabildiler. & ik vaktinde ele geçti ve her| q—'illnnı çıktı, kadın (Hiddetle) N RARENGİZ inüz bir kere daha alçaklığınızı DE- Yazan! xç topları takip etti. Topçular, mermileri — etrafımıza yağmur gibi yağdırıyorlardı, İstan- bulun tepelerinde ve Üsküdardan Haydarpaşaya kadar imtidad eden arati içinde ağır toplardan tahminen on patarya yerleştirilmişti, Ayni 2n- manda Haliç körfezinden kara du manlarını savurarak ufukları karan- hk içinde bırakan üç torpito muhribi bütün süratleriyle Üzerimize doğru geliyorlardı. Fakat Milner, felâket patlamadan büttin süratiyle ricati tercih etti. Bi- Götbakt arkadaşımın — feci vazi- L%ı Güşünmekle meşguülken asker- r '».“::h Olan İki vapurun gölgesi t h içinde görünmeğe başla - 'e 1 beş metre daha battık. & M'lvmık Üzere vaziyet al- - N,* li beklemeden torpili sa- Ba Fakat torpil hedefini bul- K'.:N'luhlı geminin provası ö- '#_ Seçerek gemiye tesirsiz bir Nitekim düşman gemisi iymca bütün süratiy- 5 ..;:: başladı. Ve prens adı h_" kaçarak kumsal bir yer- Oturdu. Fakat ayni saatte Ka ı:mlumn topları ötmeğe N Mhmmlan Haydarpaşa. “Vü ve Büyükadanın seyyar KUMANDAN, HAİNSİN! ü casus l ksınız. O, daima burada ka-|kabil değildir.. Makamı iddia mu - BiRlr ğ .. <S TEL l hak ve hizaine Şi ÜSAMAİ vaCk bülerte! ST Yorma dakk » Casus kadın — Ayni dakikada ha-| Reis — Öyle olsun! Şimdi siz, Al- eıjle!iın. 0 vakte kadar şahit Laver- ber alıyorduk. Bombardıman devam İman telsizinin faaliyette bulunup bu|niye de sükünet bulmuş olur. bih etmiş ve bunun için kendisini| setinde ayandan Lundoenin söyle-i Reiş — Zevcinizin yazıhanesin -İdaimt bir tehdid altında bulundur-|miş olduğu natuktur, Casus kadın — Hizmetçi kadına|faaliyetleri ile Amerikanın teşkilâtı rei-Jişim hakkında sır verecek kadar ab-İticaretini izrar etmekte ta -İbıçağı boynuna dayasalardı gene bir Casus kadın bu sözleri söylereken| disin! Çeviren: Kâmi ORAL Casus kadın; ne yapılırsa yapılsın, Alman teşkilâtının, ; Fransızların önünde daima faaliyette bulunacağını ve mü- “him sırları keşfetmekte devam edeceğini hiddetle beyan ettil? Reis — İhtiyat kuvvetlerimizi|yaparsanız yapınız, Alman casus teş-| Diye haykırıyordu. Bu hâdise üzerine muhakeme inkı- taa uğradı. Mubafızlar, casus kadı- ni alıp bir odaya kapattılar. Casus kadın salondan uzaklaşırken, müte- madiyen bağırıyor ve küfürler sa- vuruyordu. Sabık kocası Laverniye ise olduğu yerde titriyodu. General (L), bir neferin yardımiyle kendisi- ni güç zaptedebiliyordu. Teessürün- den bayılacak oldu. Kendisini tap- layabilmek için biraz su istedi, Bu vaziyetten sonra celseye de - vam etmek mümkün değildi. Antalyada tabiatı yeniyoruz — Baştarafı 1 incj sahifede — men temmuzun on sekizinde Kepez sırtlarında bir elektrik düğmesine bazarak büyük kanalm suyunu geniş Antalya ovasına akıttı. Bugünkü sulama sahası, çalı çırpı ile örtülü vahşi bir düzlük halinde, Bu düzlüğün bazı yerlerinde taşlık- lar ve kayalıklar var. Ancak çok ki- reçli suların teressüpleriyle meyda- ma gelen taş ve kayalar bir kazma u- «iyle kaldırılınca zengin bir topra-| &a kavuşuluyor. Sahanm bu temiz- liği ile ağaç dikme ve sulama işi bir anda başlıyor. Vakıflar daresi şimdiden burada- ki otuz bin zeytin delicesini aşılamış- tır. Programına göre 1980 yılında bu sahada 150 bin aşılı zeytin, 60 bin narenciye, 15 bin de başka nevilerde meyva ağacı bulunacak. Vakıflar idaresinin Antalya #çindek; fidanlı- ği şimdiden sulama sahazıma 35 bin Reis — Bu şerait altında bundan|narenciye fidamı hazırlamıştır. sonra mühakemekeye devam etmek Müddeiumumt — Münasiptir. Fa kat, ondan evvel, casus kadının ba- zir bulünp bulunmaması hakkında mahkemenizin bir karar vermesini talep ederim. Bence artık bu kadına Küzum kalmadı. — Devam edcek — Yegâne tenkid! | Amerika aysnında bir azanın sesi Vaşingten, 29 (ALA) — Japonya ile münakit ticaret muahedenamesi. nin feshine kargı yükselen yeğâne tenkid sesi, dün ayan meclisinin cel- B. Luündeen, hükümeti diplomatik olduğunu söylemiş ve Amerikanın Almanya, İtalya ve japonya ile olan ticaretini harici 18 temmuz günü sulama sahasına uğrayanlar vahşi düzlük içinde mü- |tevazi iki bina gördüler. Burada (Güyük fet'h kadrosunun öncüleri ilk zeytin istasyonunu kurmuşlar, kah- ramanca çalışıyorlar, Vakıflar idaresi, son yıllarda içti- mai hizmetlerini hayli genişletti; büyük şehirlerimizde b'r çok âbide- lerimizi tamir otti, mahvolmaktan kurtardı. Bir çoklarını da yeniden açtığı meydanlar — ve parklarla Berlin, 29 (A.A.) — Resmi bir tebliğ, dün öğleden sonra Almanya ile japonya arasında imza edilmiş olan ticaret ve tediye muahedename sinin bir clearing itilâfı ve Almanya- nın japonyaya açacağı krediler sa-| yesinde iki memleket arasındaki ti- caretin artmasına fevkalâde hadim olacağını bildirmektedir. Muahedename, önümüzdeki ilk- teşrin birinci günü meriyet mevkii- ne girecektir. O zamana kadar inti- kali bazı tedbirler ittihaz olunacaktır. Tebliğ, bu muahedenamenin im- za edilmesinin Almanya ve japonya- da memnuniyetle karşılandığını, çün kü iki memleket arasındaki ticari mübadeleleri iki memleket beyninde, mevcud dostluk çerçevesi dahilinde artırmağa yarıyacağını ilâve etmek- tedir. Berlin, 29 (A.A.) — Yeni Almag- japon ticaret muahedenamesinin ak. d; hakkında mütalealar boyan eden Lokal Anzelger, diyor ki: «ÂAlman - japon muahedenamesi - nin akdi, uzun — bir hazırlanmanın semeresidir. İki memleket arasında- ki münasebetlerin sistematik bir su- vette islâhı, bugünlerde Amerikalı- lar tarafından istimal edilmekte 0- bedil ve tarihi kıymetlerine yaraşan birer dekor “çine aldı. Vakıflar idaresinin yer yer yaptığı modern binalar, bir çok şehir ve ka- sabalardaki imar hareketlerinin bi- rer cüz'ütamıdır. Antalyada başladığı büyük su işi ise vakıflar “daresinin büyük iktısa- di kalkınmaya, bilgi ve cesaretle İş- tirakinin güzel eseridir. Beş asır ön- yor. Vakıflar idaresinin bu kararı nı, umum müdüründen mühendis ve âye etmesinin bir zaruret olduğu. işarat at esİnin ı :ı’f"" kadının verdiği bu mar O e Teaezdi. Zira, cosus teşkilkti| MüKBESam Z son derece dikkate şayandir. | ciçi evimize gelmeğe başladığın -| <Amerikan amele İçin iş ziyar> de- Mesele, mukabil Casus teşkilâtımız-İJanberi çok şeyler görmüş ve faka:,|Mek olduğunu İlüve etmiş ve şöyle “a tetkike değer. kacama hiç bir şey söylemeğe cesa-| demiştir. — Amerikanın ingiltere Için ken- şamıyorum, Amerika — milleti, hali Bi leral jorf — Tabit erkânı har-İti. O derece asabi idi ki, muhafız ki-|hazırda Asya sularında bulunmakta stenograflar, müda-|olan Amerikan harp gemilerinin sa- faa vekili ve general Jofr koştukları| hillerimize çağırılmasını istiyor. Biz, 'halde Casus kadını Laverniyenin elin| Avrupa ve Asya işlerine veyahut harp yapılmakta olan herhangi bir Casus kadın yüksek sesele kocası-| kıtadaki işlere karışmamalıyız, mü- yağdırıyor ve bütün| dahalede bulunmamalıyız. Çin sefiri memnur Paris, 29 (AA.) — Paristeki rif ki, seni burnundan yakalıyarak | Çin sefiri B. Wellington Koo, mat- istediğim gibi oynatıyordum. Bana| buata bir tebliğ vermiştir. Jofr — Maalesef öyledir.|bütün sırları ifsa ettiğini ve bir şey| — Mumaileyh, bu tebliğinde ja- | l. gene memnun olmalıyız ki, koklatmadan seni esir gibi kullandı-|pon - Amerikan ticaret muahedena:- t kadıncı ğımı unuttun mu? Haydi beni öldü-İmesinin feshi münasebetiyle hisset mekte olduğu memnuniyeti izhar et mektedir, keyi göze aldık. Denizaltı gemisi mukavemet derecesine kadar denizin dibine battı. Ve bu suretle izini kay. bettirdi. Gece karanlığı tam manasiyle u- fukları kapattıklan sonra, zıyasi, deniz sathını gümüş tabakaya çevi- ron Mmehtabın ışığından iatifade et- tik. Ve tekrar Karadeniz boğazının Medhaline kadar geldik. Fakat bü- yük bir Intizamla yerleştirilmiş olan Maynlerin örgüsünü atlamak imkâ- ahi bulamadık, Y. 8 bu imkânsızlık kargısında tek | Tar avdete mecbur kaldı. Fakat av- det esnasında İstimale gayri - salih bir hale gelmiş olan eski bir kruva- zöre Sarayburnu açıklarında rast- ladık. Son torpili de sarfederek Ça- nakkale boğazına doğru kaçmağa başlamıştı, Tekirdağ, Gelibolu arasındaki ka-| yalıklara su tedarik etmek için, ikin- ci defa olarak karaya çıkan ve av- det etmiyen ceimis ile arkadaşlarına İ | zi yakından takip eden torpito muh | gelince, Ceimisin kafilesi daha ilk|talep etmiş, ve lord hamarasının n- riplerinin gözünden kaçmak için is-| defa karaya çıktığı zaman bir çoban| zasından olduğunu söyleyince Türk tanbuldan kırk mil kadar açıldıktan | tarafından görülmüş, Çoban derhal köylüsü, sonra, teslim olmamak için her tohli., yakın köye giderek köylülerden bir mişi Hat'b, japon - Amerikat caret |(ümrancılarının asil gayretlerini, yel- in ateşe atmasını bir türlü anlı-İrı istasyonlarını da açtı, Bunlar ce- î"""k istemiş, Fakat sulh esnasın- mütehassısına kadar onun kadrosun. nız biz değil, takdirle anacaktır. Ziraat Vekili Muhlis Erkmen 18 temmuz günü Antalyada Narenciye istasyoniyle, sıcak iklimler nebatla- nup topraklarımıza yararlı - olacak cinsler üzer'nde geniş ilmi totkikle- re hazırlanmışlardır. Bu sıcak yurd köşesinden memle- kete ayrı bir fayda çıkarmağa çalı- şan genç ziraatçi kadrosu tarla- da, lâburatuarda neşeli bir çalışma içindedir. Dünyanın her köşesinden getirilm'ş ağaçların yetişme, meyva verme ve üreme şartları geceli gün- düzlü, sıkı bir tetkikin çenberi için. dedir. Susam, pamuk, jüt gibi sıcak iklim nebatları üzer'ndeki çalışma- lar ise en verimli tohumları hazırlı- yor. İki istasyondaki ilmi — araştırma, senup sahillerimizde başlıyan büyük zirai ıslahla birilkte yürüyor. Ziraat Vekili Muhlis Erkmen, üç SAT K LASTM T ae çe ” a çete tedarik etmiş ve harikulâde bir süratle sahile inerek civar kayalarda püsu kürmüş. Celms ve arkadaşları, sahile çok yakm olan büyük bir ka- yanın arkasındaki pmardan variller! su ile doldurmakla meşgul iken, bir- denbire çetenin eline düşmüşler ve ;ıflr olarak istanbula sevkedilmişler- lr. Ceims bu eşaretten kurtulmak için Türk köylüsünün safiyetini elde et- mek istemiş. Muhtelif — dalavereler gevirmiş, bol para vaidlerinde bü- lunmuş. Yanında taşıdığı paraları da kuzu gibi sakin ve saf olan Türk köylüsü yapılan teklifleri kabul et- mediği gibi vatanının mukaddes top- raklarına ayak basan Ceinis ve arka- daşlarına karşı birdenbire — serapa hiddet kesilmiş; Ceijms hatır va hu- yaline getirmediği bu vaziyetle kar- şılaşınca yakayı kurtarmak İçin hile- kârlığa başvurmuş, köylülerden af — Devam edecek — lan metodlardan tamamiyle farklı - Güzel san'atlar şürası Gelecek sene top- lanoccak Ankara, 29 (Telefonla) — Güzel san'atlar gürası, 940 senesinde bu- rada toplanacaktır. Başvekilimiz An- karaya gitti tanbul, 29 (Telefonla) — Baş- vekilimiz Doktor B. Refik Saydam, Hariciye Vekilimiz B. Şükrü Sara- coğlu ile birlikte bugün Ankaraya hareket ettiler, dört yıl önce mütevazi binalarda dar bir sahada gene dar bir kadro ile başlattığı bu tetkiklerin b'r kaç yıl- daki ver'minden çok memnun kalmış tır. Güzel binalar içinde daha geniş vasıtalara kavuşan ziraatçiler, veki- le «Sayın hocamız» diye hitap eden Cumhuriyet neslidir. Ziral kalkınma- yı da zaten bu neslin rehberl'ğinden bekliyor değil miyiz?. Vakıfların açtığı kanala müvazi bir kanala bir kaç yıl önce Alanyada B ! sükAT” S Ldinrz d Almanya- Japonya Arasında bir Klering itilâfna- mesi akdolundu iktısadi siyasetlerinde bir kip etmişlerdir: Y mücadele eden japonlar rafta muvakk&t hal çaresi araştırımı- yorlar. Amerikalılar, tevellüd edecek Iktı- sadi netayici düşünmeksizin muâhe deyi foshettiler, Londra, bu işi yap- ması için Vaşingtonu ik etti. Fa- kat büyük Britanya, ileride görüşl- lecektir ki, Amerikanın yardımı, İn- gilterenin uzak şarktaki nüfusunu takviye edocek doeğildir. Berlin, 29 (A.).) — Almanya ile japonya arasında bir ticaret maahe- desi imza edilmiş olması keyfiyoti burada bariz bir memnuniyetle kar- şılanmaktadır ve bu müahedenin İm- za edilmiş olmasının japon » Ameri- kân ticaret muahedenamesinin fes - hine bir mukabele olduğu söylen - mektedir. Yarı resmi mehafil namıma beya- natta bulunmağa mezun olan zevat, Amerikanın ingiltere ile anlaştıktan sonra bu teşebbüste bulunmuş oldu- ifunu beyan etmekte ve B. Ruzveltir bitaraflık kanunu meselesinde uğra miş olduğu hezimeti bu teşebbüsle telâfi etmek İstemiş olduğu mütale asını ileri sürmektedirler. Necdet Kefaletle tahliye edildi İstanbul, 29 (Telefonla) — De- mirspor kalecisi Necdet, dörtyüz li ra kefaletle tahliye edilmiştir dır. . Japönya, Almanya ve Halya gibi, 4ü'derecelik rakı Yarın satışa çıkacak İstanbul, 29 (Telefonla) — 40 de recelik rakı, inhisarlar — idaresineç Pazartesi günü satışa çıkarılacaktır Mili Şef kamplar gezdiler Ankara, 29 (Telefonla) — Miüh Şef İnönü refakatlerinde Dahiliye Vekili olduğu halde bugün Ankara kamplarını gezmiştir, —EErta Erzincanda vilâyet ve parti seçimleri yapıldı Erzincan, (Hususi) — Cumhuriyet da başlanmıştır. Yakında Ziraat Ve- H. Partisi tarafından Erzincan böl. kâleti Manavgat üzerinden bir ka -| gesi parli müfettişliğine tayin olu. nal açacak... Antalya yakınlarında|nan Baâlıkesir mebusu B. Muzaflfer köylülerin topluluklar yaparak aç -| Akpına rburaya gelmiş, pürti ye vi. tıkları ufak kanallarla yakınların-|lüyet erkânını topliyarak yeni bâüş. daki büyük sulardan istifade etmek.|kan seç minde — hazır bulunmuştur. te olduklarını da unutmıyalım, Bü-| Vilâyet idare heyeti — relsliğine de tün bu hamlelerden sonra diyeceğ'-| eczacı Şefik seçilmişlerdir. miz şudur: Müfettiş B. Muzaffer Akpınar vi- Antalya ikliminde tabiati yeniyo-|lâyetimizden Erzuruma göçmekte o- ruz, cenup kıyılarımız haklı olduğu|lan nafta vekilimiz general AlI Fu- Gmranın ilim ve iktısad unsurlarına |ad Cebesoyun trenyile, bölgoş! dü- kavuşmuştur. Orada olan ve olacak|hilindeki Erzurum ve Gümüşhanede Türk çocuklarına ne mutlu!., KEMAL ONAL LE 75 96 kat etmelidirler ğ indinde en muteber ve DE . . Leipzi Markalı bağ potasaları Hükümetimizin tayin ve tesbit eylediği yeni formü| dahilinde l 'kbilî;ğgâne potasadır. Bu sene gelen varillerin kapakları üze- inde ( —— ) markası vardır. Düşkün dereceli ve eski mallardan! İkaçınmak istiyenler varillerin üzerindeki ( —— ) markasına dik- T7 iyapılacak seçimlerde hazır bulunmak üzere Erzuruma gitmiştir. mergub RER eyry 1939 '5 9o Umumi Acente Sabri Süleymanoviç 26 28 30