29 Temmuz 1939 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 8

29 Temmuz 1939 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

(SAHİFE 8 ) ZABİTADA Teessürden bayılmış İkiçeşmelikte Şerif Ali sokağın- da Ali oğlu Ali Riza, çamaşır mea e- lesinden Mehimed kızı Akilenin oda- sına taarruz ederek çamşırlari yere atmış ve bundan müteessir olan Aki- |e bayılarak yere düşmüşlür. Suçlu yakalanmıştır. Döğülmüş Kahramanlar mahallesinde İbra — him kızı Perişan, ev mes'elesinden Riza kızı Refika ve Emin kızı Es- ma tarafından döğü ü ya şikâyet etmiş, tahkikata başlan- mıştır, Otomobil kazası Kültürparkta Tevfik oğlu mü- tenhhid B. Şerif Balkanlı ve B. Saba- haddin Şenocak, idaresindeki o10 mmebili Salih oğlu Süleymana çarp: hırarak sağ ayağından yaralanması: na sebebiyet verdiklerinden tutul- muşlardır. Biçak. taşıyormuş Eşrefpaşada İzmirli Şükrit Ser- gelin üzerinde bir bıçak bulunmuş, zabıtaca alınmıştır, Kavga Bayraklıda Turan caddesinde b rahim Yazal, Hulüsi ve Fatma Hun- cal, birbiriyle kavga etmişlerdir. —00 , Dış Politika " —Baştarafı 3 neli Sahifede— © zaman ingilterenin prestiji hay- ( sarsılmıştı. Yeni Almanya ve Çar- hık Rusyası genişliyorlar ve kuvvet- leşiyorlardı. 1nqi|ı-eve «ihtiyarlamış> bır imparatorluk gibi görünüyor 'u. Cenubi Afrikada Boçrlerin — jhtilâli çıktı. Ve koca imparatorluk bu bir ayuç Boerliyi tenkil edemiyordu. Rusya ve Almanya ingilterenin teklifini, tabii inkişaf ve genişleme- lerine engel telâkki — ettiklerinden reddettiler. Bu aralık Çar ikinci Ni- kola ile imparator ikinci Vilhelm a- rasında bu meyzu üzerinde yazılar mektuplar — cidden ibret vericidir. İngiltere nihayet 1902 — senesinde japonya ile tariht ittifakımı imzala: dı. Bundan sonra beynelmilel müna- sebetler yeni bir istihaleye - girdi. Bu İngiliz - japon anlaşmasını Rus- japan harbi takip etti. Ondan sonra hâdiseler malüzı olan istikamet ü- zerinde yürüdü. Her halde öyle gö- rTünüyor ki, yirminci asrın başlangı - cında olduğu gibi, çimdi da beynel- d milel münasebetlerin yeni bir dö - nüm noktasına gelmis bulunuvoruz. ESMER Doktor Bakteryolog A. Kemal Tonay Bulaşıcı, salgın — bastalıklar mütebasım (Verem ve saira ) Basmahane polis karakolu ya- nında 747 4115 Te!efon: Acele satılık hane Mi caddesinde Altıay ş0- kağı 746 cadde 17 numaralı hane: Bir kapıdan girince iki hane yu- karıda bir büyük oda; altı bir oda, bir hayat, bir mutbah, hamamı da içeride, kömürlü!; helâsı çimento bahçeli mükemmel bir ev. Ayni ça. Uıda bir hane iki kat yukarıda iki o- da, hayat aşağısı da iki oda bir ha- “ yat ayrüyeten mutbahı ve havlusu, | kelâm, evin arkasında Aağaçlık bir de gelip gene ihtiyarımız haricinde -|buradan çıkıp gitmekliğimiz hangi durmalıyız, sında pek âlâ yumuşayabilir ve biz Ahlâksızlık ve bayağılık ta başka.. (ANADOLU) İtalyan aleyhtarları Zaman Ve insan Hayat felsefesinde baş- ka cepheler de var Dostum doktor A. Muhtara Cevap're takılmış, alayla karışık tekrar edi. Yazan: Orhan Rahmi GÖKÇE keik çe Fakat, dünyaya irademiz haricin-| ve sıhhat tesellilerimize açıyın, Bize korkulu ufukları göstermeyin.. B rakın, içimizin rahatı, kafamızın göl- gesiz aydınlığı ile yaşıyalım) dedim. hâdiseyi, hangi hakikati değiştiriyor kil.. Haksız mıyım, ne dersin dostum?, Hiç bir kanun, bizim Bu masum| — Doktor, şu hayata, şu zavallı be- ve iradesiz gelip gidişimize acıyarak, şeriyete, şu bizi zıvanadan çıkaran hükümlerini ve tesirlerini tadil et-|bâdiselere lütfen bir bakın: miyor.; Binaenaleyh, yaşayışı. müm-| — Ne kadar biçareyiz değil mi? Bir kün olduğu kadar sertliğinden hugsu-|tarafta hastalar ve haslalıklar, biy net ve kahrından, zulüm ve şiddetin:|tarafta gıstlak üstünden dudağa doğ- den uzaklaştırarak, hiç olmazsa ö-|ru yükselen sefalet dalgaları, ötede| lümle doğum arasını dolduran za -|kuyroğunu kıvınp bekliyen ihtiras! manın ve bu zamanın hâdiselerini | lar, daha ileride harp ve facialar.. Çe- olsun, kendi sandet ihtiyacımıza uye |likler, kurşunlar, zehirlerle, mikrop- larla insanlar öldürülüyor. Saniye- Çok seylere geba olan zaman, |ler içinde çocuk, kadın, ihtiyar, has- insan oğlu dediğimiz varlığın pota-|ta ve genç olarak ne canlar gidiyor. ona, nisbi de olsa arzularımıza yakın| - Duyan bir ruhla, sokak ortasında bir şekil verebiliriz. Ş:dnwnnı yetim ve ""'"'ı,âî'ı"î Bunun için evvelâ kafamızın, ru-| PiT Çocuğun vereceği ıstırap bile kâ-! bumuzun sükün ve huzuru lâzım,.| fidir. Ben aramızda mesud olanlara, Zamanın gövdemize her hangi bir PİF garip mahlük temaşa eder gibi ba şekilde indirebileceği darbeleri bek-| KArım ve onları nasıl bir iç kumaşı- lemek, feci bir şey olur. Halbuki aziz ©N dokuduğunu anlamağa pek me- doktorum, senin yaptığın işte budur. I"'k ederim, Hayatımız maddi ve ma- Beşeri aczimiz kâfi değilmiş. gibi,/evi, fakat daimt bir mücadelenin kulağımıza yaklaşıyor, verdiği yorgunluklarla dolu.. Evet, — Bu hayide tesellileri bırakınız. Hteğin '_';hh'yîlm bir idrak züğürt- Bir gün, bir aspirin tanesi, terli iken Küğüne sahip olduğuna iman etsem, içilmiş bir bardak gu, bir şu, bir bu, CCP de -yediği dayağa ve tekmeye sizi sağlığınıza güvenerek rahat ve fağmen, aa kukanır, ona sıpta e- mesud yaşadığı: ııbiııuad.yued.—,ıd"d""* Çünkü onun acıyan tarafı- yirir, hatin ebediyete götürebilir, — 1D Sadece derişi ve etf olduğunu an Diyorsun., Bizim tesellimiz. şu - lArdım. Halbuki bizim, bir vicdanı. fade knrılur;dn, Hü biş ı':.lfle.t,nk—*m'z' bir Yün—ğ_imiz. bir kafamız, bir lini alıyor, Gafletle teselli ayrı ayın gTiYen, inleyip kıvranan, düşünüp teyiedir doktgel.. Velselei mehiyat isyan edebilen, vahimelere, fikri sa- leri bir dahi plen, bizi - içimizin bu puae yakasını kaptırıp bedbaht e- duygusu ile rahat bırakmak, dahalı0? Pir tarafımız var. Yâni kör olası merhametlice bir iş olur sanırım. Be- |Pi arafımız. Biz, böyle bir mahlük nim maksadım budur. ben hunu söy. | ÇIdIRUMUZ müddetce ve hayat de. ! diğimiz nesne de şu hazin hazin te- lemek istedim, Öleceğimi biliyöorum. Bi ret bulununca, ğaîı İleriye gitmiye- irademiz, tedbirlerimiz ve tesel- doğuşumun tabit bir neticesidir ve veL mukadderidir ve ben öleceğim daki- Jilerimizle olsun, her tatlıyı nisbeten kada tıp da bir kenara çekilecek, hiç biraz daha tatlı, her acıyı da nisbi şe- bir iş göremiyecektir. Bu da malüm |kilde daha az acı bir şekle sokmağa olan bir şeydir. Fakat nasıl olsa öle-|mecburuz. İnsanlığından utanmağa sek bir adamı yakalayıp, mecbur olduğumuz bir dünyanın — Unutma ki, ölecekain.. Şimdi'içinde yaşıyoruz. gençsin. Ölüm belki bugün için ak-| ' Gaflet te olsa, teselli de olsa mu: hna gelmiyor. Fakat bir aspirin, birlayyen (zaman) 1 doldurmak - için, damla su, seni öldürmeğe kâfidir. — |bu hislerimize karşı kıskancız. Onun, Diyerek onu da, yaşlarının ileriliçindir ki, mesafelerinde şimdiden ölümün he-| — —Aman doktor -diyorum- yap- yulâsını görmeğe başlıyan — ihtiyar-İma, söyleme bunları.. Zaten mesud ların arasına sokmak doğru mudur? (İmuyuz ki!., Zaten hayatın tadı var Ben kendi payıma, fikri sabitler|mı ki, bizi bekliyen mukadderi, ku- yapmağa çok müsteidim. Marazi ta-|lağımızın dibinde her zaman işitip rafım,: çok galip.. Benim gibi de in-|titriyelim ve korkarak bekliyelim!, sanlar var!.. Bu itibarladır ki, (hayat! Sevgilerimle kardeşim doktor. p İ Ş azangini e F eeei ae İngiltere ordusu $ Bugün mühim gayret- ler sarfedivor Askerlik yapmak istemiyen bu(3) bin küsur kişi ne olacak? İngieterede askere alınacak aınif- yeni bir emre kadar şimali Irlandada bahçe, yanıbaşında bir dam evlerin lârıı kontrolünü messi nezareti de- Kkarşısında büyük bir bahçe enyai| Tühte etmiştir. Aşker yazılan genç » çeşid ağaçlar. Asmalar, meşhur Per. volaraçi bakkal Mustafa Özişe aittir. Ayni caddede büyük bir arsa bir dükkân bir büyük hayat dükkânın önü demir kapı numara 144 haneler acele satılıktır. Müracaat etmek jatiyenler gazete- mizde çalışan mürettip Mehmed Ka- akurttan sorsunlar. D.3 peratör: - Cevdet Mustafa GÖNENDEN Memleket hastanesi baştabibi 2 inci Beyler sokak furun kar; No, 25 lerin sayısı: İngilterede 182,924, İskoçyada da 24.490, Gal memleketlerinde 12 bin 56 Öki ceman 219,964 dür. Buna her hang; bir şekilde daha evel hizmete bağlanmış olan 80.000 genci de İlâve etmek lâzımdır. Yu - yarlak hesapla zikrettiğimiz bu GO0| bin kişiyi, muntazam” orduda, tere -| toryal orduda, hayud hava ve deniz ordularında, mecburl aakerlik hiz -| metinin kabulündenberi gönüllü ola- rak yazife görmeyi tenhhüt etmiş o -. lanlar teşkil ediyor. Yalnız şunu hatırımızda tutalım ki , Irlanda serbest devleti ile bir müşkülât çıkması ihtimaline kariı efrat toplanmaktan çekinilmiştir. Tıbbi muayeneden sonra derhal askerlik yapmağa hazır — gençlerin sayısı yuvarlak rakam 200.000 dir. Malüm olduğu üzere İngilterede Könül rizasiyle askerlik yapmak is - tiyen gençleri bir nizams koymak için, kanun, hususi mahkemeler Ku - yulmasına selühiyet vermiştir. Böyle askerlik yapmak istemiyenlerin sa - yısı 8.779 dur, Bu gibi efradın ne gi- bi silühsiz hizmetlerde kullanılaca» ğını bu mahkemeler tayin öder. . İngiliz hava ve deniz orduları çok a zefrad eliyorlar, Çünklü bu ordular- da şimdiye kadar çok gönüllü gir - miştir. Ancak fevkalâde lüzum hisse- dilirse, b uordulara o zaman asker, Hayat sahası ı Hitlerin icadı, yavaş yavaş bir mo- Ft ae Ti Ti iyorum: «Hayat sahası» tabiri bir çok işle- liyor. Bir köy muhtarı ile konuşuyoş - dum. Yanıbaşlarındaki bir çiftlik sa. hibi ile köylü arasında bir toprak ih- tilâfı varmış; — Bu bizim hayat sahasıdır, Dedi. Şaşırdım,kaldı. Bir boyacıye titiz müşterisi, ayak- kabının kenar, dikiş taraflarını terdi: — Şuraları da parlat Dedi. Boyacı, fırçasımı rahat rahat salladı ve güldü: — A beyim, orası da hayat sahası mu ya?,, Genç, külhanbey tipinde bir sey- yar su satıcı gördüm. Galiba kaçak olarak çalışıyordu. Suyu salarken bağırıyordu: — Hayat sahasından geliyor, buz gibi şaşal!. Eve girdim. Oğlum tekne içinde bir göl veya deniz yapmış, Oyuncak bir gemi ile bir kaç tahtayı suya at .. — Ne bu oğlum -dedim- ne yapı yorsun? — Burası Akdeniz baba -dedi: İtalyanlar burada hayat sahası arı - — Denizin dibi., Cevabını verdi. Evde kavga yapıyorlarmış. Koca gayet kıskanç. Zevcesmni bin bir taz. yik ve dajre içinde bırakmış.. Kız, nihayet babasının evine git- —.—Arhkhyıpınu arum -demi Bir kaç gece e.v.vel. gazinoda üç kişiye rast geldim. Epeyce içmişler, ':I.'udmi“.in!ihl&dıvıhk— z — Vay canına -dedi. hayat sahası kalmamış bel.. . ÇİMDİK alınacaktır. Binaenaleyh askeer çağırılan genç lerin hemen hepsi kara ordusuna gi- recektir, Toplanan efrattan 80.000 i gecikmeden teritoryal ordunun hâ- vadan korunma fırkalarını, ve sahi! müdafan kıtalarını tamamlıyacaktır, Bu temmuzdan itibaren her üç ay- da, 200.000 kişilik efradın dörtte bi- vi askere çağrılacaktır. Piyadeetlikte teşkilât yapılmıştır. Muntaza morduya ve teritoryal ordu guna mahsus mümtaz talim bölükle- ri vücuda getirilmiştir. Bu talim bö- lükleri efradı iki aylarını bu ordular- da geçiriyorlar, Mütcakip ik; ayları- mı da Metropolün muhtelif tabuyla- rında vücuda getirilen Ihtişas bölük- lerinde geçireceklerdir. Nihayet altı aylarının İki ayını da, bu taburların normal! bölüklerine da- hil olarak geçireceklerdir. Arızt 0- larak deniz aşırı memleketlerde bu- lunan bazı hazır taburları ikmal ede- cek olan efrat, muhafız piyadecili- ğinde vücuda getirilecek hususf bir grupa verilecektir. Topçular, ik; aylarını srf bu İş için yapılan hususi talimhanelerde, diğer dört aylarını da gilâhh alaylara bağlı milla guruplarında geçirecekler. İs- tihkâim sınıfında da ayni şekilde ola- cağı gibi, nakliyede de ve diğer sı- nıflarda da hep ayni tarzda yapıla-, caktır, Zarhlı birliklere merbut — olanlar, süvari bölükleri veya ona muadil muhtelif teşekküllere bağli bölükler dahilinde talim ve terbiye görecek. Süvari (atlı kıtalar) hiç efrat al mıyacak, teritoryal ordunun hava » dan korunmada ihtisas sahibi * olan alaylarına girecek efrat ise, kendile- ri için bilhassa hazırlanan on iki kampa sevkedilecektir. , Normal dakrolarla vamimıvsank 29 TEMMUZ CUMARTESİ 1939 pun İspanyaya yaptığı ziyaret, F - rankonun eniştesi ve dahiliye nazırı Berrano Bunerin evvelce Mussoliniyi siyasetinden» ziyeretini iandedir, Kont Ciyanonun yaptığı ziyaret, yeni İspanyanın müfrit İtalyen ta- gös-|raftarlariyle İtalyan alehdarları a - rasındaki ihtilâfı had bir - safhaya çıkarmıştiır. Yeni İspanyada İtalyan dostluğu- nu falanj demagojik cenahı, İtalyan nleydarlarını da eski ananeci kar - Lstlerle eski «İspanyol teceddüdü. nden alfonscu kırallık mensupları temsil etmektedir. İspanyol milli » sendikalist falanj- Tın relsi Serrano Suner şöyle vöy - lüyor: — İtalya ile Almanyanın — ittifa. kı, sıkı kültürel ve iktisadi birliği , yeni İspanyol siyasetine İstinat et . melidir. Nasyonalist havgcılık reisi genera) Kindelan da şöyle haykırmaktadır; — İtalya ile İspanya bir kıskacın iki çenesidir; Akdenize hükim olma- ları lâzımdır. General Frankonun diğer müşa - virleri de şu cevabı veriyorlar: — Mihver devletleriyle itlifak bir gılginlhiktir, Çünkü totaliterlerle de- mokratlar arasında harp nasıl çi - karsa çıksın, bu harpte İtalyan Al - man deniz kuvvetleri derha) ezile - eektir, Mihyer deyletleriyle beraber, ve onlardan daha zayıf plan İspan- ya, İtalya ile Almanyadan teçrid gt- Ürilecektir. Zaten üç sen esliren İç harbinde İspanyanmnı mecali kalma- mıştır. Bir harb olursa ilk defa kur- ban gidecek olan İspanyadır. Bu mücadelede en çok koza sahip olan birincilerde. <Avalyan SATMRE trare tarları falanjın tek partsi ile bugü- nün İspanyansının matbuatı, radyo- yuü ve mneşriyatı kontrolleri altında bulunduruvorlar. Dahili harp zamanında başlıyan hikâye ve makale sansörlü, iç harp bittiğy halde bırakılmamış, devam €- diyor. İspanyadaki sansör, askeri ma kamlardan başka falanjistlerin da kontrolüne tabi olduğu için daha çok şiddetlenmiştir. Meselâ Diarlo Vasco, Voz de E- pana gibi gazeteler, Çemborleynin baldızının İspanyayı ziyareti müna - sebetiyle Çemberleyni akıl ve hikmet ——— olan kadro teşkilini tanzim edecek muallimler yetiştirmek için büsün İh- tiyat sınıflardan zabit, kllçük zabit ve efrat celbedilecektir. Bunlar mü- teakiben üç ay vezife güreceklerdir. | İngilterede rütbe sahipleriyle mü- tehassıs teşkil; de gözden uzak tutul. mamıştır. Kura efradı, iki hafta içinde im- tihan edilecek isştidat ve kabiliyetle- rine göre smıflara ayrılacaklar. Za- kç askerleri en seri ve en iyi bir şekil. de yetiştirecek tarzda bunların im - tihanları sık sık yenilenecektir. İç- lerinden en iyileri seçilerek bunlara askerlik hizmetirinin son ki ayı zar- fında takim eya böüik kumandan kur! sa yaptırılacaktır. Gençlerden ikinci bir gurup taşkil edilecek, bunlar sivilken ne iş görü -| yorsa, askerlikte de ona göre müte - lehtarları yaKeNeKANAYANAA A KANA YAbKASU KÜBE AU Yaya aN mEKEN8 gözd düştüler. Bu gazetelerin bundan son ra İngiliz başvekilinin eçemberlemi basetmeleri - cinayelf olacak. Bunda nbaşka, Voz de Espana , Union de Sevilla, Alcazar ve daha birçok gazeteler vaktiyle karlistken ve (Allah, vatan, kral) dövizini tas şizlürken şimdi bu ibareyi (Allah , vatan, Frango) diye tadil etmiye mecbur tutulmuşlardır. Bugün — bir çok karlist gazetelerle, Arriba Es « panya, yahut Unided gibi daha ilk günlerdenberi falanjist siyaseti takip eden gazeteler arasında her bhangi siyasi noktal nazar ayrılığı görül » mMmoz. Bu, milliyetçi İspanyol matbuatın. dâ umumi bir haldir, Yalnız bir tanes; müstesnadır. O da El Pensamienta Navarro gazete « sidir. Bu Navarın çok eski bir karllet gazetesidir. Bu gazete, Almanlar 1937 de Viyanaya wirip de Don Kar- Tosun torununu hapaettikleri — vakit <Alman istilüâsı, diye yazı yazdı . Hattâ, Avusturyaya — Arşidükü va Dor Karlosuu biricik oğlu için Na - varlıları duaya dave tetti ve <Alla. hiın düşmanlIrının murdar - ellerine düşmüş» dedi. Bugun artık bü gaze- te orada da yoktur, Matbuatları sıkı kontrol altında İ şe de , Karlistlerle krallık taraftar. ları ekseriyet itibariyle faşist Tehda rı siyasete düşmandır. Bunlar, fikir» lerinden döndürülememiştir. Fakat, Sunerin falanjistleri <ard- g1 mübsrebesi> yaparlarken, bunlar harpde parçalanmış ve mağlüp ol » müuşlardır. (Ardeı mücadelesi> ta - biriri bizzat Yalanji gazeteler kullane MiSP.) Fakat kralistlan 'a Wualarlan, Namor, Kastji, aşağı Bask tti şima) şürk vilüyetlerinde hâlâ eksoriyet hatindedir, Bu emürteciler» keza İtalyanlar şok az sever, Bunun iki sebebi var. gir : —I Bazlıklarla Navarlıtar totali « terlerin kendilerine müessir olmaşını bi çistemezler. Vilâyetlerinde ser« best serbest kullandıkları baakçanın kaldırılmasını hürriyetlerine mâni o- Tunmasını arza etmezler, Faşistleri te V nederler. Beynelmilel İrun kuprü- süne kadar her tayafta görülen ve üzerlerinde; «Burası İşpanya, İspan- yolca konuş!» yazılı levhalardan basklılar ve Navarlıklar çok incin » mektedir. Sanki ana dillerini mak sanki bir cinayet imiş İi 2 — Nayar, Kastil ve Başkda otur ranların İtalyanlara karşı döşman ka silmelerinin diğer sebebi de, sitşada dır, Ahlâk ve mezhenplerine çok (lik- | kat ve itina eden bu adamlar. İapan- yada dahili harp devamınca dirsek dirseğ ezxldikleri İtalyanları hap it- hbam etmektedir. Yadalayarada ple F V duğu gibi tekra rfirar etmesinler di — ye tebdir alan karlistler; «Yeni hayat bulan İtalyar — eğer b ulise, tereddi etmiş bir haldeyken nasıl yeni hayat bulur!» demişlerdir. — «Lejyoner güruku» nun hastajıkı — tan çürümüş kıtalarının İsponyol top — rağında bulunması kadar xıvııuır—!’ ta dehşet veren hiç bir gay yoktur, — Bön - Sebestien derseniz, izinleri- — »i geçirmek için oraya golmiş olal — hassıs yetiştireceklerdir, İalyan Zabitlerinin kötü bir hatırs * — Bu müstakbel madün rütbeli Aş-|aını muhafaza etmektedir. Sen Se- — kerler, talim ve terbiyelerini ikmal|bastiene taşınan İspanyol sosyetet — etmeleri için piyade ise Hyt endaht|onlarla temam gelmemek için ÇO — mektebine diğerleri de kendi sınıfla-| dikkat ediyorlar. v rına sit mekteblere gönderilecekler-| — Aristokrasinin sinyoritaları, Hi dir. İki ay zarfında havadan korun -|adamlarla dans etmek istemiyorlâ” ma kıtalarımın talim kamplarında,|Çünk übastalık hazır. / müstakbel takım kumandanları se -| İşle Cinno ile Prankonun bulunf” çilecek ye bunlara mütehassıs na -| tukları Sen « Sebcstien gahri, İsPSL zariyle bakılacak. Üçüncü aydan İti- ' yunm İtalyanları sevmiyen $' 4 baren bu kuranın efradı, evvelee teş-'rinden bir tanesidir, oi kil edilen havadan korunma kıtala-| — Bu şehrin deniz iklimi Mussolini? rı ile Londranın balondan muhafaza | damadını kabul etmek için ıılıl: ğ için meycut gurupların vücuda ge-|ederse de, manevi iklimi kibul Hirdiği dalmi kadrolara sevkedile -| miyor. Kü Paris - Midi — —— Devamı 10 nuncu şehifede —-

Bu sayıdan diğer sayfalar: