KSAHİFE 6) (ANADOLU) Eski Avusturya Başvekili DoktorŞuşnig, hapishanede mütemadiyen ağlıyormuş Nöbetçilerin söylediklerine göre, eski başvekil hiç hava almıyan küçük bir odada mahpus imiş Fransızca Paris - Soir gı Viyanaya gönderdiği husu birj Viyanadan gazetesine yazdığı | bir mektupta eski Avusturya memle- ketinin merkezi olan Viyana şehrin- deki hayatı ve sabık başvekil Şuşni- ini bildiriyor: Garip bir tesadüf, meşhur beste- kâr Gohana Strausun «Mavi Tu: isimli bestesini yapmış olduğua Avusturyanın ilhakından sonra Al- man Gestapo merkezi olan Metropol ötelini karşı kaşıya getirmiştir. Aylardanberi — Metropol otelinde hususi bir kıymet atfedecek hiçbir. hâdise cereyan etmiş değildir. Fakat bu şekil evin daha ziyade esrar taşı- masına vesile teşkil etmektedir. Metrepol otelinin hemen karşısın- daki Johano Straus gazinosumun t! raçasına oturup, gazete okuyor gibi yaparak karşıdaki Metropol otelini ek gizli faaliyet hakkın- ir fikir edinmeğe küfi ge Viyanada gizli işler gören birçok teşkilâtların şube Viyanadaki Alman gizli polisi tam üyle faaliyettedir. Avusturya unduğundan beri Gestapol! rın şarka doğru uzanmış kolları V yapmışlardır. Bunlar — A- vasturyadaki nefsi Avustaryalılara siddir. Bu rakam — nüfusun dörtte birini Kösterdiğine göre, Almanlar hemen kerkes hakkında gizli bir dozya tutu- yor demektir. Burada Göstapo teşkilâtı her re el atmış, her tarafa olmuştur. a âdeta gizli polisler le çevrilidir. Kapıcı, v birçok ki na mensup olduklar zmete giren gün bunlardan mü- vkif olunmaktadır. y geçmiş — olduğ alde azalmağa yüz tutmuş değildir. kis tevkifat artmakta ve mevkuf- ların bir kısmı umumi hapishaneler sevkolunmaktadır. Bu mevkufların tâbi oldukları re- jim, diğer mevkuflara tatbik olunan- lardan çok daha ağırdır. Bunlar ail lerine asla — gösterilmemektedirler. Yalnızca haftada bird emir parmak- hklardan bir mektup ile bir paket çamaşır almak hakkına maliktir. Bü- tün hücrelerde — ışık sabaha kadar söndürülmemektedir. Yüzleri bir bez parçasiyle örterek uyumak ta kati- yen memnudur. Viyananın en kıymetli mahpusla- rından biri olan sabık başvekil Von Şuşnig te hâlâ Metropol otelinde! Bazı ecnebi gazetelerin ileri sür- dükleri gibi zavallı mahpus Viyana- dan ayrılmış değildir. Madam Şuşniğin sükütu Madam Şuşniğe herkes arasında rastlamak mümkündür. Eğer istenir- se kendisine kocası hakkmda sual sorulabilir. Fakat hiç kimse ona za- vallı kocasından bahsetmemekte ve daima bir casusun kendisini takip et- mekte olmasından — şüphelenmekte- dir. İnsanı daha ziyade hayrette bıra- kan Madam Şuşniğin herkesle gayet sakinane bir şekilde konuşması ve Adecap eden yerlerde iltifat edebilmesi veya gülmesidir. Maamafih sesinin tonunda daima acı bir ahenk sezil. mektedir. Sabık başvekil Şuşnig hiçbir taraf- tan hi almıyan küçük boş bir oda- da mahpustur. Gece gündüz ışık ya- nan hücrosinde bir poliz memuru nö- bet bekler ve mahküm ile bir tek ke- lme> bile konuşmaz! cadeledir. Her him bir kısmı İlhaktan on beş h tesinin | Bir zamanlar Hitlerin ellinci senci| muha- | devriyesi münasebetiyle sabık başve-| gördüğünü söyleyince, sabık başve- kile karısiyle birlikte Almanyanın bir köşesinde daimi bir nezaret ul!.mı.lııı serbest yaşamasına müsaade edeceği zannolunmuş ve bu ümid ile Şuşnig, | bir müddet daha iyi yaşamış, bir kere| bile ışık görmediği odasında bir —ıım'l müddetle bu hayal ile teselli olmuş evi ile, l Bilâhare bir gün bir memur ıı:hııl te sabık başvekile, Hitlerin kendisi- nin eski yerinde kalmasını muvafık kil kendisine malik olamamış ve ye- re düşerek bayılmıştı. O tarihten beri Şuşnig kendisini tamamen toplıyamamıştır. Şuuru her ne kadar yerine gelmiş ise de sıh- hati bir türlü düzelememiştir. Nübetçinin ifadesine göre Şuşnig hasta bir halde ve başı elleri arasın- da muttasıl ağlamaktadır. aa ŞÖVİYOU erbest sütunlar Bir İranlı kardeşin mektubu Anadolu gazetesine Sayın bay Gazetenizin 7879 sayılı ve 8-7-39 günlü nüshatında çıkan İranda yeni demiryolu hakkındaki yazınızda ve makalenizin son cümlesinde İran im-| paratorluğunun terakki ve azameti. ne dair olan gayet samimi hissiyatı- mza son derece teşekkürler ede- Tim.. Kardeşcesine olan bu duygunuz - dan cesaret alarak bir İranlı sıfatiy- le kendi hisseme düşen borcumu üde- mek yolunda büyük Şahinşahımızın biz İranlıların nazarında bu yüksek hizmetinin kadrü kıymeti, bu muaz. zam teşebbüs ve muvaffakıyetin e- hemmiyeti hususunda bir nebze bah-, setmeme müsaadenizi rica edeceğim. Geçenlerde açılma töreni ve İranı baştan başa kateden dem yolu imparatorumuz Rıza Pehle vücude getirdiği binlerce fevkalâde mühim işlerden biri olup lülettayin bir demiryolu değildir. S, M. İ. Şahinşahinin çelik irade. siyle vücude getirilen bu hat, hatta onu yapanlar nezdinde bile gayri ka- bili inkâr bir mucizeden başka birşey gildir. Sonsuz müşkülâtla yapılan bu hat-| tın hakiki ehemmiyet ve azametini ancak tarih beyan edebilir: Büyük Şahinşahm zuhurundan ön. ce İranı öyle şimalden cenuba kato- den bir demiryolunun inşası keyfiye- ti mevhum ve gayri kabili tatbik bir ameliye telâkki olunmakta ve mu. hal görünmekte idi, Herkes böyle zannediyor, böyle tahayyül ve tasav- vur ediyordu. Ve bir dereceye kadar haklı idiler de.. Çünkü bu hat aşıl- ması gayet güç dağlık, kayalık yer- lerden ve binlerce dere, tepeler ara- sından hulâsa her türlü avarızı tabi- iyenin bulunduğu araziden geçecek- ti. Böyle bir yerden demiryolu geçir. mek hiç bir irade kuvvet ve kudre tince mümkün görünmüyordu. Lâkin büyük Şahinşahın büyük enerjisi her şeyde olduğu gibi hakiki iradenin muhalleri bile mümkün kıldığını bir, daha İspat etmek suretiyle Terans, İraniyen meydana geldi ve onu mü- teakıp memleketin hayat kaynakla- rmı biribirine bağlıyan, memleketin bütün köşe bucaklarındaki efrad ve milleti biribirine yaklaştıran, asil medeniyeti İranın her noktasma gö. türen ve nihayet bizleri ilelebed medyunu şükran eden öteki hatların inşasına emir buyurdu. Trans İraniyen demiryolu öteki iş- lerden fazla olarak Şahinşahm ira- desinin sarsılmaz her bir müşkülâta galebe çalan bir irade olduğunu bir daha meydana çıkardı, Esasen İmparatorumuzca en — bü. yük saadet milletimizin bahtiyarlığı- dır. İşte bunun içindir ki biz onu dai-, ma Ve daimâa samimi bir kalple seve. riz. Mektubumun sonunda kardeş Türk milletinin ' hakkımızda — gösterdiğti kardeşane hlasiyata can ve gönü'den İteşekkürlerimi sunar ve bilmukabe- oktor B. Behçet Uz ÇOCUK Hastalıkları mütehassısı İite Danzigi işgale Almanya, Polonya ile harbe tutuşursa Berlin bir buçuk saat içinde bombalanıp mahvedilecektir Polonyanın coğrafi vaziyeti, tayyareciliği müessir kılacak emsalsiz şeraite maliktir Son zamanlarda Almanların Dan- Zig serbest şehri üzerinde fazla tuz- yik yapmaları ve bütün hareketleri hazırlandıklarını göstermeleri bütün nazarları Polonya üzerine çevirmiştir. Polonya Baltık denizindeki mahreçlerinden asla vaz geçmiyeceğini bildirmişti. Şu halde Almanya Danzig şehri üzerinde'bir harekette “ bulunursa Polonya defhal;hürp edecek ve bu vaziyet belki'de umumt bir harp do- guracak. Danzig meselesinden dolayı Al - manya ile Polonya arasında bir harp Hastalarını 11,30 dan bire kadar| patladığı zaman Polonya ne şekilde Beyler sokağında Ahenk matbaası| yanında kabul eder, tesirini Polonyanın don z kuvvetleri Almınl.ırlı bi çü—ecoı: vaziyette değildir. Kuvvetli Lehistan-Almanya Danzig yüzünden harp olursa Burası kaybolunca, İngiltere ve Fransa, Lehistanı kaybedeceklerdir Danziğe yapılacak bir taarruz v- mumi bir ihtilâf için ilk işaret ola « caktır. Almanya böyle bir umumi ih. tilâlden tevakki yi belki tercih eder, Fakat bu mevzu etrafında Ber- linde hiç bir endişe yoktur. İngiliz ve Fransızların — Lehistan için garantiler; o kadar sağlam, o ka- dar katidir ki Almanlarla Lehliler a. rasında bir iki el silâh atılmasiyle in- giltere derhal donanmasını, Fransa ordusunu seferber edecek! Birlik 0. lan bu iki kuvvet, müttefiklerin yardımına hemen hazır olacaktı Danzig yüzünden bir harp olursa, bazı ingiliz ve Pransız efkârınım par- çalanması Berlin tarafından teemmü edilmektedir. Bu türlü hesaplar, i sanı yanlış kararlar vermeğe sovko- debilir. İngiliz ve Fransız umumi ef- kârma dayanan bu iki memleket hü- kümetleri, mihver tarafından yapıla- cak her hangi yeni bir darbeye kar- gı durmağa karar vormişlerdir. İster| Danzige olsun ister başka bir tarafa, bir darbe indirilecek olursa, hükü- metler bu kararlarında sebat edecek lerdir. Fransa ile ingiltere buna sadece karar vermekle kalmamışlardır. Ay-| ni zamanda, bu iki devlet her hangi bir tehlike gukkanlılıkla karşılıyacaklardır. Almanya, Avrupa kıtasında hege- monyasını bir kere daha yaymak için Lehistanı Çekoslovakyanın âkıbetine uğratmağa hazırlanacak olursa bilmelidir k; yolu üzerinde ingiltere ile Fransayı bulacaktır. Petit Parisien Leh . Alman münasebeti Bu arada Lehistanda neler olup bitti? Herkes bilir ki, oradaki vaziyetin devam etmesine imkân yoktu. Orta Avrupada başlı man - Leh anlaşmasına fırsat ve im- kân verebilirdi. Fakat, bunun yerine, yıllardanberi olup biten şeyler tekrar landı. Bir hal tarzı bulmak hususun- da yardım edecekleri yerde, bir ta- le şunu da arzederim ki kardeş Türk ulusunun saadet ve azameti her bır İranlının en yüksek bir emeli ve 3 zusudur. İzmirde oturan bir İranlı ihtimalini büyük bir 80-| daşlarından Bicleekiyi İseçtikten sonra, siyasi vaziyet etra- Yafta ingiltere a Fransa bozguncu -olarak araya girdi. Lehli- lerle mesai teşrikinde bulunmak te. şebbüsleri boşa çıktıktan sonra, in- gilizler, önceleri yalnız Danzig Ve koridoru tamamiyle amorti etmekle kalmadılar, ayni zamanda, bütün Le histanla olan alâkalarını sildiler, Fa. kat o tarihlerde Fransa, Lehistanla olan münaşebetin büsbütün kesilme- mesine çok büyük bir ehemmiyet at- fetti. Lükin, bunun üzerinden bir kaç yıl geçtikten etmiş oldu manasızlığı anladılar. Bü sonra, Fransızlar, takip ları şark politikasındaki manasız hareket uzun sürdü amma, Çeko .Slo vakya inhilâl ettikten sonra, Ruslar veya Lehliler için Almanya ile bo- guşmanın manasız bir şey olduğunu Paris de anladı. Fakat, bu defa gene ingilizler ya girdiler. Zira, onla- yeni politikaları, her şeyden evel bir şark politikasıdır. Frankfurter Saytung Almanyaya göre Lehlilerin Tasavvurları Varşovadan yazılıyor: Leh milli partisi, (nasyonal de- mokrat) partinin caki lideri mütevef. fa Romat Domovskinin yakın arka- başkanlığa fında bazı kararlar vermiştir. Lehistanın bu en kuvvetli nüfüz- lu muhalefet partisi aldığı kararlar arasında, bu günlerde milletin en mü him vazifesi her an mücadeleye hı zır bir halde bulunmak bir harp t: disinde de, Lehistan devletinin inki şafına hizmet edecek olan zafer; te- min olduğu keyfiyeti tebarüz ettiril- mektedir. Parti, Almanların taleplerini zer- la kabul ettirmek için yapacakları her teşebbüse, Lehistanın silâhla mu. kabele etmek mevkiinde olduğunu tesbit etmiştir. Son siyasi vaziyetler tetkik edilir- ken, parti komitesi, garp devletleri. le mesai teşrikinin sebeplerini izah etmiş ve bu münasebetle şu neticeye varılmıştır : Bir harp, ezeldenberi Leh olan T- İtoprakların Lehistana geri verilme- sini, yukarı Silezya ve şarki Prusya- — Devamı 8 inci sahifede — bir kara ordusu vardır. Bu ordu hu- dudlarını kolayca müdafaa edebilir. Fakat bilhaasa Polonyanın hava kuv- vetleri böyle bir harpte en büyük ro- |lü oymyacaktır, Şu halde totaliter devletlerin yeni bir teşebbüsleri harbe sebebiyet ver- diği takdirde Polonya tayyareciliği tir. Polonya coğrafi vaziyeti dolayı - siyle böyle bir harpte mühim bir rol aymıyacaktır. Çünkü Leh hava üsleri Almanlara her türlü harp malzemesi imal eden sanayı mıntakalarına (Si- lezya, Bohemya, Saks) yakın mesa- fededir. Bu şekil tutarak faaliyetlerini elddi bir şe- kilde durdurabilir. Leh tayyareleri ayni zamanda Baltık denizindeki bü- tün Alman limanlarını kolayca bom- bardıman edebilecek vaziyette oldu- u gibi, hatta tesir sahaasımı daha #- çıklara da götürerek, bilhassa İskan- dinavya memleketlerinden demir al- mağa mecbur olan Almanyanın bu münaşebetlerini müşkülâta düçar ede bilir. Nihayet Almanyanın merkezine bir tazyik yapmak icap ettiği takdir- de de.bu da hududdan kırk beş da- kikalık bir uçuşla temin olunabilir. Polonya hava kuvvetlerinin diğer Eİbir avantağı da bu şimal ovularında) * hiçbir tabil arıza ile karşılaşmam dır. Bu mıntakada ne Alpler, ne jurâ- Tar, ne de Voajlar gib: tâyyareciliğin bütün tekâmülüne rağmen içinde giz H taarruz tehlikleri saklıyan dağlar yoktur. Leh tayyareleri Krakovi, Kaliz ve- ya Posendon hareket ederek Braslav, Presde, Berlin veya Svinemündeyi bombürdımana gitmek için âzami üç yüz metre irtifaımdaki tepelerin ü- zerinden uçmağa mecburdur, Bu şekilde gökyüzü Polonya tay- yarelerine açık bir yol oluyor demek- tir Memleketin coğrafi vaziyeti Leh tayyarolerine serbest hareket imkân- larını vermiştir. Alman tayyreciliğine ve müdafa. & sistemine gelince, derhal şunu söy- İlemek icap eder ki, bir iki yüz kilo- metre uzunluğundaki böyle açık bir hududda Almanlar daimi ve mücs- sir bir mani teşkil edemezler. Polonya doğrudan doğruya harbe iştirak etmese bile, yine Polonya tay- yareciliğine esaslı bir vazife düşecek tir. Zaman zaman düşmamı tam kal- binden vurarak müdafaa ve dayan- ma kuvvetlerini kırmak.. Bu da Po- lonya tayyareciliğinin içinde bulun- duğu mesafe şeralti ve şarktaki fan- liyet sahasının coğrafik vaziyeti do- layısiyle malik olduğu müstesna fa- aliyet kolaylıkları ile mümkündür. Polonya tayyareciliği bu vazifeyi başarabilecek vaziyette midir? İçinde bulunduğu şeraitten ayni zamanda düşmanları da istifade ede- rek Polonyayı daimf bir hava tarruzu tehlikesine maruz bırakamazlar mı? İşte bunlar bugün için mevzuubahis olan ve'en büyük ehemmleyti halz o- lan meseledir. Polonya tayyareciliği kalite ba- kımından 1988 Paris. beynelmilel! tayyare sergisinde teşhir ettiği fevka- lâde modelleri ile bütün tekâmülünü ve Leh tayyare sanayiinin çok iletle-| miş olduğunu ispat etti. Bilhassa ke- şif, avcı ve bombardıman tayyareleri| dereccde istifad üzerinden verdikleri modeller bazı k clhetlerden ingiliz ve Alman tayyare. | Lifade edebile lerinden her ne kadar aşağı iselerde harp kabiliyeti ve torir bakımından | bir kıymet arzetmektedirler. Leh tayyareleri bugünkü harb l—lhn |mücesir bir şekilde hareket edecek-| bu fabrikaları daimi bombardımana | Jimkânlar verilmelidir. caplarına tamamen karşılık verebil. mektedir, Polonyalıların PZL 87 mo- deli bombardıman tayyaresi saatta 430 kilometre süratle uçmakta ve bir buçuk ton ağırlığında bomba taşı - maktadır. PZL 88 modeli çift motör- lü âvcı tayyarelerinli bin met- re mezafede süratle: tta 460 kilo- metredir PZL 46 modeli koşif tayyareleri- nin süratleri 470 kilemetreyi aşmak- tadır. Bunlardan maada saatta $80 kilometre yapan diğer harp tayyare- leri de kısa sürecek hücumlar için te- sirlidirler. Silâh kuvvetleri ve tesir sahalârı Leh tayyareleri|malüm olan bu tayyarelerin faaliyet sahalarında müessir olabilmeleri için en mühim mesele miktarlarının bu tesiri temine kâfi gelmesidir. Polonya için mevzuu bahis olan tayyarelerinin keyfiyeti değil, keml> yetidir. En yeni hesaplara göre Polonya 1988 senesi başında sekiz yüz tanç'bi- rinci hat tayyeresine malikti. Tabil bu miktar, bir harp halinde önüne açılacak olan geniş faaliyet sa- hasına nisbetle pek azdır. Varşova yüksek kumandanlığı bu , husustaki noksanı görüp tedbir almakta geri kalmadı. Polonyanın kendi membala- rı bu inkişafı bir dereceye kadar te- min edebilir. Teknik servisleri mü - kemmeldir. Galiçyada bulunan ima- Ât ——ınrkrrvm emtaİsiz bir şeklide Yeşkilâtlandırılmıştır. Ancak Alman- yanın yeni hududuna pek yakın bu- lunmaktadır. Sonra fabrikaların fa- aliyeti için elzem olan kömür, gaz-ve kömür cihetinden de zengindir. Fş» kat bütün bu avantajlara rağmen maalesef Polonyada tayyare Sana - yüne çalşacak sanatkürlar, ustalar azdır. İşte bu sebeple Polonya bugün kü vaziyeti ile kasa bir zamanda tay- yareciliğine çok seri bir inkişaf temin edemez. Halbuki buğün içinde bulun duğu vaziyet ve kendisinden bekle « nen rol Polonya tayyareçiliğinin çok kısa bir zamanda büyük ameleler yapmasımı icap ettirmektedir. Polonya için hariçten yardım al- mak mecburiyeti vardır. Bunu da ya Avrupadaki müttefiklerinden, yahud Amerika birleşik devletlerinden te- min edebilir. Polonyanın ilk hamlede ileri ata- cağı tayyare kuvvetlerini göz önünt alarak yapılan bir mukayesede, bif harp halinde mukavemet kudretisi temin etmek için keedisine büyuk mikyasta mühimmat tem'ni lüzımdi!" İşte bu cihetten de Sovyet Kurya çok mühim bir unsür vaziyeti arzetmek” tedir. Bütün tetkikler mevcud ayiaşmi” ların faaliyet şekillerinin şahst mel” faaliyetlerinden ziyade umumi mef faatlere uygün olması ve şmullü bif lam ile, hakiki bir iş birliği şeklit” de tecellisi icap ettiğini gösteriyor. Bugünkü vaziyet karşısında P& lonya ile müştereken hareket et vazifesi Fransa ve ingiltereye dÖf mektedir. Şarktaki müttefikleri B” vacılık c'hetinden birinci deri 4 stratejik vaziyete maliktir. Polonyanın hava ordusu kadrofi mükemmeldir. Pilotları emsalatadir | Ancak tayyaracilerinin seri bir fıd de inkişafı için kendilerine mâ' Müşterek munfaatler, I’ıılım"':" içinde bulunduğu vaziye''en a24' tem n içiül yi wvetlerini bu ava: ımlı“ ım— sokmaği b ,ı:m*' edilecek her yeni hava filosu İşanslarını artıracak bir amil olsek |