12 Temmuz 1939 Çarşatnba | DIŞ POLİTİKA | Türkiyenin harici politikası Hariciye Vekili muhterem Bay Şükrü Saraçoğlu, dün, müstakil &rup reis vekili muhterem Bay Rânâ Tarhan tarafından harici politikamı- zın hedefleri hakkında — sorulan bir suale meclis kürsüsünden vazıh ve mukni cevap vermiştir. Saraçoğlu, Rânâ Tarhanın sualine cevap ver - mekle beraber, hakikatte muhatabı, bütün meclis azaları, daha doğrusu bütün Türk milleti ve hatta dünya efkârıumumiyesi idi. Muhterem ba. riciye vekili, harici politikamızın he- defini, eyurtta sulh, cihanda sulh> vecizesiyle ifade etmiştir. Türk mil- letinin tarihinden ve ihtiyaçlarından doğan ve cumhuriyetin kuruluşun - danberi her hükümef tarafından ta- kip edilen bu sulh politikası, Türk milletinin kendi hudutları içinde ça. lışmak ve yükselmek imkânını bah- şetmiştir. Muhterem hariciye vekili. nin de işaret ettiği gibi, sulh dovrin- deki mesaimizin plânçosu karşısında, bugün haklı bir gurur duymaktayız. Gayemiz de sulh ve sükün içinde ça- lışmakta devam etmekten ibarettir. Cihan sulhu milletler cemiyeti ve kollektif barış sistemi ile korundu. #u zamanlarda Türkiye bu sistemin samimi bir uzvu idi. Fakat bir takım, tazyikler altında kollektif barış sis- temi zayıflamıştır. Ve bugün sulhun korunması için başka çareler aran - maktadır. Harici politikanın ana he- defi sulhun korunmasını teminden i- baret olan Türkiyenin de ayni yol üzerinde yürüyen devletlerle iş bir. liği yapması pek tabildir. Bu bakım- dan, muhterem Saraçoğlunun — çok güzel izah ettiği gibi, son aylar için. de harici politikamızda bir lik meydana gelmiş değildir. Bilâkis #ayni hedefe doğru yürümekte devam etmekteyiz. Fakat değişen şartların tazyiki altında başka bir rol üzerin- 'den yürümek mecburiyetinde kaldı. #imıza şüphe yoktur. Acaba eski yol- dan yeni yola ne zaman geçtik? Du- rup düşününce, dönüm noktasının Arnavutluk hâdisesi olduğu akla ge- lir. Fakat daha derin düşünülürse, hakikatte bu hâdiseden çok evvel, yeni yol üzerinde yürümekte ol #umuza şüphe yoktur. Bu yolun baş. langıç noktası, belki de Habeşista - nın istilâm sralarıdır. İtalyaya kar. t sanksiyonlara iştirak ettiğimiz za- man yeni bir yol üzerinde yürümeğe başlamıştık. Sonra ispanya harbi do- layısiyle Akdenizin asayişi bozuldu- ğu zaman Nyon kararlarına iştirak ettik. Bugün işbirliği yaptığımız bü- tün devletlerle bu yollar üzerindedir Ki buluştuk ve ayni yolun arkadaş- lığını yaptık. Bundan sonra Avrupa- 'da tebarüz eden her ihtilâfı, ingilte- Te, Fransa, Sovyetler ve Türkiye ara. tındaki görüş ve menfaat birliğini te- barüz ettirdi.Montröde bu devletler Türk noktainazarını kabul ederken, bizi yabancı bir devlet saymadılar. Nihayet otoriter devletler bir kaç ay *#Vvvel, orta ve şarki Avrupada teca . Vüze geçince Türkiye, ingiltere ve Fransa ile ayni vesikanın altına im- Mmesafe almakta olduğunu ve s- h bir el birliğinin hüküraleri ihtiva *decek akorun imzalanmak üzere bu söylemiştir. Almanya ve italya ile iyi geçin- Tük stemiyor muyuz? Hemen şunu töyliyeyim ki böyle bir şey aklımız. lüş Reçmemiştir. Bilâkis Türkiye iki devletle de dostluk münaso- BOSI lağia Günek enülldedir. Skat dost olmak için bir tarafın :;": kâfi değildir. Almanya ve i. tiz tedafül bir gaye ile giriştiği. bu taahbütlere — «çemberinmez Yermişlerdir. Ve bu hareketle. vereceğimiz tek * Türkiye ne yaptığı- (ANADOLU) SON BERLE R İngilterenin hattı tık kimse ş hareketinden ar- üphe edemez İngiliz ve Fransız matbuatı, Çemberlaynın beyanatına büyük ehem- miyet veriyor. Alman gazeteleri ise sinirleniyor Londra, 11 (Radyo) — Bütün gazeteler, Başvekil B. Çemberlay- nin dünkü beyanatı bakkında tak- dir dolu yazılar yazmaktadiırlar. (Taymis) gazetesi, bu beyanat- tan sonra Danzig mes'elesi için İn- gilterenin hattı hareketinden artık 1L (Rülyü)! n Fraiaaf hiç kimsenin şüphe edemiyeceğini, i Tni (mzige bir tecavüzün Avrupa bün- gâZeteleri de B. Çemberlaynin nut- yesini altüst edeceğini, kuvvet dar-|kunu medh ve stayişle karşılamış- besi istimaliyle yapılacak tek taraflı lardır. bir teşebbüsün kuvvetli karşılanaca-| — (Poti Pariziyen) diyor ki: ğını yazmaktadır. B. Çemberlaynin kat'i ifadeli nut- (Deyl Herald), Başvekilin açık|ku, sulh yoliyle mes'elelerin halli bir lisanla konuştuğunu, şimdi Hit- | için kapıları kapamışaa da bu husus- lerin, Danzig yüzünden bir barbe se-| ta bir çok güçlükleri de kabul etmek bebiyet verdiği takdirde bunu bile-|lâzım gelmektedir. Harp tehlikesini rek yapmış olacağını yazmaktadır. atlatmak için uzak bir sulha girmek- (Deyli Telgraf), Danzigte bir tense doğrudan doğruya harbe gir- kuvvet darbesine karşı İngiltere,|mek evlâdır. Franta ve Polonyanın müşterek ha-s| — (Figaro) gazetesi, İngiliz — vel| ĞAO Milli Şef İlkteşrinde Hatayı şereflendirecek- lerini vaid buyurdu'ar Ankara, 11 (Telefonla) — Hata-|Sökmene tebşir buyurmuşlardır. B. yyın eski devlet relisi Antalya mebusu Tayfur Sökmen, Hatay reisliğinin B. Tayfur Sökmen, bugün Reisicum-| bayrağını ve reislik binasının anahta hurumuz İsmet İnönü tarafından|rinı hakiki sahibi Milli Şefe takdim Çankaya köşkünde kabul edilmiş ve| eylemiştir. Hataylıların tazimlerini Milli Şefe| — Millt Şefimizin, ay sonuna doğru arzeylemiştir. İstanbu lendirmeleri Reisicumhurumuz, ilk teşrinde Ha | meldir. ayı ziyaret edeceklerini B. Tıyfurl SIRP - BÜLGAR Iki hükümet, komşu'arile iyi ve dostane geçinmek lüzumuna karar kıldılar Belgrad, (A.A) — Köse İvanof sine devam edilmesi lâzımdır. ile Markoviç arasında yapılan gö-| 2 — Mümkünl olduğu kadar sıkı rüşmelerden sonra aşağıdaki tebliğ, iktisadi bağlarla bişleşmek iki mem matbuat mümessillerine tevdi edil -|leketin menfaati iktizasındandır. reket edeceklerini, böyle bir meydan tevlid edeceğini kaydediyor. (Niyoz Kronik!) de, İngilterenin artık tereddüd ve ric'at göstermiye- ceğini yazmaktadır. Fransız matbuatı okuma hareketinin vahim âvakip »|da Danzig mes'elesi hakkında hiç bir Fransız garantisinin Polonya ile A-| — Gazeteler, bu beyanatı sinirli ya- manya arasında Danzig mes'elesinin zılarla karşılamışlardır. Folkişe Beo- müzakere yoliyle halli mes'elesini| bahter açtığı manşette şunu yazıyor: ortadan kaldırmış olduğunu, Çem- ingiltere, Polonyaya destek olu- borlaynin nutkunun sükünet ve dü-| Yor. Halkı kendi reyini istimale bı- j 4 akmıyor. rüstü ile alınmış bir kararın neticesi| * SY7 ; olduğunu yazıyor; , (Alkemanya Çaytung) manşe- : tinde (Polonyaya yardım ve yanlış (Popoler) gazetesi, Çemberlay-| 107 | K n düma eei tükükk ithamlar) yazıyor.. Gazeteler, Dan- aĞi fi"“'""“ W zti |BE mes'elesinin Avam kamarasında olduğunu, bayâhatmın, #agilterenis | O gi iyeceğici, İngiltezerin bü hedefleri hakkında hiç bir ıu)?he _b" hattı hareketinin, Polonyalılar üze- rakmamakta bulunduğunu, Hitlerin,yinde tesiri şedid olacağını, İngilte- bu kat'i sözler karşısında artık şüp-İrenin bütün arzusunun Almanya - Ti el aĞi dönsüyor Polonya anlaşmazlığını artirtmaktari n >a) — Siyset|ibaret bulunduğunu yazıyorlar. Berlin, 11 (Radyo) Siyasi (Doyçe Ris) eek DA mehefiller, Beşvekil B. Çemberleay-| £ / LT K nin nutkunun şimdiki vız'ıyeltî_lî'*î bulacağını, Polonyanın genişleme bir değişiklik husule getirmediğini| emellerine İngilterenin gayret verdi- bildiriyorlar, ni yazıyor. Mühimmat sevki- yatı devam ediyor Hitlerin, Danzig mes'elesinde fikir Bd BK Ce a a değiştirmediği söyleniyor Berlin, 10 (A.A.) — Yabancı Londra, 11 (Radyo) — Bir Dan- gazetelerde çıkan bazı haberlerin ter-|zig telgrafına göre silâh ve cephane sine olarak, selâhiyettar Berlin mah- |yüklü yeni Alman vapurları Danzi- filleri Almanya ile Polonya arasın- ge gelmişlerdir. Bir hâdise müzakere mevcud veya mutasavver Varşova, 11 (A.A.) — Danzig- olmadığını ve Almanyanın bu hu-|de Polonyalı bir posta müvezzii, ser- sustaki noktaj nazarının B. Hitler|best şehrin mektuplarını tevzi eder- tarafından vazıh bir surette ifade|ken 4 nazinin hücumuna uğrayarak edilmiş olup bunda hiç bir değişik-Jağır surette yaralamıştır. Polis, mü- liğin mevcud bulunmadığını bildir-|tecavizleri bulmadığını beyan etmek- mektedirler. tedir. DOOTİFOO Suriyede yeni rejim Fevkalâde komiserlik idaresinde beş umum müdürlük ihdas o'undu Paris, 11 — (Radyo) — Suriyede|kalâde komiserliğin idaresi altında ! miştir, «İki devlet adamı, aşağıdaki hu -| susları beyan etmekte mutabıktır. - lar: 1 — Yugoslav - Bulgar teşriki me 8 — İstiklâl ve bitaraflık siyaseti iki memleketin olduğu kadar Bal - kan sulhünün de menfaatlerine en iyi bir şekilde tetabuk etmektedir. 4 — İki hükümetin bütün komşu tatbik olunan yeni rejim mucibince Suriyede beş umum müdürlük ihdas edilmiştir. Umum müdürlükler, fev- bulunacaklardır. — Suriyenin dahili ve milli müdafas işleri Fransaca ida re olunacaktır. OO sai politikasının daimi dostluk pak-|lariyle iyi ve dastane mnnasebeüeı: tınin ruhuna uyguün bir şekilde in -| İdamesi siyasetine devam etmeleti kişaf ettirilmesine ve derinleştirilme| lâzımdır. a Fransız Mebuslar Avam kamarasında Uzak şark va" ziyeti müzakere edilirken hazır bulunacaklar Londra, 11 (A.A.) — Fransız -|edilmiştir. ; Çin komitesine mensup Fransız me- Fransız meb'usları Westminster- buslarından mürekkep bir grübun|de şereflerine verilecek olan bir zi- yatın Londraya gelmesi beklenmek-|yafette hazır bulunacaklar ve Uzak tedir. şark yaziyeti hakkında yapılacak Heyet, bir İngiliz meb'us grubu ta-|müzakerelere iştirak edeceklerdir. rafından Avam kamarasına davet 00 Ingiliz - Javon Müzakerelerin hafta ortasında başlaması muhtemeldir Londra, 10 (A.A.) — Tokyoda-|doğru başlaması beklenmektedir. Ha ki İngiliz - japon müzakereleri velriciye nezaretine gelen raporlar tah- Tiyençin vaziyeti hakkında Avam|didatın bir müddettenberi daha gev- kamarasında beyanatta bulunan|şek olduğunu ve bazı Ingılız tebaası- Buttler şöyle demiştir: nın mıntakaya girip çıkmağa başla- lüzakerelerin hafta ortasına İdığını bildirmektedir. , Harici komite Moskovadan gelen iki raporu tetkik eylemiştir Londra, 11 (Radyo) — Başvekil|fir Vilyam Stit ile diğeri Vilyam St- Nevil Çemberlayn, bugün hariet ko-| rang tarafından olmak üzere gönde- miteye riyaset etmiştir. Komite, Mos-|rilen iki müstacel raporu tetkik ey- kova müzakereleri etrafında uzun | lemiştir. müzakerelerde bulunmuş ve biri se- Almanyanın hedefi Bulgaristanla Yugoslavyayı birleş- tirmek ve Balkanlarda bir hareket yapmak imiş! Paris, 11 (Radyo) — Almanya-|Başvekili Köseivanof, prens Pol ta- nın; Bulgaristanla Yugoslavyayı|rafından kabul edildikten ve Harici- birleştirerek, Balkanlarda bir hareket|ye nazırı Markoviçle uzun müddet| yapmak istediğini ve bu hareketin,| konuştuktan sonra Bled'den buraya en çok Yunanistanla Romanya aley- gelmiş ve karşılanmıştır. hine olacağı söyleniyor. Köseivanof, akşam Sofyaya ha- Alâkadar mehafil, Bulgaristan|Teket etmiştir. Başvekili Köıeivıııofiıı Yugoslavya Radyo haberleri- Hariciye nazırı Markoviç arasında mizin devamı Bled'de yapılan müzakerelerin bü- yük ehemmiyeti haiz olduğunu iddia — 10 NCU SAHİFEMİZDE — ediyorlar. Relgrad, 11 (Radyo) — Bulgar (SAHİFE 3) Düşündüklerim Oniki adalar ve Italyan donanma- sının manevrası Orhan Rahmi GÜKÇE Deyli Herald gazetesinin bir habe- rini, dün Ankara radyosu neşriyatı sırasında dinledik: İtalya, on iki adalardaki tahşidatı. ma hız vermiş hem de Alman vapur- lariyle nakliyat — yapıyormuş. Bazı adalardaki halkı diğer bir adaya nak lediyoruz. Kaçan ailelerden bir kısmı Türkiye sahillerine — iltica etmişler. Rodostan çıkmak — yasakmış vesaire vesaire.. Biz, şunu da ilâve edelim: İtalyan donanmasının şarki Akde. niz filosunu teşkil eden kırk beş par- çalık br filo da Adalar denizine ge. liyor. Sözde manevra hak'katte ise I i ve kel göründüğü 'az daha serbestçe konuşmakta hiçbir mahzur görmü- yoruz. İtalya, halkının bir kumı Yu- nanlı, bir kasmı Türk ve Yahudi olan adaları - hem de anavatana, epeyce uzak olan bu adaları - işgal edip bu- rada askeri üsler kurmakla otomatik ve tabül şekilde, İngiltere, Türkiye ve |Akdenizde sahildar diğer yakın şark devletlerine karşı hasmane niyetleri. ni açığa vurmuş bulunmaktadır, Le- rostaki tahkimat ta malümdur, Ro- dostaki tahgidat ta., Bizce, bu faaliyet, birinci derece- de, İngiltereye müteveccihtir. Çünkü Akdenizde, Mısır ve Süveyşi istihda- fen vukubulacak bütün harplerde, on iki ada islerinin bir ehemmiyeti olmak iktiza eder. Bu adaların, İn- giliz donanmasını ve İngilterenin ya- kın şark üslerini meşgul etmesi tabi. idir. Bu suretle İngiliz deniz ve hava filosu, biraz daha dağılmak ve di- ğer İtalyan üslerinden epeyce uzakta ve Süveyşe yakın bulunan bu üssü de kontrol altında tatmak mecburiyetin. dedir. İtalya, bunu böyle hesaplıyor- du ve belki da ayni şekilde he- saplamaktadır. Fakat İngiltere, bu- nu kavramış olduğu içindir ki, Akde- nizde Fransa ile müştereken mevcud olan hâkimiyetini garantiye bağla- mak istemiş ve Arnavutluğun işgalin- den sonra hâdiselerin tabr'i jebarı al- tında ve görünen köyün kılavuz iste- memesine binaen, —Türk - İngilix Türk - Fransız anlaşamsı tahakkuk etmiştir. Asıl mesele şuradadır: Yakın şarktaki İtalyan deniz ma- mevralarının ve 12 adalarda askeri tedbirler şeklindekji nümayişinin kıy- meti de, bu son anlaşmalarla artık sıfıra inmiş bulunmaktadır. Akdeniz- de üç devletin ayrı ayrı, karşılıklhı anlaşmaları — vardır. Herhangi bir maceraya teşebbüs takdir'nde, bu anlaşmalar derhal, İtalya hesabına çok tehljkeli ve korkunç bir şekilde faaliyete gçecektir. İtalya bugün ne Tunusa, ne Mısıra, — ne de Türkiye sahillerine — saldırabilir. Bu imkân ve ümid, tamamen ortadan kalkmış- tır. Biz, kendi zaviyemizden vaziyeti ;luınu.ılıilîriı, Garbi Anadolu sahil- lerinde emniyetimiz mutlaktır. Bun- dan, bizim kadar İtalyan erkânıhar- iyesi de emindir. Çünkü bu kadar uzak bir memleketin müstahkem ve müdafaası hazırlanmış sahiline hü- cüm edebilmek için, ancak ve ancak, Akdenizde tamamen serbest kalmak, |hatta devletlerden birçoğunun da mu vafaktini almış olmak lâzımdır. Kal- dı ki, Türkiye bugün, Garbi Anadolu sahillerinde mütearrız orduları erj- tebilecek ve düşmanı, mutlaka Ak. denize dökebilecek bir askeri kud- rettedir. Belki Balkan yarımadası, muvakkaten bir tecrübe tahtası ola- bilir. Fakat © da mahküm bir plân ve hayaldir. Ancak, hâdiseler göste. riyor kj, Akdenizin müstakbel me- selelerinde on iki adaların vaz'yetini esaslı şekilde hesaba katmak mecbu- riyeti de aşikârdır. Yani bu adaların, ilk fırsatta, coğrafya, tarih ve wk şartları, ayni zamanda Akdeniz sta- tükosu bakımından aidiyet ve hup cihetler' mutlak şekilde bir da haline getirilmelidir. Meis adası ile Türk sahilinde karşılıkıl şarkı söyle- mek imkânı vardır. — Devamı 4 ncü Sahifede —