kerek vücude — Manisa Kız Enstit ... Kızlarımızın bu seneki sergisi, bü- y ymer Enstitünün en mütena yerinde, Atatürk bulvarı üzerinde yükselmiş bulunan ve Ma- nisanın iftiharla övüneceği bir ilim ve san'at yuvası olan İsmet İnönü kız enstitüsünün bir yıllık mesaiğine aid açtığı sergi, bütün halkımızı ilgi- letidirmiş ve nurlu çatısı altına top- latıfa muvaffak olmuştur. Serginin açılış töreninde seçkin bir davetli bulunmuş, cumhuriyet çocuklarının €serleri halkın doya, doya seyretme- leri için bedil zevklerine terkedilmiş- tir. Açılış töreninde mektupçu B. Şevki — Birsel eski — valimiz dok- tor Lütfi Kırdarın çalışmasiyle vi de gelen kıymetli eserin mevcudiye- tini Manisalılar tarafından daima Sevgi ile anılmasını — intaç ettiğini söyliyerek yavrularımıza mesnilerin- de muvaffakıyetler dilemiştir. Kızlarımızın bir yıl göz nuru dö- aa getirdikleri eserler Ziyaretçiler tarafından takdirle sey- redişleri çocuk — nilelerinin bilhassa kıiymetli öğtetmenlerin göğüslerini iftiharla kabartmıştır. Cumhuriyet idaremizin yurdumuza saçtığı nurun parlaklığı yapılan eser- lerle, hakikat olarak Körüyor ve se- viniyoruz. Durmadan yürüdüğümüz, eserler. le ölçülebilir. Eski devirlerin kafes arkasında sakladığı kadınlık, bugün hızlı adımlarla eserler yaratarak in- kılâpta hisseselerine düşen ödevi ba- şarıyorlar, Manisanın meşhür sıcakları hepi- mizi terletiyor. Asfalt caddede ka- Manisa, (Hususi) — şeımmmnl a 1 lerinin çokluğu önünde herkes gibi |rekti hayranlığı gizleyemiyorum. Bu odadaki eserler öğretmen Mü- nevver Bilginelin yetiştirdiği ilkokul- dan çıkarak henütiz enstitüye giren ve ilk olarak eline iğne ipliği alarak di- kiş denilen san'ate kendilerini verer lerin zevk ve buluş kabili- yetleri karşısında şaşırıyorum. Mini- mini bebelerden tutunuz da, beş şına kadar olan çocuk elbiselerini envaı var.. Bu minimini talebeler de senlerini kendi ellerile hazırlıyarak zevklerina göre işe başlıyarak bize birçok güzel esenler hazırlamışlar. Yapılan işler büyük — talebelerin ellerinden çıkmışlar diye düşünür- ken hissiyatımı sezen sayın direktör. odada duran mini mini kızlarımız. dan birini oksayarak: İşte gördüğünüz — şu eser yazlı fantı böyle-minimini vir sulüdür. 'mi Önde birçok bayanların sergi ha Dedi. Z1.bi kında konuşmaları - kulağıma erişi-| — tkinci oda, kadınlığı — alâkadar yor. İşittiklerim takdir kelimesinin topladığı cümleleri — teşkil ediyor. Temiz mermerlerle — döşenmiş olan enstitüye girdiğim — zaman, gözüm sergi odalarına ilişiyor. Odalar ge- Hin odalarından farksız, biribirinden güzel.. Yerdeki mermerlerin temiz. Tiği bile insanın yüzüne gülüyor. Ziyaretçilerin saatlerce yapılan İş- ler üzerinde duruş ve seyredişleri in- Sana zZevk veriyor. i senelik bir tahall devresi biti- rTen enstitümüzün, geçen yıla naza- ran büyük — adımlarla ilerlediği ve Mukayese kabul etmiyecek şekilde tekâmül ettiği görülüyor. Enstitünün değerli direktörü Bn. Hayriye Gizellâdan gazetem için enstilü ve sergi hakkında malümat istedim. Sayın direktör beni nezaketle ka- bul ederek, direkti rlük odasına da- Vet etti. Ricamı tekrarladığımı gö- Tühce; yapılan eserleri - görmeli ve zergiyi dolaştıktan Sonra konuşma- Tn yerinde olacağını söyledi. nce bir zevkle döşenmiş olan di- Tektörlüktödasından beraber çıktık. Odaları dolaşırken; önümüzden ge- Şen talebelerin nezakı ve aâğır baş- hliğı gözümden kaçmıyor. Birinci odanın her tarafı Çocük elbiselerin'n müuhtelif tipleri Mini mini bebe elbi. eden ve idaresine aid her şey, ihmal edilmeden önümüze serilmiş.. Gü- müş, bakırın ne suretle temizlenece- ği ve bu temizlik için kallanılan for- müller... Ayrıca örgü, eldiven temiz Hği, çorap tamiri, eldiven ve mondil leri biribirinden güzel.. k Sayın direktörün müsamahakârlı n sulistimal etmemek için notlarım acele alıyorum. Biribirinden — güze olan odaları görmek ve doya, doy seyretmek için üçüncü odaya geçi voruz. — Burada da kadın ve erkel samaşırlarının muhtelif nevilerini ince işlerin birçoklarını, kadın sabah hıkları, erkek gömlekleri, pijamalar erkek çamaşırları itina ile her tarafa serilmiş.. Bu işleri tetkik eden bir bayan kafilesi, bütün odaları dolse tıkları halde bir kusur bulamadıkla rını biribirlerine söy rek ese tetkik ediyorlar.. Sim işlemeli sabah. lıklar da nazarı dikkati celbediyor. Dördüncü oda baş! na bir me her olan modacılık ve sun"? çiç dolu.. Asıllarından ayiırt edilmiyen karanfiller, sümbül, leylâüklar, ber tarafta gece çantaları, tuvalet çiçek leri, şapkalar, kemer, fantazi çenta ların birçok geşitleri.. — Modacılık kısmında bir kadına lâzım olan ve modaya müteall'ik her şeyin bu şu beden temin edildiğini söyliyen GI nd kleri bir topl der möt ran rüz. rada yaş farkı ol nde mütenevvi elb Romen tarzı yilhasaa ninelerimizin yıllarca cih; kule örtüler.. akdir etmiyeli: zerine işlenmiş nıfların moda Burada çeşitli çocuk çantaları fantazi Çiçekler, mn ekvar, dokunmuş Kaşkollar, taf- tü eld'venler ve çantalar, kemerler ye gece çantaları bilhasda Sun't çi- kadıramın ve kizmin “Arktıcı ve başaricı eserleri ümidimi- | küvvetletidiriyor. çiçek ve Yapraklarından Vörülen bir çardak.. O kadar güzel kf, galkınlara verilen renk ve canlılık aslından avırdı kabil olmiyacük.. Dokuz odanın her tarafını doldu- çekler Türk Sâlkım rederek direktör -— yük alâka görüyor iki yıl içindeki inkişafı, takdirle karşıla- nacak derecede mühim ve büyüktür 5. |rek japon hükümeti — İsahada yapılmış olan harple beraber Enstitü sergisinden bir oda.. öre ik eldivenler azi takımlar... Dikiş ve elbise kısmına geçiyoruz: Buradaki işlerin güzelliği i9; da nayıramıyor. Mütenevvi eşyasından Jabolar ük emekler sa t zerine moder iribirinden üstün.. Direktöre gördüğüm fevkalâdelik-|” ten tebriklerimi söylerken, dikiş öğ-| , retmeni Müenevver Bilginin yetiştir. diği akşam san'at okulunun birincl Bınifınin dikiş odasına giriyoruz. Bu- dan bütün bayan- ları tophiyan ve onlara her kadına şik blüzler, — bluzleri elbiseler'nin zarafati ve güzeli Hi gezicilerin gözünden kaçmıyor. Diğer bir odada ezki Türk tarzın- Ja işlenmiş çay takımı, sim işleri, işler, tül aplike işler saldırttıkları — &ski hesap işl eniş o kadar güzel, o kadar göz yaru dökülmüş ve emek sarfedilmiş, nsan hayran oluyor. Örganize ilze- yapılmış çay takımları küçük beyaz antep işleri.. Tindek! muvaffakıyet ve kızlarımızı nası! . Tül işleri, keten fantazi işler, altı şişle işlenmiş modorn örtüler, Orga- dize Üzerine bilhassa sükse yapılmış soyireileri etrafına bağaran çay takımı üyor. Bu kızmın öğretmeni Şerife San- hazırlatığı kıymetli eterleri teşhir ediş: ve bu eserlerin müvaffakıyetle yapılışı enstitüye kiy itinalarla ve sevgi topluyor. Son olarak akşam kısmı birinci si- kısmına giriyoruz. şapkaları ve matıkla- kıymetli eserleri döya, do k odasına gir —Devamı B inci sahifede — (ANADOLU) hak vermek lâzım geldiği kanaatindeyim.. Güzel işlenmiş bir çay takımı, biraz İleride deri işleri, çanta kaplık, mek- ıpluk, el ile örülmüş kın çantaları, fotörle işlenmiş nı oda- tayyörler, elbiseler, yazlık, kışlık mantolar, pafta üzerin- "4 çalışılmış en son moda bir yatak takımı, kadın abajorların rengârenk ibzari derdlerin dikiş kısmı ise or- ganti ve orgunize, tapta tuvaletler, çocuk elbiseleri, pardesüler, klâsik 'yörlar herkesin gözünü kendine çeken işlenişinde bi çeşitleri ve inlik, elbiselerin muhtelif ka-| biribirinden güzel, Işleniş tar- Ingiltere Tiençinde Japonyaya boyün eğerse, yalnız. — haklarından vaz geçmiş olmıyacak, Japon isti lâsını da tanımış olacaktır Yazan: Frede Ufley Gerek japon ordusu erkânı, ge- ingilterenin japonyanın şarki Asyadaki yeni lâzımgeldiğine '|karar vermiş bulunuyorlar. Hatta japon ordu erkânı ingilte- * İrenin, federal ihtiyat bankası bank- notları zararına olarak Çin dolarını takviye etmesine nihayet vermesi lü zumunu işaret etmiştir. Uzak şarktaki son vaziyeti bunun la izah edebilirz. Japonya senedenberi Çinde ilânı harpsiz bir harp yapıyor. Fakat bu ailâhlı harp daha evvelden mali devam etmektedir. Bugün japonlar Cin mukavemeti- ni kolay kolay yıkamıyacaklarını an- layınca bir taraftan da mali vaziyet- leri günden güne fenalaşmaya baş- layınca bu mali muharebe birinci de- rece bir ehemmiyet aldı. Yabancı memleketlerin menfeat- leri de işte bu, Yuan (Çin parası)na karşı yen (japon parası) arasındaki harple zarar görüyor. İngiltereyle Amerikan — birleşik devletleri bu harpte Çine esaslı yar- dımlarda bulundular. İngiltere bu yardımı martta Çin bankasına 5 mil- yon sterlinklik bir kredi vermekle yaptı. Amerika da Çin gümüşü yük- sek bir fiatle alarak yardımda bulu- nuyor, İngiltere ve Amerika Çin maliye sine bu şekilde yardım ediyorlar, çün kü oradaki ticaret ve müesseseleri- ni ancak bu suretle himaye edebile- nüy DoK Dağ 'Bu harp içindeki harpte japonyâ,|para değil. aa kendisinin karşılıksız kâğıd parası-| — Japonya, Çinlerin ameli sahada nı, bir yen bloku meydana getirmek|gösterdikleri mukavemete karşı bir mali Cinde geçirme |tedbir düşünmüş ve japon parası ile Bu suretle, bir taraftan|satın alınmamış malların Cinden dı- olan ham maddeleri|sarı çıkarılmasını menetmiştir. Fa- ibi, bir taraftan da|kat bunda da japonlar umcduklarını Cinin bütün harici ticaretini kendi-İbulamamışlardır. çünkü Tiyençin Mehmed Spahonun cenazesi ÇU * DN N sine mal etmiş olacaktı. |gümrükleri Fransız imtiyazlı Bu teşebbüs, - kssmen - Çinlilerini kasına ait yalnız kendi paralarına kıymet ver-| - Bunun üzerine japonlar, meleri ve, şimali Çinde vaziyete ja-'rinin ihtiyacı olan ecnebi patı pon ordularından daha fazla hâkim|kendi bankalarına :değil, - olan çete harpleri dolayısiyle, kıs -|bankalara girdiğini görerek san men Tiyençindeki ingiliz bankaları-|rece hiddetleniyorlardı. Öyle ya, kamı © pın faaliyeti ve ingilterenin Çine ver| ve para dökerek aldıkları yerlerde ti i kredi sayesinde akim kaldı. u;eı_hıfki;; o!mıdıkn;h ıo:;.u bu İngiliz bankaları, japonyanın «fe-|7tlerin faydası nerede kaliyı B ü Şüphesi japonlar, <tedavülk deral ihtiyat bankası» - tarafından kaldirılmış> parayla, yani Çirmpar sıyla alışveriş eden Çinlileri son rece ağır cezalara çarpabilirler. Fasi kat şimalt Çinde milyonlarca Çinli var. Hepsini birer birer * öldürmek züc bir mesle. Bir milleti, her bankanın kabül et. r, Tabit, Çinli'tüccarlar da hangi pa- raya itimatları varsa o para mukabi- linde satış yapıyorlar. Bu da Tiyen- çindeki ecnebi bankalarının — kabul ettiği paradıı abili ja r- 'inde ecnebiler imtiyazlı — haklardan istifade ettikleri müddeğ — japon ordusunun başaramıyacağı bir iştir. Toponlar ingilizlere şimâlt Cin li iklâllerini tanıtabilir ve Mr.'Cem $ berlayn hükümetini bitaraf bıral lirlerse Cin çete kuvvetlerini de & tadan kaldırmak ihtimalleri vard Cete kuvvetleri bugün, japon talarının biribiriyle münasebatıni! min edecek yolları tutmuş bulu! vor. Bu kuvvetler Çin parasi; "Sh alamıyacak olursa çok za ziyete düşerler. li- zl » Bd erlerde hükân : : malarına, idareyi ellerine -Jimkân bırakmıyor. —Hulâsa japon kuvvetlerinden d vade kendi kontrolu altında ğj duruyor. yor ki, Tiyençin hi sonyanın, karşısına okan " yenmek için giristiği bir tür. Bunun için, hâdisenini valnız şimali Cindeki yab ticaret hakkı noktasından ğ gilterenin japon istilâsınâ ği vaziyet itibariyle de Zira yumuşak davranacal mtiyazlı mıntakalara tecai h.-ıî'dn da tekrar edileci ngiltere Tiyençinde boyun eğerse yalnız şin ticaret hakkındakan ğil, ayni zamanda, aj Tâsını filön tanıyarak, Çi vemetini zayıflatmış o Çine İngilterenin ne kadar azsa da, bulli n Parasının bivmef miş olmakla kalmamış, & da kendilerine dost duğu kanaatiyle man vermiştir. Bundan başka Çij selesi çok büyük bi lir. Zira japonya ö) Spahonun cena zesi naklediliyor Yugoslavyanın siyasi - hayatında| katlıkla geçirmişti; büyük -rol oynamış ve bu meyanda| — 1908 de (Sarayeve) ti irli- Yözeleeye zi b Te |dizin sekm SN n yük sevgi ve itimadını kazanmış o-|erken atılarak 1917 de Müslümanla- lan maruf nazır ve-âyan azasından|rın mümessili seçilmiştir. Bu sıfatla Mehmed Spahonun vefat - ettiğini|hükümetle müzakerelere başlamı yazmıştık. 1918 de Saraybosnada ve Het: büyük azası olmuştur. 1-6-1918 de Spahoyu, Saraybosna ve Hersek ti- İcaret ve posta işleri mümcasili, m teakıben kabine-azası ve sırayla S Protiçim kabinesinde orman v nazırlı Dr. işi ve hayatı: Mrehum Mehmed Spaho 13 mart 1883 senesinde (Sarayevoda) d muş, ayni yerde İlse tahsilini: bitir. miş, doktarluk tahsilini de Viyana. da yapmıştır. Müteakıben Sarayevo. da müddeiumumilik, vazifesinde bu. lunmus, 1906 dan itiharen 12 sene bir müddet husust islerivle meşgl olmuş bu zamanın eksöriyetini avu- an ve ma zife subat 1922 we ürmüstür. Dr. Snsho hir bahramar —Devamı 8 inci şahifede —