? TEMMUZ 1989 CUMA |KUMANDAN, HAİNSİN! Tertip eden: ANT SVOKU — 148 — Çeviren: KÂMİ ORAL Erkânıharbiyei umumiye reisi general Jofr; bilmi- İ — Maarif Şürası münağebetiyîe- Ka el münasebı e İtalyan maarif sisteminin Yerek, casus kadına kurban olduğunu esefle söyledi Reis — O dostunuz kimdir? , Maznun general — Bu dostumun İsmini söylemiyeceğim. Sizin de sor- Tnamanızı rica edrim. Yalnız, namu- “4m Üzerine temin ederim ki, anlat Reis — Pekâlâ, Erkânı harbiyei smumiyedeki o dostunuz, bu kadın d?)khü size ne gibi malümat ver- bi_M__ııııı: general — Bu '“**’ğ':; Bunu izah etti. O zaman anladım ki, z HŞ aNit — Almanlar, bu taarruzların- Muvaffak oldular mı? Maznun general — Muvaffak ol- ü':';v İ;lnun yoktu. Çünkü, ben lâzımgelen tertibah al- 58 bulunuyordum. — Binaenaleyh, kiş "affak olmak şöyle dursun, bilâ- lemediniz mi? Şundan, ve ancak k tdisinin ifşaati-|sefil bir kadına gönül vermenizin * düşmanın bundan haberdar ola-İneticeâi budur. eeit Balirtdie Reiş & (Çan çalarak) susunuz Reis — (General Jofre bakarak) İşahid! Sizi alâkadar etmez! saznunun söyledikleri mektupta ya-| - General Jofr — Bırakınız sayın aai reis! Ne isterse söylesin, çünkü hak- General Jofr — Evet. Fakat, bullıdır. Yalnız namusumla sizi temin adının bir casus olabileceğine hiç sderim ki, bu kadına karşı besledi- sir an ihtimal vermiyordum. ğim itimaddan dolayı söyledim. Reis— Zayıf cenah hakkında maz — Suiniyetle hareket ettiği- nun generalin size verdiği haberden nizi iddia etmiyoruz. Ancak, bir ka- zasus kadın malümattar oldu mu? | J.nın tecessüs hissini tatmin husu- General Jofr — General (L) ile/ 1 Yi L suz yere müsarmnaha telefonda konuştuktan sonra, yave-| .. rim olan-casus kadının zevcini nez-| * t ş ş Faslkarı Ööma aou“.:ıt 4 îe;ı:;nlı ;[:;fr — Nasil isteraeniz i ; tedbirler hak- öyle kabul edin. bi anlatarak, alınacak Reis — Casus kadın, ne zaman sordu idi? General Jofr — O akşam. Beni telefona çağırdı ve kocasının kendi- sine sert cevap verdiğinden şikâyet ettikten sonra, sorduğuna — cevap |vermiyerek böyle bir muameleye, maruz kalmasına sebebiyet verdi- ı"iâı'ıden dolayı bana gücendiğini söy-. ledi. Casus kadın — (Müdahale ede- rek) general Jofr — hatırlıyamıyor. Ben değil, kendisi beni telefona ça- konuşmalarımızı bitirdikten sonra, kendisini alarak erkânı harbiyei umu ğ Reiş — (Casus kadına dönerek) kocası, herşeyi anlamak hususunda || . bu derece mütecesstle olmamasını | An evvel casus arkadaşlarınıza ha- kendisine söyledi. Yolumuza devam| *? vermek için acele ediyordanuz ettik. öyle mi? Reis — Yani, o esnada birşey söy-| Casus kadın — Tabit değil mi? Hattâ; general Jofr'un odasında kapanıp uzun müddet ko-, nuşmağa — başladıklarını — götünce, kocamın, General Jofr — Hayır. Rcis — (Casus kadının zevcesi sa- hide hitaben) zevcenize eve gittik«| © , aKL ilk - g bi * 3 .|mühim bir iş için müzakerede bu- ben çonra hiteçr. eöylerilirelemra Ksya, , ae İ ge b Şahid — Hayır. Hattâ ilk defa ola-|teskilâtı reisini aradım ve kendisini * İrak o gün vaziyeti kendisinden sak-|Yaziyetten haberdar etmeğe muvaf- fak oldum. Reis — (Maznun generale hita- bu malâmatı size kim verdi madam?|ben) düşmanın, o zayıf cenaha yap- Casus kadın — General Jofri» — |tığı taarruzun neticesini general Jof- «Casus kadının bu sözü üzerine|re bildirdiniz mi? mahkeme salonunu derin bir süküt| — Maznı meral — Derhal haber- kapladı. General Jofr, güçlükle ayak- dar gniııım:ııı'ı erkânı harbi: eı?lumıun* ta durabiliyor, casus kadının kocası, | e'je münacebettar olanlı e ziddetle kafasını sallıyor ve mahke- ) oe aet olmaları ihtimalinden ee me reisi, general Jofr'e sert bir na-) TT ŞD A İzea ladığımı hatırlıyarum. diye ettiğimi bildirdim. Tni imta da uğradılar.|Zar fırlattıktan sonra: delü eeei e ee a —— ee kıt'ayı tecrid ve iki ateş|!: muştuklarınızı ca-| ( AĞT aa çak imha etmeğe mur İvus kadıma bildiren sisiniz ha> - |Bağ doktoru Fran Bîl.uü N General Jofr — Evet. 20ğ V dğ sonma kani oldum ki, |- Reis— Alâkasızlığınını hiçibir söz sada ö'dü W%W ikânı harbiyei umu-|tarif edemez! e dairesinden uzak değildir. General Jofr — Sayın rels! Kür » —. 7 uı.:".'* (General Jofrs hitaben) |ban oşg,.iumua—m itiraf ederim |Filo' sera hastolığın- dur gee söyledikleri doğru mu: Şahid — (Cam kadının kocan) | ücadeleyi o açmışlı n snsral Jofr — Ayni hakikat se-| Termopil harbine (, Zettern amanaz bir düşmen, eze- Yin rejş, i — (Maznun gencrale dö İk) enetal Jofre, basıl ettiğiniz bu Tizy TEN sonra mi yazdı- — O dakikada Ve general Jofre hususi ola- tis — O z & —mektupta ne Yazdığıı eee olarak bize bildirmenizi rica di Un general — Casusları ıı:’,'nj'l":mık Hükendiyie 0 aneka Fir neş, Yaptığımı ve buna rağmen hd.:;:'e' elde edemediğimden, şe-. ır.,..ü'*lm harbiyci umumiyede dim, iğini açıkca bildir- Reiş tüphela , Casus kadın hakkındaki miı;% ng_"; 5: .Iılm'ıı'ıl M â:ld.îf,'_'" çöğferal — Hatıramda I.:ı &n küçtik k Bunün İ uııhbliyük erkân. Zabite kadar arastırma. n aa ve herkesin, kimler- "'X""_— 'm;lnrda bu- N tesrmiz aaiğa Danda; düt- ve Makkındak; H bir illeti vardır. Filoksere, bu men- huş hastalık, bir mevsim ömürü olan üzüm ve yaprağı değil, bağın asıl bünyesizi kem'rir. Önun iİçin, dıştan kullanılan ilâçlar fayda vermedi; gibi kökünün usaresini de zehirle- mekle de bu hastalığın önüne Keçi- ait 2.0) senelik vesika Bundan iki bin sene evvel, İranlı- lavia Yunanlılar arasında Termopil muharebesi namiyle bir muharebe olmuştu. Fakat, bütün dünyaca ma-| 'Mez. ruf olan bü müharebenin yapıldığı| -Ondan dolayı, filoksera, «bağ ku- mevki şimdiye kadar kat'i olarak duzu> ismin! almıştır. tesbit edilememişti. Bilhassa Yunan| Bir zamanlar, — Avrupada, hele arkoloğları mühütebe * meydanını | Fransada, bağları baştan başa filek-i uzun zamandanberi aramakta idiler.|sera sardı. Öyle büyük bir âfet ha- Sön zamanlarda Yunan maarif|Jine geldi ki, hektarlarca bağdan bir 'nezareti ceki eserler müdürü Narina- |salkım Üzüm alınamaz oldu. 'tos geçitte bir bafriyat yaptırmakta| İşte jül Fenuy, böyle bir zamanda Ydi Profesör Narnatos, göçenlerde|imdada yetişti. Hastalığı İnceden in- senelerdenberi aranmakta olan yeri|ceye tetkik ederek mahiyetini öğren- bulmuş, Termopil muharebesinin ce-| di, ve çaresini buldu: reyan ettiği mahalli kat'i olarak tese| Bağ kütüğünü değiştirmek! bit etmiştis. Filoksera denen küçüecük böceğin Termopil muharebas'ne aid uzun|özüne kadar nüfuz edemiyecek bir izahat veren, meşhur Yunan müyer-|bağ kütüğü bulmak — lâzımdır. Jül hilinde hafriyat yapılarak bir Fuçe| Amerikan çubuğu getirtti. Onu Pran- duvarına rastlanmış, bugünkü Ter.|sanın bir mıntakasında Avrupa ikli-| mopil banyolarının bulunduğu yer.|mine alıştırdıktan sonra, evvelâ ce-| de Loonidasla üç yüz arkadaşının öl.|nubi Pransa bağlarına, daha sonrâ düğü mahal bulunmuştur. Ceznir bağlarına aşıladı. Az zaman-i Profesör Narinatos, hafriyala de-|da bütün Avrupa buğları Amer'kan| vam ederek muharebe meydanında |çubuğunu tatbik etmişti. sayılmıyacak kadar çok ok bulun. muştur. Okların hepa) de şimdiye ka-|halde, son demlerine kadar hâlâ Rız k“dm' İ ilbbarımdan v_—]kılmışur. Hağriyata devam edliimek- |hastalıalıklarımı tetav! rAon bir Ac Bin malümat bulundu-i tedir. tordu. Gecenlerde 4 yaşında öldü | . * i ı KE 4 * ana prensipleri gelen meselelerinden eden mektep sistemimizi konuşacak ve onun esağ- larını kurmağa çalışacaktır. Başka memleketlerde de — tahsil tedirler. * gistemini kurmak işinin İlk plânda | 8 — Tahsilde geldiğini ve hatta son zamanlarda bu ile teknik mdoııııı:â yekdiğerin - rildiğini o memleketlerin matbuatın-|esseseyi muvazi olarak kürmak, Bu dan öğreniyoruz. Miaal olarak pek|suretle vesika, tahsil sisteminde uzun yakın zamanlarda İtalyada <Carta|münakaşaları mucip olan bir mese- della Seuola» namı altında neşredi-|leyi yani tahsil kültürü mü, tekniği len İtalyan maarif sisteminin anu|mi istihdaf etmelidir. Meselesini de prensiplerin! tesbit eden bir vesika- halletmekte gençleri kabil'yetlerine 1 gösterebiliriz. — Maarif şürasmın | göre kültür veya teknik müecsseselere toplanmasının çok yaklaştığı sıralar-|sevketmak * kabul etmektedir. da, maarifçilik bakımından çok mü-| 11 inci ve müteakip deklârasyon- him ve çok enteresan bulduğumuz|lar). bu vesikadan bahsetmeği faydalı bu-| 4 — Orta mektepte tahsili «üma- layorum. nist> kültüre — istinat ettirmek, bu Bir memleketin bütün mektep ni-|Suretle Lâtnceyi ve eski lâtin kül- zamını umumi ve <organik> bir sie-|türünü gençlerin fikri ve ahlâki te- tem altına almak gayesini tahakkuk|Yekkülünde esaslı bir ümil yapmak. ettirmeği istihdaf eden bu vesikayı| Vesikanım umumi hatlarından bir| tetkike başlamazdan evvel onu tan-| kaçımı, vesikaya ışık vermek makaa- zim edenlerin fikirlerine hâkim olan| diyle kısaca gördükten sonra şim- bazı esaslı endişelere ve koydukları|di onun mahiyet, tertip ve muhtevi- yen esaslara kısaca temss edeceğim, |Yatına geçeb liriz. Vesika, faşist bü- 1— Tahsili sıkı bir «seleksiyon> a|yük meclisinin maarif sahasında hü- tâbi tutmak, her talebeyi istidad ve|kümete verdiği — direktifleri ihtiva kabiliyetine —uygun — sahalara ve|*dip 29 deklârasyondan ibarett'r ve branşlara sevketmek ve bu süretle|Sü kısımlara ayrılmıştır; Umumt ni- istadt ve kab liyetlerin heder olma-|?Am, İlk tahsil nizamı, üniversite ni- sıma Mmeydan — vermiyerek fikri ve|Zamı, güzel sanatlar tahsili, kadın manevf kuvvetlerden momleket na-|tahsili, işciler için kurslar, imtihan- mıma azamt istifade temin etmek, — |'ar, kitaplar, ders saatleri. Vesikanın 4 üneü ve 11'inci edek- Umumi n'zam lârasyonlarındas bu esas şöyle ifade| Sekizinci deklârasyona göre İtal- edilmektedir. «Tahsl> beden terbi- yesi ve İş meketeplerde kabiliyetleri keşfe ve ölçmeğe vasıta teşkil ede-i cektir. «Seleksiyons perensibi mektapler- de daimi sürette r.ayet edilecek bir esas olacaktır. «Yüksek tahsili takip etmek isti- venlere karşı orta mektebin vazifesi 11 yaştan 14 e kadar, siki bir «selek- siyon> kaidesine rayet edilmek su- retiyle, gençlerin dimağlarında «ü manist> kültürün temellerini atmak- tır » 2 — Meketeplere spor gibi, beder terbiyesi dersleri g'bi, işi ve amolt iş derslerini sokmak, talebeleri, içt! - maf bir vazife telâkki — olunan İşe alıştırmak, onlara iş zevkini vermek ve nihayet iş! de talebenin fikri ve ahlâki teşekkülünde bir âmll, bir ter- | ;, biye vasıtası olarak kullanmak. Mek- teplerde işin ehemmiyetinden bahse- den bugünkü Maarif Vekili: «El 'şlerini yapmamak bir kabili- etsizliğin ifadesidir. Bir talebe bu işleri yapmıyorsa onda behemehal orgasik bazı kusurlar ve nakiseler var demektir. Binnensleyh iş, kabi- liyetlerin anlaşması — hususunda da bir miyar olacaktır.» Demiştir. b) Orta mektebler, şöyle ayrılmış- Bundan böyle faşist mekteplerin-İlardır: 1. Üç senelik orta mekteh; 2. de tahsil üç unsura istinat edecektir. | Üç senelik profesyonel mekteb; $. i- kültür (ders), beden terbiyesi, iş. |ki senelik teknik mekteb. Beşinci deklârasyon bu iş premi Orta mektep, iş mektebini bitirdik bini şöyle teabit etmektedir. <Devlet|'ten sonra yüksek tahsili takip etme tarafından içtimaf vazife olarak hi-|(stiyenlere mahsustur. Ne gibi maye olunan iş (fikri, teknik ve el İle| karekteri haiz olacağını on birinci yapılan bütün işler), karakter ve ze-|deklârasyondan bahsettiğimiz zaman kâmın teşekkülünde, ders ve sporla|söylemiştik. ; beraber yürüyecektir. İlkmektepten| — Profesyonel mekteb, orta mektebe itibaren tahsilin bütün kademelerin-|girmek istemiyen 11 ile 14 yaş ara - de, mektep programlarında işe bir|sındaki çocuklara mahsus olup vazi -| yer verilecektir. Tarlalarda, deniz |fesi gençleri büyük merkezlerde bu-) yan mektepleri şu kısımlara ayrıl- maktadır: a) İlk mektepler: 1. İki senelik 4- na mektebleri. 2, Üç senelik JIk mek tebler; 8. İki senelik iç mektebi; 4. Üç senelik küçük sanat mektebi. A-| ra mektebi dört yaştan altıya kudar socuklara mahaüs olup vazifesi ze- kü ve karekterin ilk tecelliyatım ter| biye etmektir. İlkmekteb altı yaştan doküza ka-, dâr çocuklara mahsuas olup teşkilât ve metod bakımmnıdan şehir ve köy mektebleri olarak ikiye ayrılır. İş mektebi 9 yaştan 11 e kadar suklara mahsus olup vazifesi yenç- lerde el ile yapılan işlere karşı zevk ve alâkayı uyandırmak ve onları be- zerikli yapmaktır. Küçük sanat mektebinin vazifesi ramlarında umum? kültüre lâzım ge- len mevki vermekle beraber, daha ziyade öğrenilecek işe ait ameli bil- gileri temin etmek suretiyle ilk tah- <ili devam ettirmektir. Bu sanat mektebler; mahalli eko-| nomik hususiyetlere göre tiplere ay-, rılacaktır. releri tarafından — tanzim ed'lecek|maktır. işler, bilhassa korporatif sisteme has| — İki senelik teknik mektep ise pro- olan içtimaf ve müstahsil terbiyenin|fesyonel mektebi bitinen — gönçlere tecessüsüne yardım edecektir.> makbsuslur ve vazilesi bu mektebi it - Vesikanın daha b'rçok deklâras-İmam etmektir. yonlarında işe taallük eden pren-| c) Yüksek :nıktehlerjonhrdıw sipler vardır. Evvelce yalnız profes-İle ayrılmaktadır: 1. Beş senelik klâ Jül Fenny, seksen yaşını geçtiği| yonel mekteplerde ameli işler yaptı-İsik lise; 2. beş senelik fen lisesi; 2 |nelik güzel sanat mektebi rılırken, partinin, hükümete maarif| Beş senelik muallim enstitüsü; 4. beş İği cenahın Zayıf|dar mükemmel bir gekilde mahfuz|merikan çubuğu yetiştiran ve bağ' mistaminde direktifleri mahiyetnde|senelik tekn'ik tcaret enstitüsü; 5.İTatbiki sanat olan b deklârasyonlar isİİ profon. dört senelik zirdağilesnayi eksperle- yönel olsun olmasın bütün mektep-İri, fen adamları ve deniz anstitünü. mesele etrafında mühim kararlar ve|den tamamen ayırmak, her iki mü-jtırmak , teknik hissin Ana mekteplerinden üniversiteye kadar takip edilen 'metod ve tespit edilen esas Yazan: ATIF Yakında maarif şüramız toplana-;lere teşmilini emretmektedir Hatta Bu son kısım müstesna ohğa cuk ve memleketin birinci derecede| birçok salâhiyetli zatlar, memleketi | lise derecesindeki tahsil içuı. beş se- birini teşkil | ormanlaştırma —ameliyesinde, mek-|nelik bir müddet tayin edilmiştir. * işlerimizi ve maarif|teplerde iş prensibinin kabul£ mü-| — Klâsik lisenin vazifesi: Eski dev - le, mektep — gençliğinden | rin lisan ve edebiyatımı modern lisan (de, istifade edilmes'ni tavsiye etmek-|ve edebiyat ile tamamlıyarak tahsil de «umanist» ananeyi devamn ettir « mek ve canlandırmak, gençlerde mu hakeme ve tefekkür kabiliyetini artı tandırmak ve takviye etmek, meti çalışmayı öğretmektir. -Fen lisesinin vazifesi; Klâsik an melulemnkyhıyamı kiymetle » rini birleştirerek «moderm ümaniz - mi> yaratmaktır. Buradaki tedrisin gayesi, ilmi ve teknik araştırmalara temayül ve kabiliyeti terbiye ve in« kişaf ettirmektir. Edebiyat tedrisle- ri bu lisenin hususi gayelerine uydu- rulacaktır. Muallim enstitüsünün karekteri iso hem ümanist ve hem de profesyonel olacaktır. Bu enstitüde dört sene tah silden sonra bir sene moekteblerde staj gösterilecek ve ilk tedris tecrübe leri ve ameli işler vasıtasiyle mualli- min istidat ve karekterinin tezahürü- ne dikkat edilecektir. Teknik tiearet mücssesesinin va - zifesi: iktisadi amme — müesseseleri ile hususi müesseselerdeki hizmetle re gençleri hazırlamaktır. Bu mek- teblerde kültür , teknik ticaret, hu - kuk ve iktisat bilgileriyle iş tatbika tına istinat edecektir. Ziraat, sanayi eksperleri, fen a damları, denizcilik gibi dört tipe ay - rılmış olan dört senelik profesyonel enstitülerin vazifesi, gençleri bü mea leklere hazırlamaktır. Bu müeasese. hususf gayelerine ve bulundukları mıntakanın iktisadi vasıflarına uy . duracaklardır. b) Üniversite: Şu kısımlara ayiğl- mıştır: 1., Hukuk, siyasi ilimler, ik. tisad, ticaret fakülteleri; 2. Felsefe ve edebiyat ,muallim fakülteleri; 8. tıb ve veteriner fakültesi; 4. Riyazi. ye, fizik, tabif ilimler, istatistik ve demoğrafik ilimler fakülteleri; 5. Bezacı fakültesi; 6 mühendislik, ma den mühendisliği, sınal kimyagerlik "|faktilteleri; 7. Mimar fakültesi; 8. Zirnat fakültesi; 9. Hususi gayeleri olan mektepler. Üniversitede tahsil müddeti 4-6 sene arasındadır. İstisnal olarak bazı kurslar daha az müddetli olabilecek Beden terbiyesi, askeri terbiyı ve iş Üniversite hayatının esaslı rinden olacaktır. Fakülteler nezdin. de, buralardan mezun olanlar İçin te. kemmül ve ihtisas kursları açılahile- cektir. 25inci deklârasyon hangi mektep - lerden hang; fakültelere imtihansız veya tamamlayıcı İmtihanlarla giri- Tebileceğini göstermektedir. Meselâ fen Nisesinden mezun olanların hü- kuk, siyasal bilgiler, 'ktisad ve tica- ret fakültelerine ancak tamamlayıcı imtihandan sonra girebileceklerini, k|Yelsefe ve edebiyat, muallim fakül., » telerine hiç bir zaman giremiyecek- lerini, diğer fakültelere imtihaı kabul edileceklerini tesbit etmekte - dir. Güzel sanatlar tahsili; Güzel sanatlar tahsili, umum? mek tep nizamı içinde tamamen ayrı bir İlk tahsilin öçüncü kademesi olan Tihi Heredattur. Heredotun tarifi da-|Fenny, Amerikadan ilk defa olanak|lerde, imalât yerlerinde mektep ida-|lunan müdseselere ve işlere hazırla - tahsil kolu olarak nazara alınmıştır. iş mektebinden un olanlar, ar - tistik tahsil yapmak İstiyorlarsa gü - zzel sanatlar mülesseselerine girebilir. ler, Güzel sanatlar tahsil müesseseleri de bunlardan ibarettir: 1. Güzel sa- natlara lama kursu senelik güzel “uıtlnr en: b resim muallimliği i- iki senlik kurslar; 6. Artistik Nse —Devamı 9 ncu sahifede — — d 4