4 TEMMUZ 1939 SALI ' Lâtife, bir adım atmıştı. Büleyman bey tekrar sormuştu: — Babanızın ismini sorsam? — Ahmed Hayr... — Yar... Demek ki siz, Ahmed Hayrin kızısınız.. — Benim ismim mi?. Fakat benim ismim sizin için hiç bir kıymet ifade , *timez.. Ve, Süleyman beyin yeni bir suali- ne meydan vermeden, Çöl Yıldızı,, bırakıp gitmişti. Süleyman bey, büyük bir heyecan la onu, tâ uzakta kayboluncaya ka- dar takip etmiş ve sonra atına siçra- mıştı, Bu ne güzel kızdı? Bu ne ahu Çöl kızı !di? Babasının ismini öğrenmiş oldu - ğuna göse, kendi aklınca mesele ta- mam demekti, Süleyman bey Ahmed Hayri tanıyordu. İyi, namuslu, mu- hitinde sevilmiş bir adamdı. Delikanlı, yarı sersem bir vaziyet- te idi. Derhal kararını vermişti: — Ben de bugün kızı babasından isterim., , Süleyman bey, daha fazla birşey düşünmek istememişti. Babası ve an-) hesi, elbette ki bu emrivakiyi kabul edeceklerdi. Tesadüf, ihtiyar Ahmed Hayri kar şısına, aynl yol üzerinde çıkarmıştı. Süleyman bey atını ona doğru sür- müş, selüm vermişti. Ahmed Hayr büyük bir nezaket ve tevazula ona doğru yürüdü, kan- dilli bir idemenna ile, — Hoş geldiniz, küçük bey, Demişti. — Hoşbulduk, hoş bulduk... İyi olacak hastanın ayağına hekim, ken (ANADOLU) Çöl Yıldızı Nakleden: xx ÜŞ Fakatı, makatı yok, ben Allahın izni ve Peygamberin kavli ile kerimenizin elini istiyorum saydım, elbette ki, kızımı, sizin gük|ruretini duymuştu: yüksek bir aile çocuğuna vermeği| — Beyzadem, Sen Lâtifeyi ne ya- tercih ederdim. Biz bedevilerin aöz-|pacaksın!... O, yarı vahşi bir çöl ki- lerine ne kadar sadık olduğumuzu | Zadır. Saraylarınızda yaşıyamaz. Ter bilirsiniz. Bu hareketimi babanız biyesi iptidaidir. Halbuki sizin yük. duyaş, eminim ki , beni takdir ede- sek hayatınıza uy.ıcıık l_ıır kızın, mulrv a laka saraylarda yetişmiş, saray terbi KĞ yesi görmüş olması lâzımdır. —Demek ki, en küçük bir ümld beklemeğe de ihtimal yok.. — Mazslesef, maalesef... — Ya ben Nureddini kandırır ve Evet, ben fakir bir adamım, Sizin nazarınızda bir hiçim. Fakat namus- lu bir ihtiyarım... Süleyman, sapsarı kesilmi teessirdi, düşünüyordu. bu işten vazgeçirirsem.. Ahmed Hayr, onu teselli etmek za- —Devam edecek— |||||l|||lu|||ll||llll||||ll_lllllll|l|llllullllllllllllllll"llllullm||||||||||l||||||||||||||||ll||ll| - Lüzumlu Notlar 'TELEFON NUMARALARI : Yangın ihbarı 2222 - 2532, Karşıyaka: 5055 imdadı mhhi 1 2048 Müddelumumilik : 2455, Polia : 2463, şehir telefonu müracaat No. 2200, şehirler arası telefon müracaat No. 2150, Elektrik şirketi : 2091 Hava gazi 1 2326, hava gazi fabrikası : 2294, Karşıyaka su idaresi 1 8105, Bamabane istasyonu : 3638, Alsancak istasyonu : 2134, Pasa- port vapur iskelesi * 2854, Denizbank acentesi : 2674, İzmir su şirketi 3015, Taksi istemek için : 4040 Mü- KASABA HATTI: İzmir » İstanbul - Ankara yolcu treni her gün saat 6,30 da hareket eder, (Bu trende Pazar - Cuma . Çarşamba) günleri Ankara için bir yataklı ve Eskişehir için bir yemekli vagon vardır. İzmir - Alaşehir yolcu treni her gün saat 16,40 da Basmahaneden hareket eder. (Bu trenin Manisada aktarma edilmek suretiyle otoray- la Somaya devam vardır.) İzmir - Bandırma sürat trevi Pazartesi - Çarşamba Cuma günleri sa- 'at 7,30 da hareket eder. (Bu trenlerle İstanbula gidecek yolcular için Randırmadan vapur vardır.) İzmir . Bandırma yolcu treni Salı - Perşembe - Cumartesi - Pazar günleri saat 10.05 de hareket eder. (Bu trenlerle İstanbula gidecek yolcular için yalnız Perşembe ve Pazar günleri Bandırmadan vapur vardır.) AYDIN HATT: İzmir . Karakuyu - Afyon yolcu treni Pazartesi - Çarşamba - Cuma diliğinden gelir, derler, hakikaten doğru imiş., Ben de şimdi sizi düşü-| nüyorum. İhtiyar adamcık, yarı telâşlı ona bakmıştı : Paşa oğlu acaba kendisi ile niçin alâkadar oluyordu? Hatrına gelen, $4 mahud hurma meselesi olmuştu. Fakat biraz sonra, Süleyman bey Züyet açık ve kısa olarak ona herşeyi, Söylemşiti : — Ya Ahmed Hayr, bana baba ol- Mak istemez misiniz? — Anlarmşadım beyefendi! — Gayet basit :Kızımzı gördüm, Onunla evlenmek İstiyorum. Merasi- Mi vesaireyi bıraktım; Talebi, bizzat Yapıyorum... İhtiyar adam; — Fakat , fakat Diye kekelemişti... — Fakatı, makatı yok, ben, Al- hih izni ve poygamberin kavli ile erimenizin elini istiyorum... İhtiyar, şaşkınlıkta kendizini to- iırlıcıı)ıı.ııı sonra cevabını vermiş - .- ha "f— İmkânı yok paşazadem, manle / Süleyman bey, başına bir muşta varülmuş gibi sendelemişti — Niçin, niçin? Üü Çünkü söz verilmiş. ben onu ;"";!ıldlnlı evlendiriyorum. Sizin gi M ir damada malik olmak saadeti- " Allah benden esirgemiş.. Geç kal- dinız, Genç delikanlı, biran için hidde- 'den deli gib; olmuştu : W— Geç mi kaldım?.. Demek ki 'e-ı."ddm namında birini bâna ter-i “h ediyorsunuz öyle mi? Kim bilir Rasıl bir serseridir! k — Kızma paşazadem, _î""lt de yökmüş.. Nureddin de iyi ü T delikanlıdır. Hem de yakışıklı, “esr, orta halli bir çobandır.. — Demek ki, bir çobana tercih iyorum... Hini ne yapalım, edill, — Hayır, terefh filân yok.., Veril- 4 bir söz, bir haysiyet ve geref var- ©. Eğer, böyle bir söz vermemiş ol- *Cumartesi günleri saat 22,50 de hareket eder, (Bu tren Karakuyuda Burdur - İsparta ve Eğirdire giden trene mülâki olur.) İzmir - Nazilli yolcu treni her gün saat 15 de hareket eder. İzmir - Na: otoray her gün saat 18 de hareket eder. İzmir - Denizli yolcu treni her gün saat 10 da hareket eder. İzmir - Ödemiş yolcu treni her gün saat 18,10 da hareket eder. İzmir - Tire - Ödemiş muhtelit yolcu treni ber gün saat 5,45 de ha- reket eder, * İzmir . Tire otoray her gün saat 16,30 da hareket eder. KÖRFEZ VAPURLARI : İzmirden Karşıyakaya ilk vapur saat 5,30 da Pasaporttan gece san yapur 11,30 a Konaktan kalkar. Karşıyakadan İzmire ilk vapur saat 6 da, son vapür da 24 tedir. Gündüzleri her yarım saatta bir karşilikli vapurlar hareket eder. ŞEHİR DAHİLİ NAKİL VASITALARI : 'Tramvaylar 1 Yabahleyin ilk tramvay Güzelyalıdan 5 te, ikinci tram vay 6 da hareket eder. Konaktan 5,20-6,20 dedir. Gece son tramvay Güzelyalıdan 24,05 te, Konaktan 1 de hareket eder. Gündüz her beş dakikada bir trar-vay vardır. Otobüsle : Buct, Bornova, Basmahane, Tepecik ve Alsancak hat- tına her gün muntazam otobüsler işlemektedir. HAVALİ KATARLARI : İzmir-Buca 1 5,25-7-8,05-9,38-12,04-14,45-16,20-17,44-19,10 İzmir - Bornova : 5,30-6,46-8,07-10,15-12,40-13,12-14,40-16,15-17, 18-18,50-20,10. İzmir - Karşıyaka - Hacıhüseyinler * 5,43-7,38-8,30-10,20-12,10. 13,03-14,50-16,50-17,47-19,30-21,28. İzmir - Menemen : 5,48 (Yalnız Cumartesi günleri :13,03) DENİZYOLLARI : Çarşamba günler! saat 12 de İstanbula sür'at postam. Perşembe 20 de arapostası. Çarşamba 10 da Mersin sür'at postası. Pazar günü 12 de Mursin postası (Radosa da uğrar.) Karaburun postası Pazartesi ve Perşitnbe günleri saat 9 da. MEMLEKET HARİCİ « İtakyan vapurları muntazam postalar : Çarşamba saat 17 de Pire, Brendizi, Venedik, Triyeste. Perşembe saat 17 de Rados, Adalar. ç NABETÇİ ECZANELER : Pazar : Kemeraltında Hilâl, Karataşta B. Habif, Keçecilerde Yeni İz- mir, İrgadpövarında Asri. Pazartesi » Kemeraltında Şifa, Güzelyalıda Güzelyalı, Tilkilikte B. Faik, İkiçeşmelikte İkiçeşmelik, Alsancakta B. Fuad, Ayvuklada Kemer. Salı : Kemeraltında Şifa, Karantinada B. Eşref, Kemerde Kemer, Al- sancakta B. Ahmed Lütfi, Eşrefpaşada Eşrefpaşa, Çarşamba : Başdurakta Sıhhat, Karataşta B. Habif, Tilkilikte Yeni İzmir, İrgi Asri. Perşembe: Kemeraltında Hilâl, Karantinada B, Eşref, Tilkilikte B. Fuad, Eşrefpaşada Eşrefpaşa. Cuma : Kemeratında İttihad, Güzelyalıda Güzelyalı, Irgadpazarında Asri, İkiçeşmelikte İk'çeşmelik, Alsancakta B. Fuad. Cumartesi : Başdurakta Sıhhat, HDTDALULARCDANNANIOYKDĞANAIAYDTYATAN OYOY LIAMTANONAKLKKNAYDNKCLAAKACINI Yankesicilik Tepecik pazarında B. Hasan To- run para çantasını yankesiclik sure- tiyle çalan Kadir oğlu Hasan zabıta- ca yakalanmıştır. Araba kazası ıİZABITADA Abdullah efendi mahallesinde 1280 inci sokakta belediye temizlik arabası sürücülerinden İsmail Kara- ca, idaresindeki arabayı sokakta oy- nıyan Ahmed oğlu 4 yaşında Ziyayı çarptırarak yaralanmasına sebebiyet vermiş ve tutularak adliyeye sevk edilmiştir. Bisiklet kazası İnönü caddesinde Yusuf Gezer bindiği bisikleti Torbalıl — Cahisle çarptırarak ayağından yaralanması- na sebebiyet vermiştir. Metresini tabanca ile yaralamış Tepecikte teneke mahallesinde Sabri Toros, metresi kırk — yaşında Pertev GCüleri tabanca kurşunu ile yaralamış ve zabıtaca yakalanmış - tır. Emniyeti suiüstimal Karşıyakada Soğukkuyuda Ro - manyalı manav Mehmed Kuru, öte- denberi yanında çalışan İzmirli Sük rü Yanbatana haber vermeden ağaç- larından kaysi toplıyarak başkaları- na sattığı ve emniyeti sulistimal et- tiği görülmüş ve yakalanmıştır. höcum aKrşıyakada zafer sokağında Arif oğlu Şaban ötedenberi araları açık olan aHyreddin Kuruoğlunun üze- rine bıçakla hücum ettiğinden tutul- muştur. Tehdid — Tepecikte Üsküplü Hayruş, kan- s1 Hanifeyi ölümle ethdid etmiş ve Beyaz perdenin gizli bazı esrarı Gördüğümüz dekorlar nasıl yapılır, oto mobiller dağlardan nasıl uçar? i Sinemalarda heye Sinema san'atı asrımızda yıldırım süratiyle ilerliyen terakkisi önünde en selâhiyettar teknikçiler bugün se- ferber olmuş bir haldedirler. Milyonları geçei biribirleri arasında rekabete giren sermayeleriyle zabıtaca tabancası ile yakalanmıştır. yaralamış Kahramanlarda amele İbrahim Kı tulmaz, iş yüzünden Abdurrahmanı bıçakla kolundan ve koltuğu altın- dan ağır suretet yaraladığından za- bıtaca tutulmuştur. Dövmek Kahramanlarda Ahmed Göl ve kardeşi Salih Göl, çocuk meselesin- den Vanlı Nadir kızı Gülizarı döv - müşlerdir. Güzel bir bisiklet acele satılıyor İngiliz Rodge markalı beş beygir kuvvetinde bir motosiklet satılıktır. Talipler Karşıyakada — Kemalpaşa caddesinde Bayi Haydar Edene mü- racaat etmelidir. Açık arttırmaya çıkarılan — gayri menkulün ne olduğu: İsmetpaşa mahallesinin ikinci Sa- karya sokağında 887 ada 2 parsel ve 2 kütük Sahifesinde Cevahir adına yazılı ve 600 lira muhammen bedel- Hi bir bap bane. İşbu gayri menkul açık artırma süretiyle ve peşin para ile satılığa çıkarılmıştır. Birinci artırma 2-8-9389 tarihine müsadif çarşamba günü saat 11 de 2 Inci icra dairesinde yapılacaktır. Bu artırmada yüzde 75 nisbetinde verildiği takdirde müşterisine ihale edilecektir. Aksi halde en çok artı - ranın taahhüdü baki kalmak şartiy- le ikinci 17-8-939 tarihine müsadif| perşembe günü saat on birde gene #n çok bedel verene ihale olunacak- tır. İşbu gayri menkul üzerine hak ta- lebinde bulunanların ellerindeki res-| mf vesaik ile birlikte ilândan 20 gün zarfında müracaatları lüzimndır. Ak- | takdirde hakları tapus sicilleri ile sabit blmadıkça yaplamadan hariç bırakılacaklardır. Artırmaya iştirak otmek istiyenle- rin kıymeti muhammenin yüzde yedi büçüğü nisbetinde pey akçası veya milli bir banka teminatı İrae etmele- Ti lâzımdır. Müzayedeye iştirak edenler şart. nameyi görmüş ve lüzumlu malüma- tı almış ve bunları tamamen kabul et miş ad ve itibar olunur, Şartname 29-6-939 tarihinden iti. baren herkesin görebilmesi için açık. tır. Fazla malümat &lmak istiyenle- rin 939-5012 dosya İle memüriyeti - muhtelif sinema — kumpanyaları: emirlerinde büyük ressamlar, büyük dekoratörler, mütehassıs elektrik ve makine mühendisleri ile en liyakatli teşkilâtçılar bulunmaktadır. Beyaz perdede gördüğümüz mun- tazam caddeler, göz kamaştırıcı vi- rajlar, gökleri tırmalıyan aprtman- lar, ve cennetâsa — bahçeler, deniz ler, ovalar, guruplar ve tulülar ek- seriyet yalancıktan yapılmış dekor- lardır. Biz, bu dekorları içinde kendimizi hakiki cadde, hakiki viraj, hakiki apartman, hakiki bahçe, hakiki de- niz, hakiki ova, hakikf gurup ve tu- lâ seyrediyoruz zannetmekteyiz. İşte ası) hüner, sinema rossam ve dekoratörlerinin seyirejleri bu su- retle kandırabilmeleri ve kartonlar- la, muvakkat — bölmelerle, tezyini san'atlerle yeni bir şehir, yeni bir muhit yaratabilmişlerdir. Dünya milletleri içinde bu sahada en çok muvaffak olan sinema de- koratörleri Fransızlardır. Onlar, son zamanlarda Amerikalıları bile geç- miş ve Holivudda uhdelerine büyük işler almışlardır. Şuna dikkat edilmelidir ki, filmde yalnız birkaç saniye içinde seyretti ğimiz saraylar ve manzaralar sinema kumpanyalarını günlerce ve hafta- larca meşgul etmektedir. Her ne kadar bu saraylar ve man- zaralar kartondan mamul bulunmuş- lar olsalar dahi, çok dikkatli bir ça- lışmayı ve selâhiyetli görüşleri ihtiva etmeleri lâzımdır. Eğreti surette yapılan şehirlerin plânları, müteaddid müsveddelerle bazan yüzlere baliğ olur. Bu müs. veddelerin içinde birinciliği kaza- nanlar derha) tatbik sahasına sevko- lunurlar. Herhangi bir senaryo — resminin müstakilen çizilerek hitem bulması muvaffakıyet sayılmaz. Bu resmin mevzu ile olduğu kadar objektifler- le de ahenkdar olması gerektir. Bazan herhangi bir mimar! eserin beyaz perdede gösterlmesi ciddi bir çalışmayı icap ettiler. En selâhiyet- tar fen adamları — bile filmlerdeki kurnazlığı güçlükle anlıyabilirler. Parise, Londraya, Nevyorka, Berli. ne âid seyrettizimiz filmlerdeki man- zaralardan pek az kısımları halk! dir. Fakat onların mübim kısımları sütüdyoda imal edilen sun"1 filmler- dir. (Şimal oteli) adlı filmle (Havr)e dair çevrilen — filmlerin kısmı aza- mı sütüdyonun malıdır. Bu filmleri seyreden Havrli ve şimalli insanlar bile, filmdeki hileleri bir türlü ayıra- mamışlardır. Meselâ San Marten kanalı, sütüd- canlı bir sahne de çevrilmiş ve filmdeki vak'a burte |da cereyan ettirilmiştir. Marsel Karnenin (Gün doğarken)' İisimli filmi tamamen sütüdyoda ya- pılmıştır. Buradaki uydurma sanay! şehrini, vak'anın geçtiği asıl sanayi şehrinden ayırd etmenin imkâmı yok tur. Ben, (Son dönüş) filminin o müt- hiş otomobil faciasını — sütüdyoda seyrettim. Bakınız, otomobil yüksek kayaların üstünden nasıl tepetaklak aşağıya düştü ve parçalandı: Evvelâ sütüdyonun — üstüne yam çimentodan ve kartondan yapılmış küçük bir kaya parçası yerleştirilmiş. ti. Bu kayanın Üstüne basit bir vinçle otomobili çıkardılar. Sonra otomobil . muntazam — voe seri — hareketlerle aşağıya düşürülüp tekrar yuükarı çı- karıldı. — , Rejisörün emriyle fotoğraflar durs madan fotoğraf alıyorlardı. Nihayet otomobil tekrar — müdhiş bir hızla toprağın içine kaydı.. Ve artık bu sukuttan sonra ondan bir hız kalmadı. Beyaz perde de(Son dönüşü) seyrederken tüylerimi ür- perten o facin, işte bu basit, fakat çok emek istiyen film oyuniyle mey- dana gelmişti. Sütüdyolarda gördüğünüz o nefis parkeler, o nefis cilâlı duvarlar, ve halıların hemen mühim bir kısmı kâ- Bıttır. Sureti mahsusada yapılan bu resimler, filmde o kadar sahi olu- yör ki bunu evvelden kestirmek hiç te mümkün görünmüyor. Son zamanlarda, tabiatte mevcut bulunup ta, sinemanın — sütüdyoda taklid edemiyeceği birşey yok gibi- dir. Fırtınalar, kasırgalar, uçsuz bü- caksız çöller, ve dondurucu kutup- lar, üç beş metre murabba: dahilin- de sütüdyoda mükemmelen yeniden yaratılmaktadır. Yüz elli metre tulünde resmedilen bir yol, beyaz perdede kilometreler- ce süren hakiki bir yol olarak görüle mektedir. Kutuplar sütüdyoda çok işe yaramaktadır. En muhayyel abie deler, ve irtifaları yüksek binalar ta- biatte mevcud olanlardan daha güzel ve daha alâkalı bir tarzda sütüdyo- da yapılmaktadır. Beyaz perde, ekseriyetle tabiati değil, sütüdyonun yalancı tabiatini bize göstermektedir. “Sevdiğim Adam,, Roman YAZAN ORHAN RAHMİ GÖKÇE Fiatı 50 kuruş Yeni çıktı. Çok nefis, edebi bir eserdir. Bütün kütüphanelerde bulunur mize müracaatları ilân olunur. 286 |yoda açılan uzun bir dehlizin için- eti İ