4 LANADULU J Sen l — (SAHİFE 7) HAYAT SAHASI |— Doyce diptomatik politik Korrespondanstan — Almanların izahına bakılırsa TEMMUZ 1939 SALI salılar Arazi mes'elesinden bir köylü AD pusu ile öldürüldü Tayyare cemiyeti- Hayat sahası düsturu, tecavüz plânlarına karşı esas iti" ne aza yşzılıyorlar bariyle bir teminat teşkil etmektedir J Siyasette bugün kuvvetle hüküm|na ve emniyetine de müessir bir su-' berabor dürüsüt bir surette diğer alâ Katil; Nazmiyi evvelâ çifte ile yarala- mış, ölmediğini görünce tabancasını da üç el ateş etmiştir - Çal, (Husust) — Sakızcılar kö- yünde feci bir cinayet olmuş; Ha- #an Hüseyin nâmında biri, bir arazi Mmes'elesinden arası açık bulunan Ahmet oğlu Nazmiyi canavarca öl- dürmüştür. Hâdise şöyle cereyan etmiştir: Hasan oğlu Hüseyin; Nazminin vak'a günü Denizliye gittiğini ha- ber alınca, köy civarında bir yolda, hemen pusu kurmuş ve elinde çifte, belinde tabanca ile kendisini bekle- meğe başlamıştır. Nazmi gece geç vakit hayvan üzerinde yolda görülmüş; katil bir müddet yaklaşmasını beklemiş, son-| rTa da çifteyi ateş etmiştir. Nazmi, çifte saçmalarının yara- siyle attan düşmüş; canavar ruhlu adam ölmediğini görünce yanına yaklaşarak bu defa da tabancası ile vücudüne üç kurşun sıkmış, zava- hya öldürmüştür. Beygir, sabahleyin üzerinde kan izleri ile ve sahipsiz olarak eve müş, köylüler Nazminin bir felâke- te uğradığını anlamışlar, jandarma ile araştırma yaparak civardaki çalı- lıklarda cesedini bulmuşlardır. Tahkikat neticesinde ci e |Hasan Hüseyin tarafından işlen- diği tesbit edilmiş ve derhal tevkif olunmuştur. İkinci bir cinayet Çalın Hüseyinler mahallesinde oturan doğramacı Ahmet ile Selimi- ye köyünden Nebi; ormanda koyun| sürerlerken aralarında kuvga çıkmış, Nebt tabancasını çekerek Ahmede ateş etmiş ve kendisini yaralamıştır. Ahmet, vak'ayı mütcakip Denizli Memleket hastahanesine kaldırılmış, ormana iltica eden firari Nebi yaka- |lanmıştır. Yaralının vaziyeti tehlike- lidir. ——— S“SKNOO— — Denilide Elektrik fabrikası inşaatı Dokuz ay sonra De- nizli elektireğe ka- vuşacak Denizli, (Hususi) — Denizli be- lediyesinin Gökpınar menbamndaki bin beygirlik sudan istihsal edilmek üzere inşa ve tesis edeceği hidro elektrik santralının yirmi gün evvel yapı ve su kısmının müteahhide ve- rildiğini yaşmıştım. Bugün de bu tesisatın yüz yirmi yedi bin küsur lira keşif bedelli ma- kine, cebrt boru, yüksek tuter havai hat ve şehir dahili şebeke kısmı yüz ©n beş bin küsur liraya mühendis Abdurrahman ağa oğluna ihale edil- Tiştir. Tesisat ve inşaat dokuz ay son- Ta ikmal ve teslim edilecektir. Denizli belediyesinin uzun yıllar- danberi mücadele ettiği, Denizlide Sanayjin ve iktısadiyatın inkişafına Smil olacak kurulması mukarrer ip- lik fabrikasını dahi hızla meydana Zetirecek bu mühim işi ciddi bir azim Ve imanla el koyan ve başaran bele- iye — heyetinin bu muvaffakıyeti takdir ve tebrike lâyıktır. KŞ GeEg0n e Balıkesirde Bir şarap fâbrikası kurulacak Balıkesir, (Husust) — İnhisar- lar Vekâleti vilâyetimiz dahilinde bir #arap fabrikası kurmağıi kararlaştır- Mıştır. Vekâlet açılacak şarap fabri- u ait tetkikatın yapılmasını şeh- Timiz inhisarlar başmüdörlüğüne bil- ilmiştir. Bu tetkikatının yapılma- *ini şehrimiz inhisarlar başmüdürlü- ğüne bildirmiştir. Bu tedkikler müz- bet netice verdiği takdirde febrika- nn bu yal içinde faaliyete geçmesi Muhtemeldir. Şarap - fabrikasının kurulması, Etasen her yıl gittikçe inkişaf etmek- te.olan bağcılığın daha fazla ehem- Miyet kazanmasından — şüpbesiz ki TMücesir olacaktır. « Vekâlet — yapılacak — tetkiklerde îxumleıııı kemiyet ve keyfiyet £ amandan vaziyetinin, nakliyat Ve ih- Tacat imkânlarımın, işçi ücretlerinin "Şetiştirilen üzüm çeşitlerinin nazarı alıkmasını bildirmiştir, “İznn nasıl çalış Ayvdında —a Bürhaniye kana- lına su verildi Vali, kanalı merasim ile cçtı Aydın, (Hususi) — Evvelce köylü; tarafından — açılan ve maddi kudretleri yetişmediğinden Cumhu- riyet hükümeti tarafından ele alına- rak devlet eliyle Bürhaniyeye kadar uzatılan Bürhaniye kanalının, teknik işlerinin inşa ve tamamlanmasına devam edilmekle beraber o civar ara- zisinin su ihtiyacını temin için yeni kanala şimdiden su verilmesi karar- laştırılımış Ve açılma merasimi .di civar köylerin iştiraki ile valimiz ta- rafından yapılarak kanala su veril- miştir. Bu vesile ile Halk rejme olan sar- sılmaz bağlılık, minnet ve şükranla- rını izhar etmişlerdir. Manisa'da —eT TT Yıldırım bir kişi- Ü SİRİN y ö Tak yi öldürdü Manisa, (Husust) — Cumartesi günkü fırtınayı müteakip siddetli yağmur yağmış, bu arada bir de yıl- dırım düşmüştür. Yıldırım, Hacı rah- metler köyündeki tarlasında çalışan on beş yaşında Lâtife isabet etmiş, zavallıyı öldürmüştür. Ali oğlu Ali Osman, isminde bir çiftçi de yaralanmış ve Manisa has- tahanesine kaldırılmıştır. et Edirnede Göçmen köylerin de ziraatçılık Köylü - kızlarımızın zevkli çalışmaları Edirne, (Hususi) — Çeşitli e İpolikültür hareketleri hemen her » de genişliyor. Yeni göçmen ki de işe az toprak üzerinde kesif » (at hareketleri görülmektedir. Mes. lâ nohüt, bakla, ispanak, patates, so- İzan, herekli günebakan, meyva ağaç- ları ve kendi ihtiyaçlarına kadar bağ- larını iki dekarlık bir yere hesaplı maktalar içine nasıl sıkıstırdığını ve oya işler gibi en çok kadın ve kızla- lJarını görmek bir zevktir, Tavuk, tavşan, arı beslemek tarzı bir örnek gibi görünmektedir. Bunlar daha çok Romanya göçmen- lerinde rastlanmaktadır. he '—ı—ıl B. Rıza Akaslan Manisa, (Hususi) — Mahsulâtı arziyeden alınmakta olan tayyure hissesinin hazirandan itibaren kaldı- rılması üzerine hava müdafaasına karşı milli yardımın zayıflamaması için Türk hava kurumu Manisa şu- besince her yurddaşa kurumua Gza kaydedilmeleri teklif edilmiş ve ken- dilerine buna dair birer de mektup yazılmış, dün de hava kurumu mu: hasebecisi Bay Rıza Akaalan tarahıa- dan Halkevi radyosunda dünyada ilk defa havaya uçan ve havadan dü- şen insanın kim olduğu, tayyarenin doğuşu ve tayyareye motörün ilk takılışı ve motörlü tayyarenin Tür- kiyemize girişi, Balkan, genel savaş ve milli mücadelemiz — esnasındaki| tayyare vaziyetimizle yapılan feda- kârlıklar ve bugün tayyareye olan ihtiyaç ve zehirli gazlar konusunda bir konferans vermiştir. Kurumun temeltaşını atan ve| hükümetimize ilk tayyareyi hediye| eden, milli mücadelemizde karagün dostluğu yapan Manisalılar hemen âza kaydolmağa ve her ay verecekle- ri parayı taahhüd etmeğe başlamış- lardır. Kendilerine yazılan mektuplar- da taahhüd varakaların kurum me- muru vasıtasiyle aldırılacağı — işaret edilmiş olmasına rağmen şahid oldu- |ğum bir hâdise beni çok sevindirdi. Kuruma müracaat eden bir yurd. daş «Biz bağcı ve rencberiz. Bağımı- Za, tarlamıza gideriz. Taahhüdümüz ve milli yardımımız geç kalırs diye- rek taahhüd varakalarımı bizzat ku- rum şubesine getirmiş ve diğer yurd. vjq!&:nmız da buna imtisa! etmişler- ir. Torbalı'da ——— Jandarma Kumandanı Torbalı, (Hususi) — Kazamız jandarma bölük kumandanı Bay Sabri Denizli jandarma alay mülhak- lığına tayin edilmiştir. Japonya meydan oku- mukta devam edivor Times gazetesi yazıyor: Japonya, bir kaç haftadanberi uzak şarkta İngilizlere meydan oku- makta ve Çindeki İngiliz menafini tahrip gayesini takip eder görünmek- tedir. Eğer japonya, bu meydan oku- masında devam edecek olursa bu meydan okumaya mukabele edile- cektir. Japonya, iktısadi bir tazyik ile pek mükemmel yaralanabilir. Henüz yeni ihdas edilmiş olan sanayli ec- nebi idhalâtına tâbidir ve bu idhalâ- tın mühim bir kısmı İngiliz impara- torluğunun — muhtelif aksamından yapılmaktadır. Japon ordusu, Asya kıtasında muhtelif müşkülâta ma- ruzdur. Bununla beraber japon hü- kümetinin işleri fazla ileri götürmi- yeceğini tahmin etmek icap eder. $u- rasını da ehemmiyetle kaydetmek lâzımdır ki, bir harp vukuunda ja- ponyanın ük seyrisefain hatları muhtaraya maruz kalacak ve bu ne- ticeyi elde etmek halihazırda uzak şarkta mevcud hava ve deniz kuvvetlerinden fazla kuvvetler is- timaline ihtiyaç hasıl olmıyacaktır. Bundan Başkâ Çik il& jâponya ara- süren anlaşmazlıklar bir çok umumt mefhumların türlü türlü — tefsirlere maruz bırakılmasına ve bu yüzden efkârı umumiyenin aldatılmasını ne- ticelendirecek vaziyetler çıkmasına sebebiyet vermektedir, Bu — suretle hâdiselera başka bir çehre verilmek- te ve bunun neticesinde de kendile- rine muayyen bazı prensipler çizmiş olan bir kısım memleketlere tama- men haksız olarak hiç bir zaman mevcut olmıyan gayeler isnat olun - maktadır. Hayat sahalarına doku - nulmaması hakkında Almâ&nya tara- fından vaki haklı arzu bile yabancı ülkelerde bu mefhumun ifade etti; Mmananın taban tabana zıddı olan bir tefaire uğramış bulunmaktadır. «Ha- yat sahası» bir milletin kendisi için istediğ; her hangi bir siyasf saha de- ğldir. Hayat sahası, bir. memleket halkının serbestçe inkişafı ve vücü- dünün bakası için o millete her za- man açık bulunması lâzım olan saha- dir. Anavatanın yüksek yaşayış imkân- larını temin eden ingiliz cihan impa- ratorluğu ile anavatan arasındaki irtibat bakımından ingiltere için en başta gelen şart, bütün den'zler üze- rinde serbest söyrüseferdir. İngilte- renin can damarı olan denizlere ma- tuf her hangi bir hücum veya tehdit imgilizler tarafından mevcudiyetleri- ne tevcih edilmiş bir tehlike gibi lâkki edilmektedir. İngilizler bu su- retle kendi siyast sahaları, yani ken- di imparatorlukları içinde bol bol mevcud iktısadi nlardan İstifa- de ederek ingiliz milletinin mevcudi. yetinin muhafazası bakımından ana vatan ile serbest bir rabıta temin e- den tedbirlerle iktifa edebilecek bir vaziyette bulundukları halde alman milleti için kendi siyast sahasında ha- yati ihtiyaçlarını kâfi derecede tat- min edebilmek imkânı mefkut bulun- maktadır. Bu eksikliği de, Almanya ile her iki tarafım nefsine olarak sey- yal bir eşya mübadelesine girişmiş bulunan cenubu şarki devletleri bir dereceye kadar gidermekte ve bu güç vaziyetlte umumiyet itibariyle bir tezavüzün teminini mümkün kıl. maktadır. Bu devletler arası iş birli- iğinin bozulmasını ve böyle bir iş bir- liğinin gelişmesine mani olmayı is- tihdaf eden her hangi harici bir mü- dahalenin Almanyada göreceği mu- kabele, ingilizlerin hayati yollarının| tehdid edilmesi halinde ingilterenin göstereceği mukabelenin aynidir. O- nun için arazi bakımırdan siyasi hiç bir tddlası olmıyan hayat sahası me- selesi esasen ancak hususl bir kasıtla tehdit edildiği andası itibaren bir me- sele şeklinde tezahür etmektedir. Bir hayat sahası ne kadar ârizasız işlerse, siyasi münakaşalarla iddia- lara da o kadar z bir imkân bırakıl- mış olur. Ren nehrinin denize aktığı yerlerde hiç bir vakit sun"i manialar ihdas edilmemiş olması ve «müşte- vek hayat sahasmın» millf hâkimiyet düsturu İle pek âlâ kabili telif bulun- ması hasebiyle Alman hinterlandı için siyast bakımdan Ren nehrinin mansabı hakkında bir mesele bile ba- his mevzuu olmamıştır. Bu yüzden meselâ Almanların Rotterdam üze- rinde her hangi bir iddiaları ne ka - dar yersiz olursa, her hal ve vaziyet- te hinterlandının iktısadi ihtiyaçları- ni karşılamağa hazır olan Danzig şehri üzerindeki Leh arazi iddiaları da o kadar haksızdır. Diğer taraftan bir milletin iktışa- diyatından başka siyasi can damarı- ——— Dr. BEHÇET UZ Çocuk hastalıkları mütehaasısı Hastalarım 11,39 dan bir> kadar Beyler sokağında Ahea matbaası vanında kabal eder, ——— —a sındaki münakalât ta kolaylıkla sek. teye uğratılabilir. Bir hal sureti bu- lunacağını kuvvetle ümit ediyoruz, fakat İngiliz halkının sabrı tüken- rette dokunacak bir şekilde ve fena| kalıların da menfaatlerini gözetmeli bir kasıtla her hangi bir hayat saha-|ve bu suretle bütün sahaya bizmet sı dahilinde bozgunluklar ihdas et-| etmelidir. Böyle bir hayat sahası hiç mek imkânı da vardır. Açrk bir su- bir zaman başkalarma karşı kapısı rette ingiltereyi yıkmak ve tehdid et.|ni kapamak demek değildir; fakat mek peşinde koşan müstakil bir ir-|ayni zamanda alâkalılrdan her hn- lunda devleti büyük Britanya — için| gi birisinin bir diğerine karşı, bile- nasıl imkânsız bir yük oluraa, büyük|rek, hariçten gelecek düşmanca ht Almanyanın içine sokulmuş ve her|reketlere ve bozgunculuk manevra» türlü düşmanlığı yapmağa hazır müs| larına iştirak etmemesini de âmirdir, takil bir Bohemya da Almanya için| Bu prensip dünyada Monroe doktrle çekilmez bir yük halini almıştı. Esa-|ninde olduğu gibi analojik olarak sen Almanyanın coğrafi bünyesinden |ne kadar fazla tatbik edilir ve naza- bir parça olan Bobemyanın siyasi|rı itbare alınırsa, devletler arası Alman sahası içine alınması ile eha-| münasebetlerdeki ağır neticeli ihti- yat sahası> meselesi urasında doğru-|lâfların sebepleri de o kadar azal - dan doğruya hiç bir münasebet yok-| mış olur. Bundan da anlaşılmaktadır tür. İki, hayat sahası düstüuru, tecavüs Müşterek bir hayat sahasında yaşı- | plünlarına karşı esas itibariyle bir te- yanların heps; kendi menfaatleriyle| minat teşkil etmektedir, Balık mı cambazı taklit etmiş, cambaz mı balığı? Bir zamanlar Avrupada meşhur olmuş bir cambaz varcı. baz ayakta mail bir şekilde durarak hatta o vaziyette uyuy muvazene kanunlarını altüt eder ve herkesi hayrette bırakırdı. Uzun müddet bu şekilde numarasında muvaffak olup binlerce lira kazanan canbazın niheyet bir gün foyası meydana çıktı. Meğer, can- baz kurşundan çok ağır kunduralar giyerek muvazeneyi temin ede.- “İbiliyormuş. Bugün bu vakanın hatırlanmasma sebep batan Tetis denizaltı gemi. sinin suyun içinde 45 derecelik bir zaviye ile nasıl durmuş olduğundan ileri gelmiş değildir. Tetis vakası yenidir. Canbazın numarası eskidir. Ancak canbazın bu numarasının ilhamını tabittan almış olması kuvvetle tahmin olun. maktadır. Şimdi şu meseleye gelelim: Balıkların umumiyetle suyün üzerinde veya ortasında hareketsis uyuduğu vaki değildir. Ancak Stenarşüş isminde bir nehir balığı bu eanbazın hareketine uygün olarak yere dayanmak suretiyle yirmi beş derecelik bir meyil ıktan sonra uyuyor. Canbazın mi oksa balığın miı canbazı taklid etmiş olduğu düşünmekte isa de, balıktan bu zekâ ümid edilmemekte olduğundan canbazın tablattan — Ilham almış olduğu daha kuvvetle tahmin edilmektedir. Bir otomabil yarışında kaza Belçikada yapılan otomobil yarışlarına iştirak eden meşhur İngiliz otomobil yarışçısı Rişar Seman yarış esnasında direksiyona hâkim ola « madığından otomobil devrilmiş ve derhal ateş almıştır. Dokuzuncu tura kadar muvaffakiyetli bir yarış yapmış olan Rişar Seman, nihayet başa geçmiş bu kere de Alman rakib; Lang ile çekişe meğe başlamıştır. Onsekizinci turda Alman, İngilizi biraz geçmiş oldu- #undan Rişart Seman makinesine en son hızı vermiş, fakat — neticeye 200 metre kala otomobili birdenbire devrilerek ateş almıştır. Derhal yardıma koşulmuş ise de hiç bir fayda elde olunamamış ve İngiliz aleve ler arasında yanmıştır. Hitlerin Romaya yolladığı dansöz Fransız gezetelerinin bildirdiğine göre mihver devletlerinin iki dik- tatörü arasındaki dostluğa n'şane olmak üzere Hitler Mussoliniye en çok takdir ettiği dansöz Mirlam Vernel göndermiştir. Hitler son zamanlarda operalarda dansözlerin numaralarma Çok büyük ehemmiyet vermektedir. Son günlerde seyretmiş olduğu «Hap- py journey> operasında danseden Mirlam Vernei fevkalâde beğenmiş, kendisini bir çok defalar alkışlamıştır. Hitler Viriam Verneden 0 kadâr memnun kalmıştır ki aziz dostu Müussolininin de bu büyük sanatkârı seyretmesini istemiş, dansözü Ro- maya yollamıştır. Mis Miriam Amerikalıdır; ön dokuz yaşındadır. Lâkayd tablosu nehremi atıldı Fransada Luvr müzesinden çalınmış olan tablo hakkındaki rivayet ler çoğalmaktadır. Bu kere de bi ramatör ressam bir kin yüzün. den tabloyu çalıp nehre atmış olduğu bir mektupla polise haber veril- Miştir. Tahkikata devam olunmaktadır. * Fransada zarafet müsabakası yapılmış, birçok güzel kadınların İş- tirakettikleri bu müsabakayı Matmazel Maille kazanmıştır. Finiks veniden inşa edi.iyor Batan Feniks denizaltı gemisinin ayni evsafında yeni bir denizaltı ge- misi tezgâhlara konmuştur. Bu yeni denizaltı gemisinin de ismi Feniks olacaklır. »eFransada büyük ihtilâlin 180 ci yıldönmü münasebetiyle büyük bayram yapılmaktadır, y , A a Avusturyalılar radyo din'emiyecek İsviçrede çıkan Volkarecht yazetesinin bildirdiğ'ne göre Avusturyada oturan!ların radyo haberlerin manlar Avusturyada rad * Eyfel kulesinden düşerek ölen Çokoslavak ateşen kulenin tepesine çıkmak isterken bir kazaya kurban gittiği anlaşıl - mez değildir. maktadır