2 Temmuz 1939 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 6

2 Temmuz 1939 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

yumanr a v7 Karıkoca arasında Direktör — Hazir büro şefi dışarı çalışsanız fena olmaz sanırım, çıkmışken fırsatı kaçırmayıp biraz — İtalyan karikatürü — ——————oojroon. Kurnazlık Serseri kırıklı biri, gazinoda tek ba Şına içen adamın yanıma yaklaştı. boynunu bükerek — Karnım aç, dedi, Müşterinin neşesi kaçtı dandı: — Bana net — Merhamet ediniz efendim. Hiç olmazsa bir birâ ısmarlayın. Karnım © kadar aç ki #lranın bardağını bile yerim! Sarhoşu, bira bardağını yemek tek lifi pek alâkadar etti. — Poki ısmarlıyacağım. Bira geldi. Serseri içti ve bardağı masanın üstüne bıraktı. Sarhoş: — Haydi, dedi, bardağı da ye! — Yiyecektim amma karnım doy- du, homur - Yemekte Yemek masasında oturan bir deli- kanlı yanıbaşındaği sağır bir ihtiyar kadına sordu: — Kesik saçlardan hoşlanıyor mu- sunuz? ” — Yallahi bilmem. Hiç yemedim! ——— DİŞÇİDE — Ne görüyorsunuz doktor? — Bügün çok soğan yemi: guünuzu ! ——— 10003>»—— Ince hesap Salomon dükkânın hesaplarını tet kik ediyordu: Kızına sordu: — Hüseyin beylerin hesabını gön- derdin mi kızım? — Evet gönderdim. — Göndermeden evvel, hesaba bir lira dâha ilâve ettin mi? — Ettim. Bir lira dört kuruş ilüve ettim. — Dört kuruş niçin? — Kendisinden fazla fiat aldığı- mızdan şikâyet ettiği zaman cevap vermeğe mecbur kalınca sarfedece- Kimiz posta parası için.. ——0000—— K . Intihar Bayan (A... Kırkını çoktan — aşmış tır, fakat kendisini elân genç ve da- ha fecil güzel sanır, Bir mecliste ge- çen gün şöyle diyordu: —Artık erkeklerin hoşuna gitmi- yecek bir hale geldiğim zaman dost larım bunu bana söylemekte tered - düt etmesinler. Bana fenalık değil, bilâkis iyilik etmiş olurlar. O vakit benim için hayatın müânası kalmaz , derhal imi patlatırım Borç — Komşuna borç olarak verdiğin paradan bir daha ses çıkmadı mı? — Kim demiş , bir radyo aldılar.. — Sökül paraları — Paraları vereyim amma sen de bana bir makbuz ver. Yoksa imkânı yok karıma meram anlatamam, ——— t660022>——— Fransız fıkrası Yaşlı bir kadına «inek> diye hitap iği için mahkemeye götürülmüş - tü. Üç lira para cezasına mahkâm olduğu tebliğ edilince hâkime sordu: — Anladığıma göre bir kadına <i- nek» demek hakaret sayılıyor, öyle mi? Hâkim cevab verdi: — Bir ineğe bayan desem bu da hakaret sa; Malüm bunun üzerine kendisini dava edene döndü: — Allahaısmarladık bayan! —— ** —— Sınıfta Öğretmen — Ne yapıyorsun baka- lim oğlum, birşeyler öğrenmekle mi meşgulsü Talebe — Hayır efendim, sizi din- liyorum. Fırsat bu (ANADOLU) Hava müthiş soğuktu. veyo girdi, fakal İçerdekiler — Dışarısmı çok soğuk! Kapıyı ka gelen ada piyi kapadı, $ dönerek: ayağa kalktı, ka diğer müşterilere — Kapıyı ka; dışarısı gene 80j <cekkr —— At martini.. İki arkadaş köpeklerini methet- mekle bitiremiyorlardı. Bir tanesi adım, dedi. Fakat — Bu sabah denize yirmi beş ku- tım, dedi, benim köpek aldı getirdi. Ötekisi daha baskın çıktı: — Ben de yirmi beş kuruş atmış- tım. Köpeğim bir palamut balığı ge- tirdi, on iki buçuk kuruşu da geri verdi. —ojkdo—— Kinsye Erkek, karısna anlatıyordu: — Bana kâlırsa kizımız, tam ken- disine lâyik adam çıkı beklemelidir. Kadın gülümsiyerek cevi - Bu kadar külfet ve zum var mıya.. Ben beki Bire iki! — Verdiğin her birşey için, mut- laka iki ahrsın. — Evet, orası malüm. Geçen mart ayında kızımı bir delikanlıya vermiş- . Mayıs ayını bulmadan ikisi bir- den gelip bizim eve yerleştiler. zaz——— Eksiğ — Kocneğim. Sana şimdi hediye olarak yüz liralık bir çek versem hay ret edersin değil mi? — Ona şüphe mi var? — O halde buyür, işte her şeyi Yazılmış o) çeki takdim ediyo rum. Bir senin tarafından imzalan- ması kalıyor. ya kadar ap verdi: ara 1ü- mi? ——— 'serra— —- Kasa hırsızı — Müsaade edin de bari meharı göstermek üzere he — İngiliz karikatürü — eee ——— Niçin Avukata başvurdu : — Bu böyle devam edemez, boşan ma kistiyorum. Avukat izahat almak istedi: p $ Filmin Baş artistleri: e Lanreut yeni miş olan yıldızlar yeni parlamağa başla- asındadır. Henüz 21 yaşın- da çok sevimli bir kadın olan bu yeni yıldızın en büyük derdi kendisine safdij kız rolleri verilmesi- dir, Jacgueline buna daima itiraz etmekte ve: «Ben safdil rolleri oynamaktan bıktım» demektedi Saf rölün“en usanan jacgueline, beş altı ya- şında olduğu halde: «Ben çocukluktan bıktım> di- yen şaramazlara benziyor. Jacgueline henüz çok genç olmasına rağmen pek hareketli bir hayat geçirmiştir. Daha on gltı yaşında iken bir avukatla evlen- mişti. Bu muhakkak ki bir aşk izdivacı idi. On altı 8 bir düşünce ile evlenilemez. O za- F jaegueline sahne hayatına intisap etmek semmuz 1939 Pazar Bo * iyen Balsas ve jümi Aastor Andre Huzau bir film hazırlıyordu. Bütün rolleri dağıtmış yalnız tek rol boş kalmıştı. Bu küçük rol için küçük, esmer safdil bir kız lâzımdı. Bu kız çi kacak bir şarkı söyliyecekti. Filmde jasguelinenin babam Mösyö jackin de rol almıştı. Rejisöre kendi kızını tavsiye etti. Yapı- lan tecrübelerde çok muvaffak olan jagueline dere hal angaje edildi ve bu şekilde sinema hayatına atıldı. Bir gün de Sarati filminde kendi toklif ettiler, Kabul etti. Cezaire gi oldu. Artık şöhretin manasını öğrenmi sonra jacguelii arasına karışlı. Bugün jacgueline hem Avrupada hem de Amerle kada tan ıldızlar arasındadır. a ldukça hareketli bir ma: ne bir rol muvaffak . Bundan de Fransada ismi sayılı yıldızlar istiyordu. Si onun 1987 yılı başında, Fransada — bir zabıta romanı çıkti. Romanın üzerin de o vakte kadar hiç işitilmemiş bir muharrir ismi vardı. Piyer Nor, Her- kes romanı muharriri için değil, e - serin ismini merak ederek aldı. (Ma- jino istihkâmlarında çifte et ) ismi kimi andırmaz? Altı ay bütün Paris halkı , hattâ bütün Franaa bu romanı okudü denilse hiç de mü a edilmiş ol- kahvelerde, hattâ asansörlerde dahi bu romanları ndi. Bu — kadar cağı da tabit idi. Eser filme alındı ve çok beğenildi. Orfajino istihkâmlarında nayet) romanının kazandığ fakiyetten ci bir roman yazdı. Bu soman 938 yı- h macera romanları müsabakasında birinciliği kazandı. Piyernor imzası, müstear bir im -| — Ne için efendim? —Ne için mi? Amma da sual, ev- li olduğum için! fırsat! Erkek — O fikrinde hep ısrar edi yor musun? Kadın — Hangi fikrimde? Erkek — Şu otuz İiralık şapkay * fikrinde, Atalzan / zadır. Romanın muharriri bir Fran - sız subayıdır. Asıl ismini her iki ese- nemada çalışacak kadar güzel olmadı idi. Fakat bu sırada bir mesud tesadü? eyaz perdede görünmesine vesile oldu. mahvoluşu, romanı üstüne koymamıştır. Bu eserde birincisi kadar beğenilmiş ve muhar- rir bütün dünyanın nazarı dikkatini celbetmiştir. Bir Fransız gazetecisi Piyernorla görüşürken, muharrirden, askerlikle çok uzak gibi görünen za- bıta romancılığında devam edip et- miyeceğini sormuş ve şu cevabı al - mıştir: —Her subay meslek yorgunlukları nı gidermek için bazı şeylerle uğraş mak mecburiyetindedir. Ben boş va kitlerimin eğlencesi olarak edebiyatı soçtim. Bundan başka — romanlarımı yazarken Fransaya hizmet ettiğimi de sanıyorum, Çünkü romanlarımın tezi hakiki ve uyanık vatandaşlar ya ratmaktır. (İşgal altında)nın neşrinden sonra filme masına karar verildi. Ro - ber Bibal filmi çevirmeğ; üzerine al- dı. Bir çok tanınmış artistlerle muka veleler imzalandı. Filmin çevrilmesi- ne başlandı. Geçen kışın giddetli so- guklarında günde 14 saat zahmetli çalışmalarla göçen aylardan sonra yıldız, artık rolün zaman oyn söylüyor. . dildi. İşte tam bu sırada Sanklo yangını oldu. (Bu yangından ve yanan film- lerden o vakit bahsetmiştik) ve ay larca devam eden çalışmayı — sıfıra indirdi. (İşgal altında) filminin ge - ritleri tamamen yandı. Yangından 8000 metrelik filmden valnız 60 met resini havi beş bobin kurtarılabildi. Yangından sonra herkes bu filmin yeniden çevrilmesi icap ettiğinde müttefikti.. Fakat bu filmin tekrar - çevrile- bileceği sanılmıyordu. Zaten — sessiz sinema devrinin de böyle bir macera sı meşhurdür. Bundan on iki sene ev- vel meşhur Rus vazı: sahnesi Maliko- fun beynelmilel artistl raki; le çevirdiği (Panama Paris değildir) tilmi de bir yangın neticesinde ta - mamiyle yanmış ve bir daha çevril- memişti. Fakat bu sefer öyle olmadı. bütün zahmetler yenildi ve Kiube - vua stüdyosunda filmin çevrilmesine başlandı.» Sinemacılık âleminde bu kadar de- dikoduya sebeb olan bu film çevri - lirken sütudyoyu — ziyaret oden bir Fransız muharriri gördüklerini şöy- le anlatıyor: «İçeriye girdiğim vakit filmin he - yecanlı bir sahnesi çevriliyorda. Al- bay fon Nideradof sahnede teğmen ye sahip olan bu genç * ün değiştirilmesini istiyor ve her * y ynamış olduğu saf kız rolünden bıktığını” , — “İşgal altında,, romanı filme alınıyor Filmin birinci çevrilişine ait kopyalar bir yangında n uğursuzluğu vehmini veriyor Hayma bağırıyor: — Haydi, şimdiye kadar ne yapa- bildiğini bana kısaca anlat! Albayım, ben her şeyi avaş yapmağa taraftarım. Albay fon Nidestrof rolünü Giyom de Saka ve teğmen rolünü Gabriyel Gabriyo oynuyor. Bu sahneyi bir çok defelar çevire mek icabetti, Çönkü Gabriyel, rolün de ikide birde yanılıyor, cümleleri metnine uygun olarak söylemiyor. Buna hiç şaşmamak gerek, Çünkü bütün büyük sinema yıldızlarının rol ezberlemekle araları hiç iyi değil « dir. Sık sik yanılırlar. - Bilhassa bu vol askeri tabirlerle dopdolu garib bir isanla yazılmış bulunursa, Sahne Vazı: Rober Bibal filmin çev- rilmesi hususunda çektiklerini anla- tıyor : — Bilmezsiniz azizim... Şu asırda bile bile hurafelere inanmak işimizi ne kadar sekteye uğratıyor! Filmi çeviren sanatkârları bu ikinej çevri- lişe razı edinceye kadar anamdan em diğim süt burnumdan geldi. Hemen hepei filmin yanmasını bir uğursuz - luk sayıyor. Hattâ içlerinde bu yan - gınıa, filmi çevirenlere karşı bu İ$ş* n vazgeçmeleri için manevi bir ib- tar olduğuna İnananlar bile var. — Devamı 8 nci Sahifede — —| yavaş

Bu sayıdan diğer sayfalar: