2 Temmuz 1939 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4

2 Temmuz 1939 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

H!KA YE — Alt kamara Vapörün alt kamarasımdâ ha- Yahın en güzel zamanında, martile- rih süyün Üstünde keyifle uçtuğu, üzakların titre Tüzgürların üy- kuda çocük nefasiyle estiğfi günlerde kimseler olmaz. O en aşağıya iner. Câketini kane- pelere atar. pantalonun arka cebin- den önbir buçukluğu çıkarıp kane- peye bırakir. Kibriti itina ile pake- tin üstüne kor ve düşünürdü. Dünyanın içine kurduğu köşkleri, apartmanları, gaztnoları, kudınları ve kış günlerini, çok sevdiği çocuk - ları, kuşları, karıncaları, yaz göcele- rini besl'yon kurbağaları, oltanın - cuna takıilmiş yüneş balığım.. A kamımyı inen — merdivyende Şimdilik kimesler yok. Biraz sonra bir ve yahut Iki kişi merdiveni yarı- ya kadar inip birinci mevkiin dö- şömesine ellerini dayıyarak, aşağı - ya, donuk keten bezlerinin örtüldü- Kü kanepelere bakacaklar; tekrar, yukarıya, nenk yaz gününün bir bı- tak hızı İle geçen vapürun YÜZgün- m tercihe gideceklet. Yahüd da büş- kâ biri sâkih Ve setsiz, yorgun, üde- — ta müstarip gelecek; ayakkaplarını tıkaracak ve boylü boyunca bir tara a uzantıcak. — Rüzgâr ve denizin sathı alt kama- Tanın içine menokşo ışıklariyle girer, — beyaz tavanda bir vantilâtör gölge* $i halinde dönüp giderler. Sinekler bornuna, aâçık kollarına, bir garip hazla açılmış ve sulanmış #Özma girer, konar; ellerini oynat - Mmağa arzusu olmadığı için yüzünün — veburnunun adale hareketleriyle on- darı kovardı. Sinekleri düşünürdü. Sinekler saniyede (350) defa ka - natlarını çırparlar, diye okuümüştu. O da ganiyede (350) defa dünyayı sevmeye, insanları okşamıya, sani - yede (860) defa bir ballı şefe kön- mak için alışmıyor muydu? Birdenbire alt kamaraya inen mer — divende bir adam peyda oldu. (60) — Çaşlarında vardı. Mütrüşta. Elmde bir takım paketler vardı. Fovkalâde K Bgözüküyor; fakat yorgun gö- k: lerin o sarı ve mustarip Çehre- Bi kendisinde yokte. Yorgun, fakat — Mütebessim ve memnundu. Gözleri — tavandaki deniz, güne; ve deniz.â - “Temi gölgelerinde düşünen adamın — tü karşısına gelip oturdü. Derin bir — ef çekti. Fakat bu of, hayat yükünü kaldırmıyan insanların ofumdan ziya de; bu aicak yaz gününde İstanbul denilen bu harikulâde şehrin pis ve güzel sokaklarında ucuz şeyler ara - - yıp da yorulmuş insanın sesi idi. Bir adelt yorgünlük ofu... — Yorgulnuk efendi oğlum yor - — günlük.... Yaş altmış beş. Ne yapar - ıı!. Yoruluveriyoruz artık ; esikisi; W değil.. — Bu havada yorlumıyacak adam — amcak çocuk olabilir beybabacığım. — Hararet otuzu aşmış. Bilmem, gazete öyle yaziyor. — Besbelli. Kuş uçmaz, bu hava- dat — Amma bu sinekler hiç yorulmı- — gorlar. — — Bir yerde okudumdu efendim, saniyede (360) defa kanatlarını çır- — palarmış. Böceklerin adela kuvveti bir harika imiş beybaba, Bir gramlik |bilme mne böceği Iki yüz gram ağır- — Hığında bir demir cedveli çenesiyle — gatar kaldırırmış. “ — Doğrudur. Karıncaları görmez miyiz. Neler; kaldırmazlar. Kendi » — sinden ne ağır yükleri... O ne kuv - vettir? Bir müddet sustular. de ikamet buyuruluyor? rgazda efendim. — Fena ada değildir, — Manzara itibariyle evet, efen-| — dim — — Hakkınız var. Bilirim. Konuşs-| — eak adam bulmak zordur. Rumcası — da pek bolmuş derler, Bir vakitler| —mahdum bendeniz bir yazlık otur - muştu. Bir ay şehre inmemiş, biraz kilo almaya çalışmıştı. Geldiği za - O man o sessiz, ağzını bıçak açmaz ço- “cuk © kadar çök konuşüyordü ki bi- zimle.... Ne bu ha! Nureddin? Der - dik, Bir aydır Türkçe konuşmadım beybabacığtm, derdi, ne yapâyım? — Genci uyku baatırıyor. İhtiyar son — memuriyetinden, Çanakkaleye, Ça-, makkaledan Ankaraya atlıyordu. Bul. arada tekâtt maaşımı almak için Kün indiğini, & U şıyı gezdiğii i. Genç adam u- manı, bâdiseleri, vakaları, ve İhti- yarının gününü bir film ve rüya heve' siyle dinlemekten ziyade seyre dal- mıştı. Vapurun bir iskelefa yanaştı gını, tavandaki işıkların bir Sabinl| — köpüğü çıt alt karna: disiyle n birdenbire Kârfarıp se- rinlediğini duymadı. İhntiyar, Allaha ısmarladık, dedi, silindi, gitti. Yatan ve yalnız kalan adama oğ - Tu Nüreddini, kızı Kovseri, Çanakka- ledeki siper müharebi madalya- yı, Ankaradaki memuriyetini, Mah - Yut paşayı ve damatlarını bırakmış- tı . Yatan adam Kınalıadada akşam güneşinin içinde yanan kuleli bir ev görüyordu. Yokuşun altında ihtiyar adam gözükür gözükmez küçük ço- cuklar koşuşuyotlardı. Blindeki pas ketlerin birinin içiıdı çukıılıtılır Tü söndüğünü ve Daladiye İngiliz sefirini kabul etti Paris, | (AA.) — Başvekil ve harbiye nazırı Daladiye, bugün İn- elçisi ile Fransanın ük elçisini kabul ederek vardı. Ötekinde bir siyah — gözlük, Nuroddine hediyo; gene ayni pake- de ne var bilin bakayım? —A... Mayo.. Ay ne gözel, ne cicl şey bu. Bü Kevserin mi? Terliklerini giyiyor, Sarnıçtan su çekilmişti. Ayaklarını yıkıyor. Bo - ğazın ışıklatını gören pencerede ih - tiyar adam altmış beş senelik öm - rünü allmış beş saniyeye indirön bir rüya İçinde kendisini yemeğe çağır- alarını bekliyor. Hediyeler unutul- muştür. Yalnızlık ve ibtiyarlık bir gemi hiziyle meçhul yola düzülmüş- tür. — Efendi baba, efendi baba, diye, sesleniförlar, 'Badi Yemeğöl.. Efendi baba, açık ınuı-edu U -| yirmişer sene ağır hapse mahküm e-| 1983 ikramiyeli” Brgani Çüp gitmiştir. İZMİR 121 j. Kohen 14 87 Albayrak ti, 1M BA esnaf ban. — 16 56 Alyoti bi — 13 No. * 8 9 10 11 25 75 17 80 Zahire borsası İZMİR 1244 çuval buğday 424 çuval arpa 6 25 6 25 8 875 4125 İnFilâkçılar mahküm oldu Loüdra, 1 (A.A.) — Custonrod infilâkinde methaldar olan dört kişi dilmişlerdir. rkOrdusu Dostlarinin ı'stı'nat edeceği ve düşmanlarının da süymağa mecbur kalacağı bir kuvvettir Bir taâraftan dünya vaziyeti ve di- iğer taraftan dan Hatay hakkında Fraasa ile memleketimiz arasinda ak dolünün anlaşma dolayısiyla Fransız gazetelerinde memleketimiz; alâka- daâr edeti yazılarâ tesâdüf olanmük- tadır. Bu yazıların, tarih — sirasiyle| hulâsaları şunlardır: «Berlin parçalamak istiyor> Bor - levhaat ültümla (4Paris - Solt> -19-67 939) gazetesinde Çıkan bir fikrâda! şu mütalealar ileri sürülmektedir: Fransa ve ingiltere hali hazırda bir taraftan Türkiye ve diğer taraf- tan da Sovyetlerle - müzakerelerde bulunmaktadırlaf. Bu müzakereler tahmin olunduğundan daha ziyade uzayıp gitmektedirler. Bunun bazı kimseler sevinmekte, bazı kim- seler de, müzakereler devam etmek- te olduğu halde akamete uğramala- rından ve âkıbetin fena olmasından korkmaktadırlar. Bu müzakere hak- kında herkes istediği gibi düşünebi- lir. Yalnız bedbinlerin ve muhalifle- rin unutmamaları icap eden bir şey yardır: Sulh cephesinin düşmanları bu müzakerelerin akim kalmalarını istemektedirler. Bunun için Alman propagandasına karşı gözümüz! açmalıyız. Alman — proöpayandâs şümdiye kadar. hiç bir.gaman bu-kâ- dar faal ve bu kadar tezvirkâr hare- ket etmemiştir. Almanya, ingiltere-; nih Türkiye ile gizli bir anlâşma ak- dettiği haberini işae etmiştir. Lond-. ra bu haberj vaktinde tekzip etti. AF mânyânın takip ettiği gayb açıktır ve Pransa ile ingilterenin arasını boz mak emeline matuftur. (<Petit Parislen> - 19.6-:089) ga- zetesi €Türk ordusu istinat edilecek bir kuvvettire sorlevhası altında or- dumüz haklaında fevkalâde sitayiş- kârane bir makâale neşretmektedir. Makalenin başmda Türk ordüsnün Alüyişten beri olduğu tebarüz ettiril- Mmekle; ötöriter Memleketlerde ve hâtta Belgrad, Sofya ve Atina gibi payitahtlarda bile sokaklar zabitler. le dolu oldukları halde Türkiyede or duünun gayet sessiz ve — sadasız bi? tarzda çalıştığı beyan olunmaktadır. Makâle sahibi Louis Roubaud diyor ki: 'Törk azkörleri orta boylu, çevik, züyif ve adaleli, yüzleri — günoşten bronzlaşmış, Alâyişten uzak, Yakat uçar gibi haraket eden şeylerdir Bonları gördükten sonra hatırıma bir sual geldi: «Son zamanlarda ak- dettiğlmiz anlaşmalar her şeyden ev- vel askeri mahiyette olduklarından, müaâlemetkâr milletlerin müdafaa- anda Türk ordusunun yardımı ne o- dabilir?» Bu analin cevabı gu oldu: Bu çolk Rastiz ordu yeni 'Türkiye - M. şwKI ULUR Dahili hastalıklar mütehasıs İkinci Beyler sokak No, 82 Telefon No, 3286 Hastalarını Sabahtan itibaren vr| gece dahi kabul ve muavene eder, de belli başlı bir rol öynamaktadır. Balkan orduları arasında Türk ordu- sü en mazbut, en ciddi ve kabiliyeti harbiyesi en çok olan bir ordudur. 'Türk ordusunun döstları ona istinat edebilirler, düşmanları da onü dik- kat nazarında bulundurmak mecburi yetindedirler.> Muharrir Fransanın Türk ötdu- sunun dostu olduğunu tebarüz ettir- mekte ve Türk askerlerinin çevikliği gayreti ve tahammülü hakkında çok sitayişkârane sözler söylemektedir. <Türk askerinin şöhreti yeni bir şey değildir. Fakat bilinmiyen bir şey varsa o da bu askerlere kumnanda et- mek şerefine mazhar bulunan Türk 1 |zabitleridir.» Yabancı memleketler hariciye na- zırlarının Ankarayı ziyaret etmekte olduklarını ve Mısır hariciye'nazırı- nan Yalovada İsmet İnönü tarafın- dan huzura kabul edildikten sonra Ankarayı ziyaret etmesinin şayanı dikkat bir hâdise olduğunu tebarüz ettiren (Er Nouvelle - Paris 20/6/ 939) gü fikirleri ileri sürmektemir. Montrö kanfetansından ve millet- ler cemiyetine duhulündenbe tir Arâp ve Müslüman dünyasının bir metkezi halini aimis, Süveyi ka- malı üzetindeki hâkimiyeti ona git- #kçe büyümekte olan bir tol ver - Miştit. Akdeniz hâdiselerinin inkişa- fındâ Büu rol, Türkiyenin boğazlarda haiz olduğu role benzemektedir. Sünnilik ve şiilik gibi mezhep mübayenetleri Mısır ile İran arasın- da sıhriyet tesis olunmasına manj ol- mamıştır. Bu sıhriyet Mısırın Saadabat pak. Yna iştiraki neticesini verebilir, Tür- kiye İâik bir cumhuriyettir, Mısır ise hilâfetin yeniden tesis olunmasına muhalif olmıyan bir memlekettir. Türkler ve Mısırlılar birbirleriyle iş birliğinde bulunmak ve - birleşinek hususunda karşılıklı meyiller göster- mektedirler.» (Epogue - Paris, 20/6/939) İtal- ya ve Almanyanın yalnız uzak şark ile değil, Yakın şark ile dahi alâka- dar oldunklarını l'ı: issudun, Halidel- hudun ve İrak kralının bir amcasının Hitleri ziyaret ettiklerini tebarüz et- tirerek, Arnavudluk işgaliyle dahi sabit olduğu veçhile, müslümanlık dünyasının en ziyade Almanya ve i- talya tarafından tehdide maruz bu- lunduğunu beyan ediyor. Sofya üniversitesinin ellinci yıl- dönümünün kutlulanması — merasi- minde hazır bulunmuş olan Fransız ricalinden Justin Godart Bulgaris- tan hakkında, (Petit Parisien - 20/ 6/939) gazetesinde yazdığa bir ma- kalade Bulgaristanın tahakkuk et - tirdiği terakkileri tebarüz ettirdikten sonra şu fikir ve mütaleaları ileri sürmektedir : Buğgfin Bulgarletan Avrana ve Av- Füpa sulkü bakımından Büyük bir &- hemmiyeti haizdir. Önün Balkan an. mealitantına girmesi veyahut girmemesi nisbetihde Roma - Berlin mihterinin Balkanlarda genişlemesi ihtimalleri| azalacak vöyahut çoğalacaktır. Bul-| garistan; Türkiye, Romanya ve Yu- nanistanın vücude getirdikleri muka- vemet çemberinin merkezinde bulun- maktadır. Arnavutluğun işgalinden beri Almanya ile italya arasında sı- kışmiş kalmış bulunan Yugoslavya Balkan antantına yalnız Bulgaristan vasıtasiyle Jltisak peyda edebilir. Bu- gün Balkan antantı 62 milyonluk bir kütle teşkil etmektedir. Düşünü- lecek olursa bu kuvvet Almanya kı. dar bir kuvvet demektir. Muharrir Bulgaristanın Trakya, Makedonya ve Dobrucanın matemini taşımakta olduğunu — iddla ve Ro- menlerin Dobrucadaki Bulgarları e- saret altında tuttuklarını tebarüz et- tirmektedir. «Türkiye ve demokrasi devletleri» serlevhası altında neşrettiği bir baş makalede («Temps> — Paris, 22/ 6/8) şu mütaleaları ileri sürmekte- dir: İngiliz - Türk anlaşması ilo tesis edilmiş bulunan emniyet sistemfni |tamamlıyacak olan PFransız - Türk anlaşması şarki Akdeniz, Balkanlar ve yakın şark vaziyetlerini kat'i ola- rak tesbit etmek neticesini verecek- tir. Türkiyenin kendi emniyetini ve birinet derecede ehemmiyet haz bir. rol oynadığı mintakada müvâzene-! nin temini maksadiyle — demokrasi devletleri tarafına iltihak etmesi v: kıası, Fransa ve İngiltere ile Polonya araşında mevcut ittifaklar sırasında, beynelmilel — vaziyetin inkişafı ve sulhun takviyesi bakımından azam! dercede ehemmiyeti haiz bir hüdise- ELHAMRA ANKARA Sterlin Dolar F. Frângi İsviçre P. Florid Rayşmüurk Belga Drahmi Leva Çokoalovak kı. Peçeta Zloti Pongü Ley Dinat Yen İsveç kr. Ruble ESHAM ve TAHVILAİ ANKARA 88 82765 19 20 Sivas - Erzurum hattı İstikrazı 2. 19 86 dlr. Bu inkişaf tarzı otoriter devletleri hâyretler içinde -bıfakmıştır. Rama ve Berlin hükümetleri bu hâdisoyo, Belgrad hükümeti üzerindeşiddetli bir tesir ve tazyik icrası suretiyle mukabele etmişlerdir. Roma ve Ber-| linid maksadı Yugoslavyayı Balkan | |antantından çıkmağa icbar etmektir. Fakat bu haraket tarzı şimd! müsbet bir netice vermemiştir. Bel- grad hükümeti, — Türk - İngiliz ve 'Türk - Fransız anlaşmalarının Bal- kan antantı ile kabili telif olup olma- dığı meselesini tührik husasunda b vik olundu, Bu düşünce pratik birşe; ile siyasi ve iktısadi anlaşmalar ak- detmiş ve bu hususta küçük İtilâf ve Balkan antantındaki müttefiklerinin önceden fikirlerini nlmamıştır. Bun- dan başka Türkiye ile Sovyetler ve “Yünanistan arasında Katf| mahiyette muahedeler me oldu- ğu da mâlümdür. Zatâen Romanya hariciye nazırı son ankara ziyareti esnasında Türkiye ile Yügoslavya arasında zuhur edebilecek suitefeh- hümleri önceden izale etmiştir. Fakat Ankara diplomasisinin bey- nelmilel politika sahasındaki faaliye- tinin yegâne enteresan tarafı bu de- gildir. Mısır hariciye nazırının Bal- kan memleketlerine yapmakta oldu- u söyahatler sırasında —Ankaraya vaki olan ziyaretinin uyandıtdığı alâ- Ka ikinti bir mühim vakıa teşkil ot- mektedir. Türkiye kaynaklarından verilen haberlere göre bu seyahatin hedefi Türkiye ile ingiltere arasında aktdedilmiş bulunan anlaşmaya Beh- zer bir anlaşmanın Türkiyo de”M- gır arâsında da aktidir.” Bütün bun- Jar, boynaltmiile! — vaziyette oldukça yeni tahavvüller vukua geldiğini ve hali hazırda — demokrasi devletle rinin nizam ve sulh siyaseti lehinde çalışan yeni unsurlar mevcut olduğu- nu göstermektedirler. — Devamı 10 Auncu sahifade — nnn | yent Sinemasında Bugün Matinelerden itibaren iki büyük şaheser film birden TARAKANOVA Büyük Katerinin unutulmaz Wilm . cinayeti başrolde: P. Richaro Annle Vernay Saadet' Düşmanı Başrolde: Meşhur Tenor Benjamino Gigik SAADET DUÜŞMANI 3 - 7 vâ D ÜT | yeni 2 Türkçe Tam MARKOPOLO 56 M TARAKANOVA 5 « 9 da, nin 5 ci HARİKA FİLMLER huftası muvaffekiyetle devami ediyor ve Yeni Kopya MÜDRİŞ ACERALARI DÜĞÜN GECESİ çNaşi7 ) HARİKALAR CAMBAZhunesi Cumartesi, Sair günler: Patzar: ikd5—2,30-47,16 dü—11,45—12, 80—-7,16 to Ve kadar İ 1639 M. 183 Kos/120 Vw Kw. T. A, G, 10.74 M. 15195 Kos./20 Kw T. A, P. 31.70 M, 6465 Kos,/20 Kw TÜRKİYE RADYO DİFÜZYON POSTALARI TÜRKİYE RADYOSU ANKARA RADYOSU 12.30 Program V2:35 Türk müziği (Klâsik prog- ram) Ankaâra râdyosu küme ses ve saz heyeti Memleket saat ayarı, ajans ve meteoroloji haberleri. Müzik (Küçük orkestra şef: Necip Aşkın) | — Hans Löhr - tempo tem po (Galop) 2 —& Eritz Köp - yaz akşamı #ülti 3 — V. Ganglberger - Aşkın çanları 4 — Zichrer - Der Sehatme- ister operatinin valöleri 5— M. Brussolmats - Fele- menk şiülitinden (Aşk gölü) 6 — Eriçh Fineg - Bir &a - manlar bir in vardı 7 — Tschaikoyeky - Meloi (Opus 42 No. 3) 8 — Hana Mainzer - serenad 9 — Czernik - rakseden kalp ler. 14.15-14.30 (Meladiler P1.) 8.30 Program 18.35 Müzik (şen 'oda müziği - Ibrahim özgür ve atşe böcek- leti) 19:00 Çocuk saati 19,253 Türk müziği (Fas:l heyeti) 20 Memleket saat ayarı, ajans ve ettoroloji haberleri 20.10 ıh:şch plâklar -R, 2015 Türk müziğik:! 1 — Salim bey hicaz peşre- vi 2 — Faik bey hicaz şarkı a- teşi suzanı firkat 3 — Rifat bey hicaz şarkı sis lendi hava, sen bu yerden gideli * 5 — Tanbur taksimi 6 — Sadettin kaynak buse » lık şarkı saçlarıma ak düş- 8 — Mustafa Nafiz suzinak şarkı sensiz bu sabah © — Mustafa Nafiz suzinak ıarh ümitsiz bir sevişle — Lemi hüseyni garkı « bil DekaR bandosu şef: İhsan Küçner) 21.00 Müzik (Riyaseti cumhur 1 — Donizetti - Rauks - marş 2 — Valdteufel » her şeyi hoş gör (valş) 3 — Mendelsson - Ruy Blas uvertürü 4 — Luigini - çanların sesi 5 — Saint Seans - Dejanır 0- 21.50 Anadolu ajansı spor servisi 22.00 Müzik (cazband - Pl.) 22.45-23 Son ajana haberleri ve ya- nnkı Profğram, Pazartesi günkü neşriyat: 12.30 Program 12.35 Türk muziği- Pl 13.00 Memleket saat ayarı, ajans ve meteoroloji haberleri IJ.IS-ILAC)Müıik (Karışık program - 19.00 Program 19:05 Müzik (Rossini sevilya ber- beri öperasının uvertürü pl.) 1915 Törk muziği (incesaz faslı) 2000 Memhleket saat ayarı, ajans ve meteoroloji haberleri 20.15 Koönuşma (Doktorun saati) 20.30 'Törk muziği V— Uşank 2 — Arif bey uşgak şarkı bir Melek sima pero gördüm B — Seyki bey şarkı düçamı hieri var olalı 4 — Ut taksimi 3 — Mahmnd Cemalattin pa ra weshk sarkı hari fifkat 6 — Müetnfa cavus uşaak b bilmtonmn Bana ne oldur. 7 — Sevli Kav wwanik a — Bevarti 8 incl erhifede —

Bu sayıdan diğer sayfalar: