Sahife: * aa Yemekten sonra deniz hakkında| tonuşmak için ikinci kaptanın kü- Sük bir telsiz makinesi bulundurdu- Bu odasına kumandanla birlikte gi- Tiyoruz. Söz arasında, zabit makinesini ='ü;en. koydu, kulaklığı bize uzata- fak: — Halâ Avrupa, hülâ Fas rad: Yosu,. Dedi. Uzun bir vhesafeden Kar- Men parçalarını veya kuş yetiştir- TMeğe dair bir mösyönün verdiği kon YAZAN: Jorj Dühamel "l Müstakbel Hayat Sahneleri | Çeviren: Asım Kültür e b işinden daha büyük olmıyacaktır. — Ah, dedim, bu faneziyi ciddi- yetle düşünecek Amerikallar var mıdır? Kumandan mırıldanarak : — Amerikanın kuvvet ve büyü lü; j teşkil eden şey, herşeyi ciddi bir surette nazarı itibara alan Ame- tikalıların daima var olmasıdır. Dedi. Ertesi gün dumanlı bir hava için- de Havanayı keşfettik. Kumandan bana: Ç(ANA! Bir örtü büyüklüğündeki bu kâğı- dı kıvırdığımı gören ve soğuk, fena niyetli bir nazarla bakan vapur dok- toru: — Bunu doldurmağa mecbursu- nuz -dedi- dünyanın bu köşesinde tendiği gibi yalan cürmünü irti- kâp etmemek, ceza görmemek için bir karılı olduğunuzu. salt Ameri- ka cumhuriyet hükümetine karğı fe- DOLU) ÇİMDİKLER Fikirler Sakalı ile bıyığı arasında ne yapa- cağını şaşıran adam, tüktrüğünü yut mak ve; kafasında ve ruhunda bir. kör düğüm, bir pürüzlü, bir hasta- lıklı nokta bulundurmak mecburiye- tine düşmüş insan demektir. Kış mevsimine niçin kızarım bilir misiniz; Gece vakitleri, sarhoşları pek bi- çare, pek sefil bir hale getirir, bu sihet bir! Küçücük yavruları, dul fakir ka- na bit niyet beslemediğinizi mÜNASe- | dnları Sükli acıklı sekaklarda delat. betsiz bir insan olmadığınızı kaydet-/tırır ve zenginlerin taş yüreğini mey- dana çıkarır. İki! 1938 Perşembi Mersin limanında Tahmil ve tahliye işlerinin ihti- yaca kâfi olmamasından, bir takım zorluklar cıkıyor Mersin, (Hususi) — Geniş bir hin-| 1937 - 11 aylık 1938 - 11 aylık terlanda malik olan İlmanımızın ( Hybubat halât ve ihracat v: eti günden Ki T.L. Ton T.L. 'Ton ne inkişaf etmektedir. Filhakika | 550.517 66.843 4.191.107 83.776 man tahmil ve lahliye işleri halen, Paumk (1) 1,922.800 — 4.606 4.820 482 13.826 Krom ve diğer madenler 908.189 39.798 1.748.020 66.126 Canlı hat lar (baş) 295,354 72467 75434 19,765 Diğer maddeler bu inkişâfla tamamen mütenasip bir vaziyettedir denilemez. Çünkü bele- diyeye ait olup limanın tahmil ve tahliye hacmine asla kifayet edemi. yen beş iskele ile devlet demiryolla- feransı dinliyoruz. Üçüncü günü Kanarya adalarına Varışımızda eski dünaynın (avrupa- Tih) sesi susmuştu. Elli veya altmıs Mat, tam bir süküt hüküm sürdü Yalnız telsiz odalarında gece ve gün-| — Acid prusik dezenfektesi. Kanar- düz Atlantiki geçmeğe devam eden| yadan Küba için yolcu alan vapurlar Vapurların ,gürültülü konuşmaları|bir Amerikan limanına gelir gelmez devarn ediyordu. buna tabidir. Hatta temizlik daha , Nihayet, bir sabah, kaptan kulak-|burada, limana varmadan önce yol- (iğı tekrar bana uzattı ve , da yapılır. — İşte, dedi, işte senin Ameri-| " Gemi boşalmağa başladı. Yalnız kaptanla iki üç kişi kalacaktı. Yirmi günlü bir deniz seyaha- tinden sonra vapurda, hastalar, ih- tiyarlardan mürekkep yeni simalar türedi. Sonra vapurun bütün tayfası gece kuşları gibi, yerlerinden çıktı- lar hepsini tuhaf bir gemi aldı, gö- türdü. Bu esnada - temizlemeye memur zehirle dolu imbikli, borulu, kokulu büyük kazanlı sıhhiye va- purları geldi Ayni günün akşamı elimize dol- durulması icap eden uzun bir sual , verakası verildi. Bumu — doldurarak Hu gibi buradada bazı şeyler görü -|imza etmek icap ediyordu. Bunda, Yorduk: dine, siyasete, husuat hayata, evlen- —— Bir fener.. Riraz uzakta. deniz sü|meğe, servete veya vücudümüzdeki i içinde, bir cüzzamlılar hasta-|uzvi veya sari hastalıklara aid bir Hesi gibi elernli bir bina. Bu kübik | çok sualler vardı. Millet M gok kuvvetlidir, dedi, daha bu ak- şamdan itibaren dezenfekte için va- puru boşatmamız lâzım gelecek. — Allahım hangi dezenfekte?. hi. Elemli, hatta matemli nağmeler üçlükle işitilebiliyordu. Zabit bar — Bu işittikleriniz, zenci hemşire- tarafndan teganni edilen dini hilerdir. Dedi, sonra ilâve etti: — Saattan saata Amerikayı daha ınız. Daha dört gün, seyahatten san- “Ta Golf cereyanını gecmek için Floe- da kanalı istikmetinde ilerledik. Zaman zaman, İngilterede oldu- Huz ve ölçüsüz bir turette hakiki Alkolü içmeğe geliyorlardı Atlas denizinin dalgaları kirli ma- Vi bir venk taşıyordu. Başkaca, pis Ve cereyanın şimale doğru sevk et- Tiği milyarlaca İarvlerle ağırlaşmıstı. ınlar simalde soğuktan ölüyor ve t:lıaıdıu balıklara gıda - olüyor- Bu dumanlı deniz karşısında kap- fün bana: — İşte sıcak su cereyanı. Yani Karbt Avrupanın sıcaklık kaynağı! Devlet Şürası ka hey'eti umumiy ü Sonra başını salladı: — Eğer Avrupa uslanmaza bu Hicak su cereyanını değiştirmek için belki Amerika Florida kanalım ka- Piyacaktır. O vakit Avrupa birden buz kesilecektir. Bu hal ise onu te- U ve itaata sevk edecektir. Gülerek : — Ah —diye bağirdım- eğer A- Merika bize böyle bir oyun oynıya- tak olursa biz de Atlantikin altın- dan kendisine çiçekler göndermek için başka bir kanal açacağız. Kumandan: — — Fakat, faka, dedi, ince Fran> istihzası dünyanın bu tarafında z. Mütehassısların beyanatı - a nazaran Forida kanalının kapan- işi Panama kanalının açılması POLİS ROMANI: Esrarengiz konak Janmış, Devli Sonra tabanca elinde olduğu hal- kaçmaz mı idi?. de kedi gibi kapıya dağru - ilerledi. tanlığı içinde yürüyen bir gölge tef- tik etti. Arkasında Mis Peçi'nin dal- Ralı teneffüsünü hiesediyordu. — Ne vardı?. şey nazarı dikatini celbett — Kedi olacak.. — Ne kadar da — vesveseli Bir kibritle duvardaki havagazıladamsınız! İmaklıklıdır. — Burada Amerikan yumruğu| . ece kabul edilmişti ürası kanununun en- sümenlerden gelen maddelerini mü - — Belki, fakat uzağa git ns, Dikkatle kapıyı açtı. Ve odanın ka- olsa gerek.. Çamaşırhanenin - başka| kapısı yok pencereler de demir par-| Duvarda düğmeye benziyen bir bir meği unutmayınız. Hastalıklara ge- diyetle: — Hastalıklara gelince; -dedi- sert bir kanun bunların Amerikan toprağına girmesini şiddetle menet- miştir. Liste çok uzundu. Herşey nazarı itibara alınarak tanzim edilmişti. Çok çirkin olanlarla, diğer arzu edil- miyenleri, hulâsa; herşeyi ihtiva e- diyordu. Ve Amerikan polisine bu bakımdan hududsuz bir salâhiyet ve- riyordu. — Devam edecek — İtalya - Macaristan Arasında bir kültür cnlaşması akdedildi Budapeşte, 21 (Radyo) — İtal- ya - Macaristan arasında bir kültür anlasması akdedilmiştir. İki memle- İket kültür münasebetleri bu suret- le takviye edilmiş ve Budapeştede bir İtalyan lisesi açılması tekarrür eylemiştir. Bu lisede bütün dersler İtalyanca olacaktır. eclisinde nununun tamamı r ”| onularak kabul edilmiştir. Meclis, cuma günü, toplanacaktır. | Dolabın içinde bulunan Jarovun /dört köşeli çehresi vahşetle dolmuş- tu. — Kaşlarınızı tekrar kaybettiği- nizi görüyorum. Bıyıklarınızı ve Pe- rukayı da birakmışsınız. - Çeneniz şiş olmasaydı tabil vaziyetinizi de Ğ vallı Jarav halis 'or da size acıyo- rum, Seni ne yapacağımı bilmiyo- rum, hele biraz sabret düşüneyim. Ve hasmının kolunu birakma- dan çamasırhanenin etrafımı tekrar kontrol etti. Mis Paçi bu garip hareketleri, ne- fesini bile tutarak dikkatle takip edi- I| pürmelâlinizi lâmbasını yaktı. Burası bütün tefer-| — Bu ses hiç de samimi değildi, Kı- Tuatiyle büyük bir çamaşırhane idi.İzın bakışı bile titrekti. Hafif adım- Odanın dibinde büyük bir kazan du-|larla duvardaki lekeye yanaştı. Or- odanın dibinde büyük bir kazan du-|tasına kilid de konulmuştu. Fakat Her ihtimale karşı seni bu ka- Yuyordu. Kazanın içinde birisi sak-|kilidlenmemişti. Seri bir hareketle|zanın içinde saklıyacağım haydi ba- mmış zannile baktı. Fakat kazanıldüğmeye bastı ve dolap kapımna kalım, gir içine!.. bus buldu. Sonra etrafım gözden ge- |benziyen bir kapı açıldı. Bu, duvar-| — — Böyle bir şeyi yordu. Dolandın gözleri ilişti. koca kazana yapacağınızı Zavallı belediyelerin yapamadık- Aç kaldığın zaman kayışını sıka- blirsin.. Şeref ve izzeti mefis namına bu hareketin doğrudur. Fakat hakkını yedikleri zaman di-| Hini sıkayım, demel, O takdirde be- lindeki kayış nafiledir, ne kadar sık-| san para etmez. Baban tanbur çalıyorsa onu tak. lid etmeğe kalkma sakın.. Belki be. ceremez, davulcu olursun.. Bir çift gözde bir dünya tutuşur, doğrudur. Fakat nsanda gönül ve in- siyak olmasın da bakalım, bin çift ahu göz para eder mi? Bileğinin kuvvetini, san'atini, ir- fanını sat satabildiğin kadar.. Fakat kendinden birşeyler — sattığın vakit, dehri de olsan, bizatihi varlığınm kıymeti beş santim etmez. Boşboğazl ağızları koksa, ço- #umuz havasızlıktan ve nefet alama- maktan vefat ederdik. Bereket ver- #in ki, tablat, diğer insan oğullarını boşboğazın daha fazla ral memelerini düşünerek onlara ağız iz et- kokusu vermemiş. Çozuklarınız varsa, bir yığın endi- şeye, bir yığın huzursuzluğa, üzün- tüye ve bir yığın da masrafa peşinen katlanınız.. Ayni zamanda, yetiştireceğiniz çocukltan hiçbir hayır görmiyeceği- nizi de gene peşinen hesaba katınız. ÇİMDİK Lehistan Par- lâmentosu İstiklâl istiyen Ukran- .ya meb'uslarının muh- tırasını red etti Varşova, 21 (Radyo) — Polon: ya parlâmentosu, bugün toplanmış ve uzun müddet müzakerede bulun- duktan sonra, istklâl istiyen Ukran- ya mebuslarının muhtırasını red et- miştir. , içine atladı, — Bu hareketin sana bahalıya mal olacaktır. — Sen kazanın dibine otur ta- hat et, sonra konüşuruz. fasına sür'atle indirdi. Sonra kuru- tulmakta olan çamaşırlardan kuv- vetli bir urgan yaptı ve kapağı kaza- nın tutamaklarına bağladı, — Havasızlıktan patlamak de- recesine geldiğin zaman kapağı bir. kaç santim kaldır. küfür bastı. Ondan sonra Doland kızın bü- hunduğu yere geldi. kalmıştır zannederim. — Delirdi unuz ? Suikasd, ya Jarovun — veya hud da çirdi ve girdiği kapıdan başka bir ka-|da maharetle yerleştirilmiş bir do-|tasavvur etmiyordum. Pi mevcud olmadığını gördü. laptı. Peçi bir çığlık attı. Doland do- Doland hasmının kolunu kırası- — Mahreç yok.. Bununla bera-|labın içine elini uzattı. Ve kuvvetli|ya çevirdi. Jarov kolunun acısiyle|Halbuki simdi kazanın içinde cina-|baktı. yet işlemek kolay bir şey değildir. Haydi bakalım, gidiyoruz. Kızı - kolundan tuttu ve çekti. ber çamaşırhanede bir adam vardı.|bir kol yakaladı. — arar mu? O adam elinizde | — — Çok tuhafsınız bayım, çene- Vi oyuncağı görünce var kuvvetiyle niz h,lll ağrıyor mu?, 'W feryadı bastı. — Çabuk çık... Yoksa... Jarov tekrar bağırdı. Ve kazanın' Straklanın eseridir. Bir cinayet işlenecekti değil mi? rının daha ziyade kendine ait malla- ra tahsis edilmiş bulunan büyük is- kelesi matlup nisbette vesaitle mü-, cehhez sayılamazlar. Gerek bu ve gerekse liman işleri inhisarı şirketi- nin tahmil ve tahliye vesaitinin mev. eut ihtiyacı her zaman kolaylıkla karşılayacak nisbette olmayışı sebep leriyle bilhassa gayri müsait hava- larda ithalât e ihracat işleri birçok zorluklara ve gecikmelere meydan açmaktadır. Bu zorluklarlara bir de belediye iskeleleri tarifesi devlet demiryolları iskelesinin tatbik etti- ği tenzilâtlı tarifenin doğurduğu re. kâbet ve tehaccümleri katarsak, inkişafa çok müsait olan limanımızın. hakiki vaziyeti açıkça anlaşılır. Maamafih, denizbank tarafından satın alınması takarrür eden liman inhisar şirketinin, devir ve satış tar- zi hakkında şu günlerde devam eden müzakereler iyi bir neticeye bağla- mır ve liman işleri denizbanka geçer- se, ithalât ve ihracat faaliyetlerini tazyik eden bugünkü şikâyet mev- zularının en kısa bir zamanda ber- 2.033.629 22.272 3.415.064 38.605 8.709939 133519 14250107 197623 Yukarıdaki tabloda 1987 ile 1938 yıh arasındaki ihracat rakaml da yalnız canlı hayvanlar bakıı dan bir eksilme göze çarpmaktadır ki buna da canlı hayvanlarımızın başlıca pazarı olan Filistinde hükton İsüren siyasf vaziyet sebep gösterile- bilir. Hulâsa: Mersinin arzetmekte ok 'duğu bu mesud inkişafın, önümüz, deki yıllarda daha parlak ve daha İçok yüz güldürücü bir safhaya gire- ceğine kat'I bir inançla inanmak lâ- zımdır. Şimendifer garı ulah olunuyor: Şimendifer garı, şehrimizin tica- ri hareket ve faaliyetile hiç de mü- tenasip görülecek vaziyette değildir, Bu sebeple bilhassa yağmurlu hava: larda tüccar eşyası islanır ve bazan da kısmen avarya olür, Bu mahzar gözönüne almarak alâkadarlarca Nafıa Vekâletine müracaatta bulu- nulmuştu. Vekâletten gelen cev <« taraf edileceği şüphesiz telâkki edil-|ta, müracaatin yerinde olduğu tas « mektedir. Limanımızın 988 seni ayında yaptığı ihracafla 937 yılının ayni aylarında yapılan ihracatı mad|zuru bertaraf Mer dik edilmekle beraber, Hün on birlimar plâm, tatbikat bakımından kas tiyet kesbedinceye kadar, bu mah- etmek maksadiyle de, ton ve kıymet itibariyle aşağıda İşimdilik, vaktiyle gümrüğün işgalin- göstermekle, Mersin limanının na-|deki idare ambarınm bu defa tahli- sıl bir hızla inkişaf ettiğini daha şaş- maz bir şekilde teğarüz ettirmiş o- lağım. Fakat rakamlara geçmeden önce, Himanımızdar yapılan ihracat maddeleri hakkında küçük bir izah yapmak İcap ediyor. Mersinin hinterlandı geniş olduğu için, ihraç maddelerimiz de çok mü- tenevvidir. Onların burada yalnız i- simlerini saymak bile karileri yora- bilir. Bu itibarla topladığım rakam- lar daha ziyade hububat, pamuk, maden, canlı hayvanlardan ibaret - tir. Geriye kalan diğer ihraç mallar- mızı da «diğer maddeler» diye ifade edeceğim: 988 yılının 11 ayında umum ihra. cat 14.250.107 Türk Hirası kıymeti de 197.623 tonur. Halbuki 987 yılı- nın ayni suretle 11 ayındaki ihracat iyekünu 8.709.939 Türk lirası kıyme- tinde 183.519 tondur. Buna nazaran içinde bulunduğumuz yılın geçen 11 ayındaki ihracat, 987 yılınm ayni ay larındaki ihracattan kıymet itibari le 5.540.168 Hira ve miktar itibarile de 64.104 ton fazla olmuştur. barüz ettirebiliriz: Genç kız mukavemetsizce yürüdü. iya ettirilerek muvakkaten tüccar eş- yasına tahsisi için emir verildiği bil- dirilmekte ve şehir plânı kat'lileşik. ten sonra esaslı tesisatın yapılacağı da ilâve olunmaktadır. Vekâletin bu muvakkat kararı bile alâkadarları memnun etmiştir. Mersin barosu 1 İlkkânunda meriyete geçen yeni savukatlık kanunu» hükmüne hrimiz barosunda mukayyed 23 n 21 nin iştirakiyle bir toplatı yapılmış, kanunun tarifatı dairesin. ide reis ve idare meclisi saçilmiştir. Reisliğe avukat Hilâl Kemal Ogan ve idare meclisine de Hüseyin An- tepli, Abdürrezak Teker, Paik Sara- coğlu, Sahib Çatıkkaş - seçilmişler- dir. (1) Her balya 200 kilo hesabiyle, 988 de 69.180 balya ve 987 de lse 28.080 balya pamuk demektir. Alman istihsalatı ziyadeştirilecek Berlin, 21 (A.A.) — Mareşal Göring, iktisad nazın B. Funku ö- Bu fazlalığı başlıca maddelere gö-|nümüzdeki dört senelik plânın tat- re şu şekilde bir tablo ile daha iyite-|biki esnasında istihsalâtı tezyit et- meğe memür etmiştir. — Hakikaten, cinayet için çok Dolandın odasına kadar geldiler.| müsaid bir gece. Rüzgüra ve yağmu- — Bıçağımı istiyorum. Lâmbayı yaktı bıçağı saklamış| olduğu masanın gözünü açtı ve sap- Ve kuzanın kapağını caninin ka-i n kesildi. Madmazel Paçiye baktı: — Almışlar!. Paçi omuzlarını kaldırdı. — Tabitl.. Geç kaldınız sizden evvel Straklan gelmiş. — Halbuki siz onun dışarı çık- Cani cevap yerine dehşetli bir|tığını söylemiştiniz. Kız bir kahkaha fırlattı. — Anladım gene yalan söyledi- ra bakınız. — Beraberimde geleceksin. Doland kararını vermişti. Paçı bağırmağa bile vakit bul- madan Doland onu sokak kapısının ağzına getirmişti. Biraz sonra ikisi de yolda müdhiş suretet yağan yağ- murün altında idiler, Paçi var kuv- vetile mücadele edyordu. Fakat Do- landın kolarından kurtulamıyordu — Paçi tekme savurmaktan vaz. Beç.. Eseri tesadüf olarak bir taksi ge- — Tuzağınız hali hazırda akim|bıçağı alması için oynadınız. mi sizd. Hangi terİşok karnamlır. iriyie * bilmiyorüün. İDoküz. baçak niz. Bu rolü Straklanın fırsat bulup| çiyordu. Durdurdu. Genç kızın su- ratını ve ağız tarafını göğsü Üzerine — Evet.. Stratıklan da sizin gibi| bastırdı. Şoför şüphe ile onlara bak- u. — Zavallı kız rahatsızdır. Bizi acele olarak Esrarengiz kanağa gö- tür. Konağın nerede olduğunu bili- Duvarda asilı olan saate baktı: — Şimdi kendisi nerededir, — Dışarda, yor musun? Sert bir bakışla — kızın yüzüne| — Şoför kapıyı açtı ve çekildi: — Evet, cevabını verdi. — Cinayeti işlemek için mi çık-| — Doland hamulesiyle beraber ara- H baya bindi. e Tni çelenati ğ > Kız, tekrâr omuzlarını kaldırdı. W