Yavuz askenn kalbini kazanma mak için hiçbir şeyi ihmal Yuzda: M. AYHAN şah olarak tamıtmak, Mısırda kendi Yavuz gene, Şeyhin söz açmasını Bekliyordu. Fakat Şeyh Mehmed Bedahşi, sükütunu muhafaza edi: yordu. g namına hutbe okutmak, para bas- Ahi Çölebi duramadı: tirtmak —-Artik bahar yaklaştı. Elçinin yarıma Çerkes Müurad na- Dedi. Şeyh ona, çok lüzumsuz ve mânasız bir şey söylediğini ihsas et. mek için kısa bir bakış fırlattı ve son. ra Yavuza döndü: —Allah cihadını mübarek ve mu- vaffak kilsin.. Hilâfet, ağır bir yük- tür. Sultanlar da biz Şeyhler gibi, ce- nabı hakkın çok âciz mahlüklarıdır. Fakat onların herşeye rağmen, mil- ketleri idarç etmeleri lâzımdır. Yükü mında bir de tercüman verilmişti. Elçiler bütün süratile çöllere dal- dilar.. Yavuz, gelecek haberi btkle. meden ördü ile beraber Şamdan ha- reket etti.. Halbuki Misir, kararıni vermişli : Harb edecekti. Yavuza karşı bü- tün mukavemetini gösterecektli. Bir müddet sonra Yavuz şu habe- ri aldı: Elçiler idam edildi.. Yavuz evvelüâ inanmak istemedi. Çünkü yeni Misir. Sultani Tomanba- yın, kpııdım_ bilen bir adat olduğunu işitmişti. Fakât haber, doğru - idi. Ancak, onların ölümü bir başka tür- Mi geçmişti. Elçilerin gelişlerini duyan Misır Sultanı, onları hürmetle ve büyük merasimle kabul etmiş, Padişahları Yavuzun tekliflerini büyük bir itidal ile dinledikten sonra : —Ben, gerçi Sultanım, fakat başbı başıma cevap verecek vaziyette deği- lim, beylerimle müzakerede buluna- cağım. Demişti. Elçiler de bunun Üzerine Misir sültanının hüzüründan çıkmış lardı. Fâükat bahçede karşılarına, arka- sinda dört müsellâh uşak yürüyen biri çıkmıştı. Bu adam, Memlük bey hrhdııı meşhur Alan beydi... Onlara dikkatle baktı ve Nkm —Siz kimsiniz? — Osmanlı Padişahı Yavuzün Ek- çileriyiz.. ——Nereden geliyorsunuz? —Şamdah geldik, Padişahırmızın tekliflerini Sultanımzâa bildirdik !, —Ne imiş o teklifler?. kendilerine yüklenen vazifeleri ifa etmelidirler.. Yayvuz başını eğmiş dinliyordu. Şeyh deveam etti: —Kuvvet ve şevketinin yanında adület bulunursa, hiç korkma Padi- şabhım.. —Evet, Şeyhim,haklısın.. Bana dua et.. Ben duana muhtacım. Sefer- lerin ea büyüğüne çıkıyorum. Şeyh ellerini kaldırdı: ——Muvaffak olacaksın inşaallah. Dedi ve duaya başladı.. Şeyhte, Yavuzu bile titreten esra- rengiz bir hal vardı. Nitekim Yavuz onun elini öperek çıkarken içinin bü- yük bir emniyet ve vecd Ile dolduğu: Hu hissetti. Kapıdan çıkar çıkııır bekimine döndü : —Be mübarek AM sen de kal- kar, bahardan, kıştan dem vurursun.. Bunlar, öyle bir kişinin huzurunda söylenir mi hiç? Hekim kızardır —Hakkın var Padişahım, fakat #kiüiz de susmuştunuz. Sırf mübaha sayı açmak için söylemiş bulutdum.. —Seu, sen ol, dilini daima mkı ve 3 d Kösteren ve bilhassa Fariside çok' mükemmel şiirler yazan Yavuz, şimdi de Arap edebiyatınmı ve Arap filozoflarını etüd ediyordu. Nedimi Hasan Cana emirler vermişti: En gözel eserleri toplattırıyordu. Bâahar gelmişti. Ordu, humalı bir gekilde hazırlanıyordu. Yavuz, aske- Fin kalbini kazanmak ve şevkini art. tırmak için bir ferman çıkatdı: Her neferime iki bin akçe verile- ,cek.. Ordu, sefer esnasında en küçük bir şyekilde yiyecek, içecek sıkıntısı gekmiyecek. Ona güre terlibat alın- malıdır..> d Bü ferman, askeri çok sevindirdi bahşiş haberi, âdeta ortalığı altüst etti. Bundan başka, su ve yiyecek ta- Şamak Üzere binlerce deve mübayaa edildiği görülüyordu. Bu süretle Süriye çöllerinde, ördu mun süsüz kâlması gibi bir tehlikenin #önüne geçilecekti.. Düşman, harekete geçmişti. Gaz- Sabahları, Karşıyakadaki — kah- vehanelerden birine gider, oturur, gazetelerimi okur, hatta biraz da yazı yazarım, Fakat birkaç boyacı vardır ki, orada hem bana musallat| olmuşlardır, hem diğer müşterilere.. Ben oturur oturmaz, dahâ kâhve- mi söylemeden, boya sandüküsinin ağırlığı ile bir tarafa surkan omu- zunu göstere göstere bir tanesi ge- lir, şöyle başını da eğer ve masanın altına doğru bakar. Aradığı — şey, bir kedinin ihtirasla — seyrettiği et parçası değil, benim ayaklarım, a- kabılarımdır. Mühterem boyacı, tedkikat yapı- yor: Ayakkabıları ne âlemde? Di- yek Ben derhal ayaklarımı - toparla- rım, Buna râğınen © mirildanır: ae ciyarında Muharebeler başlamıştı.| — Boyaci! ç. 'Yavuz, Sadrığızam Sinan Paşaya emir| — — İstemem birakimız. verdi: O uzaklaşır, bu defa; — başkası acele acele ve gözlerini «Oh oh, gel- diniz mi, maşallah, hoşgeldiniz> der gibi açarak gelir ve birdenbire eli ile uyakkabılarımı işaret eder, Şa- gp ta benim de — ayakkabılarıma baktığım ve : — Ne var? Diye sorduğum vakiaır.. Ekseriya aldırmam. O hatirlâtır: — Böyaci beyim... Parlatalım. HNoğlu bana #parlatalım> derken, içimden bir ses kalkar: — Parlatalım değil, patlatalım azizim.. Sabah sabah, kahvemizi içmedik, gazetemizi okümadık — da. ha.. Nihayet ona da cevap verişim: — Lüzumu yok.. O gider, bir nefes alırım. Bu ge- fer de, onun ziyaretini ve geri dön- düğünü görmüş olan bir başka bo- —Sen, derhal Gazseye yetişecek- #in.. Ben de buradan, yeni Mısır Sul- tanına bir elçi göndereceğim.. Maksadı şu idi: Mümkünse, sulh yolu ile işi ba- şarmak.. Yani kendisini onlara Padi- “ANADOLU Günlük :,.ııı garete Haydar Rüşdü OKTEM Üzaum) peyriyat ve yamı işleri müdü vW bumdi Nüzhet ÇANÇA İDAREHANESİ Berir İkinci Beylet sokatı Ukalk Hartlei binan içiade Tülşrek: İzmiz — ANADOLU Teletemi 2776 Forta kutası 4038 Abone çeruili yacı ağır ağır, bütün masaların altı Yübga 1400, altı aylığı BO larını tedkik ve taharri eden bakiş- kuruştur larla öbür köşeden sökün eder.. Fa- kat sesi çıkmaz. Gelir, min karşısında durür: Önümdeki kâğıda bir göz atar. Bu kısım bitti.. Gazete okuyordam, ona da bir ; dti göyle musa-| Yilaner memleketler Sçin — vemelik «bcre Leretk 27 lizedir ADALLLU MATBAADINDA LASILMIŞTİK ANADOLU k, şevkini artır- etmiyordu -Padişahimizin, milletinizce de Padişah olarak kabulü, isimlerinin hutbelere ve Mısır parasına geçmesi.. Alan bey hiddetle bağırdı : —Bire haydutlar!. Bu teklifleri siz bize mi yapıyorsunuz? —Biz elçiyiz, padişahımız ne süy- lerse onu yaparız, —Yani padişahimız — kendisini bir. şey mi, bir kahraman mi — zannedi- ory? Merci Dabuk harbini şecaati- niz, kılıcınızla mı kazandınız. sanı- yorsunuz? — Toplarınız — olmasaydı, padişahinizin kafasını — ayaklarımı- zın âltında ezecektik.. — Çok ileri gidiyorsunuz. Alan bey birdenbire kılıcına sa- rılmıştı : — İlerimi gidiyorum? Ve buhu söyler söylemez, kılıcını sıyırip elçinin omuzu köküne İhdir. mesi bir olmuştu. Elçi yuvarlanmış ve ölüp gitmişti. Alan bey hızini ala- mamiş gibi bu defa diğerine saldır- mış ve onun da kafasını kopartnıştı: Bu defa diğerine saldırmış ve onunda kafasını koparmıştı: —Sizi küstahlar sizi!... Diye homurdana homurdana sa- rayına girmişti.. Misir Sultanı bunu düyünca Alan beye: —RNe yaptın? Demiş, o da şu cevabı vermişti: —Bizim bu kadar cüret ve küs- tahlığa tahammülümüz yoktur. İz- zeti nefsimizin şiğnenmesinden ise ölmekliğimiz daha doğrudur. Şerefi- miz hunu icap ettiriyor. Yavuz Selim bizden kahraman mıdır? Topları ile elde ettiği bir zaferin peşi sıra, bizi kendisine uşak mı yapmak istiyor?. Misir Sultanı da bu vaziyet karşı- sında artık emri vakii kabul etmişti. Yavuz: — Köpekler! -Diye bağırdı- bunu çok ağıra ödiyecekler. Kendilerine göstereceğim. -Devam edecek- ÇİMDİKLER Boyacı ve sinir bubranı O sırada her nasılsa kımıldamış ve ayaklarımı oynatmış olurum. He- men, birdenbire atılır: — Boyasi!. Ve ben âaptallaşır, asabileşir, ce- vap veririm : — Haydi be oğlum, git şuradan. Fukat biraz sonra, bu sırtısıra ta- sallötlardan kurtulmak için bir baş- ka ziyaretçinin kutuduna ayâkkabı- larımı uzatır ve boya başlar.. Çün- kü bunu yapmazsanı, bilirim ki, kurtuluş, Yahat yülzü yoktür. Etri- ralımda hepsi birer birer, mevleyi isa dönüp duracaklar, sokaklarda köşe tutmuş Boyacılar dü beni tâ karşıdan avaz avaz : — Boyaci beyim.. Gel beyim, pur- Jatalım... Diyea diye ve fırçalarının tahta aksamı ile kutularının üstünde tram- pet çala çala karşılıyacaklar. İyisi mi; boyat, kurtul.. Çimdik Feci bir kaza Bir at ürktü, bir kişi öldü Din Cumaovası nahiyesinde muavini B. Cevad Özpay yap- Dun_yada spor Dünya kupası hazırlıkları, boks, tenis ve ragbi maçları —— Lehis'an - İrlanda Varşova, 24 (AA.) — Ge- çen gün Çekoslovakya milli ta- kımı ile be abere kalan İrlanda mili takımı Lzhistana 6-0 mağ- üp olmuştur. Halya B. - Cenubi Almanya muhleliti Roma, 24 (AA.) — İtalya B. mili futbol takımı - ile kar- şıilaşan Denubi Almanya muh- teliti 50 mağiüp olmuştur. Almanya Münih, 24 (A.A.) — Münih spor külübü futbol takımı ile Çekos.ovakyanın Slavia takımı arasındaki mâç 10 bin seyirci önünde yıpılmış ve 3-3 berar berlikle neticelenmiştir. Çekaslovakyada Prag, 24 (ALA-) — Bu hafta yapılan futbol maçlarının neti- celeri: Sparta - Pi.soa 1-0, Sla- via - Preston Northend 6-1, Dünya kupası: Bresilga millt takımı Paris, 24 (A.A. ) — Dünya kupası maçlarına iş'irak edecek olan Beezilyalılar, 23 oyuncu fedorasyon aza'ar ve gazeteci- lerden mürekkep 30 kişilik hey- et halinde Parise gelmişlerdir. Brezlya oyuncuları arasında, cenut? Amerikanın en mükemr mel futbolcularından biri olan zeaci Domingos ile meşhur muhacimlerden Herkül de bu luamaktadır. Şimdilik St. Cer- mede ikamet edea heyet, Leh- Kile le karşılaşmak üzere birkaç güne kadar Sirazburga hareket edecektir. Bu maçın galibi Hol- landa - Çeköslovakya — maçının galibi ile karşılaşacaktır. Fransa millt takımı Paris, 24 (A.A.) — Futbol federasyonu Fransada yapılacak olm dünya kupası maçlarına iş'irak edecek olan Fransız milli takımını seçmiştir. Bu takımda bulunan V yanalı oyuncular Pooini ile Jordan Fransız tabiiyetine geçmişlerdir. Alman millt takımı Berlin, 24 (ALA.) — Fransa- da yıpılacak dücya kupası maçlarına ştirak etmek üzere Ayrlan milli oyuncaları antren- manlarına başlamıştır. Alman milt takımi ilk maçı Pariste İsviçre ile yapacaktır. Alman Milli tak'mı galip gek diği takdirde istirahat etmek Üzere tekrar Almanyaya avdet edecek ve Dömi Final karşılaş- masını yapmak için 12 Haziran- da Lilde bulunacaktır. Merkezi Avrupa Kupası Perag, 24 (A.A.) — Merkezi Avrüpa kupasının ilk turunda F.C. Mlâno ile Milânoda, Sla- viya, Haşk yahat Gradyanişski ile Zagrebre Zidenice, Ferens varoş ile Peştede, — Kladao, B. S. K. ile Belgradda karşılar şacaktır. Amerikada: Nevyork, 24 (A.A.)— Dünya Şıılııg normal ağırlığını iki kilo aşmış olduğundan ilk haf- tasını uzun yürüyüşlerle geçire- cek ve tedricen antrenman prog- yamımı tatbika başlıyacaktır. WFransada: P.erta TA LA A) « Üosnus haff siklet Marsel Gerdan sporpalasta Ogüst Ümeri ile yaptığı 10 ravundluk bir maçta rakibini 6 mcı re» vundda nakavt etmiştir. Atletizm Almanyada: Berlin, 24 (ALA.) — Vaysvar serde tertip edilmiş olan atle- tizm müsabakasında çekiç at- mada olimpiyad ikincisi olan Asman Ervin Biask 54,60 met- reye çekiç atmıştır. Blask diski 43,96 metreye, gölleyi 14,51 metreye atmıştır. Havacılık Almangada Berlin, 24 (ALA) — 15 hava limanından Alman uçuşuna baş- lanmıştır. Ba uçuşların mecmuu üç milyon klömetreyi aşan bir mesafeyi bulacaktır. Uçuşa 300 tayyaro iştirak etmiştir. 28 Ma- yısa kadar devam edecek olan bu müsabaka V.yanada nihayet bulacaktır. Tenis Davis kupası tenis maçları İsvaç - İsviçre Stokholm, 24 (A. A.) — Davis karşılaşmasında İsveç ekibi, le- veçlileri 4- 1 mağiüâp etmiş'ir. Son karşılaşmada İsveçli Bovi- son, İsviçreli Fişeri - 3/6, 4/6, 6/4, 6/3, G/1 mağlüb etmiştir. İsveç - Isviçre Stokho'm, 24 (AA.) — Der vis kuşılaşmalarının birinci gü- aü 1/1 - beraberlikle netlicelen- miştir. İsviçreli Fişer, İsveçli - Şrö- dere 8/6, 6/2, 6/0, Manet-ls- veçli Rolsonu 6/1, 6/4, 2/6, 6/1 mağlüb etmiştir. Macaristanda Budapeş'e, 24 (A.A.)—Davis Tenis maçlarının üçüncü turun- da Macaristanı Gabori, Dailoş, Sikoş, Asbot temsil edecektir. Ingilterede Londra, 24 (A.A.) — Surrey Tonis tursuvasında Elen Movdi, Paggi Skriveni 6/2, 5/7, 6/3. Avasturyalı bayan Mine, Fre- da Jamesi 5/7, 7/5, 6/2 yen miştir. Londra, 24 (ALA.) — yon Tenis turnmuvasında Sloı Vils Modi İngiliz. bayan Pegi Skriveni mağ üp ederek finale kalmıştır. 6/7, 6/3. Londra, 24 (AA.) — İngiliz bayan Margot Lumbi 6/3, 6/4 mağ üp eden Elen Modi Surry turauvasının şampiyoau olmüş- ter. ğ Fılbiyi 9/7, 2/6, G/4, 6/3 mağlüp eden Olif de erkekler arasında şampiyoo oldmuştur. Ragbi Fransa $ - Almanya Bükreş, 24 (ALA.) — Burada tertip edilmiş olan Ragbi tur- nuvasında Fransa Almanyayı 8/S mağlüp ederek turnuva ga libi olmuştur. Kız kirletmek Keçecilerde — Çankaya — aile evinde oturan Manisalı Şalom oğlu Leya Selâkanın bir hafta evel İkak kım 16 yaşında Re- bekayı kirlettiği zabıtaya ş.ki- yet edilmiş, Leya tutularak ad- liyeye verilmiştir. Bıçak taşımak Bahribaba parkında zmirll Azizin üstünde bir bıçak bu- | lunmuş, zabıtaca müsadere edil- | mislir evinde Beyrutlu Hümid, Firdevsi dövmüştür. İbrahim lesinden sopa ile başından y Dr. M Şerki Üğa len berhangi bir it yısile marazi amiller larını takiben böbre olurlar ve burada d hap hüsule getirirler luğu hastalığı mikru kesesini ıhıh'ııplııhı ra kese ile böbrek yolu takip ile böbr olur ve böbreklerda duükça müzmin seyre gukluğu hastalığı n hab hüsüle gelir.. Yalnız bu çok de reğe hücum eder. Bı lerde bir iltihabın v bebiyet — vermekte mektedir. Kadınlarır kısa olduğu için mi! ha çok ve daha koli kesesini istilâ ederler dan çok defa böl geçerek iltihaba seb Onun için kadınları susta pek temiz nezafet ve taharete riayet etmeleri lâzı tedir. Sidik zoruna dinlarda — tesadüf #ebebi, bu idrar yolı pek yakın olmasındı etmektedir. Bunun aşağıdan yukarıya d mikropların böbrek olması ve iltihaplanı ları da çok fazla mektedir. rasının teşekkülâtı ic larda ( süle gdu:: !ı!ıağu topları erkeklerA- 4 tdrür Kesesini istilâ Erkeklerdi kolay -Ark Metres ka, Keçecilerde — müil H metresi Su mesel Sinekli caddesinde 'u Cemal mer oğ ct Nöbetçi eczi Eczanelerin bit nâbıl günlerini İzyetpasarındı A