6 Sahife Londra, 7 (Radyo) — Fran- kistlerin, Barselon civarındaki bitaraf mıntakada bulunan ge- mileri de bombardıman etmeğe başladıkları haber verilmekte- dir. Barselondan yüzlerce — mil uzakta bulunan dört İogliz gemisi, evelki gün Frankistle- Tin tecavüzüne uğramıştır. Va- purların kaptanları ile müret- tebatı, Loid Corca telsizle mü-« râcaatta bulunmuşlar ve Fran- kistlerin, bitaraflığa karşı gö- rülen bu riayetsizlikleri hakkın- da Avam Kamarası azalarına malümat vermesini rica etmiş- lerdir. Barselon, 7 (ALA.) — Fran- kist tayyareleri dün Castellonu iki defa bombardıman ederek şehre 450 den fazla bomba at- 1 mışlardır. İlk hücum saat 13te — yapılmıştır. 20 âsi tayyaresi gel — 150 bomba atmak suretile bir: < çok bimaları tahrip etmiştir, Hava müdafaa toplarının şid- detle faaliyete geçmesi üzerine düşman tayyareleri uzaklaşmış- larsa da saat 16 ya doğru en- kaz kaldırılmakta olduğu esna- da 40 düşman tayyaresi tekrar görünerek 300 den fazla bom- ba atmak suretile şehri yeniden bombardıman etmişlerdir. in üzerinden uçarak süratle fena men Teruelden Xuî.'.î: a dar cephenin bütün. ıM — mında büyük bir !ıılıyıl kayde- — dilmiştir. Birçok noktalarda — Franko kıt'aları on - kilometre kadar ilerlemişlerdir. ; Belçika kabinesi Salı günü istifa edecek mi? Brüksel, 7 (Radyo) — Jan- son kabinesinin istifa edeceği — çhakkındaki haberler, kaydı ih- O tiyatla - telâkki — edilmektedir. - Maahaza, salı günü toplanacak yolan . parlâmento, — kabinenin mali projelerini kabul etmezse, Janson kabinesin — çekileceği tahmin - ulunabilir. Almanya Dahili istikraz aktediyor Berlin, 7 (Radyo) — Hükü- met, bir milyar altı yüz milyon- K luk bir dahili istikraz akdine karar vermiştir. K Daha karşıdan babama soru- yorum: — — Çok mu güzel — baba orası? D — Sen — gençsin, aramızda herşey için belki bir zevk ve bir ruh telâkkisinin farkları olacaktır . Aferide,.. Ben orada — münzevi ihtiyar bir insanın —aradığı sükünu buüldum. Belki sen de orada genç varlığının şiirini bulürsun.. Oııyı. ağustos sıcaklarının — bitmesinden sonra bir eylül girdik.. İstasyondan iti- p bııâı başlıyan ve iki tarafında çııııılınn selâma durduğu bir mıık mdık. Kd “Ah, bu gönül,, Yazan: Saime Sadi — 45 — Alsancak takımı 3-2 mağlüp oldu — Başı 7 inci sahifede — kabil hücuma geçen muhafız 11 inci dakikada İzzetin ayâ- ğgile birinci gollerini yaptılar. Bu gol İzmiri tekrar harekete getirdiğinden muhafız -kalesini on dakika kadar tazyik ettiler- se de sayı çıkaramadılar, 21 inci dakikadan itibaren İzmirin — tazyikinden kurtulan Muhafızgücü oyunu mütevazin bir şekle soktu. Devrenin son- larına doğru İzmir takımında bir yorgonluk alâimi baş gösz- termişti. Bundan istifade eden muhafız gücü nisbi bir hâkimi- yet tesisine muvaffak oldu. Ve devrenin bitmesine bir dakika varken Rıza Şahinden aldığı topu sıki bir şütle Alsancak kalesine —sokarak beraberliği kurdu. Devre de 2-2 berabere bitti, İkinci devre başlar başlamaz Muhafız sağ içi İbrahim sakat- lanarak oyunu terketti. Fakat ayni zamanda hakem İzmirin sağ açığı Saidi yaptığı bir ka- bahattan dolayı oyundan çıkardı. İki takımda onar gişi kaldı. 35 nci dakikadan sonra İzmirin tazyikinden kurtulan Muhafız- gücü İzmir kalesini bu defa © tazyike * buüşladı. Bu — esnada Lütfü Alsancak kalesi önünde yakaladığı topu — kendisinden daha müsaid vaziyette bulunan Rızaya geçirdi. Rıza çok yakın- dan çektiği bir şütle Muhafız.- gücünün üçüncü galibiyet golünü yaptı. 38 nci dıkıiııdı hakemin ver- diği bir ceza kararına itiraz eden Alsancak sağ hafı Necmi hakem tarafında dışarı - çıka- rıldı. Dokuz kişi ile oynamağa mec. bur kalan İzmirliler oyunun nihayetine kadar kalelerini mu- vaffakıyetle müdafaa ederek yeni bir golün yapılmasına meydan vermedikleri gibi Mu- hafızgücü kalesine mütemadi tehlikeler yaratıyorlardı. Fakat iki taraf ta başka sayı yapmağa muvaffak olamadı. Maç ta ikiye karşı üç sayı ile Muhafızgücü- nün galibiyetiyle bitti. Ankara, 7 (Hususi muhabi- rimizden) — Milli küme mü- Bizi istasyonda, ihtiyar. bir erli ile karısı ve on aşıne ğılıı kızı karşıladı. BĞ Birdenbire o küçük kıza bak- um, Yalnız ben değil, babam da, annem de... O benim küçük bir minya- türümdü.. Hayret edilecek de- recede bana benziyordu. İhtiyar kadında ve kocasında Anadolunun o temiz, o mah- cup, o nazik ve ağırbaşlı ruhu ve karakteri tamamile kendisini gösteriyordu. Babam, onların büyük va eski tipteki -evlerini kiralamış. İhtiyar kadın bana baktı: — Bizim hanaylar — büyük ae ea Cumhuriyetçi İspanya Hariciye Nazırı Pariste Paris, 7 (Radyo) — Cumhu- riyetçi İspanya Hariciye Nazırı Alvares Deolvayo, Pazartesi gü- nü toplanâcak olân Uluslar Sosyetesi Konseyinde bulun- mak üzere bugün Barselondan buraya gelmiştir. İspanya sefiri, Nazır şerefine bir ziyafet vermiştir. Bu ziya- fette, Fransa Başvekili Edvar Daladiye ile Deniz Nazırı Ka- penki ve daha bazı rical hazır bulunmuşlardır. İktısadi buhran zamrmı Kazanç vergisile alınacak Hizmet erbabı haricinde ka- lan mükelleflerin kazanç ver- gileri üzerinden 2416 sayılı ka- nun mucibince alınmakta olan bir buçuk nisbetindeki iktısadi buhran zammına, kazanç ver- gisine tebaan yapılması lâzım- gelen misil veya yüzde zamların tahakkuklarında yanlışlıklar ya- pıldiği anlaşılmıştır. Maliye Vekâletinden vilâyete gelen. bir tamimde 2395 gü ralı kanunda yazılı mecburiy lere riâyetsizlik neticesinde ka- zanç vergisine yapılacak mi- sil veya yüzde zamların ayni 2416 sayılı kanunun birinci maddesi mucibince kazanç ver- gisile birlikte tarh, tahâkkuk ve tahsil ettirilmesi bildiri- miştir. — Yü GEREEAT A GK ZGE CK ea — sabakalarından — Alsancak-Mu- hafızgücü maçı bugün kalaba- hk bir seyirci kütlesi önünde yapıldı. Birinci devre, (2-2) ye berabere bitti. İkinci devrede Muhahzgücü takımı, bir gol daha attı. Oyun şirazesinden çıktı. Hakem, İzmir takımından iki oyuncuyu sahadan çıkardı. Bir oyuncu da yaralanarak çık- mağa mecbur oldu. Hakem, mıntaka fudbol ajanına, ken: disine küfür edildiğinden şi- kâyette bulundu. Halkı — Yuhalara başladı. Oyun, emsaline ender tesadüf edilen bir görültü ile bitti. amma, bilmem rahat eder mi- sin a kızım sen?. İstanbul gibi yerden geliyorsun.. Beğenmezsin evi diye, içime şimdiden tasası çöktü.. Öne, kısaca cevap verdim ve derhal kızını tuttum, yüzüne baktım: — Adın ne senin yavrum? Gözlerini ayakkabılarının ucu- na dikti. Uzun kirpikleri, hafif çilli yüzüne koyu bir gölge ser- piyor gibi idi. Hafif, korkak bir sesle cevap verdi: — Güler.. Kızcağız yüzüme bakmağa cesaret edemiyor, fakat gülüyor. Tatlı, hayal dolu gülüşler. O anda görebildiğim gözlerinin içinde, dudaklarının hareketine hiç te lüzum göstermiyen sa- bit, açık ve temiz bir gülüş var. Öyle zannediyorum ki, o ağlarken de gözleri gülecek ve “| bu tezad içindeki çehre, tabia- tin en orijinal eseri olacak.. ANADOLU madan ayrılıyor — Başı 1 inci sahifede — programda bazı - doğlşiklikler yapıl miştır. Ezcümle kara vehava ma- nevraları bu sabah yapılmıyacaktır. Roma, 7 (Radyo) — İtalya Başvekili B. Mussolini, bu gece Venedik sârayının (Harb salonu unda Hitler şerefine mükellef) bir ziyafet vermiştir. Bu ziyafette, B. Hitlerin refa- katinde bulunan bütün zevat ve zevceleri, İtalya Hariciye Nazırı Kont Ciano ve refikası ile İtalyan Prenses ve Prensleri ile düşesler, İtalyan amiralları ve maroşalları bazır bulun- muşlardır. Mussolini, saat 22 de Hitlere hitaben bir söylev vermiş ve Romayı ziyaretinden dolayı bü- Yük bir memnuniyet duyduğunu beyan ettikten sonra şunları söylemiştir. Führerl İtalya ile Almanya arasında akdedilen dostluk va ittifak mu- ahedesi,Berlin-Roma mihverinin melhamu, iki milletin arzusunu ifade etmekte ve bizi umumi menfaat hatlarında kuvvetli bir surette bağlamaktadır. talya ve Almanya, daima beraberdir. İş ve hayatta, her zaman beraber — yürüyeceğiz. Berlinde verdiğim sör Faşist İtalya için bir kanundur. Bu kanunun ahkâmı, İtalyada de- ğişmiyecektir. Biz, Roma - Berlin mihverini tesis ederken maziyi bir tarafa atarak, sulh için yeni bir sta. tuko vücude getirdik, Tuttuğumuz yolun, bütün Av- rupa milletleri için bir kurtuluş ve sulh yolu olduğuna iİnanıyo- ruz., Bundan sonra mukabil bir nutuk irad etmiş olan Hitler, Romada gördüğü hüsnü ka- bulden son derece mütehassis olduğunu söyledikten — sonra, şunları ilâve eylemiştir: — Alman ve İtalyan millet- leri, bir blok halindedir. Yüz yirmi milyon, haklarını korumak ve herşeye karşı koymak için elele vermiş bulunuyorlar.İki mil- let arasında husule gelen birlik, tedrici olmuş ve son zamân- larda çok sağlam temellere dâ. yanmıştır. Son hâdiselerde İtal- yadan gördüğümüz #samimiyet daima hatırımızda kalacaktır. Lüzumu halinde bu samimiye- tin mukabeolesini göstermeğe âmadeyiz. : Duçel Geçen sonbaharda Berline geldiğinizde, herşeyin açıkça söylenmesini istediğinizi beyan etmiştiniz. Biz de ayni kanaat Eve kadar yaya gittik. Süratli mahallesinden dere içine doğru uzanan zikzaklı, — kaldırımları eskimiş, hafif hafif — rutubet kokan bir sokağa daldık. Evimiz burada.., Ev sahibi, büyük, ağır ve kalın bir tahta kapının anahtar deliğinin — üstündeki delikten sarkan bir ipi çekti. Tâ uzak- tan bir çıngırak sesi geldi. Bu çıngırak, bizim- İstanbul ve diğer büyük şehirlerimizin evlerindeki zil vazifesini görü- yor. Kapının üstünde, duvarda pencere gibi, başka bir kapı daha var. Buna “kuzulu kep:. diyorlar. Evvelâ o açıldı, ihti- yar bir kadın gözüktü. Hafifce, mırıltı halinde “hoş geldiniz, dedikten sonra, o kü- çük kapıyı kapadı ve büyüğünü t açtı. Loşlukta, büyük, kokalu, gü- zel bir bahçeye dıldılııııı gl dlı. Bu Mı, ilk ve en” uü drün ÜÜ 8 teyiz. Kanaatlerierimiz böylece birleştikten sonra iki milleti yanyana — yürüteceğiz. Allah, Aasırlardan sonra iki milleti yan yana getirdi. Almanyanın tabir hudutları Alplardadır. Burada gördüğüm terekkiyat İtalyan ordusundaki — intizamla kuvvetli hava teşkilâtınızın hay- ranıyım, Bü esnada, Venedik - sarayı önünde toplanmış olan binler- lerce halk, mütemadiyen teza- hüratta bulunmuş ve Musolini ile Hitler, balkona çıkarak ka- labalığı selâmlamışlardır. Ziyafet, geç vakte kadar sür- müştür. Paris, 6 (AA.) — Havas Ajansından: Şiyııî mahfeller Hitlerin Ro- ma ziyaretinin mühim — siyasi aksülâmelleri olmıyacağı kana- atindedirler. Bu — mahfellerin fikrince Duçe ağlebi ihtimal Almanya ile azkeri bir ittifaka girişmeği reddedecektir. Çünkü böyle bir ittifakın İtalyaya İn- giliz: İtalyan anlaşmasiyle istih. sal ettiği istifadeleri kaybettir mesi muhtemeldir. Ayni mahfeller Kont Ciano ile Blondel arasındaki son mü- lâkatların neticeleri memnuniyet verici mahiyetinde olduğunu ve İtalyanın Fransa ile münaseba: tını ıslah hususundaki arzusunu gösterdiğini kaydetmektedirler. Bu mahfellere göre İtalyanın ayni zamanda ÂAlmanya ile as- keri bir ittifaka girişmesi hay- ret uyandıracak bir hareket olacaktır. . Çekoslovakya hakkında — si- yasi mahfeller Çekoslovak me- selesi yüzünden bir ihtilâf çık- tığı takdirde İtalyanların biç değilse bitaraf kalacağım ve bu suretle İngiltere ila —husu- met haline girmekten — içtinap edeceği Kkanaatini beslemekte- dirler. : Filhakika Büyük Britanya hü- kümeti Franse Çekoslovakya ile mevcud muahedesi icabatın- dan olan tâahhüdlerini tutmak mecburiyetinde kaldığı takdir- de İngilterenin Fransanın ya- nında mevki alacağını sarahaten bildirmiştir. Nihayet siyasi mahfeller Tu- na havzasında bir İtalyan:Alman iş birliği hakkında Romadan gelen yarı resmi haberleri şid- detle tefsir ve bu kelimeleri İtalyanın bu havzadaki nüfuzun: dan hiçbir surete vazgeçmiye- ceği manasında telâkki etmek- tedirler. Bu mahfeller küçük itilâf kon- iyi intibamdı. Ev, geniş, beyaz cephesinin bir kısmınr bu bab- çeye vermiş.. Güler bir aralık, bana köşe- deki bir odayı gösterdi: — Şu oda sizin olsun. Dedim. — Yanaklarını okşe» dimi — Niçin Güler? — O köşe odanın, dereye bakan bir penceresi vardır da ondan.. Geniş bir merdivenden çık- tık.. Ev sahibi, bizim daha ön- ceden gönderdiğimiz eşyanın bir kısmını, kendi buluşuna göre yerleştirmiş. Karısı, sıkıla 8- kıla: — Biz bilmeyiz kızım -dedi- fakat geldiğiniz vakit, ortada oturup kalkılacak bir yer olsun diye döşedik bunları.. Güler elimden tuttu, gizlice; içi ile “gel, gel, der gibi yaptı, beni en k&.’doh odqı_!o- İ llıih." " Frankistler, bitaraf mıntaka- Hitler bu gece Ro- | Sürük Şefimiz| ya da tecavüzde bulunuyor. ——— —. 010—00m İngiliz vapurlarının kaptan ve mürettebatı, Loid Corca bir telg- raf çekerek nazarı dikkati celbediyorlar. Maya 8 Ve Polonyn Cumhur: reisi arasında teati olunan telgraflar Ankara, 7 (A.A.) —Polonya milli bayramı münasebetile Re* isicumhur Atatürk ila Polonyâ Reisicumhuru Moscicki arasındd aşağınaki telgraflar teati edil miştir: Ekselâns Moscicki Polonya Reisicumhuru Varşova Polonyanın milli bayramını | kutluladığı bugünde en hara- retli tebriklerimi ve keza şahsi saadetlerile asil Polonya mille- tinin refahı haakındaki samimi dileklerimin kabulünü Ekselân- sınızdan dilerim. Millt bayramımız münasebe- tile vaki İütufkâr dileklerden dolayı en derin teşekkürlerimin | kabulünü Ekselânsınızdan rica | ederim. İayas Mozciki Emlâk bankası Hisse senetlerini baş başa almağa başladı Ankara, 7 (LA.) — Habet aldığımıza göre Emlâk ve Eyi tam bankasının umumi heyetim de ittihaz olunan karar mucl bince B tertibi hisse senetlerini satmak — istiyenlerden — banka bu hissesenetlerini başbaşa sa' tın âlmağa başlamıştır. Antalyada yeni gümrük binası da ıo'uuı"ı ıııvıı SINASIDIP — temel atma merasimi ilbay, Gümrük ve İnhisarlar Vekületi. umum medürü ve birçok rüesa ve halk buzuru ile yapıldı. Bu güzel eser önünde Cumhuriye: tin feyizleri ve almetleri şüki ranları anıldı. Sadıkzade vapuru Dün akşam İstanbuldan I£ manımıza gelmesi beklenen Sa: dıkzade vapurunun bu - sabah geleceği haber alınmıştır. gresi tarafından İtalya ile bir .sureti tesviye temini için vaki olan davete İtalyanın — muvafık cW vermiyeceğinden endişe etmektedir. Berlin, 7 (Radyo) — Hitle rin; Romadan avdet ettikten sonra Rayştag meclisini top: lantıya davet ederek mühim bir nutuk irad edeceği ve Roma seyahati ile beynelmilel — siyasi vaziyet hakkında uzun uzadıya izabat vereceği söyleniyor. — Burası, eskiden benimdi. Dedi. Pencereye Yavrucuk, bana pencerenin kei rındaki bir vazoya yerleştirdiği büyük bir çiçek demetini gös: termek istiyor gibi idi. Nefis, kokulu, taze, âdeta yapraklarının üstünde şebneme — ler titriyen bir demet.. Güler benim için — hazırla: mıştı bunları.. Yazık, bu minimini kııılıı kızı, genç bir kızın ıdmtıd düşünmüş ve bir İstanbulluya — en güzel bir hediyenin ancak böyle bir çiçek demeti olabile: — ceğini kavramıştı. Buna muka- — bil ben, kollarımı sallıya salkı«