Sahife 6& ANADOLU Cumhuriyetçiler, (Kastilon civarında büyük bir müdafaa hattı tesis ediyorlar : » Bira sarfiyatı lsveçliler, Krala hediye vermek Bomonti ortadan kal.- için para topluym'lal' | kınca artmağa başladı| Yakında 80 yaşına giren iren Kral, kendisine | Ankara, 22 (Hususi) — Dee | — hediye vermek için toplanan paraları l leri - kurul GNŞ Y SAĞAĞ zN fıkaraya dığıtacak. memlekette — bira istihlâkinin kudreti kolayca takdir edilir. artmasi ve bu suretle dünyanın ©en iyi -bira arpasını yetiş- İsveçin en güzel mücevheri Nisan Önümüzdeki Haziranın on altısında İsveç kralı beşinci — —2 ... İtalyanın Frankoya gönderdiği kuvvet, üç topçu alayı, otuz altı tabur ve 249 tayyaredır. Barselonda dün 41 kişi kurşuna dizildi. Londra, 22 (Radyo) — Deyli | Herald gazetesine göre; İspan- yada çarpışan İtalyan ordusu, Üç topçu alayı ile otuz altı ta- burdan ibarettir. Bu kıtaat, mo- törize edilmiş bir haldedir. Bundan — başka, İspanyada 249 İtalyan tayyaresi de vardır. Deyli Herald, Frankistlere yardım etmekte olan İtalyan- larla Almanların, takriben alt- miş bin kişiden ibaret oldu- ğunu ilâve ediyor. Paris, 22 (Radyo) — Puyk- serda bombardımanında on se- kiz kişi ölmüş ve otuz kişi de Aağır surette yaralanmıştır. Gesan köprüsü zarara uğrama- dığından, Fransa ile olan miryolu münakalâtına bugün de devam olunmuştar. Elektrik santralı harap oldu- gundan, şehir karanlık — için: dedir. Paris, 22 (Radyo) — Cum- huriyetçi İspanyanın, Kastilonu müdafaa için büyük hazırlıklara başladıkları söyleniyor. General — Miyaha, — Madrid cephesinden büyük kuvvetler celbederek, Kastilonda kuvvetli iştihkâmlar yapmıştır. Barselon, 22(Radyo) — Fran- saya iltica etmiş ve Fransızlar tarılfından tekrar buraya iade edilmiş olan 41 asker, harp divanınca ölüme mahküm ok “Mmuş v& bugün kurşuna — dizil- miştir. Salamanka, 22 ( Radyo ) — Frankistler, (Ojera) da ilerliye- rek bazı yerler işgal etmişlerdir. Paris, 22 (Radyo) — Havas Ajansna göre; general Aranda orduları cumhuriyetçilerle şid- detli bir. muharebeden sonra (Alkaladel Çerootes) i işgal et- mişlerdir. Frankistler, (Koeva) ve (San- kala) yollarını top ateşile tara- maktadır. Frankistlerin, sahil boyunda 75 kilometrelik bir saha işgal etmiş oldukları söyleniyor. Madrid, 22 (Radyo) — Ge- neral Miyaha, sahildeki askeri mevkileri teftiş etmiş ve mü- teakıben bir beyanname neş- “tederek, Cumhuriyetçi İspanya- iman, karış karış ve Madridde ddutıı gibi müdafaa edilece- i bildirı — 365 — Hata, hata, müthiş bir hata #dikâp etmiştim.. Doğruldum: Gitsem, hpyı çalsam, Güzi- deyi çağırsam!.. Fakat bu nasıl olurdu? İşte iki baş, gene dün akşamki gibi birleşiyordu.. — Ellerimle gözlerimi kapadım. Kendi ken- mi yiyordum: — Yazık Aferide sanal.. Ya- zık, yazık, bile bile, buna da meydan vordinl. Fakat birdenbire anlıyor ve kanaat ediyorum ki, bu da na- filedir. Sanki ne olacak; batak- lik bataklıktır, leke lekedir, sukut sukuttur. Amma bir defa, “Ah, bu gönül,, Çin-Japon harbi — Başı |J inci sahifede — Kay-Şek hükümetine - isyan et mişlerdir. Bu vaziyet, Çinlileri düşündürmeğe başlamıştır. Şang-Kay-Şek, asilerin tenkili için otuz bin kişilik bir kuvvet tahsis etmiştir. Tokyo, 21 (A.A.) — Baş- vekil prens Konoye Çindeki vaziyet hakında kabine erkânı arasında ihtilâf bulunduğuna dair olan şayialara tekzip et- miştir. Şanghay, 21 (A.A.) — Çin- liler, — Lingyinin ziyaını resmi surette tekzip etmektedirler. Hankov, 21 (A.A. ) — Çin tebliği: Santungun cenubunda Linyide muharebe yeniden şiddetlen- Amerika Tayyare fabrikala. rında faaliyet tiren memleketimizde arpa is- tihsalinin yükselmesini — temin için mübim kararlar almış ve bu kararları tatbike başlamıştır. Bu kararların başında bira fiat- lerinin ucuzlatılması — gelmek- tedir. Ankara bira fabrikasının açıl- masından evel şimendifer hat- tından uzak olan vilâyetlerde biranın şişeşi doksan kuruşa kadar satılmakta iken bugün memleketin her yerinde bira ayni hate ve şişesi 30 kuruşa satılmaktadır. Bundan başka şimdiye kâdar muvasala vesaiti noksan olan birçok yerde bira bulunduru- mazken kurumun aldığı tedbir- lerle en hücra yerlere kadar bira sevkedilmektedir. Bunun neticesi olarak şim- diye kadar 22,000 — hektolitre olân bira sarfiyatı bugün 35,000 Vaşington, 22 (A.A.)—Ame- hektolitreye çıkmıştır. Yakın bir rikanın hâva — ticareti odası Amerikanın tayyare fabrikala- rının halihazırda 1939 senesine ait istihsallerini arttırmak — için tertibat almakta olduklarını bil- dirmektedir. Sarfedilmekte olan gayret bilhassa ameleyi istih- daf ediyor. Hâlen 37,000 den ibaret olan amele iki misline çıkarılacak ve amele “her biri sekizer saat çalışan üç ekip vücude getirilecektir. Buna mu- kabil fabrikalar büyültülmiyecek, sermaye arttırılmıyacaktır. Kudüste miştir. Japon ve Çin taarruz ve Mlvhnf Ara, Iar Biribirtai Mükâbil — Aaarruzları takip etmektedir. Dündenberi vaziyet ciddi bir sıfhaya gir- miştir. Maamafih Çin kuvvetleri Japonların müthiş taarruzlarına ve şiddetli bombardımanlarına karşı kahramancı — mukave' göstermektedir. Düşmanın Yisi. en-Tsaosvang mıntakasında ha- rekâtta bulunmasına mani ok: mak ve Linyi ile muvasala te- min etmesinin önüne geçmek için süratle Çin takviye kuvet- leri gönderilmektedir. Japonlar taarruzlarını karşı tevcih edeceğe benziyorlar. Çünkü bu mıntakada iyi yo lar mevcut olduğundan takviye kıt'aları göndermek imkânını baluyorlâr. Halbuki esas olan Tsimpu cephesinde Çinliler T'si- nan cenubunda yolları birçok yerlerinden tahrip etmiş olduk- larından Japonlar — buralarda sevkıyat —yapamıyorlar. Tapon- Yazan: Saime Sadi amma üç delfa... Onun insiya- kını tutan kabuk ve bütün şw uraltı. kaynayışlarını tutan kuv- vet ortadan kalktıktan sonra, hepsi yalandır, hepsi boş ve aldatıcı. Dün akşam Güzide hakkında vermiş olduğum ka- rar, bu m onların buluş- masına mani olduğum takdirde kuvvetini kaybedecek miydi; hayırl.. Bu hal, onun içinde vardı. Hatta, hiçbir. şey yap- masam da, onun, cemiyet kai- de ve nizamlarından korkarak çekildiği kabuk içindeki vazi- yetinin, diğer düşmüş olanlar- dan bir farkı yoktu. Lâmba, gene söndü ve ben greııuıe Kudüs, 22 (Rıdyo) — Mev- kuf Araplar, bugün açlık gre- vine başlamışlardır. zamanda sıhhi içki olan bira istihlâkinin 60,000 hektolitreye çıkmasını temin edecek tedbir- ler alınmaktadır. Kurum, arpa ihracımın artırı. ması bakımından da faydalı tedbirler almaktadır.. Umumi harpten evel arpa ihracatımız 1911 se de 120 bin ton, 1912 sesinde de 192 bin ton ve 1913 te 114 bin ton iken 930 senesinde 3600 tona düşmüştür. Memleketimizin birçok mın- takaları bilhassa Ankara, Eskis nhwr,A!yoı ve Kütahya vilâyeti: nin birçok mahalleri dikıyıııı larda arpa ekiminin artırılma: sını teşvik edecktir. Boluda köy sıhhat Rospinde Araplardan intikam |koruyuculuğu kursu almağa çalışan üç Yahudi genci yakalanmış ve tevkif edilmiştir. Tunus, 22 (A.A.) — Askeri mahkeme dördü İtalyan olmak üzere beş mazaunu beş sene hapis ile sadece para cezası arasında tehalüf eden muhtelif cezalora mahküm etmiştir. bilhassa Linyiye | ammmaaanaaazaamıa aa D ların Şantung cenubuna. gön- derdikleri takviye kıtaatı dört seçme fırkadır. Cepheden alınan son malü: mata göre, Çinliler Hopei Ho nan hattında Nanlo ve Tsing- feni geri almışlardır. Vusiang civarında şiddetli bir muharebe olmuştur. Japonlar en beş bin kişi kaybetmişlerdir. de kalktım, oda kapımı açtım. Kapımın önüne gündüzden koy- duğum — paravananın arkasında saklandım. Artık şüphe, evham mücadelelerine İlüzum yoktu. Güzideyi oda kapısından çı- karken görecek, sonra oda- sına kadar takip edecektim. Ne kadar beklediğimi bilmi- yorum. Evvelâ bir elektrik düğmesi- nin, biraz sonra da bir kapı anahtarının çevrilmesinden mü- tevellit iki ses duydum. Kal bimin gım. Sanki neles Kapı açılır. açılmaz, -Güzide çıktı ve süratle etrafına baktı. Sonra çıplak ayaklarla, arka- sında hiçbir ses, hiçbir iz be rakmadan süratle kendi - oda- sna doğru yürüdü. Namığın oda kapısı hâlâ aralıktı ve ora- dan süzülen ışığın altında ab- lamı görüyordum.. Yarı çıplakt. Açık kavuniçi Bolu, 25 (AA.) — Bugün umumi meclis salonunda köy sıhhat koruyuculuğu — kurumu ilbayın bir söylevile açılmıştır. Kursa 25 ilkmektep mezunu ka- biliyetli genç iştirak etmiştir. llk ders operat Bay Taki tarafındaân — verilmiştir. Kursta muvaflfak olanlar derhal köylere tayin edileceklerdir. Vilâyetin kazalarında da sıh- hat koruma kursları açılmıştır. Hükümet tabipleri bu kursları idare etmektedir. Köylü bu kursun faydalarını takdir etmek- te ve çok alâka göstermekte- dir. Kursa devam edenlerin çoğunu köylü geeçleri teşkil etmektedir. kombinezonunu bir omuz as- kısı tutuyordu.' Şu hali ile, bir erkek için hakikaten çıldırıla- cak bir kadındı. En olgun ça« ğgının, en şehyvetli, en cazibeli günlerinde idi. Oda kapısına gelince, geriye baktı; Namığın kapısına doğru bir işaret yap- tı. Namığın kapısı kapândı, onunki açıldı. ve birdenbire kararımı verdim: Evet, gidecektim.. O, odaya girer girmez, ben de yerimden fırladım ve koş- tum. ÂAnahtarı çevirmek üze- reydi. Kapıya hafif üç darbe ikdirdim. Durdu, cevzp — vere- miyozdu. Tekrar vurdum.. Bir- denbire anahtarın kilitte dön- düğünü ve Güzidenin koşarak kendisini — kâryolaya — attığını duydum. Herşeyin meydana - çıktığını anlamış olmalıydı ve muhakkak ki, şimdi, eşi bulunmıyan bir nedamet, bir utanma ve yan- Güstav 80 yaşına girecek. * Şimal memlektlerinin bu yaşlı fakat genç ve sporcu gibi dinç olan kralı milletinin büyük sev- gisini krzanmış bir Krallarının bu yaş d! de, İsveçliler kendisine büyük bir hediye vermeği düşünmüş- lerdir. Fakat kral, 80 yaşından son- ra hediyeyi ne yapacak? Esa- sen serveti fona kâfi değil mi? Milletin kendine gösterdiği bu sevgiyi gene onların menfaati- ne kullanmağı düşünen beş nci Güstav güzel |bir fikir bulmuş: Halk, krala, 80 inci gününde bir çek verecek, kral bu çekle İsveç milli bankasına yatırılan parayı alacak. Fakat, alır al- maz derhal götürüp, kanserle mücadele müessesesine verecek.. Şimdi, İsveçte her gün, her gece konferanslar verilmekte, halk, krala verilecek çeke işti- rake davet edilmektedir. Halk- tan toplanan bu iane bankaya yatırlmakta olup daha şimdi- den birkaç yüz bin lirayı bul- Muş... Kral Güstav bugün Fransa- dadır. Şimaldeki memleketinin kış soğuklarına artık pek daya- namıyan ihtiyar kral, senede iki üç ay kadar Avrupanın ce- nubuna, sıcâk yerlere çekiliyor. Fakat, kralın bu Avrupada kalışından istifade eden yalnız kondisi değil, ayni zümanda oğludur. Geni babası, kendisi 9_!:'—“ bit Kral naibi unvanını veriyor ve prons, babası yoökken, memle- ketin mühim meselelerite kendi başına uğraşarak, ileride ılıııı alacağı devlet reisli i tecrübe ediyor, yani çıraklık devresini şimdiden geçirmeğe çalışıyor. Avrupanın şimalinde, millet- lerarası her türlü kavga — ve gürültüden uzak — yaşıyan bu memleket bilhassa sanat cihe- tinden epey inkişaf etmi defa İstokholmün büyük tiyat- rosu olan Kral — tiyatrosunun müdürlüğüne — Bayan Pavline Brunius getirilmiştir. Büyük bir tiyatro sanatkârı olan ba kadın, ayai zamanda, memleketin en büyük münev: verlerindendir. Greta Garbonun da İsveçli olduğunu hatırlarsak, bu mem- leketten — çıkan — sanatkârların ma, acıma, ezilme,kırılma için: deydi.. Belki şimdi kafasının içinde şimşekler çakıyor ve ne- damet, onu kaldırıp kaldırıp, mermer taşlara çarpıyor: İşte, — yakalandın, artık herşey bitti. Rezil oldun, mah- voldun.. Diyordu. Onun ruhi ve fikri haletini aşağı yukarı böyle ta- hayyül ve tasavvur ediyordum. Muhakkak ki, ona acıyordum. Benim de içim yanıyor, parça- lanıyordu. Fakat buna rağmen ısrar — ediyor, ayrılmıyordum. Kapıya tekrar vurdum. Gene ses yoğ. Oa dakika fasıla ile vurdum. İçeriden hafif hıçkır:k- lar geliyordu. Anahtar deliğine iğildim ve içeriye seslendim: — Benim Güzide, ben, Afe- ride... Aç kapıyı.. Karyolası — gıcırdadı, biraz daha düşündü zannederim ve nihayet — geldi, kapıyı Lâmbalar — yanıyordu. açtı. Adıra Son olarak saklanmakta olan, yüz binlerce kıymetindeki elmasın Greta Garbo tarafından alin" mâsı da İsveçten bahsederken kaydedilmesi lâzım bir hâdi- sedir. İngiltere - Amerika müzakereleri devam ediyor Londrâ, 22 (A.A.)—İngiltere ile Amerika büyük Okyanustaki Kanton ve Endesburi adaları- min hâkimiyeti hakkındaki mü- zakerelerine devam etmekte- dirler. İyi malümat almakta olân mehafil müşterek bir idare tan- zimi imkânını derpiş etmekte ve İngilterenin bu meseleyi bü- yük Okyanustaki haval hatlar meselesine — bağlamağa çalış- makta olduklarını tehmin eyle- mektedirler. İngilizlerin büyük Okyanustaki İngiliz - Amerikan arazisinden iki memleket tara- fından müsavat dairesinde isti- fade edilmesini teklif etmiş ol- dukları söylenmektedir. Bu su- retle İngilizler Haviden ve Ar merikalılar da Yeni Zelânda- dan istifade edebileceklerdir. Moskova ve Berlin sefirlerimiz Ankar, 22 (A.A.)— Moskova büyük elçimiz Zekâi Apaydın ile Berlin büyük elçimiz Hamdi uzun müddet görüşmüşlerdir. tayyarecileri bugün gömülecekler Liyon, - 22 (Radyo) — Dün kazaya uğrıyarak ölen tayyare- ciler, yarın büyük merasimle defnedileceklerdir. Romanya hükü- metinin tedbirleri Erkânıharbiyei umu- miye de tasvip etti Bükreş, 22 (Radyo) — Hü- kümetin, demir muhbafız teşki- lâtı aleyhine aldığı tedbirler, erkânı — harbiyei umumiyenin tasvibine iktiran etmiştir. Bu tedbirler sayesinde vaziyet isş- tikrar bulacak ve Romanyanın her tarafında tam ve devamlı bir sükünet husule gelecektir. adım, yaşlı, bulanık, korkak gözlerle yüzüme baka baka geri çekiliyordu. Bütün vücudü titriyordu. Yüzü sapsarı idi. Onu omuzlarından tuttum: — Ne yaptın bedbahti. Dedim. — Ben... Bon... Diye kekeledi. Artık itidaline hâkim değildi. Hâdiseyi inkâr etmek için muhtaç — olduğu enerji ve soğukkanlılığı hy- betmişti. — Bunu nasıl yaptın Güzk de, nasıl yaptın söylesene? Dizlerinin bağı çözüldü. ve karyolasının kenarına yıkıldı Elleri ile yüzünü örtüyor, in” liyor, anlıyamadığım birşeyler mırıldanıyordu. — Yanına — otuür” dum.. Bir aralık toplanır gibi oldu. — Çıplak omuzlarından, açık göğüslerinden utanmıştı. Daha doğrusu, bütün günahının uslak — izlerini taşıyan çıpi — Sonu var —