— |e Insan aksülâmellerine ye-| Çocuk mesai- ipuçları. ———0 © a— ı)i Thsanın aksü'âmellerini (Be- haviorlarını) tetkik etmek ilmi yenidir. Epey zamandanberi R - yariye, Mihanik, Fizik, Kimya, Biyoloji ilimleri vardır. Ekono- mi ve politik âleminde de epey- ce Herlendi. Fakat yakın za- mana kadar insan aksülâmelleri ilmi mevcud değildi. Tabit, mazide insanın aksü- lümelleri hakkında pek çoğu züyet doğru ve fFaydalı olan şeyler söylenmiştir. Fakat bun- ların hepsi ancak iddia mahi- yetinde vecizelerden, peygam- berane sözlerden ve felsefi hü- kümlerden ibaretti. Sokrat,Kon- feçyüs, Lao-Tze, İsa, Montaigne Francis Baçon ve diğerlerinde pek çok zaman rastlandığı gibi bu sözler pek İnce müşahedeler neticesinde söylenmiş kıymetli sözlerdir. Fakat gene ekseriya olduğu gibi ba sözler yanlış istidlâllere dayanarak insanları yanlış pisikolojik yollara sev- kettikleri için beşeriyete fena- hk yapmışlardır. Meselâ hasta- liğin şeytanlar tarafından zap- tolunmakla izahı, hastalıklı bir insanın iyi olması için eğulları tarafından âyinler icra edilmesi lüzumu veya kadınların büyücü- lükle, — şeytanlarla muhabere edebilecekleri kanaati insanları yollara sü- İnsanlar — bunlara etmiş olmakla kalmadılar, bu hatalar gayet feci âkıbetlere de mek için lâzımgelen teknikler ununcıya kadar insan ta- biatinin hakiki bir ilmi » bakiki bir felsefesi olduğu gibi- mey- dana çıkmamıştı. Ancak, hemen hemen elli sene evel 1879 da ilk defa olarak Leipzig üniver- sinde «bugün adedi yüzleri geç miş yanada Adler ve Freud, Zürihte Yung bundan elli küsur sene evel yaptıkları keşiflerle psiko- loji İâboratuvarının açı! yardım ettiler. Şimdi hastalık- larımızın çoğunun — rüh? mahi- yette olduğunu kabul eden her yerde birçok psikoloji Tâbora» tuvarı vardır. İnsan aksülâmelleri ilminin kökleri ferdi vak'alarda (cas'lar- da) dır. Gittikçe mükemmeleşen müşahede ve tecrübe teknikle- rile lâboratuvar ve kliniklerdeki çalışmalar neticesinde — ipuçları bulunmağa başlandı. Ümid edi- yoruz ki, bu yeni - ipuçları, in« san tabisti hakkında bizdeki şaşkın yolunu kaybettiği ormandan ç- kararak, tecrübe edilmiş doğru Rumi- 1354 J Arabi- Lide Baler 14 Vedide Karadayı bilgilerle kur! tir. İstikbas lin uyanık fikirli insanları, in- san tabiatini tetkik etmek için gidilecek yeri bileceklerdir. Bu- günün — fizikçisi elektrik veya radyo hakkında en kat'i bilgir yXADOLU sinde kitap ——t .4 v Reşad Oğuz *Bâyi bizi atlatıyor, kitapları bekliyoruz, bu yıl gene kitap» lar gecikecek, diye süyü ke- silmiş değirmenci gibi şikâyet- lerimiz vardır. Tetebbü malzemesi olduğu leri almak için nasıl lâboratuvara| ve komprime malümati ihtiva gidiyorsa yarın da insan tabiati için, komşumuz veya k>nd miz hakkında en sağlam - bilgileri almak içn psikoloji klinik ve lâboratuvarlarına müracaat olu: nacaktır. Kliniklerde —insanın bozuük fonctionlası üzerinde çok tetkik» ler yapılmış ve çok - neticeler alınmıştır. Bu bozuk fonction problemlerinin incelenmesi -hiç beklenmedik zamanda nor mal dediğimiz vetirenin izahına da müessir o muştur. Beklenmedik bir zamanda dir yorum; fakat beklemem z icap eden birşey varsa o da bu ol- malıydı. Çünkü güzel işl.yen bir makine ancak bozulduğu zaman biz, onun hakkında en esaslı teferrüatlı bilgileri ıdinşbıl.yo— ruz. Bindiğiniz otomobil kayar gibi ilerliyeceği yerde birkaç adımda bir durarak âdeta sen- deler, sinirlenir, bırlt lar çı tır ve nihayet bir daha kımıl- dâmamak üzere durursa, makine ettiği müddetçe, Cikri terbiyede kitap ihmal edilmez bir kuv- vettir; çocuk terbiyesinde ise fotoğraf —makinesi, akvaryum mahiyetinde, ilkin bir müşahede âletidir. Olgunluğa müteveccih müte- madi bir bamle halindeki ço- cuğuü okul hayatında; çocuk me- saisine azami ö'çüde kavuştur: duğumuz gün kitabın, çocuk terbiyesindeki rolünü ve mev- küni tayin etmek çok gerekli bir zaruret olur. Gayri reşidin daha gür ve 5 Karşıyaka Halkevinde —at . 4: —— Öğretmenleri ilgilen- diren bir konferans.. — ç p — Karşıya — Halkevinde çocuk terbiyesi hakkında yapılan mü- sahabeler serisinden dün ak- şam Dr. Necati Kemalin ver miş olduğu konferans öğret- menleri ziyadesile alâkadar ot mektedir. Anne ve babaların, öğret- menlerin — çocuk terbiyesinde müessir olabilmeleri için evvelâ çocuğu tanımaları lâzımdır. Ço- cuklar arasındaki bünyevi fark- lar göz önünde bulundurulma- lıdır. Çocuk, kendi kendine müstakil bir varlık de bir zincirin halkalarından birisi gibi, aüne ve babasının, yakın akrâ- balarının hatta uzak ecdadının bir temadisidir, bir parçasıdır. gümrah bir inkişaf devresini |Terbiye vetiresinde çocuğu tıpkı kucaklıyan — ilkokulun — bünye- sinde çocuk mesaişinin terbi- yevi kaymeti en başta gelir. O derece ki mürebbini müdahalesi, terbiyevi müral besle ilkokulda muvaflakıyı mizin ibresi çocuk mesaisini gerçekleştird ğimiz nisbette le- hakkında fazla bir bilginiz yoksa| bimize veya aleyhimize değişe: bu ıstırap çeken molörün ka- ağını kaldırdığınız zaman mar Exne hakkında bilginiz genişle- meğe başlar. Anormal — fonetionların ince- lenmesinin — beklenilmiyen — bir işık verdiğine Brükselli Dr. O- uwide Dekrolynin çalışmaları gü- | | “Lbj mişaldir. oktor Dekrely tababete ilk başladığı zamanlar anormal ço- cuk meşelesi ile karşılaşmışlı. Derhal, alâkaları alelâde bir döktorunkinden öte'ere gitme- e başladı. Sadece vücudün de- ğgü, dimağın dâ tedavisi için çareler düşündü. -Sonu var. Öğretmenler gecesi - 16-4-38 cumartesi akşamı saât sekiz buçukta Halkevinde öğretmenler ve aileleri için güzel bir gece eğlentisi ha- zırlıkları yapılmaktadır. — İzmi. rin en iyi cazbadı tutu'muştur. Bütün sene muayyen şeyleri yapmağa alışmış olan vücud ve kafalarımızı bu rutinden kurtaralım, Hep bir arada eğ- lençeli bir gec> geçrmek için ufak tefek — fedaxârüklardan çekinmiyelim., Zengin bir büle, caz, dans müsabakaları daha başka sürp- rizlerl.. * 'e Mündericat fazlıl.ğından ba- Ze yazılar, gelecek — sahifeye || ka mıştır. Yazı gönderecek İ| arkadaşların kâğıdları tek ta- İf vaflı doldurmalarını rica ederiz. | | cektir. llkin bir müşabede âleti olan kitap —yavaş yavaş — çocuğun şahsi ve cem'i hayatına grer- ken diğer terbiyo vasıtaları gbi çocuk mesaisine uygun bir rol alacaktır; yoksa hali hazırile kitap & ratüner; hâmilinin baş belâsı ol- mak zavallılığına mahkümdur. Kitap; çocuk mesaisine g- rerken, gündelik hayatına tev- ©h ettiği dikkat, tecessüs ve müşahedesile çocuk kendi âle- mini yaşarken kitap onun elin- de mesud bir vaziledar veya kölfet yığını baline get'rmek by bahsin mihver.ne temas eder. İlk terbiyede kitabıa — rol'inü, mevkini bız değil "çocuk me* saisi, belirtacektir. elim a | bünye bir doktor gibi tedkik ederek elde edilen ipuçlarile tedaviye başvurulmalıdır. Elimizde, her hangi aykırı balile göze çarpan çocuğa müşahede altında bu- lundurmak ve tıpkı bir doktör gibi teşh & koyabilmek için sis- tematik bir tarzda âraz araştır- manın — lâzimgeldiğini hatırda tutmalıdır. İpin uçlarını evvelâ, çocuğun uzviyetinde, fiziki bünyesinde ve irsi bünyesinde aramalıdır. Sonra rubi tezahürlerini göz önünde — bulundurarak — bangi l kın olduğunu ve büs. nun ifade edebileceği manaları, Anne ve babasının, yakın akra- banın ruhi bususiyetlerini araş- tırmalıdır. Çocukta geriliğin sebeplerini araştırmak için Dr. Necati Ke- mal öğretmene çok — faydalı olabilecek mükemmel bir plân çizdiler. Ba konferansın Halk- evi tarafından bir broşür ha> linde — neşredileceğini — haber verir ve arkadaşların Karşıyaka Halkevinden bunu aramalarını taysiye ederiz, *Dersimiz veya dersiniz bu- |a radan buraya kadardır, 1 da “bu da geçer yahu, — “geldi, gtti tahtası, gibi okulun mü> zesine korken mesleki hüviye* timizin tasl.yesine doğra “ki> tab, ı ili vazilesine iade ve irca etmel'yiz. Bir malümat hamulesini kör- pe dimağlara aktarma eltiği takdirde — bile, kitap — sihni | vetireleri işlettiği mikyasta fay- dalıdır. — .— —— | | B. Sızai Adliye Vekâleti teltiş beyeti reisi B. Sezai dün akşamki Am- kara ekspres'la Ankaradan şeh- rirmmize gelmiştir. öğretmenler birliği heyeti umumiye toplantısı Öğretmenler birliğinin gıllık hegeti umumiye toplantı zamanı gelmiştir. 18-4-938 pazartesi günü saat 4.30 da Halkevinde toplanılacaktır. Birliğe üye olan ve olmuyan bütün öğretmenlerin bulunmasını dileriz, Mesleği ile alakadar olan her öğretmen saat 4.30 da Halkevinde mutlaka bulunmağı kendisine iş edinmelidir. Birliği kuvvetlendirmek,onu öğretmenlere ha- kiki destek haline getirmek hepimiz için bir ihtiyaçtır. Ek- serimiz artık bunu runıza vazifeler verelim, z ü seziyoruz. Bilgilerine, idarecilik kabi- ligetlerine ve hüsnüniyetlerine itimad ettiğimiz arkadaşla- Bu güzel sepeti yapmak Âvöy BUK M Hayalinde köye Şehirden ayrılalı iki gün ol muştu. Eski bir arabanın inik tiler çıkaran sesiyle benim şar- kı mirıltılarım karışmış gidiyo- ruz. -Arabacıya soruyorum: — Daha çok var mı, henüz gelmedik mi? O daima çatık duran kaşla- rından birini biraz oynatıyor, paslanmış — dudakları — açılıyor, ağzından şu kel meler dökülü: yor; — Biraz daha, yaklaştık. Ben arabanın köşesinde başım hulyalarla dolu — oturuyorum. N.hayet ben sormadan ©o söy- ledi — İşte geldikl. Uzaktan yoşillikler birkaç adam ve bir gözüküyor. Arabacı: — Buradan öteye yol yoktur. Ben döneceğim, sen git|, Diyor. Kalkıyorum; birelimde paitom, ötekinde bavulum, kö- ye doğru yürüyorum, Köyün kenarından ince bir dere akı- yor. Bu derenin geçilmesi içi birkaç taş yanyana dizilmiştir. Atlıyorum ve yürüyorum. Niha> yet küçük bir kızla karşılaştım; saçları sayamadığım kadar çok örgülü, ayakları çıplak, yüzü kirli, fakat munis gözlerinden içinin temizliği okunan bir kız. Beni köyün mektebine götür mesini söylediğim zaman Öğ- retmen olduğumu anlıyor.. Mektep ya köylülerin him: metile taş'an yapılmış ve &- vaamış olacak — veya harap bir Köy çocukları öğretmen ol: madığı için belki bir senedir mektebe g tmemişlerdir. Oaları tekrar mektebe bağlamak — ve mektebi de kendimce tahayyül ettiğim şekle sokmak için bü- yik br cidale göiyorum. O gece yatmadan evel bir plân bazırlıyorum. İhtimal şu - gibi maddeler bulunacaktır: «) Duvarları badana ettr- mek. b) Sıraları — tanz'm (mümkünse boyamak), €) Getrdiğim karton, elişleri, renkli kalem ve boyaları kulla- mütemadiyen içinden minare ev. etmek 'İ.. # | eyeT) gittim narak İâzimgelen levhaları ha« sırlayıp asmak. d) Mektebi mümkün o'duğu kadar — temizleyip — güzelleştirr mek., e) Köylülerle anlaşmak.. Bu işlerden sonra köylü kas dınlardan bir kısmıni bir ataya toplayıp, onlara Atatürk — inkı- lâbını, anlıyabilecekleri eu kısa ve basit tarzda anlatıyorum. Çocuklarını okutmalarının mem- lekete ve kendilerine — temin edeceği faydaları — söylüyor; okumanin zevkini onlara aşılı. yorum. Talebelerim mektebe gelmeğe başlıyorlar. Kıyaletleri o kadar perişan, halleri © derece ürkekti ki; sanki hiçbir insan yüzü görme- mişler zannedilir. O gün isim- lerini öğreniyorum ve mektebe kaydediyorum. Gece ulak odam: da düşünüyorum; nasıl çalışa» bilirim? Bunları nasıl istediğim sıhbatl, şen ve bilgili çocuklar yapabilirim? — Evvelâ keadimi sevdirmekle; onların kalplerini kazanmakla. Oaun için çocuk- lâara çok güzel muamele edi- yorum. — Zavallıların dışları da © kadar çıplak ve perişan ki; içleriyle / beraber üstlerini de ısıtmak lâzım. Evden gelirkön ne kadar kullanılmış çoraplar, eski küçülmüş elbiselerim, arte miş kumâş parçaları varsa hep- s'ni getirmiştim. Oalara küçük iüp çorap, entari dikiyorum, saçlarını çözüp tarıyorum — ve gene ayni kumaştan — onlara kurdelâ kesiyorum. Erkek ço- cuklara ilk p:zıra indikleri gün saçlarını kestizmelerini söylüs yorum. Çocuklara getirdiğim — renkli n onlar ya- biliyorlar, fakat okuyamıyorlar, öğrenmek — işti. yorlar. Ben okuyorum - b'rkaçı *ah, biz de okuyabilsekl, di- yorlar. Oalara tarihte örnek aç küçük çocuğun ' gösteriyor, cesaret bikâyelerini anlatıyorum, — çalı. şırlarsı her birinin birer kah- raman — olabileceklerini — söylü- ben — alıyorum; verdiğim — zaman dar çok — seviniyorlar kiş " gözlerinden minnet ve şükran- çok kolaydır. Bu deseni kartona ge- çiriniz. Zambakların üst yaprakları sarı, açık mavi veya efli. tun, öç alt yaprakları da koyu sarı, koyu mavi veya mor olarak boyanabilir. Alt yaprakların ortasındaki çizgiler sarı, saplar da açık ve koyu yeşil olarak boyımnur. Çizgiler üzerinden kesilir. Noktalar da işaret edildiği gibi kıvrılır. ve yapıştırılır. Bu tarz bir sepete sap lâzmgelmez. Bu sepet, tabii istenildiği kadar büyültülebilir. larını okuyorum. Muhakkak ki beni bu kadar çok sevdikten #onra istediğim gibi çalışacak: lardır. Acaba bunları ev nasıl karşılıyacak? Tabiidir ki köy- lüler içinde de iyileri olduğu gibi düşünemiyenleri de — var: dir. Üvey kızına diktiğim elbi. seyi alıp kendi kızına verenler; veya kendisi alıp kullananlar olacak! Fakat ne zararı- varl Bütün bunlar benim çalışma aşkımı — sadece kımçılıyıcık' irademi, azmimi büsbütün sağı - lamlaştıracaktır. Öyle zannedi» yonıı_h bütün çalışmalarıma -ı_k_ıhi köylüler - içinde beni sevmiyenler olacaktır. On- lara da sokulacağım, kiyafetim olacak olan kilot ve bulüzla bir erkek gibi her yerde do- SâCağım. Tavukları mi hase tadır, onlara bu hastalıkların “b_lplui:lî. çarelerini — öğrete. ceğim. Birisi mi yaralanmıştır; lâzimgelen — bütün yardımları mektepteki küçük eczanemden yapâcağım; köye bir hastalık geılımükorxın çarelerini öğ. reteceğim; ihtiyar ninelerin as- kerde bulunan — oğullarına ben mektup yazacağım.. — Sonu Binci sahifede — gene