* Shile- -7 f Gö Yezam: KS ğ /thı Alman cephesinde FEidâsız askeri, milletin vicdani n sizi mahküm edecek Höh büyük delildir. ; Ü kumandanınız sıfatile, ba '.kıoıhıı düşeceğiniz ve tek ç kağun atmadan Fraasiz toprak- ç Ü—ı düşmana terkedeceğiniz, &îı'ın bile hatırıma gelmezdi.. Uıditiniı büyük cürmü tah- * €f etmek için elinizde fırsat Vardır. Vakit geçmemiştir.. Bun- dün evelki emrimi bir kere daha hatırlayınız! Düşününüz ki, sizin bu hare- katiniz tevali ederse, vatan için felâket, ve sizler için de, zillet ve esaret mukadderdir. Fransız bayrağına — sarılımz ve onu, Alman kartalına par- çalatmayınız! Milletimizln tarihini batırlayı- nız ve 1870 mağlübiyetinin in- tikamımı almağa çalışınız!. Zavallı vatan, sizden istimdad ediyor ve göğsüne basan düş- ea LaDeli Rusyada buügün paraşütle at- lamayı bilen 15 milyon insan var, Bunlardan on milyonu ma- hir paraşütçüdür, beş milyonu bu işi öğrenmek üzere olan: lardır. Kanun, on iki yaşından aşa- B1 olan çocukların paraşütle ye- re inmesine izin vermez. Fakat miniminilere tahsis edilen bir- çok parklarda ve bahçelerde yaşındaki çocuklar, hususi yapılmış atlama kulelerinin üs tünden ve küçük irtifalardan Paraşütle iniyorlar. Çocuklara evelden açılmış paraşütler bağ. lanıyor. Bu yavaş yavaş yere iniş yavruların çok hoşuna gi« diyor. Rusya içerisinde 4000 para- şüt kulesi vardır. Bunların yük. seklikleri 40 metre ile seksen metre arasında değişir. Büyük- ler için yapılmış olan bu kule- lere her paraşüt altından ufak bir çubukle raptedilmiştir. At- lamak istiyen çubuğu eliyle tatmak ve kendini boşluğa fır- latmak kâfidir. 14 yaşından itibaren herkes ilk inme imtihanını verebilir. Bu imtihanı| veren B sınıfına geçer. Bugün Rus mekteplerin- de B sınıfından diplomalı 9 milyon talebe vardır, Bu diplomayı alanlar ipek bir pı;.qüu malik olmak hak- zanırlar. Bu paraşütl beraber bir de kırmınpm.lşı:ı: alırlar ki, bunun üzerinö isimle- rini kazdırırlar. Bu ipek para- şütler, orduda kullanılan mo- dele yakın, çok hafif ve çok sağlamdırlar. B. sınıfının talebesi, halkı vacılığa teşvik işine de ,:,ı:. Beş yüz veya bin talebe muh. telif tezahürat yaparlar. Bazan 200 yahüt 300 paraşütçü birden bire atılır. Bu teşvik tezahürleri Sayesinde son üç sene * de Rusyadâki Paraşütçülerin sa- aa — kten — 25 — )&'r olarak bulunan yüzlerce | man ayağının koparılmasını siz- den bekliyor.. Fransız askerleri! Sağ cenahta, zaferden zafere koşan silâh arkadaşlarınızdan ibret alınız! O arkadaşlar ki, siz cepheyi bırakıp kaçarken; yandan fehlikeye düşmüşlerdi. Fransız askerleril Fransaya İlâyık olduğunuzu gösterinizl O dakikayı sabırsız- lıkla bekliyorum! Peten Şu hakikattir ki, harp devam ettiği müddetçe, hiçbir kuman- dan, bu derece küvvütli - ve ayni zamanda acıklı bir emir vermedi idi, Bundan sonra gö rüleceği veçhile, (Peten)in bu emri, yıldırım süratile tesirini gösterdi, Şimdi, 22 Şubat 1916 da biraz da bizim cepheyo göz gezdirelim: Sağ cenah 51 nci, 38 inci, 37 inci ve on yısi Üç misline çıkmıştır. t Mektebe gidecek çağa gelmiş bir çocuk, insanın paraşütsüz olarak yaşıyabileceğini düşüne- Mez bile. Rivayete göre, Stali- nin kızı 6 yaşındayken paraşüt ile atlıyormuş. Bu küçük kıza bir gün yeryüzünde kendi ya- şında paraşütle atlıyabilecek Pek az çocuk bulunacağını söy- lemişler. Kız biraz düşünmüş, Sonra; — Onlara çok acıyorum, de: miş, demek ki tayyareden dü- şerlerse ölecekleri Paraşüt, —memlekette hava sporlarını yapmak, halkı hava- cılığa alıştırmak için hem en iyi 'em de en ucuz vasıtadır. Ço- cuğun kuvvetini ve — cüretini arttırır. Yetişmiş insanlara za- r!ırî olan havaya alışma kabir liyetini genç yaşında verir. As- kerlik noktainazarından paraşüt korkunç bir silâhtır. Bir mem- keketi — istilâya kalkışan ordu, eğer o memleket kendini parâ- şütle müdafaaya hazırlanmışsa ölüm yağıyor Verdun kalesi Almanlara karşı nasıl durdu? Fransız erkânıharp kaymakamlarından Jorj Londen ANAD! Türkçeye çeviren: A, Kâmi Oral Mareşal Peten tebliğinde “Fransız askerleri 1870 #a mağlübiyetinin intikamını alınız,, diyordu dördüncü fırkalar yer almış bu: lunuyorlar. O gün, sabahtan akşama kadar düşmanla çarp- şıldı ve mareşal (Potenjin emir- namesinde yazılı olduğu üzere düşmanın bir adim ilerlemi meydan bırakılmadığı gil kit vakit te muvaffakıyetle neti- celenen taarruzlar yapıldı idi. Hatta, 37 inci fırka, takviye kı- taatı aldıktan sonra üç defa düşmana taarruz etti ve mühim muvaffakıyetler kazandı. 37 inci fırka yaptığı taarruz- larda bin kadar da esir, düş manın tekmil bir top batarya- sını, ve hayli mühimmat aldı. Bu mühimmat arasında çıkan gaz bombaları, muhtevi bulun- dukları kimyevi mürekkebatın neden ibaret olduğunun tedkiki içil lüboratuvarlarına gön: derildi. 87 inci fırkânın en büyük muvaffakıyetlerinden biri de, bir Alman müfrezesini, bayra- gile berabor esir alması idi. » Sonu var- / Gökten insan yağıyor! Rusyada 15 milyon para- şütçü bulunmaktadır Stalinin 6 yaşındaki kızı bile ku- - leden paraşütle atlamış! Ç atlıyarak o zamanın erkek pa- raşütçülerini bile şaşırtan Nina Kemnevo (Bittabi bu rek son senelerde kırılmıştır) birkaç saat içel de bütün taarruz - kabiliyetini kaybeder. Her biri beş veya on kişi ta şıyan yüz kadar tayyare düş- man askerlerinin — üzerinden geçerek düşman hatlarının âr- kasına inehilirler. Bu maksadla başta Rus or- dusu olmak üzere birçok or- dularda erlere paraşütle inme talimleri yaptırılıyor. — Bunlar 4000-5000 metre gibi çok yük- sek irtifalardan atlıyorlar ve ancak yeryüzüne birkaç yüz metre kalınca paraşütlerini açı" yorlar. Bu suretle beş dakika içeri- sinde düşman hatlarının geri sinde silâhları ve cephanesile beş bin kişilik bir ordu teşkil etmiş oluveriyor. Rus hava ordusu bu esa dahilinde techiz edilmiştir. Beş dakika içerisinde düşman hat- ları 'gerisine indirilecek olan bu erlerin düşman topçusuna bir hedef teşkil etmemesi için askerler paraşütlerini mümkün olduğu kadar geç açmağa tırılmıştır. Rusya yüksek irtifadan para- şütle atlama rekorunda ikinci- dir. Birincilik 10,700 metre- den atlıyan Fransız paraşütçü- sü Cm Vilyamsdadır. Kaytanof ismindeki Rus paraşütçüsü de Soldâ, 1934 de 3000 ..:ıı.dîı] OLÜ a Yaşamak için sıra bekliye— £ aa çarelerden haberiniz var mı? Elli yatak, elli yataktır; ikiyüz vatandaş kurtarır! -.. Doktor, iki sene evel şöyle diyordu:“ Ah şu binayı ya- kalayıp kollarımı gere gere, genişletsem, büyütsem de..» yani İki sene evel; sıcak bir ey'ül günü.. Üstünde uzun zaman en ufak bir değişiklik görülmiyen Kemerin tozlu yollarından geçe- rek, Tepecikteki Emram sariyo hastanesine gitmiştim. ında oturan ve her öksüri gerlerinden birkaç çıkararak aile yuvasına mikrop saçan, çoluk çocuğuna stabit ki istam'yerek - felâket aşılıyan fa- kir bir dostumun hastaneyo alınmasını istiyeceklim. Dostum, damla damla eriyor ve bu pe- rişanlık, kendi muhitinin içinde dehşetli bir şekil alıyordu. Arabadan inip te kapıdan içeri girerken, oracıkta; koyu toz tabakaları ile örtülmüş ye- şilliklerin, ufacık çam ağaçla- m altında birkaç hasta gör- F düm. Güneşin yakıcı sıcaklığı, on- ların yüzlerindeki sarılığa — hiç Elmacık ke- mikleri çıkık, dudakları — çatla- mış, gözlerinin feri uçmuş ve- remlilerdi bunlar.. Yanlarına yaklaşarak burada ne beklediklerini sormuştum. Hepsi de: — Sıral. Dediler ve ellerindeki numa- | râlı bir kâğıdı gösterdiler. 108, 95 vesmire.. Bunlardan birinin, hem de pek genç bir kadının numarası 113 idi. Bekliyecekti; 100 kişi yatırılacak, sonra on üçüncüde sıra onâ' gelecekti! (13) e meş'um rakam derler. O anda, bu feci manzara kır- şısında (13) rakamı bana da pek uğursuz gelmişti. Çeşidli çiçeklerin süslediği bahçede — ilerleyip, mermer merdivenleri aştım. Vicdanımda bir tereddüd ve kargaşalık var- dı. Ayaklarım sanki i lerlemek istemiyorlardı. Dostumun hi- i dilemeğe giderken, geride yüz vatandaşın — sıraya durmuş hakları bana hitap edi- rlar gibiydi. ei ’“ıı değerli sertabibi İ vaz yeti an- Hattığın zaman, bimi — yü- zündeki hatlar o kadar açık olarak ifade ediyordu ki.. n v SAT GSN TUT Lenmgrad üzerinde 10,500 meire irtfadan atlıyarak bir dakika içerisinde yere inmiştir. Paraşütçülük bütün yeryü. züne yayılacak gibi görünüyor. Bir gün gelecek ki, her köyde bir paraşüt kulesi bir mektap kadar esaslı bir ihtiyaç sayıla. caktır.. O gün de çok uzak değildir. Sıkhhat müdürü söz söylerken ve ziyafeltten bir intiba. — Yer yok; -dedi- her gü geliyorlar. İnsan tahammül ede- miyor ve şu bastane binasını yakalayıp kollarını gere — gere genişletmek, büyültmek, tal tın kanunlarını çiğaemek ( tiyorl. . Dün gene ayni yollardan ge- çerken, iki yıl evelki feci tablo gözlerimin önüne dikildi; bu dü- ların yerinde, şimdi terütazo çamlar, ç'çekler vardı. Başhekimin da yüzü gülüyordu. Vilayet büdcesinden ayrılaa on bin lira ile yeni bir varemliler pavyonu yapılacak, müracaate nisbetle pek ufak ta olsa, elli vatandaşın daha hayatını kur- tarmak mümkün olacaktı. « Hastaları alabilsem,, diyordu. ) Genç bir doktor, bana pav- van arka kısmındi a ed - miş yeni ütü dairesini gezdir.i — Harabe halindeki — esi inden artık kurtu- ve ilâve etti: — Yeni daire çok munta- zamdır. Hasta, bu gördüğü süz kapıdan girecek, Ssoyunup y> kandıktan sonra temiz elbisele- rile arka kapıdan çıkıp hasta neye geçecek. Şurada da üs- tünden çıkardığı elbiseler ütü lenecek. — Sonu 8 inci sahifede — Aşk uğrunda 65 yaşında bekâr kalan bir sultan Şimdi dünyanın en güzeli artist Eç T Birkaç gün evel karısından boşanan Lahor sultanı; meşhur. sinema yıldız. Doroti Lamurla evlenmek istemektedir. Lahor sultanına: — O evlidir, diyorlar. O da; — O halde onun benzerini bulun, diyor. — Peki, niçin Maes Vestle evlen miyorsunuz? Sultan gayet lâkaydane şu cevabı veriyor: — Pek tombul olduğu için.. Bu cevabı Mae Vest haber alı- yor ve asabileşiyor: — Pek tombul! Beni çok D. Lamura âşık!. Doroti Lamurun iki pozu tombul buluyor ha? «yor, Hiddetten sesi tıkanan Mae Vfıı. korsesinin — kopçalarını çözüyor, '. Bu bâdise, bir iki hafta evel, Holivutta geçiyor. Mae Vest, şimdilik, zabiri bir Süküaet göstermeğe başlamıştır. Holivutta herkes bu hâ dön bahsctmektedı ” Ha — Sonu 8 inci sahifede —