Beyoğluna bir bakış — İstanbul intibaları — Orhan Rahmi Gökçe Gece yeni bastı. Beyoğlunun yaya kaldırımları, âdota karınca — yığımla- — aam aadıraa kifilelerin seri ve karışık yürüyüçü içinde uğulduyor. Burada sağ, sol yok. Mühtelif dillerden konuşan, muhtelif kıyafetle — -kadınlı erkekli- n binlerce kişi, ayni bat üsezinde, saman zaman burun tokuşlu. rarak, kol dirsek, göğüs ve omuz müsademesi tererek çidip geliyor. Tekrar ilk aazarı dikkete çarpan şey, ba kozmopolit parçanın, hâlü — sağ Ve diri bir hüviyet taşımasıdır. Âdeta imtiyazlı bir muataka gibi, hiç- Bir bare, hiçbir milliyet ve dil davam buraya giremiyor, Patentalı Babil kalesi.. Dişlerimi gıcırdatarak göçiyorum, .. ' — Beyoğlunun güzelliği, yalarz binalarımın yüksekliğinden ve kendine has sklığından, yakud da vitrinlerinin komple ve zengin oluşundan değildir. Orada tenge de ehemmiyot veriliyor. Bol, kalan, kavrotli hatlarla ziya rengine.. Azl İstanbul hâlâ ve bilâ, eski bildiğimiz muhafasakâr karakterini matıl tapıyorsa, buram da, vücudünü satarak geçinen bir kadının reak İhti. O mamim yüs ialali ile gözteriyor. Çünkü #atış kaygısı içindedir: Göz kıpan, iltifat eden, kucağını davetle açımış, maksadını ve — hâvlk yetini gizliyon bir yer.. Masmafih, ben buna gayet tabif bulanlardanım: Elbette ki, kazanmak için söslenip giyinecek, cicibici olacaktır, “Pariste eğlenceye azami ehemmiyet verildiğini hep biliriz. Hatta ahlâk ylamını bile inkâr eden bir ehemmiyet.. Çönkü Paris, ancak bu suretle ir, Parisia bayat ve servetinde en bellibaşlı rol oynıyan işte budur.. Şuşniğin pabuçları eline verilmiş Viyanada, senelerdenberi İş yapan ve büyük şöhret kazanan — bir kunduracı dükkânı varmış. — Avusturyanın en büyük adam- ları, bu dükkândan ayakkapla- nni alırlarmış. Dükkân sahibi- /— min iddiasına göre, Holivud si- — mema yıldızları bile iskarpinle- /— Hini bu dükkândan temin eder- — Çok ihtiyar bir san'atkâr — plan dükkânın sahibi; Avustur: Almanyaya — ilhakından bir kalıp kolleksiyonu ve; başta Hitler olmak yanın en büyük İ küçük yaştan- a ı — kendisine 'dıklarını — iddia etmiş ve n giydiği ayakkaplarının sene besene göster- — Dükkân sahibi, Avusturya “sabık Başvekili Şuşniğin, ancak #00 zamanlarda kendisine bir ' gift pabuç iamarladığını söyle- Mmiş ve pabuçlar bittiği halde aldırmadığından, onları bir ku- “tuya koyarak, ikametgâhına ka- /dar gönderdiğini ilâve — eyle. Miştir!.. “Âhiret yolculuğu kolay mı? epey — volkanlar — wardır, Bunların bir kısını zehirli gazlar neşreder. Hükümet, bu — volkanların etrafını duvarlarla /gevirmiş ve balkın, volkanların — bulunduğu mıntakalara — yanaş- — mmasını yasak etmiştir. İki hafta ;;d. hayatından usanmış olan 25 yaşlarında Okay adında genç volkanların en tehlikelisi olan (Hhrarı) ya gitmiş ve duvardan bee de,zehirli gazın intişar ettiği “—aaha haricinde ve büyük bir kar /— ya üzerinde kedi gibi dimdik durmuştur. Japon genci, kaya- nin üzerine ayak baslığı andan itibaren — âhiret yolculuğundan vazgeçmiş ve orâda 24 saat kab dıktan sonra, güç halle duvarı aşarak, tekrar evine dönmüştür. Dünyada en çok telefon mu- haveresi îıpın ve meklup yazan İsviçrelilermiş Dünyada, en çok telefon mu- haveresi yapan ve posta müra- selâtında rekoru kıran tek mem- leket vardır. Bu memleket, İs- viçredir. Her — İsviçreli; günde, en aşağı 132 mektup yazar ve 167 defa da telefon muhaveresi yapar. içrede —oturan — muhtelif memleketler ahalisinden en #7 mektup yazan da, Rumenlerdir. Bir Romanyalı, günde, yazsa yazsa, ancak on mektup yazar. Bir köpeğe 6 bin İngiliz lirası miras bırakan kadın! Amerika — milyarderlerinden (Murgaut) çok sevdiği beyaz bir köpek için altı bin İngiliz lirası miras bırakmıştır. Bu kö- pek Şikagoda nam almıştır. Milyarder kadının varisleri son zamanlarda — mahkemeye müracaat etmişler ve köpeğe miras — bırakılamıyacağı! idia eylemişlerdir.. Mahkeme, bunu reddetmiş ve köpek için bırâ- kılan altı bin liranın, halen bu hayvancağızı besleyene verik ü lâzımgeldiğine dair karar Burnova Ziraat mektebinde Burnova Ziraat mektebi, et- raftan 600 dönüm arazi İstim- lâki suretile — genişletilecektir. İstimlâk muamelesi bugün biti- rilecektir. îâıir Dalîilî Haberleri B. Adnanın tetkikleri —a ol a— Güreş salanunda mü. sabakaları seyretti Şehrimizde bulunan İ. S. K. asbaşkamı B. Adnan Menderes, dün de bazı stadları görmüş ve akşam fudbol ajanı B. Suad ile İzmir gürescilerinin - çalıştıkları salonu yezi tr. Güreş , mantelif sıkletlerinde çalışan 30 kadar genç antrenör Nuri tarafından takdim edik miştir. Antrenör, İzmirin bir güreş salonuna olan — ihtiyacını da anlatmıştır. Bundan sonra güreşçiler ara- sında gösteri müsabakaları ya* pilmiş, B. Adaan gençlerin ça- lışma tarzlarını alâka ile takip etmiş ve gençleri an'anevi spo- rumuza olan güreşe gösterdik- leri alâkadan dolayı tebrik elt- miştir. İzmir fuarı Bütün müesseselerin iştiraki isteniyor İktısad - Vekâleti, İzmirdaki bütün sınai müesseselerie ihra- cat evlerimizin İzmir fuarına iştirak etmelerini şehrimiz T.ca- ret ve Sanayi odası reisliğine bildirmiştir. Ticaret Odasınca, Vekâletin bu tamimi, bütün ticaret müesseselerine gönderil- miştir. — Vekâlelin tami de, fuara iştirak etmiyen müessese- lerin bir İistesi gönderilme- sini bildirdiği için Odaca, ip k etmeği kabul eden ve müesseselerin bir liş- tel derilecektir. ASADOĞU Dolaplıkuyuda kanlı bir vak'a oldu Hüseyin bıçakla metresirLütfiyeyi sekiz yerinden yaraladı Dün öğleden sonra Dolaplı- | teklifi kabul etmiş: kuvu mevkiinde Orhaniye — Oh. Nihayet evlenmek hallesinde Yusufdede cadd emel me kavuşuyorum. de 156 numaralı evde bir Demiş. Demiş amma, vaziyet, olmuş, 40 yaşlarında Lütfiye | hiçte düşündüğü gibi olmamış. adında bir kadın, epey zaman- | Hüseyinin kız kardeşi ile çar- danberi birarada yaşadığı Hü- | şya giden Lütfiye, alınacak seyin tarafından bıçakla sekiz | manto için pazarlık etmiş, dö- yerinden sürette yaralan- | nüşte bir arkadaşının evine uğ- mıştır. 'anın kıskançlıktan | ramış, orada lâfa tutulmuş, sa- ileri geldiği anlaşılmıştır. Hâ- | atlar geçmiş, ş kâyet meselesin: Kazırlanacak, Vektlete gön: | dise, şöyle olmuştur: Hüseyin, bir müddettenberi Lütfiyeyi yanında — metres ola- rak alıkoymakta imiş. Lütfiyeyi seven Hiseyin, kadına; — Seninle evleneceğim. Dediği içir kadın, ikide bir- de evlenmek - vaidini hatırlatır ve evlenme muamelesi için #cele eder dürürmüş. — Hatta Lütfiye, Hüseyinin evlenmeği uzatması yizünden evden çıkıp gitmek istemişse de dostu tara- fından tehdid edilmiş, bu ni- yetinden — sarfınazar — etmeğe mecbur kalmış. Lülfiyo, —kendisinin ölümle tehdid edildiğini müdde.umu- miliğe h>ber vermeğe — karar verince Hüseyin yumuşamış: | — Beni şikâyet edersen ev- | lenme meselesi suya düşer. | Sen şikâyetten vazgeçte evle- nelim. — Kızkardeşimla bugün çarşıya gidin, sana bir manto | lâzım. Fiat meselesi için pa- ı:ıal,ı:_ edin, gelip baaa haber Demiş, Lütfiye, sevinerek bu Yeni ihracat kararnamesi ve pamuk iplikleri Kararname ile takip edilen gaye ma:.sullerimizin fazla ihracıdır Yeni ihracaat kararnames'nin şehrimizdeki alâkadarlara tebliğ edildiğini ve 7 Nisandan itiba- ren mer'iyet mevkiine konuldu- ğunu dünkü sayımızda yazmış- tık. Yeni kararname, ihracat mahsullerimizin ihracımı — artır- mak gayesile hazırlanmış ve ona göre muhtelf hükümleri ihtivâ etmekte bulunmuştur. Fa- kat bazı tüccarlar, yeni karar- namenin iplikler — hakkındaki maddelerinden birşey anlıya- mamışlar, Ticaret odası genel sekreterliğine müracaatla malü: mat istemişlerdir. Ç Haber aldığımıza göre, İzmir gümrük Başmüdürlüğü de ka- rarnamede iplikler hakkında - Tino Rossi #Yakan Buseler y *TİNO ROSSI, nin en son çevirdiği Bütün | MARİNELLAYI İŞİTTİNİZ Mİ?.... KİTAR D'AMURU DİNLEDİNİZ Mİ?... Yakan Buseler bunları unutturan hakiki bir zafer güneşi olmuştur DİKKAT: Tino Rossinin Amerikaya giderken çevirdiği en zengin ve en son filimidir. 14 NİSAN Perşembe TAYYAREde j “ BUGÜN ve YARINKİ SEANSLARDA Viktor Francenin ATEŞ ve Dans ve Musiki ve Gençlik filimi Nevyork Damiarı Altında Filimleri görülecektir. Fırsattan ıstıifade edınız. 4 Z SEANSLAR: ATI : 2,30 — 5,50 — 9,10 NEVYORK: 4,25 ve 7,45 de mevcut hükümlerin 7 Nisandan evel gümrü ambarlarına gelmiş olan ipliklere teşmil edilip edil miyeceğinde tereddüde düşmüş yapılacak muamoleyi gümrükler umum müdürlüğünden telgrafla sormuştur. Bir muharririmizin, alâkadar makamlardan yaptığı tahkikata göre, gümrük ambarlarına 7 N san 1938 tarihinden evel gel- miş olan ipliklerde yeni karar namedeki hükümlerden istifade N Hükümet, yeni ka- lik ithalâtını kayt almıştır. etlerden hangi sinden iplik idhal edersek, o memlekete pamuk ihraç ede- ceğiz, yani, memleketimize pa- muk ipliği idhal eden memle- ketler, idhal ettikleri ipliğe mukabil, bizden pamuk alacak- lardır. Kararnamenin bu hük: mü, çok kuvvetlidir, — çünkü pamuk — ihracatımız. ehemmi- yetle alâkadardır. Ve pamuk- larımız için mühim mahreçler garanti etmektedir, Yalnız pamuk mahsulünde değil, diğer ihracat mahsulle- rimizin ihracında da bu şekilde kayıd ve tedbirler vardır. Mem- leketin en çok ihtiyacı olan on madde: Pamuk ipliği, bakır, kalay, ham deri, çuval, jut ip- liği, ip mensucatı, kauçuk, kub- ra, kebrako maddelerini mem- leketimize idhâle mukabil muh- telif ihracat mahsullerimizi, bi- ze idhalât yapan memleketlere den ve kadının kaçacağından kuşkuda bulunan Hüseyin, bir müddet bekledikten sonra on- Tafı aramağa çıkmış ve uğradık- ları evde bulmüş. Hüseyinle kız kardeşi ve sev- gilsi arasında bir münakaşa olmuş, Hüseyin fena hal üz- miş: — Ben evde bekleyip duru- yorum. Siz burâda çene çalın. Ben size bir ye © uğramıyacaksı- nız demedim mı? D.yerek bağı- mp çağırmış, Lütfiye ile hemşi- resini önüne katarâk — evine gölürmüş. Lülfiye, Hüseyinin huyunu bildiği için kendi tehlikede görmüş olacak ki, ondan evel eve grmiş ve kapıyı arkasın- dan sürgülemiş, dışarıda kalan Hüseyin de küfürler savurarak: — Aç kapıyı! Diye bağırmış ve bütün kuv- vetile ahşap kapıya yüklenmiş, bir hamlede kapıyı kırıp içeri bıçağı çekerek Lütfiyenin üze- rine atılmış, onun - ricalarına, yalvarışlarına hiç ehemmiyet vermiyerek tehlikeli yerlerinden sekiz defi lâmış. Komşuları, kadının feryadını duyarak âcele polise haber ver- mişlerse de polis gelinceye ka- dar iş işten geçmiş, Lütfiye 8 derin ve tehlikeli yara almıştır. Hüseyin kanlı - biçağıyle yaka- lanmış, — karakola götürülmüş, hâdiseden müddeiumumilik ma- kamı da haberdar edilmiştir. Müddeiumumi mı B.Na- dir Ener, derhal hâdiseye gide- rek tahkikata başlamış, suç de- Tillerini tesbit ettirmiştir. Lütfi- ye 40 yaşındadır. Buna rağmen güzelce bir. kadındır. İfadesi alınmak istenmişse de yaraların- dan çok fazla kan - aktığı için doktorlar ifadesinin alınmasına müsaade etmemişlerdir. Tahki- kata devam olunuyor. Ağır yaralanan çocuk 540 numaralı kamyon, şoför Halidin idaresinde Urladan İ mire gelirken Urlanın Meyhane boğazında 11 yaşında Seyid Aliye çarpmiş, ağır surette ya- ralamıştır. Yaralı çocuk İzmir memleket hastanesine kaldırılmıştır. Kaza, Seyid Alinin kamyon önünden geçmek istem Misir, Suriye, Filistin, hatta Hindistan da esaslı — müşterile- rİMİZ Aarasına girmektedirler. Tabü, esasına dayanacaktır. Yeni ka- rarnamenin, mahsullerimizin faz- la ihracı bakımından büyük faydalar temin edeceği anla- şılmaktadır. Nisaa 13 Ödem şte ipekbö- cekçiliği kursu Kurs talebeleri, İlk okul mezunu köy- lülerdir Ödemiş Halkevinde bir ipek böcekceiliği kursu açılmış, deres lere başlanmıştır. Kursun açıl- ma töreninde Ödemiş kayma- kamı da bulunmuş, Denizli ipek böcekçiliği mektebi müdürü B. Akif ve Bursa Bipekböcekciliği koatrol memuru B. Mesut - ilk dersleri vermişlerdir. Kurs, iki devreden ibaret olacaktır. İlk devre bir buçuk ay sürecek ve Sonbaharda iki Aaylık — ikinci devre ders'erile sona erecektir. Kursta ilmi —ve nazari ipek böcekçiliğinin fenni — şekilleri gösterilecektir. — Kursa devam edenler, bilhassa ilkokul mezu- nu köylüler arasından seçilmiş- tir. Ayrıca haftada üç gün bi- rer köy — kadınlarına da dörs göterilecek, Pazartesi gü leri yalnız köylerden gelecek- lere fenni ipekböcekçiliği öğe retilecektir. bu alışveriş mütekabiliyet Tire kazasında da haftada bir gün ipekböcekçiliği —hak- kında konferanslar va: si kas rarlaştırılmıştır. Ödemişte açe lan ipekböcekçiliği kursundan mühim istifadeler beklenmek- tedir. Halkevinin yerin- de bir kararı Satış mağazasının khi. rasını T. odası veriyor Şehrimiz Halkevinin, çalışmak ve kazanmak için müsait fırsat bulamıyan Türk kız ve kadınla- rına iş bulmak ve el işleri (şap* ha LAİ SUF çaf HİşEk ven, çelenk, gelin bukleleri, çi çek, iç çamaşırları, gömlekler, yatak takımları, oyuncak vesa- ireyi) ihya etmek ve bu İşlere bir pazar bulmak maksadile bir satış mağazası açmağa ka- rar verdiğini yazmıştık. Memnuniyetle haber aldığı- mıza göre bu mühim teşebbüs yakında bir hakikat şeklinde tecelli edecek, satış mağazamı açılacaktır. Şehrimiz Ticaret ve Sanayi Odası reisliği, Halkevi tarafından açılacak satış mağar zaşının senelik kirasını ödemeği kabul etmiştir. Ellerinde mev« cud ve yapacakları işleri artır- mak istiyen Türk kız ve kadın- larının Halkevine müracaatje- isim ve adreslerinin tes- bitine başlanmıştır. — Halkevi, bu sâtış mağazasını açmakla köşe, bucakta kalan, el emeği ile geçinmek istiyen kız ve ka- dınlarımızın. eserlerini satmak, onlara yardım edebilmek gaye- sile hareket etmektedir. Bu iş den hiç bir maddi menfaat gözetilmemektedir. Halkevi yön- kurulu ve başkanı Bn. Şehime Kamyon kazası oldu| Yunusu bu mühim teşebbüsle- rinden dolayı şimdiden takdir ederiz. Damadını yaralamış Menemenin Seyid Nasrullah mahallesinde oturan Mehmed, bir kız kaçırma meselesinden doğan iğbirar yüzünden damadı Kadriyi bıçakla elinden yara- hyarak kaçmıştır. Kız kaçırma Menemenin Ali ağa nahiye- sinde 16 yaşında Gülsümü, re zasile kaçran Halil jandarma: lar tarafından — tutulmuş, adli- yeye verilmiştir. Kumar Kemerde Kâğıthane cadde- sinde Hasan oğlu Mehmed Dün: dar ve Salih oğlu Ali kumar oynarken — zabıtaca — tutulmuş: lardır ef *