Sıkik M A RADYO Busünkü program İstanbul radyosu Öğle neşriyatır Saat 12,30 Plâkla Türk musikisi — 12,50 Havadis — 13,05 Plükla Türk musikisi — 13,30 Muhtelif plâk peşriyatı. Akşam neşriyatı: Saat 18,30 Plâkla dans musikisi — 18,45 Eminönü Halkevi neşriyat ko- la namına Nusret Safa, — 19 SY CNU kı Aras — 19,30 Konferans: Eminönü Halkevi sosyal yardım şubesi namına: Doçent Sabri Esat Siyauvşgil (Masallar ve ço- çuk ruhiyatı ) — 19,55 Borsa haberleri — 20 Klâsik Türk — müsikişi Nuri Halil ve arkadaş- ları — 20,30 Hava raporu — 20,33B. Ömer Rıza tarafından “ arapça söylev — 20,45 Vedia — Riza ve arkadaşları tarafından — Türk musikisi ve halk şarkıları (Saat ayan ) — 21,15 Tahsin Ajans haberleri—23 Plâkla solo- — lâr, opara ve operet parçaları — — 2320 Son haberler ve ertesi “göriülüri — 15,15 Daki va ba- rici haberler —17,30 Halkevin- Akşam neşriyatı: Saat 18,30 Krişik plâk neşriyatı — 19,15 Türk musikisi ve halk şarkıları: — Amatör okuyucularımızdan (Ba. 'M. Â. saz heyetimizle beraber) — we Mizka, diye fısıldadı. Sanki bir ateşe dokunmuş — gibi genç kız yerinden fırladı. — Şanda Lalı görünce geri çekildi. B sen ha. Ne cesar — retle bana hitap ediyorsun. Sen- — den nefret ediyorum. Sokulma — Miska, Miska, bir dakika — dinle, Beni anlamıyorsun sen., — Çekil, git karşımdan! Hindli Miskayı ikna edemi- — yeceğini hissetti. Cebinden Mis- — kanın bileziğini çıkararak genç .' b w * hı e- pi seni ie H= Wı..ıçok Sax Rohner Memleket şarkıları: Feryadi Hak- Güreşler çok Berlin kısa dalgası : Halk kom seri, 18,20 Bükreş: Mussargakynin esrlerinden konser, 18,50 Berlin kısa dalgası: Halk musikisi, 19,10 Prag: Eski Cenub Alman musikisi, 20 Peşte: Orkestra, 20 Berlin kısa dalgası: Yeni Al- man musikisi konseri, 20,15 Morvaska - Ostrova: — Örkestra Konseti, 20,40 Viyana: Viyana musikisi, 21,10 Oştrova: Radyo 22,10 Brünö: Halk orkesterası, 23,15 Prag: Plâk konseri, 24,05 Oda orkestrası. Öpera'ar, operetler: 21,45 Berlin kısa dalgası: Vaz- nerin “Tristan und İsole, ope- rası (2nci perde). Oda musikisi; 17,30 Berlin kısa dalgesi : Piyano triyosu (keman, viyolon« sel) 19,15 Bükreş:Oda musikisi triyosu (Sehuberi) 23,30 Peşte: Oda orkestrası. Resitaller: 9,30 Belin kısa :Soli: konseri (keman), 18,30 Peşte: Çigan orkestrası refakatile Ma- car şarkıları, 18,30 Prag: Piya- no refakatle keman (Sonatlar), 18,30 Moravska - Ostrova: Yu- göoslav şarkıları, 18,35 Brüno: Sevilen İtalyan — şarkılarından, 19,15 Berlin ktsa dalgası: Ro- koko şarkıları, 20,23 Bükreş: Piyano resitali, 21,45 Viyana, Graz: ( Şarkı ) Hansi Niesenin plâkları. Dans musikisi: 22,15 Peşte: 23,20 Viyana, hatalı geçti Pazar günü başlıyan ve iki hafta sürecaği söylenen güreşler Demirspor kulübünün salonun- da yapıldı. - Fakat iki hafalık müsabakalar iki saate inhisar ettirildi. ve bundan başka bir haksızlıklar da yapıldı. Bil- mu bu güreşlerin orta ha- kemliğ nin, güreşçileri yetiştiren bay lLrın yapması lâzımge- len bu mühim vaz fe, başkasına Karşıyaka Halkevinde çar- şamba akşamı saat 19,30 da ilktedrisat müfettişlerinden Bay Asım Kültür tarafından (biz ve çocuklarımız) mevzulu faydalı bir konferans verilecektir. “ÇEVİREN: Sezai Yaşıt » Şâ «i ten sarardı. Ne söyliyeceğini şaşırmıştı: — Beni affet Şanda, sana karşı çok fena hareket ettim diye inledi. — Bilmiyor musunki Miska, ben hayatımı senin uğrunda feda etmeğe yemin ettim. Senin her emrini yerine getirmiyecek olduktan sonra ben ne diye yaşıyayım. Büyük bir bırsla genç kıza şarıldı. Heyecandan titriyerek genç kızın kulağına eğildi ve fışıldadı: — Dinle beni Miska.. Sen: den bir mükâfat veya bir vaid beklemeden senelerdenberi bi diğim bir hakikati- artik sana gücünü 2.0 yendi.. —- e— — Başı 4 inci sahifeda — rılmıyan İzmir forları, kaleyi sık sık ziyaret ediyorlar, fakat gol çıkaramıyorlardı. Ankara kale- cişinin iki güzel kurtarışı alkış- landı. Bundan sonraki kısım, iki ta- vaha karşılıkh, seri akınlarile geçli. 34 üncü dakikada An- karalılar bir kornerden islitade edemediler, Son dakikalarda İzmir kalesini hayli — sıkıştiran misafirler, neticeyi değiştireme- diler. 42 inci dakıkada Ankara kalecisi ile karşı karşıya kalan Basri, dört metreden topu ha- valandırdı. muhakkak bir gol kaçırdı. devre böylece 1-0 İz- mir lehine bitti. İkinci devrenin on — dakikası iki tarafın kaçırdıkları bazı fır- satlarla ıı::. İzmir lehine ve- tilen bir firikikte top direğe =rtı. Bu devrede İzmir lıın-ı ini daha fazla arttırdı. Ve imiyeti 10 dakika devam etti. ruldukları b yordu. Fakat Ankara forları da yorğundular, kale yanlarına ka- dar sokuldukları halde şüt çe- kemiyorlardı. 28 inci dakikada İzmir sağ- dan bir akın yaptı. Saimin bir pasını, Basrinin sıkı bir vuruşu takip etti. Fakat top Ankara kalecisinin eline verilmişti.Fuad, yakaladığı topu elinden kaçırdı; Saim koştu, açık kaleye ata- Aradan bir dakika geçmiş, kaleci degajmanını henüz yap- mıştı ki, top tekrar İzmire geçti, soldan bir inişle Hakkı topu ortaladı. Basri sıkı bir şütle ikinci golü attı. Bundan sonraki kısım, devamlı bir mücadele halinde geçti. 40 1nci dakikada İzmir gene muhakkak bir fırsat kaçırdı. Oyan, 2:0 İzmirin galibiyeti ile 9 yerinden yara- lanan kadın Ödemişte bir vak'a oldu Ödemiş kazasında Meşrutiyet mahallesinde bir vak'a olmuş, Mehmed kızı otuz yaşında Fat- ma Karagöz, bıçakla dokuz ye- rinden ağır ve tehlikeli surette yaralanmıştır. Vak'anın faili Kuvvetli kö. yünden Mehmed Ali oğlu Şe- rif Ali Çetin adındadır. Bir sene evel kadının dos'u — imiş. Kadın, kendisinden ayrılmış ve hundan muğber olarak kadının evine gitmiş ve onu bıçakla yaralamıştır. Yaralı kadın, has- taneye kaldırılmış, vak'an n fa- ili tutulmuştur. söyliyeceğim. — Sevgili yavrucu- gum; - biliyor musun ki hayatın senindir. ve istediğin yere gide'- bilirsin. Fo-Hinin sana seneler- denberi — yaptığı şızıngalarda zehir namına — hiçbir şey — yok. Adi beyaz sudan ibaret. Bunu Kıhind:ii ccdı kendi kendine konuşurken kapıdan dinliyerek işittim. s"(“(“*üıp hı”dznı bağlamak için yapıyormuş bü- tün Yapılan anti tok- sinler de alelâde boyalı yeşil sulardan başka birşey değil!.. Genç kız tekrar sarardı. Düş- .uıoiılgı! IŞandaya dayandı. — Şimdi süratle kaçmalısın Miska, Ben burada kalıp onunla heî;“"'* istiyorum. iıitll':ii:undl halif bir ayak sesi — Çok geç Şanda, Fo-Hi ::"’“'ı_ sen hemen çekil. Eğer hnı bir fenalık yapacak olursa diririm, imdadıma. yetiş rsin. da Lal süratle çıkarak ARA T U |Alsancak Muhafız. Lüzumlu notla TRENLER: İzmirdea her gün kalkan ttoa lerin bareket saatleri, Aydın hattiı; Alsancak: İzmir-KarakuymAnkara — Pazın devi, çarşamba, cama, pasar günleri yaat 21,35 de, * Nazilliz ıs.ı= gea İzmir-Denizli. — Sah, — perşemba Camertesi günleri sast 6,30 da İzmir-Tire-Üdemiş Hersabah aat 5,35 de bir katar, her akşam aat VI0 Ödemişe bir 1reo, 16,30 da Tireya oloray. Ajfyon hattı; Basmaneden: İzmir.İsanbul.Ankara: JHler gün eat 7 de (pazar, cuma, — çarşamba günleri yataklı vağon-büfo bulunur) İümir . Soma: Paşar ve paser- teni günleri asat 15.28 de ekepren asat 12 de İsmirSoma: Pazar ve pazacteti İzmizden Karşıyakaya ilk vapar #sat 5,468 te Pasaporttan kalkar. Gece son vapar saat 11,30 da Konak tan hareket eder. Kazşıyakadan —İzmire ilk vapur saat G20 dedir, Yon vapur da geca vat 24 dedir. Gündüz her yanm sastte bir vapur vardır. Alışam sekleden souzu selerlar saatto birdir. Çirkin bir vak'a Evelki gün Torbalının Dirmil köyü civarında bir vak'a olmuş- tur. Köyde iskân edilen göç- menlerden Mehmet oğlu Hüse- yinin karısı 27 yaşında Ayşe, köye bir kilometre uzakta odun toplarken köy halkından şekerci oğullarından Hüseyin ve arka- daşı Mustafa tarafından zorla kaçırılmış ve kirletilmiştir. Vaka failleri yakalanmış, adliyeye ve- rlmiştir. kapıyı kapadı. . DU 5. Harton ne oldu? Doktor Harton Şanda Lal vasıtasile küçük bir kapıdan geniş bir tarlaya > çıkamılışıştı. Bir iki dakika olduğu yerda durarak etrafını gözden geçirdi. Bir tarafından yüksek bir dus var — alabildiğine — gidiyordu. Karşı taral baştan aşağı ye şilikti, Serin bir rüzgâr yüzünü ya- layınca Harton kendine geldi. Burada durmanın faydasız ve hem de teblikeli olduğunu am hyarak biraz uzakta görünen ağaçlığa doğru yürümeğe baş- ladı. Kuvvetsizdi, Biraz yürüdük. tan sonra takati büsbütün ke» sildi. Sendelemeğe başladı, dü- şecekti. O sırada yanından geçmekte bulyaduğu çalılıktan birisi üzerine atladı: — Kıpırdama, yakarım! — 4 üncü sahifeden kalan — İzmir, gerek umumi meclis, gerekse şehir meclisi bakımın dan büyük mazhariyete ermiş bir memlekettir. Çürkü her ik> sinde de ayni ruh vardır. ve İz- mir bu itibarla gerek şehirce, gerekse vilâyetçe tebrike lâyık- tır, Umumi meclis hakkındaki hissiyatım, aynen şehir meclişi Vali hararetle alkışlanan bu sözlerinden sonra, umumi vilâ- yet meclisi azalığıada 25 sene- lik bir hzmeti 'mesbuk olarak vilâyet meclisi Foça azaşı bay Sırrı Şenerin, bu zaman zafın- daki bizmetlerine hâkim olan vatanberverlik aşkını tebarüz et- tirdi ve İzmirin kara günlerinde Türk bayrağı altında milli ü küye iştirak için ağlıyan bu emektar azaya, partinin kadir. şinaslık hatırası olarak bir he- diyesini vereceğini söyledi ve kend'sine hitab ederek: — Dilerim ellinci yılı da gör reyim! Dedi. Bunu müteakıp, ber zaman olduğu gibi, bugünkü mesut toplanma da Büyük Şef şerefine kadeh kaldırmanın ve- receği zevki işaretle kadehi kaldırdı ve şiddetli bir şekilde alkışlandı... B. Sırrı söytüyor; Bay Sırrı hocaya verilen he- diye, arka kapağında altıok remzi olan bir altın saatti. Sırrı hoca, kalktı, Partıye, Valiye, arkadaşlarına teşekkür etli: — Sizin gibi yüksek ve mü> nevver memleket evlâtlarının takdirini kazanmak nçe bahti- yarlıktır. Bu armağan ki paha biçilmez, kudsi bir şeydir, onu Hevlâtlarıma — terkedeceğim ve bunun hatırslarını söyliyeceğim: Dedi. Dr. Behçet Uz söylüyor: Bay Sırrıdan sonra söz alan belediye reisi doktor Behçet Salih Uz, ilbayın gerek şahşi, gerekse şehir meclisi hakkında- ki sözlerine teşekkürden sonra şehir meclisinin, umum? meclis- teki ahenkli çalışmağa — muvazi olarak yürüdüğünü ve, eski par- ti başkanı Bay Hacim Muhid- dinin iki meclis arasındaki te- siş etmiş — olduğu mesai - sis- teminin muvaflakıyeti karşısın- da ona da teşekküre borçlu bulunduğunu, şehir meclisinin, valimiz ve vilâyet gmumi mec- lisindeki measi tarzı ile bilgili ve güzel yoldan istifade ettiğini söyledi. Harton sesi tanımıştı. — Komiser Sovarbil —Hay Allah cezasını versin, doktor Harton siz hal., O sırada bir az öteden birisi daha karıştı. — Kim o, Harton mu dedin. Doktor Harton ha? Bu gelen Gastoa Makstı. Biraz sonrâ müfettiş Donbar, Kelli de bu partiye karıştılar. Har- ton biraz dinlendikten sonra başından geçenleri anlattı: — Evde, dedi. Şimdilik üç kişi var, *Akrep, Şanda Lal, Miska, Bunların kaçış yoliarı ilidir. Ya karadan veya deniz- den kaçacaklar. Ona göre ha- reket - etmeliyiz. Kıya bir münakaşadan sodra Söverbi birkaç polisle beraber nehir polisinden yardım alarak “Akreb, in denizden kaçışına mani olmak üzere nehir polisi merkezine yollandı, Maks, Donbar - ve Kelli de için de variddir. Belediyenin ba- başındaki kıymetli aradaşımın mevkiini işaret etmek benim için bir kadirşinaslıktır sanırım, . lisi dün dağıldı — Bilirsiniz ki biz tek ada- mıp, tek iradesi altında, o pek değerli ve vakuflu irşadları ar- kasında kaşâa partıli arkadaş- larız. Çok geri kalmış olan bir Türkiye için çalışıyoruz. Türki- yeyi güzelleştirmek ve kuvvet- Tendirmek — istiyoruz ve tarihin Türk milletine hediye ettiği kuüdretli bir Şefin arkasın koştuğumuz için, hiç te yoruk miyoruz. Vilâyet ve şehir mec- lisi faaliyetleri, işte bu ruh için: de konuşulabilir. Şimdiye kadar şehir büdce- sinin darlığına rağmen, göşter diğ'niz yüksek alâka ve hassa- siyeti — şükranla kaydederim, Müşterek davamız, memleketin yegâne ihraç iskelesi olan ve zaman gelince, bütün masrafları 4 100 ödeyebilecek vaziyette bulunan bu şehire hizmettir, İhtiyarlayınca, bu eserleri ço klarımızla beraber öğünerek Z. Bu akşam her iki bir arada toplamak lâtfunda bulunan kıymetli ve faziletli — valimizle, — muhterem meclis azalarının ve siz - güzi- delerin şerefine kadehi kaldırı: yorum. Belediye reisinin putku da ha- raretle alkışlandı ve bunu vilğ- yet umumi meclisi azasındaa avykat — Ekremin kısa — ve güzel birkaç sözü takip etti. Bay Ekrem, vali vc belediye reisini hararetle tebrikten sonra Atatürkün, —millete her düşün- düğünü kuvvet ve sarahatle söy- lemek hakkını vardiğini teba. rüz ettirdi: — Bize yalnız Türk olmak kâfi iken ayni zamanda onun' — evlâdı olmakla da bahliyarız. Biz, meclişi umumi azası olarak tebrike İâyık işek, Atatürkün vırlıını kalbimizde duydüğü- muzdandır, onun aşkını içimizde taşımakla elbette muvaffak ola» cağız, oluyoruz ve esasen olduk. Dedi. Bay Ektem de hara- retle alkışlandı ve ziyafet sona kadar hararetli ve çok samimi geçti. ——— Briyan htifali Paris, 7 (Radyo) — Bugün, saat 15,30 da, Komserel kab- ristanında Briyan için büyük bir ihtifal yapılmıştır, ihtifalde, Hariciye Nazın B. İvon Dek bos ta hazır bulunmuş ve bü. yük adamın insami — meziyetleri hakkında bir söylev vermiştir. — Beyanname defterleri Müessesat ve oteller için po- lis beyanname defterleri M .rfet matbaasında satılmaktadır. Hartonu takip ederek evin ka- pısına geldiler. Miska, Şanda Lal - gittikten sonra bir iki saniye orada yal: nız kaldı. Biraz sonra kapı açılarak Fo-Hi girdi. Beline asılı kordondaki bir anahtarla iki kapıyı da kilitledi! A — Sevgili Miskacığım, görü- yorsun ki şimdi — yalmız kaldık. Artık benden — kaçmıyacaksın değil mi. Tamamille benim olâ- caksın, Genç kıza doğrüu — yürüdü. Müdhiş bir korkuya tutulan Miska ham kaçıyor hem de avazı çıktığı kadar bağırıyordu: — Şanda Lal, Şında Lal yetiş! — Ya demek ki demin gon. gü bir mecburiyet — tahtında çaldın. Peki öyle ise. Çevil ketle Miskanın 1