TUT Sahife 10 diyemem #mma bir az irkildim galiba. Onun ele geçmesini öyle istiyorum ki Kıyi! Onu bir ele geçirsem göreceksin ki ne yapacağım! Tam on iki yık gdanberi en gözde nedimlerimi ayartan, en cesur askerlerimin boynunu vuran, en gönül yae kıcı cariyelerimi kaçıran Fraza karşı elhak mağlüp vaziyette- yim, Bu bir insan değil, şey- tandır. ya Ebülkayi! A avızın açı'masına sebep ne oldu? Kayf oturduğu sedirden bir az doğrulda: — Ya Emirl! Dedi; aramızın açılmasına sebep onun bana ahlâk dersi vermek istemesidir. Sözde ben, pek yakın ekraba- mıin kızlarını da cariye o'arak firaşıma alırmışım. Çoluğuma çocuğuma — zalimane — hareket eder; bazılarının. nahak - yere başlarını vurdarurmuşum. Yak nız kendi kesemi düşüaürmü- şüm. Beni, biç İâyik olmıdığın halde siz efendmzle âdet de ve meşrep de mukayeseye ka ktı. Dayanamadım doğrus!! Kendisi sümme bâşa sanki peygamber. Peygamber gibi hep mizi ahlâka ve dinin hakiki yoluna davet — ed'yor. Bunun için adamlarımı peş'ne koyarak en tehlkesz srfer'erinden birini acaştırmağa başladım. Lâkin, en tehlikesiz olmasına rağinen gene kendi başıma bu işi beceremiyeceğ mi anladım. Size geldim ey Yakaza bin Veldi El birliğile br gün de müşterek düşmanımızı topr gağın altıra gönderebilir z. « .. Zeyd bin Fraz iki adamile birlikte yeşil bir hurma ağac- nn alinda Yakatı bin Velid we Ebülkayf kavvetleri tarafın- dan çevrildi. Tam ö dürülmek — Üüzere iken Yakaza bin Velidn müdahalesile, Sirıyenin bu en müfuz sabibi kabile reisn - da- ha müthiş bir ceza tertip edl O mesi karar altına alındı. Arap 'i t | z atların n ahenktar adım arla yü- rümel takip eden, kollar e bo nu sımsıkı bağlı Z yd bir F . br aralık Fbülkayın atı daüne geçti ve yüzüne tükürerek, — A'çak! Diye bağırd. Ben Ppusuy» dişürmek ve düşmanım Ta ebirliği vaparak beni burada, müd faasız bir halde avlamak ancık senin gibi kadınların har- cıdır! Kadınların içinde bile se- | — nin gbi alçık ve kahpe görül- memiştir. Ebü'kayf süratle beyg'rinden eli Kümeün devrandı. | Fakat Yokazanın bir işareti kılıncı tek- rar kınına sokturdu. Bu defa, gene Frazn sesi çölün sonsur- luklarında akisler bıraka bıraka | — devam etti: — Kolu bağlı bir esire kılıç gekmek senin gibi adam'ara — vergidir. Şaştığım nokta, biraz yürekli tanıdığım Yakaza bin Welidin de serin alçaki ğına iş- tirak etmesidir. Demek siz, ik- miz de benden korkuyordunuz! ;*r_mçğır ben ne büyük ve ne ce- Bur bir reismişim de hiç habe- — gim yokl.. At'arını çok fazla süren ga- Bpler, bu son cümlelerdeki ma- nayı münakışaya meydan bula- madılar. U.ukta güreş, g tükçe kayboluyor, yolda tesadüf edi- Ten kervanlar yıldırım sür'atile geç iiyo.da. . Zeyd bin Fraz, cesar olduğu kadar merd, namuslu ve ayni zamında merhimetli bir adam idi. Kabilesi oau câardan sever, hakka, hürriyet: - ve bilhasşa lal> mülke dar orun adalet diğrine kaaşı kabilecer bi e im- aĞ ga aa ü R aa el nnn aei ea ÖENMEER 000 Yakaza Bin Velid yenirlerdi, Esir Z-yd, Yakaza bin Velidin meşhu - kale kapısı önüne ge'diği zaman gözlerini mazgal deliclerine dikti, — Bu cehennemin içinde çü- rümektense ölmek — hayırlıdır; diye mırıldandı. Yalnız Zeyd. bin Fraz'ın boy: nunu bücen, onun gözsüne kü. çük br dağ gibi oturan (derd) eğer paresi, birick yavrusü Beşare'aın kendisuden sonra kimsesiz ve öksüz klması mes* elesiydi. İşte bu cesur ve yılmaz adam, ev âd acısı önünde tanetini muhafaza edemiyo ; göz yaşlarını saklıyabilmek için çox zabmet çekiyordu. Beşire, fıdan gibi körpe, ge- yik gibi çeviz vücudu ve syah kehribarı andıran gözlerile har kikıten güzeldi. Her z bu yıl (14) yaşına girmişti. O şimdi kime emanet edilecek, bu kadar bağlı olduğu babasından yav- rucuk nes | ayrılacaktı? Bu tesssü-lerin tendini karar Çıladığı bir gece, Z-yd binFraz, Yakara bir Velidin. huzoruna çağırıldı. Kalç kapısndan tâ sa- raya kadar imuhafız kuvyetler etrafı kapamışt. Br tara'tan çıraların, küllerin içinde yanen ateşlerin, d ğer taraftan da maz- gal deliklerinde — tutuşturulan karu dalların aydınlığı içinde, Fraz utanarak sarayın avlusuza grdi. Niçin ilk pusuya — düştüğü zaman kendisini ö dürmemişti? Niçin şımdi bu derece h kar vete katlanıyor, kolarımı geren urganları — parçılıyarak — kendi kendıai boğmuvordu? Biş kaç defa kollarını hareket etti-meğe, hiç o mazsa yanınlaki- nöbet- çden mizaağ alıp, kendi göğ sine lam ya teşebbüs etti. Lâkin ilk teş-bbüsü, koluna yed ği bir kıınç darbesile ya- tıda kaldı. Muhafızlar, Yez d b'n Fraz'ı, Yacsza o1 Velid'in huzuruna çıkardı'ar. Yakaza, nedimleri ve mişavirlerile — beraberdi, içeriye girea Fraz'a —ac. acı baktı: — N hayet! Diye mırıldandı.. Fraz, düşünm:ğe lüzum gör. meden cevap verdi; — Evet, nihi merdçe ve karş karşıya döğüşerek deği, umduğum ve bekled ğim gib arkadın vurarak besi — avla. diniz. Yakaza — sesini — çıkarmıdı. Ancak muhaf zlara döndü ve Şu emria! Friz'in yüzüne bakı baka verdi: — Kalerin en dp, en ka- ranlık, ön rütubstü hücselerin: den bi ine çötürünüz bu ada- mı! Ozada bağıra bağıra, sızlı- ya sız 'ya gözlerini htyıta yum: san| Hüc , dünya — yüzün- den ne tek bir işık, ne de br ses ulaşsın! - Yanacağım teft ş- lerde bunun a<sini göürsem boygunuzu Oorada ve o anda vururum. me. Emir verilirken Frazın benzi g'tiçe soluyor, nelesleri sıklar şiyordu. Tahnin ettiği vakı- bulmiştu. D ki o, zından- da çürüyecek, ölümlerin en fe- ci ve iğrencile hayata yeda edecekti. Emir bittği zaman, Ye- zd bin Fraz ellerini Yakazaya doğru kald rdi; — Yalvrırım; — diye ben' öldürünüz! Bir hamlede değil üç, beş, sekiz hamlede; vücudümü param pırça ediniz, işkencenin enyanı yapnız; far kat hayır, yıllarca hap sbinede bekleterek beni öldürmeyiniz; yuvarırın sıîbı. ço > çirkin inledi; bir o'ümdür. Merd ölecekleri bir Sonra... Cümlesini ikmal edemedi Yar kazaya belki de yavrusundan, onua hasretine tahammül etme- nin azabından bahsd:cekti, Böyle ateşten gömlek giymek- tense birden ölmenin güzelliz'ni anlataçıktı. Lâcin bir şey söy- liyemedi, boğazna bir düğüm tıkldı. Nöbetç ler, bir et çuvalı halinde Frazı Odadan dışarıya #ürükl - di.er. olanların ölüm — değildir. .. Üç gin sonra Yakoza bin Velid'e, genç bir kızın kendi- sin zyaret etmek istediğini hıber verdikleri vakit, o, gözler rini kırp ştırdı; — parmaklarile siyah ve uzan sakalımı varadı. — Gelsn; dedi. Kçesiye, kirmızı maşlâha bü- tünmüş küçük ve güzel bir kz girdi. Kiçik ayakları tüylü hila'n — içinde kavboluyordu. Göğsü henüz teşekkül et başlıyan, cld penbe, gözleri siyah, bakışları ahuyu sadran bu taze bahar nereden eşip gelmişti böyle! İnce bir iç — kamçılayan ilk mizraplar gibi odaya” yayıldı. Bu' sez de nefis bir musikin'n bütün harz Tarını tadabilirdin'7: — B->, on dört yaşında Neşatel Yözid bin Fıraz'ın tek közi, tek çoc g 1 Darı dünyada babısından gayri kimsesi ol- miven, o'sa dahi babasından gayri kimseyi düşünmiyen, ba- bası için, onun kurtulması için şu anda mezara girmeyi, evet, diri diri mezara görneyi emri- niz'e bemen get recek olan bir çocjğ 3m, Ya — seydil Ya Yıkaza bn benim babamı elimden! Ya ver fırım sanal O sizin kale eriniz de şimdi esir. bulünüyormuş. Ne yaptı o size, söyleyniz seydi! Sz, hç baba olmadı. nız m:? Siz de aanerize, baba- mıza htap ettiğaz ginleri har tır'am yor musunuz? Yalvarırım sze seyd! Bığış ayınız babamı banal. Bu cünlelerin arkasını h ç- kırıklar ve göz yaşları takip ett. Nöoşate, Yakazaya doğru ilerlen ş, ona) dzcerine kapan- m şii. Kaplan der sire damlayan göz yışları, kaplası derisini bile meham te getrecek derecede hazn ika, Yıkaza bin Velid | o urduğu köşeden hç kımlda- miyor; yalnız ara sıra kizin kare nıma doğu dkkatli dkkatli bakıyordu. Bu bakışlardaki de- Ba manayı Çok İyi sez'a mu- hah ve hatta nedimler Ne- şatenin bir an evel çoki ip git- mesini İstiyor ardı. Fakat, gıstl anlatma'ıydı. mak-i sad'arını? Efndilerini psk iyi en, saray erkânı, onun gİnsi gıain ne kadar önüne ge- çilmez, ne kadar kud rgür ol duğunu çoktan anlam şlardı, Er geç bu körpe kız da oruu kol iarı arasında en #7gin iş riş arla kan içinde kalacak, belki de Yakazanın Canavarcı — şehvet. melek Neşateyi — öldürünceye kadar harap edecekti, Saray — erkânının - dedikleri doğru çıkmakta gecikmedi. Kur- dun yuvasından çıkış: gibi, ken di köşesinden yayaş yavaş siy- cılan Yakıza birden Neşatenin üzerine atıldı. Karmadan baş: hıyan ilk kavramalar, bele, gö güse Ve başa kadar çıkıyor. tekrar bacıklarda karar kılmak üzere Süratle aşağıya iniyordu. Bu âni hücum önünde na ya- PACAĞIN Şaşıran yalnız Neşale değildi. Orada mevcut olan mu- tete ses, verin hafızlarla nedimlor, — dışarıya çıkmanın mı, yahut içerde kal- mima Mi müras'p olduğunu gözlerile buribrrler ne — sorüyor- lardı. - Bu sırada, Yakazı bin Velidin sesi kük:ed : sadımı ediyorsun — piçl Bacak kadar piçi Soyun şunu gözimün Öönünde! Soyun şunu epeden tırnağa kadar! Anadan doğma yap nız! Anlayor musu sunuz, anadan doğmal Bir kaç saat sonra onu babasının ya- nına göndereceğim! Anlayorsu- nuz yal Bir kaç saat sonra, taraf mdan — Yezd. bin Fraz'a güzel br hed yel Öyle bir he« diye ki kan içinde kalan çıp ak kızından babası de memnun olacak! Hah hah hah.... Lâk n ne oluyoruz? Neşate, Yakazanın ânide kucağ na atıl- mıştır, Bir feryad, — bir inleyiş, sonra N>şatenin garip bir kah- kahası ve tekrar uluma nevin- den ve bütün aaray — halkını ayağa kaldırak br haykırış et- raf- çınlatmaktadır: — Ö'üyorim! Beni hançerle vordu bu kz! Z hirli br har çerlel İndal, ölü -orum! Tutu- iz! Kaçmasın Neşa'tel Baba- sının yta'ndaki hücreye onu da bapsetsinler! Gebersin hez ik- s de ordal Yahut, — durunuz, ah kan boşanıyor ağzımdan, söz söylivemiyorum. — Evet, yahut, şimdi “babasını da — hapisten çıkarınız! Kizile - birlikte hen ölmeden onların da öldüklerini, paramparça edild klerini gözler rimle göreyim! K lıcımı verin, Ah yez dle | Niç n kımıldamıyor musunuz! — Ded kleri mi, niçin brdenbire yapmıyorsunuz! Ab. dü'mehip, A dalmeh p! Eyvah, Velidi A'ma İbeni hep terx-diyorlar. Zulmünün cezasını m. görüyorum rabbiml Artık nefes aacak kudretim kalm yor. Hançer yarası çok derin! Çok ağrı verivor banal Nerede ol Br zıman bir tab» bimiz vardı. Eyvah, değ | odam da; saray a bile kımse'er kal. mamış! Yok! Yok! Kumseler yok.. . Ertesi gün şehir bayram iç'n: de çaltanıyordu. Çektanberi dükkânlarını açınıya ılar, evle- rinde aylardanberi kapan'p Ya- kaza bin Veidin yüzünü gör- mek iştemiyenler o gün sokak- lara dökülmüşlerdi. M mieket, mubakkak ki bü- yük bir zalimdean kurtu muştu, Yalnız kendi menfaatini — göze- ten, yalmız kendi zevk ve se- fasını düşünen Emir, halkı yıl- larca bir köle gibi kullanmış, ü memleket kızlarını is- gibi satmış, stediğini de sarayda kendine alet kılımıştı Naşate, vak'adan sonra — hiç saklanmak lüzümunu duymadı. Babasını sağ ve sılim kaleden çıkaraa balkla beraber o da komşu — kabilenin bayzamına, şenliğ'ne, bütün gönlile iştirak etti. Kız'a babanın sokaktan geçişini gören genç kadınlar, onların başına gil, karanlil! ve rtar demetleri atıyorlar; ağızlar- dın biç eksilmiyn, — Bizi kurtaran hürriyete — kavuşturan Taxrı seni mesui etsin! Cümle'eril», onlar da babayla kızı t kdis ediyorlardı. DOKTOR M. Şzvki Uğşur Dahilf hastalıklar mutahassısı kız! Bizi melek! İktacibeyler sokak No. 82 'Telefon N>. 3286 Beyanname defterleri Müessesat ve oteller için po- lis beyanname defterleri Marıfet ma ' baasında satılmaktadır. Akhisar bele- diyesinden: Yanni sekiz bin üç yüz on dokaz lira keşilli — şehriu elek- trik şebeke İşleri 15 Şubat 938 tarihinden itibarsn bir ay müd- det'e kapa'ı zarf usulile eksilt- meye çıkarılmıştır. Keşif — ve şartnama ile icabeden proje ve resimler 150 kuruş mukabilinde verilir. Eksitme 17 Mart 938 Perşembe günü saat 14 de Ak- bisır belediyes'inde yapılacaktır, Muvakkat teminat miktarı 2123 Ura 92 kuruştur. Teklif meks tup'arı en gihayet 17 Mart 938 Persembe günü saat 13 e kadar kabul edileçaği ılân olunur. 18 23 28 5 Çünkü ASPİRİN senelerdenberi her türlü soğukalgınlıklarına ve ağ- rılara karşı fesiri şaşmaz bir ilâç olduğunu isbat etmiştir. AS P l R I N in tesirinden emin olmak için Tütfen ( markasına dikkat ediniz. Kema'paşı icrasın Çınarlı Mustafaya 300 lira ve masarif vermeye borçlu Çı- nardan ölü Ali kzları Hatice ve Gülsümün bu borç için hac- zedilmiş o'an Çarıkdere mevki- inde vaki Teşrinisani 935 tarih ve 3 numaralı tapi — senedile Gilsüm namına kayıtlı şarkan Hacı cinni Ahmet ve hacı Abdullah oğlu A cay şimalea kıydan esesi ve garben rf Meh- Haticenin met halen veresede müfrez bağı cen Ösmanın mifcez bağı dut 2 dönüm yüz lira gen şliğ nohammea — kıymetli çekirdeksiz üzüm bağı ile Ma- denaltı mevsiinde vaki ayni ta. Üstenit garben cenuben nh ve 5 No lu tapuya şarkan vereseden H Şerif M>hmet ş'malen yol adal le mahdut bir buçük dönüm genişliğinde 45 lira muham kirdeksiz kızı Fa'na kiymetli ge- üzüm bağı ve borçlu. latdan Halicenin Çarikderesi mevkiinde - 25/12/937 tacih ve 43 Nao,lu tapayı müstenid şar- kan hacı cinni Ahmet veresi ve Abdullah oşla Ati garben çay şimalen * vereseden kundu: racı Şarif Mehmet cenuber Güle süm bağlarilü mshdut 100 | ra muhammea kıymel; 2 dönüm gevişlğiade- çekrdaksiz üzüm bağı ile Madenaltı mevkünde eyak tarih,. 44 Nesilay tapayei, müs'ccid şarkar i vuş garben G cenuben mahdut bir buçak nişlğade 45 lira muhammen kıymetli çekirdesiz. üzim bağ ları satılmak Üz:ra mizayedaye verilmiştir. 25/3/938 tarihine — müsadil Cuma ginü saat 11/12 de ya- pilacak birinci artırmada teklif Lf edilecek bedel muhimmen kiymetin yüzde 75 ni bulduğu takdirde hals edilecektr. nol san bir bedel teklifi halinde artıranın taahl ü ü baki kalmak şartle artırma müddeti 15 gün uzalılır. 9/4/938 — tarihine — müsadif Cumartesi günü ayni saatta ya- pilacık ikinci artırmada teklif edilecek bedeli muhammen kıy metin yüzde 7Sini bulmadığı takdirde satış düşürülerek 5 se- ne müddetle taksite bağlana. caktır. Sıtış peşin para ile olup dek 1â ye resmi ihaleye müteallik rı müşteriye aittir. yenlerin ihale vakıt. lanında yüzde 7,5 depo akçüsile icra'? dairi bazır balanmaları ve fazla iza- hat istivenlerin bugünden itiba. ren açık buluan şartnamei gö. rüp telkik etmeleri ve bu mülk- ler üzerinde bir güna hak ve alacak iddiasındı bulunan 'arıa 20 gün içinde ves ka'arile bir likte dareye müracaatları aksi ha 'inde hakları tapa s elile sa: bit olmuyanların paylaşmadan har vç kalacakları ilân olunur. Dosya No. 935/160 Fatma ile dönüm ge- İzmir s'cilli ticaret memurluğundan: Hczacı Müzerrem Berksoy ti caret unvanile İzmirde G zibuk varında Eztemer sokağında 17 numarada tubbi ve ispençiyari müstahzerat im :li, kimy: vi mad- deler ve cerrahi, tibbi kimyevi aletler vesare aatım ile uğrar gap bolkce'Mükorrün Börkkaküü işbu tıcaret uünvanı Ücaret k - nunu hükümlerne göre sizin