15 Şubat 1938 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 8

#rlile 8 üçok 1- Alsancak O Güneş 5 - Fener 2, Beşik- taş 2- Galatasaray da İ İzmir Lisesi de Mühendis mektebin: fudbolda ş — Başı T inci de — Distiyen halk, yağmurun inat edercesine — devamı — yüzünden — kahvelerden dışarı çıkamadı. ve bu sebepten, güzel ve baştan — nihayete kadar heyacanla dolu geçen maçı seyredenler çok —azaldı. Fakat çocuklar, çamur, dinleme den — birbuçuk O saât oynadılar. Fakat oyun ida- resindeki bazı hakem kararları- Bin hatalı olması yüzünden oyun- cuların neş'esi kitıldi. İkinci |devrede iki taraflı, gayri nizam? favüller ve kurnazca tekmeler aldı, yürüdü. — Tekımların kadrosa şöyle idi: — Alsancak: Hilmi, Z. AH, Ce- mil, Rasim, Enver, Neci kı, Basri, Saim, İlyas, D Üçök: Hakkı, Ziya, — Nec: Adil, Mustafa, Hamdi gene kendi cusu olan eski Fenerli Na- ve Ankaradan — getirttiği liyi saflarına almış, büna y bil Alsancak ta Doğamı ve ;'_İ kadrosuna almıştı. Ce mil çok güzel oynadı ve onun girişi, Alsancaklılar için bir avantaj bile oldu. üç orta muhacim bu istifade edemediler. Oyuna — Alsancak — başladı. “Akını Necdet kesti.. Ç Top bir det ortalarda dolaştı, dur- Her iki takım — oyuncuları idi. Ve bunda da idiler. — Çünkü — kuvvetle an yağmur; < sahayı çamur yasına bentzetmişti. Bir çok yerlerde de sular birikmiş ve bü suretle top kontrolu güçleş- / Bilhaasa pas tevziatı çok İlk tağessir akım Üçok Yaptı ve istifade ede bir körner kazandı. Dev- degajmanlarından istifade Alsancak — muhacimleri dan — soldan aktılar. Fakat ta muhacimler İüzumsuz yere pu ayaklarında tuttukları için istilade edemedi - 23 üncü dakikada Alsancak ine İrikik oldu. Kemal /— topu fena bir vuruşla kalenin oyan tarafına attı. 26 ıncı daki- kada ayni mesafe üzerinde Üçok “aleyhine bir frikik verildi. Bas. şütü kalenin sağ zaviyesi Üzerinden avut oldu. Bu aralık tekrar Alsancağın lehine korner Di e Sax Rohnor 2-0 yendi verildi. Basri topu kalenin tam ortasına attı. Fakat Üçok mü- dafansı kolayca tehlikeyi uzak- laştırdı. 35 nci dakikada Alsan- cak aleyh ne penaltı oldu, Adil fena bir vuruşla muhakkak bir sayı kaçırdı. 39 ncu ve 41 nci dakikalarda Üçoktan Kemal Al- sancaktan Salm — muhakkak iki göllük firsalı kaçırdılar, devre 0 -Ü berabere bitti. İkinci devrenin ilk dakikala- rından 28 hci dakikâ'â kadar Alsancağın sıkı bir gayretini ve tazyikini görüyoruz. Bu müddet zarfında Üçok mmtakası dahi- linden ayrılımıyan — top ya Bas rinin ayaklarında eriyordu, ya: hutta Saimin fena varuşlarile avüt oluyordu. 30 nca dak kada oyunu açmağa Mmavallak olan Üçoklular soldan inkişaf eden bir hücum yaptılar. Z. Ali aya- ğgün topa uzatti, fakat topün Alsancak kalesine girmesi de bir olda. Üçok avantajını ak mişti. Fakat Alsancak mukabe- lcye çalışıyordu. 32 nti dakikt- sında bir penaltı kazandı. Pe. naltıyı Basri çekti ve topu Üçok kâlecisinin eline verdi. Oyun da! Üçokan 1-0 galebesile bitti Bayram münasebetile şehri mize gelmiş olan İstanbul Yük- sek Mühendis mektebi #porcwr ları İzmir Erkek Lisesi takım- larile muhtelif müsabakalar yap- mışlardır. Birinci müsâbaka — bayramın bitinci: günü*Alsancak: sahasın- da fudbol takımları arasında yapıldı. Saha duhuliyesiz oldu- gundan çok kalabâlıktı. Takım- ların kadrosu şöyle idi: Yüksek Mühendis takım::Mu- waffak, Kemal, Cahid, Ertuğrul, Zeki, Cahid, Muzafler, Fuad, Hilmi, Yavuz, Doğan. İzmir Erkek Lisesi - takımı: Nazmı, Muammer, Necdet, Ha- lid, Enver, Hasan, Feyyaz, Ömer, Suid, Farak, Kemal. Birinci devre İzmir takımının tamamile hâkimiyeti — altında geçti. Ve misafir takım 30 mağ- Tüb olarak devreyi bitirdi. İkin: ci devrede dahâ ins camlı bir oyun çıkaran misafır — takım kendini topladı fakat fırsatlar> dan istifade yolunu bulamadı ve bu suretle oyunu 3-Ükaybetti. Bayramın ikinci günü — ayni mekteplerin voleybol ve bas ketbol! —takımları — Tilkilikteki KIZIL AKREB | | ÇEYİREN: Sezal Yaşıt — 35 — İKİNCİ KISIM Babam bizim böyle tehlikeli yerde oturmamızı doğru Bir gün bütün ev hal- a 'arak daki ka Dilar Tet eç devirde asayiş pek bo- Hİ;I taraf fena insanlarla ü bir ya lurdu. 'a edecek arhiı yoğumuzu aldık- N ve diğer bir |küs beraberlerine ak ümdan annemin fer- ünutamam, — Hâlâ o İâr kulaklarımda çınlar. sönya bir gehre girdik. snoğ Sonradan öğrendiğime nazaran b':ııı Mekke imiş. Dar cad- delerden ek büyük bir evin Önüne z:ııwdık_ Du:vılulc beraber geniş bir avluya gir- dik. Önce burasını bir kervan: Baray zâhhetmiştim. Fakat ara- dah çok Ğ:çııoden hakikati öğtendim. Bir esir ticârethahe- sine düşmüştüm! Boni genç kızlarla dolu bü- yük bir salona attılar. Burada dört gün kadar kaldım. Dör: düncü günün sonunda buradan Alip tek başıma küçük biroda. ya kapatılar. Ertesi günden itiberen satılığa çıklım. Buma sebeb bir kaç lisan bilmem, İ oEULA yolka nalğab sa ANADemN Bir kiımyon ke- zası oldu | İR! amele ağır suretie yaralandı Evelki gü İzmir> Karşıyaka yolunda Salhâhe civarında bir kamyoa kozası olmuş, belediye temizlik amelesihden iki - kişi ağır surette yaralanınıştır. Kaza şöyle olmuştur: Belediyöye ait 340 numaralı tanzifat kamyonu, içinde iki te- mizlik işçisi bulunduğu halde Karşıyakaya gitmekte imiş. Kamyonu, belediye - temizlik muakkibi, şoför muavini B. Kü mil idare ediyormuş. Karşı ta- raftan gelet |odün yüklü bir arabaya kamyonu çarptıridamak için bir- manevra yapmış; çok hızlı giden kamyot yolut kena- rındân düşerek takla atmış, par- çalanımıştır. Kamyonda bülunaa belediye tetnzlik arhelesinden Aydınlı Mevlud Kartal- ile- Ava- moslu” Ratıb ağır - sürette yara- lanmışlar. B. Kâmile bir şey ol mamıştır. —Yaralılar memleket hastanesine kaldırılarak tedavi altına alınmışlardır. Kaza tah- kikatına adliye ve zabıtaca de- vam ediliyor. Zehirle ölüm 18 yaşındaki Müzey. yen bilerek mi, yok- sa yanlışlıkla mı zehir içti?.. Din akşam Karantina tram- vay caddesinde bir tüccarın evinde oluran 18 yaşında Mü- zeyyen adında bir hizmetçi kız, yanlışfıkla içtiği zehirli bir mad: de yüzünden ölmüştür. Henüz gönç yaşında ölen bu kızım ha- reketinin ssiki üzerinde adliyece ehemmiyetle — tahkikata girişil- miştir. Kızın zehirli maddeyi isteğile mi, yöksa Bilmeden ai içtği hoktası araştıtılmaktadır. Bu esrarengiz vak'a üzeritde ya- pılan tahkikatın, hakikati mey- dana çıkaracağı tabiidir. Zehirli maddeyi içtikten sonra hastaneye kaldırılan Müzeyyen, alınan tedbirlere rağınen ölüm- den kurtarılamış'ır. ——— Üçok sahasında - karşılaştılar, Basketbol oyununda Lise takı- mı büyük bir mevcudiyet gös- terdi ve misafirleri 4-40 — gibi büyük bir farkla yendi. Voley- bol oyununda ise birinci dev. veyi 15412 mağlüb bitiren mi. safir takım ikinci devreyi 15:9, üçüncü devreyi de 15-11 bitirdi ve oyunu 42-35 kazandı. İstanbol, 14 (Hususi) — Milli küme maçlarına Pazar günü başlandı. Güneş beş iki Fener bahçeyi; Beşiktaş da iki bir Galatasarayı yendiler. aa ea a musikiye ve diğer bir kısım şeylere aşina olmam ve onların fikrince fevkalâde bir gözelliğe malik bulunmam idi. Bu sırada gürsöon Ysmarlanan Çayı getirmişti. Harton - genç kızın fincanını doldurdu. Çay. larını içerlerken Miska devam etti: — Her gün sayısız Mmüşteri: ler gelip g-diyordu. Bunlardan bir kaçı beni almak istedilerse de ticarethane sahibi Mehmed Alinin —istediği Pek yüksek fiati — kırdıramadıklarından vaz geçtiler. Aradan — haftalar geçti. Bir gün zengin bir tüccar bana talib oldu. Tam pazarlık bitmişti ki <ivar odalardan ge- len bütün kesildi. Her tarafı bir $eSSİzlik kapladı. Kas pıda hafif bit hışırtı oldu. Ba- şifm kaldırdım baktım. - İçeriye birisi ginyordıı.. M e _;-2—__— Lüzumlu notla TRENLER: İzmirden het gün Kalkan tren. || Terin bereket enatlori.. Aydın hattı; Absancak: İanir-Karakuyu-Ankara: — Pazar: ted, çarşamıba, cüma, pesar günleri at 21,35 de, İzmir » Nazilli: Her gaa wt 15,40 da İzmir-Dı cumartesi gü İrmir-Tire 535 de bir katar; her akşam ssat 1780 Ödemişe Bbir trea, 16,80 da Titeye otoray. Afyon hattı; Basmaneden: demitdatanbubAnkara: Her gün mat 7 de fpasar, cuma, — çarşatıba taklı vağombüfb bulunut| || laşehir: Her gün saat İzmir.Bandırma: Pazar, salı, per: şembe ve cumürtesi günl bahle » yiz asat 720 de muhtelik katar; pazartesi, çarşamabı, catar — güzleri ekspros sant 12 de İzmizSoma: Pasar ve pazarteli gönleri #at de —m Her zaman lâzim olan tele- Jon numaralar Yazıgın ilabart 2222 » şahir tele- fonu müracsat numarası 2200 - y | Bi köylü soj * Başı T inci sahifede - hilinde geniş araziyi su altında bırakmıştır. Menemon kazası dahilinde de vaziyet aynidir. Menemen, (Hususi) — Buraya bağlı Çavuş köyü civarında ve Gediz sahlinde bir cesed bu- lunmuştur. Köylüler, — vaziyeti derhal zabıtaya bildirmişler, ya- pılan tahkikatta cesedin, Rah- manlar köyü halkından Aliye ait ölduğu tesbit edilmiştir. Ali; son seylâpta Muradiyeye gitmek üzere Rahmahnlar köyün- den ayrılmış ve bir daha yörül- memiştir. Sulara kapılarak bo- gulduğu sanılmaktadır. * Dikilinin B;d'emli köyünde otoran 65 yaşlatında Halil, 15 gündenberi ortadan kaybo'muş, hirleraratı telefoa — müracsat numa vaer 2150 - elektrik şirketi: 2091 havugazn 2826 . polür 2463 -iadatı || Ghh — 2030 - Banmüna — ismeyoma: 8638 . Alsündek İstasyomuz — 2134 - Pasaport vapür iskalesi: 2854 Şehir nakil vasıtalaram sabab: Teyin ilk ve gee sön hateket Hesatleri: Tramvaylar: Her sebab Güzelyalıdan — eat böşte bir Uamvay hareket eder. Bunu aat altıda hareket edan ikla- © tamvay takib eder. Bundun vay sabahleyin 5,26 dadır. İkiaci iramvay bir sast sonra, G,2Ğ da ha- teket eder, Kocaktan Güzelyilıya göce s0a üratüvüy enat birde hareket Butdan — evel 24 do bir vardır. Vaparlar: İzmirden Karşıyakaya ilk vapar saat 545 te Paraporttan kalkar. Gece son Yüpar #set 1130 da Konak: bareket a selerlr sastte birdir. Ahiyet mektupları — Başı 5 inci sahifede — — Estağfurallah.. -- Döğecekmin? — Ne münasebet a canım? « Döğecekmin? Döğecekmin —hey imansız? Oldu bağa olanlar gayrik.. 'Tiz perdeden vukubulan bu mühüavere sebebile herkes bize bakıyor.. — Soönu var — Hikâyenin sonu Tabit © zaman bunun Fo-Hi olduğunu bilmiyordum. İçeriye gireh adam uzün boylu bir Çinli idi. Üzerinde, ayaklarını kadar inen işlemeli bir manto, başmda bütün yüzünü kaphıyan yeşil bir peçe vardı! Bu peçe Çinliye (korkunç bir hal ve- riyordu. Bir an için kapıda durup ta bizi süzdüğü zaman gayri ihti- yari titrediğimi hissettim. Göz- lerinin bakışı alev — gibi parl- yordu. Beni alacak olan tücca. rın ve Mehmed Alinin dilleri tutalmuştu. Onlar da - titriyor: lardı. Bir kaç adım ilerledi, mü- kemmel bir Arapça ile konuştu: — Bu kıza ne istiyorsunuz? — Sesi fevkalüde müessir, tüyler ürpertecek kadar kor kunçtu. Mehmed Ali titreye titreye ellerini oğuşturda: | yapılan “araştırınalara SÜ ua râğmen bulunamamıştır. Dün, Çandarlının Hacı İsmail köprüsü civarında porçalanmış | bir cesed görülmüş; yapılan tah- kikat neticesinde bu cesedin mütegayyib Halile si: olduğu tesbit edilmiş ve Halilin soğak- tan donduğu, cesedinin — valışi hayvanlar — tarafından — kismen parçalandığı anlaşilm ştır. 45 günüe Londradan İzmire gelen vapuür Üçüncü sahifeden kalan Bay'aklı motörünün teslim, teselüm murmelesi - tamamlan: dığıtdan kaptan arla İng liz tay. falar bugün Brindizi yolile mem- leketlerine döceceklerdir. Yeni vapur, n beş güne kadar se ferlere baslıyacaktır. Öğrendi- ğime göre İman idaresı Bay: raklı motörünün taksanatında hiç bir. değişiklik yapın yacak, şeklini boza.ıyacaktır. Yeni vapurları, Karşıyakal: lara uğurlu ve hayırlı olsunl. ... İzmir Yün ak'an donau: —'——'ğgg—_-————— Mıntakada şiddetli ve teh- likeli yağmurlar var (Gediz sahillerinde boğulmuş bir zavallının cesedi bulundu Japonlar Bir Fransız vapurunu tevkif ettiler Şanghay, 14 (Radyo) — Ja- ponlar, Prozidan Dümmer adın- daki pösta vapurunu tevkif et mişlerdir. Bunun sebebi, Japon sahillerinden geçerken yoltular- dan bazılarının fotoğraf alma- larıdır. Fransız vapura Simonovazaki Himanında mevkuf bulunmakta- dir. Fotoğraf alan yölcular tes- lim edilmedikçe, vapurun — sere best bırakılmıyacağı — kaptana bildiri!miştir. Fransız sefiri müdahaltede bu- luatmuştur. Sarhoşluk yüzünden Burnavada — Göçmen — soka- ginda sathoşluk , yüzünden bir vak'a olmuş, arabacı — Boşnak Hayri sahoş olarak bıçakla Nıazif oğlu Kemali yüzünden ağır surelite yaralamştır. Araba kazası İzmir-Ba'çova yolu üzerinde br aabâ kazası olmuştur. Savran Mehmei oğlu Hüseyin, bindiği arabasını sürerken yo- lun kenarındaki hendeğe düşür- müş bacağından yaralan: m şiir. Akhisır Marmara na- hiyesin e satılık tarla ve mera Manisada Buldanlı Ali kız Bayan Fatmanın Akhisarın Mar- müura nühiyesi civarında Yalçı * demekle traruf — 3000 —dönüm — mutasarrıf olduğu tarla ve me rası püzarlık süretile satılıktır. Talip olanların Bayan Fatıma ile vekili umumisi Akhisar davı vek ilerinden — Hüseyin Hüsnü Özcürda Mmüracaat etmeleri ilâ ı ? olunur. DİÂS ve Mensucatı Türk A. Şirketinin Halkapınar Kumaş Fabrikası Tarafından mevsim dolayısile yeni çıkardığı kumaşlar: Sağlam, zarif ve ucuzdur Yeni yaptırdığınız - elbiseler için bu marmhulâtı tercih ediniz SATIŞ YERLERİ Birincikordonda 186 numarada ' ŞARK HALI T, A, $. tan satıldı, fakat.. Çinli vaziyetini değiştirmeden ayni sesle tekrar etti: — Ne istiyorsunuz? Beni alacak Olan tüccar he- men atıldı. — Vazgeçtim Mehmed Ali dedi. Ben kim oluyorum ki Mandarin Fo-Hinin arzu ettiği bir şeyi almak istiyeyim. Vaz- geçtim diyorum sanal Sözünü bitirir bitirmez alelâ- cele odadan çıktı, gitti. Mehmed Ali korkudan keke- liyerek mırıldandı: — Müsasdenizle bu — genç kızı naçiz bir hediye olarak size takdim.. Sözünü bitiremedi, Çinli © mâden? sesile tekrar etti: — Kaç para istiyorsun? Mehmed Ali, dişleri biribi- rine çarpa çarpa, bir az evel tüccardan istediği paranın iki mislini söyledi.Fo-Hi ellerini çırptı| O0 — Affedersiniz, Miska çok- | Kapıdan içeri canavar — suratlı Gi lll bir. Hindli girdi. - Efendisinin emirleriği ses Çıkarmadân din- ledi. Hindçe konuştukları için bir kelime bile anlamadıt, Bir az soara Hindli cebinden bü- yük bir kese çıkararak içinden aldığı avuç avuç altını Mehmed Alinin eline saydı. Hindli esirci ile hesabı keserken Fo-Hi gek diği gibi sessizce uzaklaştı. O günden sonra tam dört sene bu korkunç adamı gör- medim. Hindlinin ismi Şanda Lal idi. Şanda beni alarak kuytu sokakların birinde bir eve götürdü, kapadı. Burada bir hafta kadar kaldıktan sönra diğer bir kaç Hindli ve Çinli ile beraber yola çıktık, nereye gittiğimizi bilmiyordum. Daima geceleri yol “alıyor ve gündüz- leri gizli bir yerde istirahat ediyorduk. Bir kaç gün geçti.. Bir gece büyük bir şehre var- dık. Şanda Lal burasının Ka — Sonu var