25 Künunneyel Aydın beledıyesının beş yıllık imar plânı hazır.. Pamukç ul.:ır, Nazilli fabrikasının ihtiyacını kendilerinden almasını istiyorlar Tarlalarda denklere doldurulan pomuklar Aydın, (Hususi) — Köşk ka- nununda bu günlerde hummalı oir imar faaliyeti görülmektedir. Bütün evler beyaz badanalatlı- rılmakta, kasabanın ortasındaki camün etrafındaki köhne duvar ve kuru ağaçlar kaldırılarak za- rif parmaklık'arla çevrilmekle- dir. Cami içindeki mezarlık ta kaldırılmıştır. Buradaki mezar tışları çok d kkat ve ihtimamla nak edlm $ ve muhafaza altına alınmıştır. Merkezde olduğu gibi, kamu- nun bütün köylernde de evler lanmakta ve so- gün tem'zlettirilmek: Bütüa köylerde yol yap: dikkate çarpmak- beyaz bad kaklar h tedir. ma faaliyeti tadır.. Zehirli gaz kursu Aydın Hialkevine Dr. 'Nöti Şemsinin idaresinde zehirli- gaz Kursu açılmıştır. Kursa 100 den fazla talebe devam etmektedir. Bu, Aydın - Halkevinde — açılan ikinci zehirli gaz kursudur. Zeytin fazladır.. Aydının Koçarlı kamununda, yılda 1,5 milyon kilo zeytinyağı ve 1 milyon kiloda pamuk ko- al edilir. Bu yıl pa- si bir az eksik ol Mmasına rağmen, zeytinyağı çok bereketlidir. Fakat heriki mah- sul fiatlerinin çok düşük olma:- sından müstahsil şikâyetçidir. Pamukçular, Nazilli basma fab- rikasının — doğrudan — doğruya müstahsilden veyahut mabhalli fabrikalardan pamuk temin et- mesini dileyo lar, Zeytin piyasası kilosu 100 paradır. Bu gün alıcılar üç ku ruşa kadar çıkarmışlardır. Salma usulü kalkacak İlimizde köy varidatı arttır- larak salmanın yavaş yavaş kal- dırılmsı, köy masraflarının köy iradlarile temin olunması yolun- da alınan tedbirlerin semeresi görülmeğe başlamıştır. Koçarlı merkez köyü köy namına bu yıl ektirdiği tarlalardan 16000 kilodan fazla muhtelif mahsul almıştır. Feci bir kaza Koçarlıya bağlı Yeniköyde fe- ci bir kaza o'muş, bir yavrucuk dikkatsizlik yüzünden ölmüştür. Bu köy halkından Dafil kızı 15 yaşında Asuman, kârdeşi Ahmedin oğlu 12 yaşında Ra- mâzanla oyaarken; Ramazanın elindeki çifte tüfeği ateş almış, çıkan saçmalar Asumanın bey- nine isabet ctm ş, zavallı yavru derhal ölmüştür. Mektebe yıldırım düştü Koçarlıya evelki gün yağan şiddetli yağmur esnasında yıl- dırım dişmüştür. Yıldırım — yak- vız ilkokul binasındaki telefonun sigortasını yakmış başka hasar yapmamıştır. Çaylar, dereler taştı Üç gündür Aydın ve havali- sine çok şiddetli yağmurlar ya- ğiyor. Bu yüzden Mendres, Çine çayı ve diğör Ççay ve dereler taşmıştır. Suların şiddetli akış ve yükselmesinden Mendres ve Çine çayı üzerinde sallar da iş- liyememektedir. Orada da kömür buhrani Aydında son günlerde ş ddetli bir kömür buhramı vardır. Kö- mürün kilosu 10 kuruşa salıl- makta, fakat bu da kolaylıkla bulunamamaktadır. Az miktarda gelen kömürler, kömürcüler ta- rafından şehr. dışında “paylaşıl- maktadır. İlbaylığın emrile be- şledarar vararsmanmidarekiskömün İbirler erilden şni hal için mişterek ted almaktadırlar. Belediye Ç bir vagon kömür getirterek s.t- tıracaktır. Burada mâaden kömürü soba- ları da çok rağbet görmektedir. Resmi ve hususi dairelerden baş- ka, halk ta bunlardan almakta- dır. Ancak kok kömürü bulmak müşkü'ât1 bu sobalrrda yakılmasını icap odun ett rmektedir. Dairelerde yeri liynit yakılıyor- sa da, vakli yerinde olanlar bir- leşerek İzmirden kok getirmek- teler, bu da çok paha'ıyı mal olmaktadır. Tren yolu üzerinde olan bü- yök kasaba ve ş-hirlerde sömi- kok satış yerleri açmak hakkı, maden körnü mak ve alış- tırmak için çok faydalı olacaktır. Belediyenin beş yıllık programı Belediyemiz beş yıllık çalış ma program'nı hazırlamıştır. Bu programa göre, elektrik tesisatı genişletilecek, asri kabristan, buz fabrikası, soğuk hava de- poları, koruluklar, tesviyesi ya- pılmiyan sokakların tesviyesi ve kaldırımları yapılacak; — kanali- zasyon işi mütehassıslara etüd ettitilecek, çay mecrası ıslah ve mevcud setler tesviye ettirile- cek, Cumhuriyet —meydanı imar olunacak, süt çocuğu bakım ve müşavere evi yeniden ve mo- dern bir şekilde inşa ettirilecek, halen belediyenin — bulunduğu adadaki arsı ve binalar istimlâk edlerek buraya asrt bir belediye kurağı yapılacaktır. Bunlar için lâzım olan para beş yıllık bele- diye büdcelerinden temin olu- nacaktır. Bu proje, şehir meclisinin ilk toplantısında, meclisin tasdikine arzolunarak 938 büdcesinden itibaren para ayrılmağa başla- nacaktır. Gamr eai MAD ğ Ruhlar ne âlemde? Bu âlem hakikaten var mıdtr, yok mudur? Fen, yirminci asra zaten ilerlemiş olarak intikal etti; fakat yirminci asrın ilk üçte birinde artık akıllara sığmı- yacak kadar terakki ve inki- şaf göstermiştir. Yirminci as- GAT HLAD Kemalpaşada Halk yakacak kömür bulamıyor.. Kemalpaşa, (Hususi) — Üç gündenberi kazamızda da, şid- detli soğuklar baş'amıştır. Beş kuruşa satılan kömür, birdenbire on kuruşa kadar fırlamıştır. İşin tuhaf olan cibeti, kömür mubiti olan kazada, yakacak kömür bulunamamasıdır. Evelki gün, nasılsa bir yük kömür gelmiş, etrefini bir çok halk çevirmiştir.. Bu kömürü almak balk ara- sında münakaşalar bile yapık mıştır. Manisa haberleri Turgutlu yolu ihale edildi Yeni defterdar işe başladı. Şehir “ağaçlanıyor Manisa, (Hususi) — Manisa- Torgutlu , yolu, - 105,687 Jiraya ihaleye konmuştu. Bug'in yapılan ihalede köprü ve inşaat müte- ahbitlerinden Ferruh Ataya yüz de bir tenzilâtla verildi. İhale şeraiti inşa müddeti ol- mucibince — yolun bir yıldır. Böyle makla beraber Manisayı Turgut- luya bağl yacak olan ve dolâ- yısile İl merkezi ile Turgutlu, , Alaşehir arasındaki mu- yı kolaylaştıracak bulunan bu yolun önümüzdeki yaza ka- dar bitirileceği - kuvvetle - ümid edilmektedir. Vilâyet Naha mü- dürümüz Mehmed Kuran ihalede bulunduktan sonra Dem rci- Simav, yolu inşaatını teft ş etmek üzere Demirciye hareket etmiştir. Kızılay balosu Kızılay Kurumu adına verile- cek olan yılbaşı balosu hazırlık- larına başlanı ştır. Ba'onun her yıldan 'daha zengin olması iç'n çalışlmaktadır. Balo Halkevi salonlarında verilecektir. Yeni Defterdar Eskişeh r Defterdarlığından ili- m'z Defterdarlığına tayin edilen Cevdet Şenol, şehrimize gelmiş yeni vazfesine başlamıştır. Şehir ağaçlanıyor Ağaç dikme mevsiminin ya- kınlaşması münasebetile yeniden faaliyete —geçilmiştir. — İlimizde önemle üzerinde durulan - işler- den biri de şehri ağaçlama” işi- dir. Geçen yıl yalnız şekrin iç'ne on binden fazla fidan dikilmiş ve dikim de yüzde doksan beş müsbet netice alınmıştır. Bu yıl daha geniş mikyasta ışe başlan- hokiki mıştır. Bursa ve İzmirden yirmi tin fıdan.. gökizilmoektir. Amerikada spiritüalistler elli katlı bir binanın en üst kısmında tecrübe yaparlarken rın fenni için meçhul — ve müphem, hemen hemen hiç denecek dereceye indi. Fakat bu kadar terakkilere rağmen fen, ruhun mahiyetini öğren- mekten âciz kaldı, ruhlar âlemi henüz tam bir meçhu- liyet içindedir! Bu acze, bu meçhuliyete rağmen bir çok harikulâde hâdise ve müşahedeler hayret vermekte devam etmektedir- ler! Vakıa, ruhlara inanmı- yanlar, bu hâdise ve müşa- hedelerin baştanbaşa hille olduğunu — bağırarak iddia etmektedirler. Fakat bir çok ispirtizm hâdiseleri var, bir çok hayalet meseleleri ve pek çok tekinsiz evler mevcuddur. Bu bahisler üzerinde, leh ve aleyhte olan bütün müşa- hede, mütalea ve hâdiseleri birer birer yazacağız? Ha- suh hâdiseleri, hileli medyum oyunları ve nihayet ( umumt harple ve ruhlarla alâkadar bir faciayı da ilâve edeceğiz. * . Metafizik bir fen midir, yoksa... İster hakiki ve meçhul kuv- vetlerle ihdas edilmiş ve isterse madrabazlar tarafından mahirane bir şekilde / uydurulmuş - o'sun *Tabiatin çok fevkindeki hâdi- seler, her detirde nazarı dikkat ve merakı celbetmiş; insanları bu hâdiseler bir çok haklı, hak- sız, makul veya garip düşünce ve tebminlere icbar eylemiştir. Bu hâdiselerin bir kısmı, ci- hanşümul ve umumidir; böyle olduğu için de nazarı dikkatten kaçmışlardır. Meselâ: — Bizim Ahmed... Malüm ya., İyi bir çocuktu. Fakat seneler var ki kendisini görmiyoruz! De- diğiniz olmuştur. Ve senelerdene beri görülm:yen bu arkadaşın da © gün, o saat çıkıb geldiği de çok defa vakidir. Buna ne diyebiliriz? Senelelerce akla gelmiyen bir arkadaş, gelirken nasıl oluyor da aklınıza da geliyor?. Bir - tesa- düf mü? Tesadüf olduğunu ka- bul edelim, fakat buna benzer tesadüflerin binler, on binlerce taaddüdüne ne diyelim? Ve işte bu on binlerce hâdise, bizi bun- ları tabil görmeğe sevketmiştir. Fakat, bunlara nisbetle daha nadir vukuagelen hâdiseler var- dır ki bunlara ekseriyet ehem- miyet vermediği halde, kolay inanmak tabiatinde olanlarca hudutsuz bir ehemmiyetle telâkki edilirler. Bunlar da iki kısımdır; tama- men fizik veya tamamea fikri. Tabiat fevkindeki fizik hâdi- seler nekbetsiz evlerdeki mahi- yeti ve sebebi meçhul gürül:üler medyom vas “asile” yapılan mu- Bir doktor, ruhların fotoğra- fını tesbit edebildi Tecrübe ve hâdiselerin neticesi mühimdir. Mave- rayı hılkatın anahtarları bulunmak üzeredir Çayyen işler, eşyanın bareketi, telekinezi, bazı eşyanın bir insan i olmadan amudi veya ufki bareketleridir. Fikrf olan tabiat fevkindeki hâdiseler arasına, istikbali gör: mek, bazı eşya ve hayvanların yaziyetinden gaibi ve — meçhul bilmek, hissikablelvuku, — uzak- taki hâdiseleri binefsihi telkin ile görmek ve bilmek, tahsil et- Yukarıdaki adam M. Adams namında bir zattır, aşağıdaki karısı.. Fotoğraflar, her iki- şinin etrafındaki ruhları tesbit etmektedir mediği halde, fevkalâde bir te- sir ile yabancı dil öğrenmiş ol- mak, şuursuz bir halde, fakat başka bir ruh veya insan nam ve hesabına düzgün ve kendi vukufu haricinde şeyler yazmak gibi şeyler girer. Bu hâdiselerin kısmı” azamı © kadar garip ve inanılmazdır ki, ilk tesadüf edenlerde — âdeta lâkaydi husule getirirler; maama- fih, fen erbabının nazarında tet- kike lâyıktırlar. Ruhlara ait meselelerle uğra- şan alimlere bir zamanlar şarla: tan veya akılsız denilmiştir. Bu pek tabiidir; çünkü buharı kul- lanmak - istiyen Denis Papen, kanın deveranını keşfeden Har- vey> deli addedilmemiş midir? Telefonun bir - hile olduğunu iddia edenler pek çok olmuştur. Pastorunm esaisi ilk zamanlarda alayla karşılaştı. Rühlara ait hâdiselerle iştigal eden, bu hâ- İ diselerin sebep ve hikmetini arıyan âlimier de mua- mele görmüş, medyumların -hakiki olan bazı tecrübeleri de- boş ve şarlatanlık addedilmiştir. Bu telâkki bu gün bile mev- «uddur. Buna mukabil her mem- lekette bu gibi barikalâ Je, | biat tövkindi t öyle ta- Hülseleri üzerin- Küçük gazete satıcısı. Neriman Ak Karanlık olmağa başlamış'ı Soğuk bütün şiddetile dev ediyordu. Bir az evel sadece y murlu olan hava, müdhiş tına ile karıştı. Gök gü âdeta insanın tüylerini ö yordu. Yavaş yavaş ortalı; firi karanlığı arttı ve su birikintilerinden, çarpık, puk yapışından gözükmez 0) Bu ne korkunç gece yarabbil Uzaktan bir ses, gene o sesi gelmeğe başladı: B bir gök gürültüsü gibi kı veya kulakları tırmalıyacal dar çirkin değildi. Bu, bir. yavrucuğun kısık sesi id Her gece ayni saatte geçen b küçük gazeteci idi bu.. — Anadolu, Cumhuriyet, Ak- şam! Diye bağırmak isterken mini mini vücudünden çıkan hafif ses, geceki gök gürültüleri arâ- sında bir hâstanın mecalsz ve ciğerden gelen derin öksürüğünü hatırlatıyordu. Ben onu çok iyi tanıyorum. Yaz gecelerinde ve günlerinde bu zavallı küçük ne kadar şendil. Bazı geceler kapı- niın önüne sandalyemi 'atar, ga: zetemi almak için onun geçm sini beklerdim. Daha geçenl de neşe ile koşan bu çıplak bacaklar, bu gece gene çıplak- tılar. - Fakat çarpılıyor; “sönde- liyor, koşamıyorlardı. Birisinden işitmiştim: O; bü- tün sefaletlere, talihin en acılarına boyün eğen bir y timdi. Bu bedbaht yavrunun her gece karanlıklarda titriyen sesi, benim kalbimde derin yanlar uyandırıyordu. Bilhassa bu azmış ve muş gece içinde, ona karşı eksiklik duyuyor, ısınmak iste. miyordum, üşüyordum, büyü gürültü ile yanan sobanın nim gibi bir çok kimseler sıcak odamızda, can sıkıntısını gidere mek, eğlenmek, öğrenmek i küçük havadisçiyi beklerken, kimbilir, hangi saçak kendisine yarım ekmek p: kazandıran gazetelerinin maması için yağmurun dinmesini bekliyordu. Ben odamda, bu acı d eelerle çırpınırken — kapının çaldı ve sonra kapının altından taşlığa atılan gazete — hışirtisi bana: “Alıştık, der gibi oldu. .. Şimdi günler var ki onun sesi duyulmuüyor. Dün gazeteyi bir başka satıcı getirdi. Ona, c arkadaşını sordum: — Küçük Ömer mi? Dedi ve — Lütfen çeviriniz ——— de araştırmalar yapan alimler pek çoktur. Mem kezi Paris olmak üzere bir “Bey ve - tecrübele? nelmilel metalizik enstitüsü, var: dır. Bu enstitüyü idare ede doktor Öjen Osti cidden mühim ve müsbet neticeler elde etmiş: tir. Hususi âletler ve görünmez ültraviyole —şualarla enstantane ve otomatik olarak fotoğraflar alınmıştır. Hatta bir medyumun neşrettiği Seyyalenin fotoğraf almak mümkün olmuştur. Dok- tor Östinin icad ettiği bu fo- toğraf makinesi ayni zama: hileleri de tesbit etmektedir. Bu âlet ve bu teraki bize hilkat ve bayat öğretecek midir? Maver katin anahtarı — elimize üzere midir? Yarın bu suallere, tee üba ve fenadamlarının y dikler: cevyablası a. şı d