25 Aralık 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5

25 Aralık 1937 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 46 — — takınırki bu haller onların güzelliklerini artırır O Genç Silâhşorların - kralların- dan hediye alırken hiç sıkılma- mış olduklarım görmüştük; şu- nu da ilâve edelim ki, ahlâkan düşkün bulunduğu ©o sırada, metreslerine karşı hiç bir lütul- kârlık —göstermedkleri halde vetresleri ise onlara her zaman tiymetli. ve, ebedi. yadigârlar verir ve bu suretla kendilerine karşı olan hislerinin idamesini hediyelerinin salâbeti ile temine çalışırlardı. O sirada insanlar yaşamak vasıtalarını ve terakkilerini sıkıl- madan - kadınlardan — beklerdi; güzellerden beklenen güzellik bu idi: “Dünyanın şu en güzel kadını mevcudundan başka bir tey Veremez, darbımeselinin de bundan ileri geldiğine şüphe yoktur. Zenginlerin paralarının — bir kısmı böyle sarfolunurdu; hatta © şecaat asrınm k-hramanların- dan bir Çoğunun, önce silâ ıla- Fnı Ve sönra harplerini metres- lerinin at eğerlerine bağladığı torbalarına koydukları paralarla kazanır'ar 'ı. Dartanyanın bir şeyleri yoktu; Onun kâylülı'ık tereddüdü... O Sathf cilâ, o bakasız konca, o Yeltali - üzerindeki tüy.. Üç gi« lâhşor arkadaşlarının verdikleri, Pek te münci olmyan, - telkin Tüzgârı önünde süpürülüp silin- Bişti. —. Zamanın acâyip âdetini takib eden Dartanyan, Parisi, tpkı lerde bulunuyormuş - g.bi, harb meydanı sanıyordu... Orada İspanya, burada ka- dın.. Her ikisinde de mağ'üp tdilecek düşman ve toplanacak ganimet vardı... — Şunu da söylemeliyiz ki, şu esnada Dartanyan oldukça asil Ve riyasız bir his altında bulu- huyordu. Kumaş tücearı ona zengin ol- duğunu söylemişti; M. Bonasyö lğı 'basit düşünceli bir adamin ıilt:ı idaresinin karısın elin: de macağını delikanlbı ko- layca kestiriyordu. Fakat bu düşünce Ma. Bo- Has n işaret olunan yere gek Miş tetik elde bekliyordu. Çok geçmedi hastane tarafından ete rafımı dört beş neler Sarmış ka- Palı bir kupa arabsinin geldiği Eîı.lidıı Zabitler hiç tetiklerini mamışlardı. Hasan da - ara- ayı görmüş hazırlanmıştı. Araba köşeyi geçinişti. Arabamn yan- larında giden ikşer nefer de geçmişler arabanın arkasında tek be nefer kalmışt. Tam bu s- tada Hasan aldığı işâ:et üzerine arkadan araboya aleş etmeğe başladı ve beş kurşunu yıldırım £ bi boşalttı ve bemen çamlık- ların önündeki duvar bizısından lTaçım Zi başladı. Hasanın en zyade çekeceği zahmet yüz metre kadar idı. Bundan sozrası kolay idi, ma- halle arı arna girmek suretile gözder k yoolablrdi. Muhafiz helet ctde : dördü arabanın için- deki yaraının etralım . satmış- nâsyöyü gördükten sönra hasıl ettiği hisse karşı bir tesir yap- mıyor ve menfaat meselesi bu yeni uyanan aşk karşısında ya- bancı kalıyordu. Diyebiliriz ki, genç, güzel, şefkatli ve kibar bir kadının ayai zamanda zengin olması bu aşk başlangıcını - azaltmak ye- Tine kuvvetlendirir. Zengin kimseler bir takım ki- bâr tavır ve mizaçları takınır ki, bu haller onların — güzelliklerini de artırır. İnce ve beyaz çorap, ipekli bir elbise, dantelli bir baş ör tüsü, ayaktaki güzel bir terlik, başa takılan zarif bir kordelâ çirkin bir kadını güzelleştirmez amma, güzel bir kadını enfes bir hale koyar ve bü şeyler sa- yesinde — güzelliğini — muhafara edecek olan eller hatıra bile getirilmez; eller ve hususile ka- dın elleri gözel kalabilmek için iş görmemelidir. Halbuki, serveti hakkında bir #ey giz'emediğ miz için okuyu- larımızın da pek - güzel bildiği veçh le, Dartanyan bir milyoner değildi. O bir gün böyle olmağı ümit ediyordu, Takat bu mesut hale kavuşmak için zihainde tasare Tadığı zaman, henüz çok uzak bulunuyordu. Ayni zamanda bir kadının saâdetini temin edecek olan bu binlerci xgk .ız.ıkııç f. na bin'erce yokluk ıçııde bir şey verilememesi ne yürek yakıcı şeydil.. Fakat, kadın zengin olup fâşkı fakir olduğu için bir şey yapmağa muktedir olmazsa, ka- dit kendi ilit yaçlarını hiç ol mazsa kendi. parasile tedarik edebilirdi. Ancak kadinın bu ihtiyaçları ekse iya kocasının parasile te. min edildiği ha de bile erkeğe katşı ifası İâzım gelen şükran borcu pek nadir olarak eda edilirdi.. Aşk hususunda pek hassas bul nmak azmnde olan Dar- tanyan, ayni zamanda, çok İe- lardı. Geriden gelen neler asker Hisanın Üzer'ne bir el ateş ede- bilmişti. Zabitlerden biri hemen: —Siz kaymakam beye yardım ediniz. biz bu neleri tanıdık, şimdi onu yakalatırız. Diye ses- lendı. Ve acele âcele her üçü de oradan kışlaya doğru uzaklaş- tlar. Yüzbaşı İrfan bey yanına al. diğı br kaç neferle Kıztomba- sınt doğru gtmekte iken p k yık ndan atılan bir kıç el silâh 4 ve o siâh ses'erinin ge- diği tarafa doğru koşar adımla yanaştı. Jandarma müfrezesile her nasılsa Hasan çatışmıştı. Hasanı teslim almak istiyorlardı. Hasan da teslim olmamak için kendivi müd faa ediyorda. lıfan bey hemen Hasanın ge- mesini emrett: v> gelen Hasana: —Sab .hleyin slâh'ı olarak yak nız başın buralarda — dolaşma- nın behemehal hayrlı bir şey dâakâr bir dosttu. Kumaşçın n karısı hakkındaki sevdakâr düşünceleri arasında dostlarını da unutmuyordu. Güzel Mm. Bonasyö, arka- daşları Atos, Portos ve Aramis ile birlikte, Sent Denis kırla- yahut Sent Jermen yortu- larında gezebileceği ve arkadaş- karına karşı muvaffakıyetini teş- hr edebileceği bir kadındı. Dartanyanrın son günlerde çok delalar tecrübe etmiş olduğu veçhile, insan ne kadar çok geznirse © derece karmı âc- kırdı. İşte © gezintide de güzel kır yemeklerile karınlarını doyura- naklardı ki bu esnada bir tar raftan bir dost eline ve diğer taraftan da bir metres ayağına temas etmek, ne zevkli olurdu.. Bundan başka, müzayakâ 28- manlarında, müşkül vakitlerinde yaçlarımı da tem n edebilecekti. M. Bonasyöyü — muhafızların kutağına atarken onün ricâalarını aleni olarak reddetmiş olmakla beraber, onu kurtarmağı da gizlice vadetmişti. Fakat okuyucularımıza -itiraf ederiz ki, Dartanyan artık ona dair hiç bir şey düşünmüyordu; hatta hâtırma gelmiş olsa bile, kendi kendisine o nerede bulu- nuyorsa orada kalmasının çok iyi olduğunu teikin ediyordu. Aşk bütün düşünceleri yıkar... o kumunla beseber, okuyucula- rım:za müsterih o'malarını tav- siye ederiz: Dartanyan ev sahi- bini, unutmuş olsa, yahut ne- rede bulunduğunu bilmediği ba- hanesle unutür. gibi görünse bile biz önu hatırdan çıkarma: dık ve nerede bulunduğunu bi- Tiyoruz. Fakat şimdilik sevdalı Gas- konyalıyı takib edelim de zen- gin kumaşçıyı sonra buluruz. Dartanyan müstakbel aşkını düşünerek, kendisme gecenin güzelliğinden bahsederek ve yıl- dızlara bak p tebessüm ederek ŞarşMitdi, yahut o zamanki is- mile, Şas-Midi sokağında — iler- liyordu. — Sonu var — Inkılâb hatıralarından Y üzbaşı İrfan bey yanına aldığı bir kaç neferle Kız tulumbasına doğru gitmekte iken pek yakından atılan bir kaç silâh sesi işitti olmad ğını ve- jandarma devri> Yesine de karşı gelmenin cezayı Mücib ahvaldan olduğunu sert bir lisanla söyliyerek yanındaki neferlere: — Ahn buna kışlâya götürün benim odamın önünde beni bek- leyinz emrini verdi. Jandarma- lara de: —Teşekkür ederim, o lâyık ol- - Cszaya çarplırılacaktır. De- dı.’V Fi İki -kurşan yırısı daha alan Kadri bey pek ağırlâşmıştı. Arar ba gerisin geriye — hastâneye döndü. Merkez kumaundanı ferik Sü- Jeyman paşa silâh seslerinden ha- berdar olmuş kıştı bahçesindeki vak'ayı dâ iştmişt, dureye gel mş$i, Müşir İbrahim paşı da daiede idi. B vak'a failinin bir nefer olduğunu öğrenen paşa: —Bundan böyle iş'a içine bir eeei TEĞUR M._Ef&”"“m* Düma Fransa ile Orta | Zengin kimseler bir takım kibar tavır ve mizaçlar - ve Şarki Avrupa M Delbosun seyahati ıeyalıatı hakkında Alman ve Fransız gazıtı!crmin düşünceleri B. Delbos Romanya kralı ile Alman basını: Fransız Hariciye Nazırı Del- bösun - Bükreş görüşielerinin neticesi hakkında Alman mat- buatı şu mütalcaları serdetmek- tedir: (Doutsche — diplomatisseh-po- litische Korrespondenz) Delbo- sun Bükreş. seyahatinde Fransa ile Romanya arasında askeri teşriki mesaiyi takviye' etmek hususunda mutabakat hasıl ol: duğuna dar Rumen matbua- tımn — verdiği haberlere -karşı diyor ki: “Eğer Fransa Hariciye Nazı rnün seyahatinde böyle bir mâaksad görülüyorsa ve Fransız politikası sulhu askeri kuvvet- lerle organize etmek emelinde ise bu hal cihan elkârı umumi- yuıııd: fevkalâde inkisarı ha li çib kolacaktır. , Fransız lariciye Nazırının seyahatinden daha iyi neticeler dmid edlir- ken bu intibam kuvvetlenmesi teessürle karşılanacaktır., (Völk scher Beobachter) ga zetesinin Paris mühabri gaze- tesine yazdığı bir mektubunda Delbosun Romanya seyahatinin neticesi Varşova seyahatinin ne- ticesinden az farklı olduğunu, bu net cenin - heriki memleke- tin ayai olan coğrafi vaziyet- leri ve bundan mütevellid — itti- fakları karşısında pek tabii ok duğunu bildirerek diyor kiz “Delbos gerek Romanyada, getekse Varşovada Fransanın bu iki vaftiz çocuğunun müsta- k bir politika yapmak ve bu de beyaz külâhlı, siyah çar klı girdi demişti. Tabur kumandanı ile birlikte yüzbaşısı olmak itiba- rile İffan” bey de olduğu halde nvefer Koprululü Hasanı da mer- kez kumandanlığına getirmişler: di. Yüzbaşısı pek asabi bir va- ziyette: —Püş1 hazretleri müsaade bu- yurunüz bizim bölüğün «dihı düşüren bu nefer — neticeye ka- dar bizim paviyonda — mahpus kalsın bu hususu hassaten istir- bam-ederim demişt.. Pâşı etrar fına bir baktıktan sonra: — Çok güzel olur, bu adamı ne yolda muhafıza edeceğ nizi siz daha iyi bilir. ve düşünür söhüzl emrini verm şti. Ertesi güaü a essahah bir velveşedir gid.yordu. Köprülülü Hasan nöbetçi neferile birlikte kaçmış. Ba vak'a münferid hâ- diselerin sonuncusu idi, — Sonu var — Politiktda gene Fransa ile be- raber olmak, fakat Rusya ile birleşmemek ve Almanya aley- hinde bulunmamak istediklerini tesbit etmiştir.,, Bu iki devletin kendi menfa: taahhüdleri reddettikleri ve lü- zumunda — müstakilen — hareket için serbestilerini mabfuz tuttuk- ları tebarüz ettiriliyor.. Frankfurter Volksblatt gaze- ; Delbos Berlinden geçer- ken Almanya Hariciye Na- zırı Fon Nöraht ile tesi, Bükreşte Delbosun göster: diği Manierlerden hayret duyu- duğunu, Rumen - Başvekili Tar taresko ve Hariciye Nazırı An tonesko ile yapılan resmi mü- zakerelerden ve kral Karol nez- dinde vâki resmi kabulden son- rza Delbosun Rümen sol muhas lefet partisi ile de konuştuğunu, bu halin hükümet mehafilinde baklı olarak hiç hoş görülme- d ğini, yabancı Hariciye Nazırt- ni bir memleketin iç politika> sırla bu kadar bariz bir şekilde müdahalesinin emsali pek nadir bir münasebetsizlik teşkil ettiği- ni yazıyot. Fransız gazeteleri: Sağdan (“Echo de Paris,» 16-11-1937 ) gazetesinde Perti- nax, Delbosun henüz Paraga Muvasa at etmemiş olmasına rağ- men, Fransa Hariciye Nazırının orta ve şarki Avrupa ziyaretle- rinin bilânçosunu yapmaktâdır. Bu bilânçoya göre; Fransa Ha- riciye Nazım Varşovada miralay Beckin meyillerini tadıle muvaf- fak olamamıştır. Bu hususta bir kahaat husule gatirmek için Pa- lonya gazetelerinin neşrettikleri soh yarı resmi makaleleri oku- mak kâfidir. Bu mâkaleler P- lonyanın Cenevre müesseşesini yıkmak için elinden geleni yapa- cağını beyan etmektedirler. Maar mafıb Polonya bu gün oldukça küçük bir hizip tarafından idare olunmaktadır. ve halk kütleleri bu hizibe karşı gittikçe aleyhtar bulunmaktadır. Bükreş ve Belgratdda vukua gelen konuşmalar, bilâk.s, daha müsaid bir cereyân tasib etmiş lerdir. Gerec Yugoslavyada ve Romanyada halkın Delbosa karşı hisleri bu memleketler zimam- darlarının garp - devletilerle iş birliğinde bulunmak — hüsusun- daki az melri hakkında şüpheye meydan birakmıyan bir - tarzda tezahür etmiştir. Pcagda Delbos böyle zorluk. ada karşılanmıyacıktır. Çekos- ovakya Almanya tarafından doğ- tudan döğ üya tehlit edimek: tedr. Ç koslovakyanın istiklâlini muhafaza eden Fransâ ile itti- faktir. Sakife $ 352 İnhisar idare, 10 13 5 295 Ü, Kutumu R09 M. J. Taran. 184 Jiröo ve şüre, 182728 Umum yekün İndir satışları Ç. Alıd K.S. K.S. 150-M. J. Taran. 3 50 Hurda 19 Ü. Kurumu — 8 8 169 Yekün 119751 Eski satış 119920 Umum yekün Piyasa fiatleri 24-12-937 üzüm orta fiatleri: No 7 1225 Gevşek * 8 1300 " D ükÜS ci a .» "10:>:15 25 D v bi - 37,15 - 12 2275 Zahire ulışlaı—ı Ç. Cinsi ÜS Si İlz800 Buğday — 5 625 6 25 13 M. Darı 42 3 Bulgur 10 1 Meremek 10 132 Ken, Pala. 260 — 470 106 B. Pamuk — 31 32 Tunada Bulgaristan, Rornan. ya arasında feribot Romanyaâ ile Bulgaristanı Ruş- çuk - Gü gevo arasında feribotla bağlamak üzere her iki — devlet Mümessilleri arasında aylardan. beri devam eden müzakereler bitmiş ve bu iş nihai bir sak haya ererek, montaj vesair bü- tün masarifat dahil olduğu hak de, 34 milyon 689 bin 894 le- vaya Nürebergde Maşinen fab- rik Augsburg firmasına ihale edilmiştir. Feribot 1939 yazında faaliyete geçm'ş bulunacaktır. Yeni Nı:rlıat Hav ıcılık ve spor Türk Hava karumu tatafından Çıkarılmakta olan Havacılık ve Spor mecmmuasının 205 inci sa- yısı da zengin münderacatla in- tişar eylemştir. Tavsiye ederiz. Komünist (Humanite - 1/11/Y37) gazetesine göre: Prag me halesi Fransa Hariciye Nazırım Var: şova, Bükreş ve Belgradda ma ruz kaldığı inkisarlardan dolayı belki de teselli edebilecektir. Delbos bir kaç gündenberi Pa. ris meclisi mebusanında ve mat- buatında”şiddetli tenkidlere ma» ruz kalmaktadır. Bizce Delbos yalnız bir baktmdan tenkide lâ- yıktır. Ba seyahat çok geç yer yapılmıştır. Maamafih geç yapıl- mış olması da faydadan — hali değildir. Ancak bü seyahate kalkışmadan evel örta Avrüupa vaziyetinden malâmattar bulun- malı idi. Malümattar olabilmesi için Avrupadak: liyakatsiz dip- homatlarımızdan kurtulmuş — ob ması İâzim idi. Çekos övakyada Fransayı se- ven yalnız millet değildir. Hü kümet dahi genş bir ölçüde Fraasayı sevmektedir. Çekos!lo- vakya kollektil e riyete ve M letler Cemiyetine sadıktır. Ni tekim Fransa ve — Sovyetler ile akdetmiş olduğu pıktlara da sa- dıktır. Fransa Haricye Nazin- tikâb edebileceği &n ber- d bata, H tlerin — şantıjlarına kapılarak Fransa ve İagltere namına Çekoslovakyaya A man ekalt yetine karşı dahi müsaa: dekâr davranmasını taviye et mekti 4 TÜRETEED N KA Borsa 24-12-937 Üzüm satışları Alıcı B ö

Bu sayıdan diğer sayfalar: