19 Aralık 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 6

19 Aralık 1937 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— u a Ju * Sabifa 6 Afrika yerlileri arasında bir roportaj Yerli, karanlıkta bana ga- rib bir şey uzattı Bunu kadınlara göstermiyeceksin -dedi- saade- tın yolunu ondan ancak karanlıkta soracaksm.. Fakat bır gün Nia Ortadan esrarengiz bir şekilde kaybo- lup gitti jsan Perrigault'den Nakleden: F Y. E. Aylardanberi “Gihe, nin şe- hirlerinde dolaşıp duruyordum. Yerli zencilerin acaip hallerine çoktan alışmıştım. Bunların çeşit çeşit Allahları var. Bir yerden bir iyilik geldi mi hemen onu Allah sanıyorlar ve ona derhal bir isim takı- yorlar. Bir gün bir köyün çarşısından geçerken bir. kalabalıkla karşı- laştım. Hemen sokularak sordum: — Ne var? — Zavallı Zogotayı zehirli bir yılan sokmuş. Nerede ise ölecek, Vakit kaybetmenin sırası de- ğildi. Bu gibi yerlerde böyle vak'aların eksik — olmiyacağını bildiğim için yanımda taşıdığım seromu çıkarıp hemen Zogotaya tatbik ettim. Adam çok geçme: den kendine geldi ve - ölümden kurtuldu. * .. Bir kaç gün sonra kulübemin kapısı birdenbire açılıverdi, içeri giren Zogota idi. Telâşlı ve acaip tavrı beni bir at şaşırtmıştı. Sordum: — Ne oldu? Gene bir şey mi var? K Bir elini ağzına götürerek: — Sus, dedi.. Şaşkın şaşkın ona bakıyor- dum, dilim tutulmuştu. Devam etti: — Hiç seslenmel Lâmbanı söndür, bir kibrit bile çakma sa- kın ha. Kapıyı ve - pencereyi iyice kapa, hiç bir yerden ışık girmesii — Niçin, sebeb? Diye sormak cesaretini ken- dimde — bulamamıştım. Âdeta esir imişim gibi dediklerini yap- tım, — Çok güzel, dedi. Şimdi ellerini uzat ve vereceğim şeyi al. Ellerimi uzattım.. Zogota Bir şey görmüyordum. Fakat ellerimi yardım ile Zogotanın bana acaib bir şey verdiğini anlamakta güçlük çekmedim. O devam ediyordu: — Sen geçenlerde beni ölüm- den kurtarmıştın.. İşte sana bor- cumu bununla ödüyorum. Bu şey sana saadet verecek- tir. Adı “Nia,, dır. *Nia, ya sormasını bildikten sonra mesud olmanın bütün yol- larını gösterir. Merakım gittikçe Zogotaya sordum: — Ona sormanın yolu na- sıldır? — Çok kolay, dedi. onu mutlaka yapmalısın. Anlatmağa devam etti: — “Nia, ile ancak karan- lıkta konuşacaksın. Sakın oöna ışık gösterme. En ufak bir işik- tan bile gücenir ve kaçar. İy.ce karanlık olduktan sonra diz çö- keceksin.. Genç bir horozu ke- sip kanını “Nia, nın üstüne serpeceksin ve ona ondan sonra: — Benim için saadet nere- dedir? Diye soracaksın. Ve o zaman sana “Nia, cevap ve- recek, artıyordu. Fakat Afrika yerlilerinin saadet bekledikleri tılsımlı ve maskeli ilâhlar Sakın unutma; — sualini sor- duktan sonra “Nia, yı iyice sar, kimseye bilhassa kadınlara gös- terme.. Zogota sözlerini burada bitir- dikten sonra çıkıp gitti.. * Bilmem . nereden “aklımt” gele-i mişti.. — Dur bakalım. Dedim şu “Nia, ya sualimi sorayım.. Her taraf iyice karan- lık olmuştu.. Diz çöktüm. Bana hizmet eden adamım vasıtasile buldurt- tuğum horozu kestim ve “Nia, nın üzerine kanını serptim.. Heyecandan titreyip duruyor- dum, — “Nia, benim için saadet nerede? Vereceği cevabı bekliyordum.. Bekledim.. Bir dakika... İki dakika... Beş dakika... Bir daha sordum. Gene ce- vap yokl. — Her halde, dedim, Zogota beni aldatmış olacak! Fakat imkân var mıydı? Hem de beni aldatmağa, bana yalan söylemeğe ne mecburiyeti vardı. Adamımla hemen Zogotayı buldurdum. — Zogota, dedim, “Nis,, ce- vâp vermedi? — İmkânı> yok. Verecekl. Eğer dediklerimi yaptıysan. — Evet yaptım! — İşk almıştır.. — Hayır. Zogota şaşaladı: — Getir onu bana. Dedi. Odanın kapısını, pen- çereresini kapadı. “Nia, yı mu- ayene edecek oldu. — Dedim sana ışık. almış.. *Nia, meydanda yok.. Kaçmış.. akat onun işık alması.. İm- kânı var mı idi? Adamımı çağırdım: — Odamı hiç karıştırdın mı? Adamcağız korkmuştu. Ken- dini hırsızlıkla itham ettiğimi zannetti rengi uçmuştu. — Doğru söyle.. — Evet, dedi: izlemiştim. Geçen gün ANADOLU 19 Kânunueval JJaponya Amerikaya henüz cevap vermedi. Âmerika son hâdiseyi sıkıca tahkik ediyor i Amerika, Japonyaya karşı şiddetli davranacaktır Ingiliz, Fransız matbuatı heyecandadır. Ingilterenin haysiyeti de bombalanmış bulunuyor. Harb, Çinin cenubuna da geçiyor o —a a— Şanghay cephesinin Çin kumandanı! Meğer Rüşvet almış, dün kurşuna dizildi Hong-Kong, “18 (Radyo) — Muhtelif cins 30 Japon harp gemisi Simoy açıklarında top- lanmıştır. Alayda vaziyet çok gergindir. Çinin cenubunda har- bin başlamak üzere bulunduğu muhakkak sayılmaktadır. Japon- ların asker çıkarmalarından kor- kulmaktadır. Sahillerde — şimdi- den tertibat alınmaktadır. Şanghay, 17 (A.A) — Paney topçekerine karşı yapılmış olan taarruz. hakkında Amerikanın Asya filosu nezdindeki Amerika hükümeti komiseri tarafindan resmi bir tahkikat icrasına baş- lanılmıştır. Tokyo, 18 (A.A.) — Şimali Çindeki vaziyeti tedkik etmekte olan komisyon bir program ha- zırlamıştır. Bu program — muci- bince başlıca endüstrileri kont- rol edecek merkezi bir teşekkül vücude getirilecek Çin, Japon Ingiliz harb ıunılfın göre, Çin kıt'alarının Şanghay ve Voosungdan çekildikleri za- mana kadar bu kıt'aların ku- mandanı bulunan general Yang- hu geçenlerde Hankovda kendi- sini rüşvet almâk ve askeri emirlerin tatbikinde muvaffakı- yetsizlik göstermekle itham eden Çang-Kay-Şekin emrile kurşuna dizilmiştir. General Yanghu Koomingtan- gin en kidemli azası idi. Londra, 17 (A.A.) — Herald yazıyor: Japonlar hiç olmazsa şimdiki halde garp devletleriyle karışık- lıklar çıkarmak istemiyorlar. Ja- ponya blöf ile cüret, sükünet Daily M. Ruzvel balık avında ve mümkünse ecnebi sermaye- leri müştereken işletilecek, de- miryolları, limanlar, yollar, pos- ta vetelgraf ve telefon ile elekt- rik, kömür, demir madenleri ve tez kontrol altına alınacaktır. Mensucat endistrisine tam bir serbestlik verilmiştir. Hankov, 17 (A.A.) — Çin resmi tebliği: Nankinin sukutundan sonra harb Kansu ve Anveide devam etmektedir. —Japonlar Hsinpu büyük kanal ve Husyan boyunca şimale doğru — ilerlemeğe çalışı- yorlar. Şimdi harb Buyi, Yang- sov, Tahishing ve Hassien civa- rında vukubulmaktadır. Japon- lar, Hangsov üzerine bir taarruz hazırlamaktadır. Kasing, Busing mıntakalarındaki Japon kuvvet- leri mühim surette takviye edil- miştir. General Hanfuchu Sang- tungu sonuna kadar müdafaa edeceğini bildirmiştir. Şanghay, 17 (AA) — Cin matbuatında çıkan — haberlere TETA LA AM TTOULA erraMaR n — Bunu gördün mu?. — Evet üzeri tozlanmıştı ve silmek için... İş anlaşılmıştı.. Hiç bir şeye yanmadım. Sandetimin nereden geleceğini anlıyamıyaşım beni çok üzmüştü. — Fethi Y. Eralp verici teminat ve tahripkâr dar- belerle karışık bir siyaset takip ederek şimdiye kadar sulhçu devletlerin beynelmilel sulhun müdafaası için — birleşmelerine mani olmuştur. Paris, 17 (A.A.) — Matbuat, Uzak Şark meselesinden dolayı endişe izhar etmekte devam et- mektedir. Eko Dö Paris gazetesi yazıyor: “Paneye isabet eden bombalar İngilterenin haysiyetine d& bir darbe indirmişlerdir. Yapılscak şey nedir? Uzak Şarka gönde- ril>cek - bir filo Avrupa deniz kuvvetlerinin muvazenes ni mut- lakıyetle idare edilen devletlerin lehine olarak bozacaktır., Le Peuple yazıyor: *Yangtze hâdiseleri üzerine verilen tarziyeler - Japon taşkın lıklarına belki nihayet verecek- tir. Fakat bunların, — Japonların Çine yerleşerek ecnebi menfaat- lerisi boğmak hak'an laki - arzır suna karşı hiç;bir tesiri olmiya- caktır.» Berlin, 18 (A.A.) — Alman- Japon cemiyeti dün Nankın n sukutu münasebetile büyük bir kabul resmi tertib etmiştir. Vaşington, 18 (AA.) — Pa: ney — topçekerinin — batırılması hâdisesi vv trafında Haricive Ne- zaretine gelen son malümat Vaşingtonda çok fena bir tesir hasıl etmiştir. Amerikan hükü. metinin Japonyaya karşı daha azimkâr bir hattı hareket ittihaz edeceği anlaşılmaktadır. Diğer taraftan Nankindeki Amerikan büyük - elçiliğinin Ja: pon askerleri tarafından — işgal edildiğine dair gazetelerde çıkan haberler resmen teeyyüd edecek olursa Amerikan hültümeti Tok- yo nezdinde şiddetli ikinci bir protestoda daha bulunacaktır. ikârı umumiyeye istinad eden yarı resmi Amerikan mahafili Amerikanın Çindeki umumi veya husüsi menfeatlerine Japonlar tarafından vukubulacak tecavüz- leri red. için hiç bir fırsatı ka- çırmıyacağını — kat'iyetle beyan eylemektedir. Bu tecavüzler efkârı umumiye- ye bildirilecek ve Amerikan menafiinin himayesi hususunda kat'i teminat ve tarziyeler iste- necektir. Vaşington, 18 (A.A.) — Ja pon sefiri Saito Hariciye Nazırı Hull ile görüşmüştür. Bu mülâ- kattan evel Saito Reisicumhur Ruzveltin taleplerine Tokyonun ! cevabını getirmediğini fakat Hull Dile sırf malümat edinmek mak- sadile bir mülâkat yapmak iste- diğini söylemiştir. Sefirin ziyaretinden — sonra, Hull mülâkat esnasında teferrü- ata ait meselelerden bahsedik diğini beyan etmiştir. Nazır, Amerikan protestosuna Japonyanın ne zaman cevap ve- receği hakkında malümat alma- dığını söylemistir. Zeytinyağı piyasası Satışlar çok durgun gidiyor Zeytinyağı piyasası el'an so- ğgukluğunu muhafaza etmektedir. Bunun da sebebi, ihracatın ya pılmaması ve Avrupa tüccarla- rının mal almamasıdır. Piyasanın durgun ve — soğuk gitmesinden do ayı, mülhakattan da mal az gelmektedir, Bu günkü zeytinyağı piyasası şuduür: Yemeklik 28 - 30, sabunluk 26,50 - 27, alivre 27 kuruştur. Tırnakla yaralamışlar Menemende mikebir. ma* hallesinde Cemil oğlu Memiş Orak le Mustafa oğlu İsmail Kablan arasında Simit parası meselesinden kavga çıkmış, tıf* l l

Bu sayıdan diğer sayfalar: