29 Maziran 037 SK Bay Hitler, 100 bin"nümayişçi LER - yöR U ANADOLU hu zurunda bir söylev verdi Valans hüküme tün devletlere karşı geldiği kanaati vardır HiVunh..r,. 28 (AA.) — Yi “0' burada yüz bin nüma: Winin önünde büyük bir nu- "A'f töylemiştir. Hitler, evvelâ h.nd'—")'ımn ekonomi — siyase- Cen bahsederek bu siya- :" nyanın harice karşı hini _'kı_ınomi istiklâlinin temi- İ istihdaf eylediğini ve bu- iden eynelmilel teşriki mesa- Almanyanın çekildiği de- _0|mıdığını söylemiştir. kesla G kıb Almanyanın her- y iyi münasebat idame içTeğe ve herkesle sulh m Yâşamağa azmetmiş ol- Yan ü kat'i bir lisanla be- F*rlunıi; ve demiştir ki: W&“ bir takım beynelmilel Ve teminatın ciddiyeti Usunda bihakkın şüphe et- mm Bu cümleden olarak d din tayyareler tarafın- % bardımanından sonra İhin 'ar memleketler menafi- inı köllektif tedbirler saye- Muhafaza edileceği ümi- Ve temennisile halisane farzda ademi müdahale Yesine avdet ettik. '*'Ptig kruvazörüne - karşı taarruzlardan — sonra milel tesanüdün sulhun S1 tedbirlerine yol 1 bekledik. Kontrola &den bütün devletlerin T. bir nümayişini iste- t a *ki Valans makamatı Sevlete karşı değil fakat devletlere karşı geldik- p *Plasınlar. O kadar mu- Olan bu teklifi bile ka- rmek mümkün olmadı. Z Almanlar bundan i an mukadderatını bu veya anlaşma- * terketmek - gibi bir 8österdiğimiz -takdirde ileceği neticesini is- biliriz. şuna kanaat ge- ı'pg PZ Af ![”! şfğlff%ğfğîf TEfE Sefer yaptığımız tecrübe Ka d... İ unutmıyacağımız bir Rib; u Bundan böyle bu 'il..ıı Valde milletimizin istik- iyetini ve — şerefini Va "Fndimiı koruyacağız. 4 ?eşniıi bizzat kendi bf_ aııi'lızle temin eyliyece- Vetli Bu © kendi kendimizi ku'ihuk derecede kuv- hâdi, Uyoruz. 'den çıkardığımız bu netice daima mer'i kala- caktır. ve ne parlâmentoda söylenen nutuklar, ne devlet adamlarını hitabeleri bizi bu. fikrimizden döndüremez. Bun- dan böyle hiçbir. kimse kol- lektif anlaşmalara karşı sui- niyet beslediğimizi iddia eyle- yemez. Eğer 12 Haziran ta- rihli kollektif anlaşma iyi ne- ticeler verebilseydi bu yolda daha ileri gitmenin faydalı olup olmıyacağı düşünülebi. lirdi. Mademki kollektif anlaşma- ların bu en ufağı bile kollek. tiflerin yürümediğini göster- miştir. Biz bunu bir ihtar ola- rak telâkki ediyoruz. Taki gü- nün birinde çok daha vahim bir meselede ayni şekilde in- kisarı hayale uğramayalım. Almanya ve ltalya, Ispan- yaya göz mü koymuşlar? Ludendorfun sözü: Şimali İ;anya, birgün Avrupa için harp sahnesi olacak Paris, 28 (Radyoy — Avam kamarası muhalif azasından bir heyet, Fransa parlâmentosu azasını ziyaret etmek üzere bugün buraya gelmiştir. Heyet B. Flanden tarafından kabul edilmiştir. Heyete ziyafetler tertib olunmaktadır. Pol Reno, heyete beyanatta bulunarak, Fransanın sulh iste- diğini söylemiştir. B. Pol Reno, setmiş ve: İspanya hâdiselerinden de bah- * Almanyanın, (Kanarya) adalarına ve İtalyanın da (Balear) adalarını göz koyduklarını ilâve eylemiştir. B. Pol Reno, söz: lerine devamla demiştir ki: — Bir vakit Ludendorfun söyledikleri şimdi hatırımıza geli- yor. Alman kumandanı o zaman demişti ki: “Şimali İspanya, bir gün Avrupa için harb sahnesi olacaktır.., kaieçeli atüiymein eeei aai aai a — İstanbulda tifo Sıhhiye Vekili, bu husus- ta beyanatta bulundu Tifo vak'aları,|İstanbulda lâğım tesisa- tının iyi olmamasından ileri geliyor Ankara_elupreu' neden gecikti? İstanbul, 28 (Hususi muha- birimizden) — Ankara ekspresi bugün 7 saat teahhurla gel- miştir. Son günlerde yağan şiddetli yağmurlardan husule gelen seller tren hattını boz- duğu için, ekspres bir müddet istasyonlarda beklemiştir. Teahhurun sebebi . Ankara treninin teahhuru mü- nasebetile dün alâkadarlardan tahkikat yaptık. Ankara ve Eskişehir arasında fazla yağ- murdan husule gelen - sellerin demiryolu üzerinde bir kısım çakılları sürükleyip götürdü- ğünü, hattın bu yüzden ka- pandığını öğrendik. Hatta İs- tanbul treni, Polatlı civarında sellerin getirdiği ve rayları örten kumlara saplanmış, fa- kat makinistin zamanında al- dığı tedbirle bir kazanın önü alınmıştır. İzmir treni de İs- tanbul treninden sonra Anka- radan hareket ile yoluna de- vam ederken zamanında vak'a bildirilmiş işçi gönderilerek hat acele tamir ettirilmiştir. Cumartesi günü Ankaradan hareket eden trenin, Pazar akşamı saat 20 de İzmire gel- mesi İâzımdı. Yolun bozul- ması yüzünden tren 10 saat elli dakika teahhurla dün sa- bah saat 6,57 de gelebilmiş- tir. Trende yolcuları bulunan birçok kimseler, epey telâşa İ| düşmüşlerdir. Ankara, 28 (Hususi muha- birimizden) — Sıhhat ve İç- timaf Muavenet Vekili Dr. B. Refik Saydam, İstanbulda son zamanda artan - tifo ivak'aları hakkında beyanatta bulunarak, Istanbuldartifo vak'alarının ge- çen senelere nazaran bu sene fazla olduğunu; bunun - İstan- bulda lâğım - tesisatının mü- kemmel — olmamasından geldiğini söylemiş ve: — Bu sene Avrupada bir çok mühim şehirlerde de aynı şekilde tifo vakaları görül- mektedir. Sıhhiye Vekâleti, hastalığa karşı hertürlü tedbirleri almış, İstanbul vilâyet ve belediyesi de tedbir. almakta kusur et- memiştir. Bir taraftan İstanbul vali ve belediye reisi, şehirde lâğım tesisatını da tamamla- mağa çalışıyor. Ankaradan dört kişilik bir heyet İstanbula gönderilmiştir. Bu heyette hıf- zıssıhha İâboratuarı müdürü de dahildir. Matbuatın halkı aşılanmağa teşviki şayanı te- şekkürdür. Demiştir. Zonguldakta köylü günü.. Zonguldak, 28 (Hususi mu- habirimizden) — 30 Haziranda Zonguldakta (köylü günü) ya: pılacaktır. Civar köyler halkı Zonguldağa davet edilmiştir. 300 kişilik bir ziyafet verilecek ve köylüyü aydınlatacak ko- nuşmalar yapılacaktır. ileri tinin, yalnız bir devlete değil, bü- Düşünüşler : Zaman Bütün insanların üzerindeki tesirleri ayni hendesi ölçülerle hesaplanan zaman, dimağımı- zın , ölçüleriyle her birimize göre ne kadar değişik hüvir yetlere bürünür, İki komşu için gün ayni saatte ağarır, güneş ayni sa- atte batar, fakat bu iki sarih hâdise arasına sıkışan zaman parçası, o iki dimağın süzge- cinden geçtikten sonra bazan kıyaslanamıyacak derece ayrı uzunluklar alır. “Vakit geçirmek,, kendileri için zamanın son derece ya- vaş geçtiği insanların ağzın- dan düşmiyen bir tâbirdir. “Vakit öldürmek, de derler. Bazan, zaman, o kadar kafası ezilmesi lüzumlu bir heyülâ halini alır. Kafasında düşünmeyi sev- miyen bir beyin taşıyan işsiz adam için, saâtler günler gibi uzâr ve ömür, senelerle değil içindeki saniyelerin milyarla- riyle ölçülür. Tembellerinin — sayısı son derece bol olan, ataletin bir tabiat kanunu halini aldığı sıcak memleketleri, zamanın İskandinav ülkelerine nazaran son derece daha ağır bir yü- rüyüşle katettiğini iddia ede- mez miyiz. Garpta zaman çok daha süratle ilerlemiştir, bu formü- lün isabetini, orada asırlar içine sığmış olan işlerin bü- yüklüğünden de kolayca anlı- yabilirsiniz. * Kendini büyük bir işe ver- miş olan insanlar için zaman ne kısadır ve ne süratle ge- çer. Dolu olan saatler daki- kâlar gibi kısalır, boş saatle- rin günler kadar uzadığı gibi! Her saatini, her ânını yapı- lacak bir işin aç gözlerle bek- lediği bir ömürde can sıkın- tısına yer olabilir mi? Sıkıntı, ancak “vakit geçirmek,, — için çarc arıyanların peşini bırak- mıyan bir. hastalıktır. Fakat önlerinde dağlar gibi birikmiş işlere bakarak, yap- tıklarının — yapabileceklerine nazaran nisbetsiz küçüklüğünü her an hissederek, başarmıya ömürlerinin müsaade etmiye- ceği bunca büyük işlerin pe- şinden tahassürle — bakanlar için vakit darlığının verdiği iç üzüntüsü de, vakitlerinin geç- mediğinden şikâyet edenlerin can sıkıntıları kadar acı değil midir? Yalnız bütün ömürleri dolu olanlar, işlerinin çokluğu ara- sında, bu hasreti duymıya da pek az vakit bulurlar. Bu da onların hesabına bir avan- taj olarak kabul edilebilir. Yaşar Nabi Çekoslovakya Milif müdafaa için yeni bir kanun hazırladı Prag, 28 ( Radyo ) — Çe- koslovak vatanının - tehlikeye düştüğü takdirde kadın, erkek bütün ulusun milli müdafaa iş- lerine karışması hakkında ha- zırlanan kanun lâyihasının me- busan meclisinde müzakeresine başlanmıştır. Bu münasebetle Milli Müdafaa Bakanı, bir nu- tuk irad etmiş, mukadder anda yurdun müdafaasına muktedir olan herkesin cepheye gidece- ğini ve vazife alacağını, kanun lâyihasının bu maksatla hazır- landığım söylemiştir. Bayfa ğ İ:ğnzada son uaziy_et Ispanyol Fasından gelen 10 bin kişi Almeriya cep- hesine gönderildi Franko Bilbaoya gitmiş, Madrid- de müthiş infilâklar oldu İspanya Fasından cep- heye sevkolunanlar Paris, 28 (Radyo) — Ha: vas Ajansına göre, İspanyol Fasından Elcezireye on bin zenci nakledilmiştir. Son günlerde, Malagaya da bir kafile daha çıkarılmıştır. Bunlar doğruca Almeriyaya sevkedilmiştir. Bilbao cephesinde harb Biskay, 28 (Radyo) — Bil- bao cephesinde muharebeler devam ediyor. Satandere doğ- ru ilerliyen ihtilâlciler, (Kat- rooryales) limanını işgal ey- lemek üzeredirler. General Franko Bilbaoda Bilbao, 28 (Radyo) — Ge- neral Franko, bugün buraya gelmiştir. Halk, büyük teza- hüratla generali karşılamıştır. Madrit cephesinde taz- yik ve harp Marid, 28 (Radyo) — İhti- lâlciler, geçen hafta başladık- ları tazyika devam ediyorlar. Harp, 20 kilometreden iba- ret bir sahada cereyan eyle- mektedir. Teslim olanlar, günden gü- ne çoğalmaktadır. Son hafta içinde 7 tabur daha silâhla- rile beraber ihtilâlcilere deha- let eylemişlerdir. Bir İspanyol vapuru torpillendi Valânsiya, 28 (A.A.)—Milli müdafaa Nezareti Cabortarol Cabopalos vapurunun Alican- tenin şimalinde İfach burnu açıklarında hüviyeti anlaşıla- mamış bir tahtelbahir tarafın- | dan torpillenmiş olduğunu te- yit etmektedir. Tebliğde istikşaf tayyarele- rinin tecavüz mahallinin cenu- bunda 6 harb gemisinden mü- rekkep bir Alman filosunun mevcudiyetini müşahede etmiş oldukları ilâve edilmektedir. Cebelüttarık, 27 (A.A.) — Eduard Bato ismindeki asi top çekeri son günler zarfında lej- yöner ve gönüllü olmak üzere Algesirasa on binden fazla Faslı nakletmiştir. Bu kıt'alar gemiden çıkar çıkmaz trenle Malağa ve Cadikse sevkedil- mişlerdir. Madridde infilâklar Madrid, 28 (A.A.) — Do- kuz asi tayyaresi saat 18 e doğru hükümet merkezinin üs- tünden üçarak Casa De Cam- po ve Prado mıntakasına doğ- ru gitmişlerdir. Biraz sonra bu mıntakalarda şiddetli infi- lâkler işitilmiş ve cepheye ya- kın bulunan hükümet merke- zinin binaları infilâklerin şid- detinden sarsılmıştır. Madrid, 28 (A.A.) — Jara- ma mıntakasından: Cumhuri- yetçilerin — kuvvetleri asileri Pingarro önünden geçen de- miryolunun ötesine ric'at et- meğe icbar etmişlardir. Asiler tarafından — cumhuriyetçilerin Perales De Tajuna mevzilerine karşı yapılan ve büyük bir mukavemete maruz kalan ilk taârruzdan sonra muhacimler cumhuriyetçilerin mukabil ta- arruzları — karşısında — ricıata mecbur olmuşlardır. Aynı za- manda hükümetçiler toprağın bütün arizalarından iştilade ederek bir taarruz icra etmi;- ler ve asilerin mevzilerine 100 metre kadar yaklaşarak bütün gün tüfek aseşine tutuşmuş: lardır. Gün doğarken asilerin kuvvetleri demiryolunu müda: faa eden mevzileri terketmek mecbvriyetinde kalmışlardır, Estramadure — cephesinde; Tagenin cenup mıntakasında asiler cumhuriyetçilerin Sierrâ De Calarcon ve gierm De gallanesdeki mevzilerine şid» detle taarruz etmişlerdir. Cumhuriyetçilerin — bataryar ları asileri dağımış ve bu su- retle taarruzları akim kalmıştır, Sivil halkı alacaklar Santander, 28 (A.A.)— Sivil ahaliyi çıkarmak için buraya birçok İngiliz gemileri gel- miştir. Santander, 28 (Radyo) — Sivil ahaliyi şehirden çıkar- mak için birçok İngiliz vapur- Santander limanına gelmiştir. Nahas Paşa yakında Bağdada gidecek.. Bağdad, 28 (A.A.) — Tür- kiye ile Irak arasında yapılan müzakerelerden sonra İrak hü- kümeti büyük bir diplomasi faaliyetine girmiştir. İrakla İran arasındaki münasebetlerin he- yeti mecmuasını tarif ve tayin edecek bir itilâf ve mukavele- ler projesi akdetmek üzere Tahrana gidecek bir heyet tayin olunmuştur. Bu heyetin İrandaki ikametinden - bilisti- fade şark misakının akdinden evel İranla Irak arasında bir itilâfname imzalanması muhte- meldir. Diğer taraftan İrak hükümeti İrakta inşa işleri yaptırmak - için Mısırlı müte- hassıslara müracaat etmiştir. Ve Irakla Mısir arasındaki dostluk münasebetlerinin Na- has paşanın önümüzdeki İlk- teşrin ayında yapacağı bir ziyaretle takviye edilmesi ihti- mal dahilindedir. İspanyollar Tayyarecilik tahsili için Rusyaya gidiyorlarmış.. Atina, 24 (A.A.) — Yunan gazeteleri 152 İspanyol deli- kanlısının tayyarecilik - tahsili için Odesaya gitmek üzere Pireden geçmiş olduklarını yaz- maktadır. Zonguldak spor sahası Zonguldak, 28 (Hususi mu- habirimizden) — Spor saha- sını, yeni inşaatla modern bir hale sokulmuştur. Lik müsabakalarına bu hafta başlanmıştır. Rumi - 1353 Arabi- Haziran 16 1356 Rebiülahar 20 Haziran