A İ t CT PCT Türk kadınının giyinmesi —— î Giyinme zevk ve tetbiyemizin inkişalı, daha sürecok gibi görünüyor. — SSokaklarda! lâalettayin mukayese ve müşabedeler bile bu fikri tekviye biye ve zevk işidir. edecek mahiyettedir. Erkeklerde giyinme zevki, 1betle daha geri, daha - iptidaldir. Kadm, d ibu mevzula iştizale vakit buldağu içindir ki, giyinme hususunda erkek- — sten daha zevkli, daha muvaffakıyetli olmuştur. Fakat bu, umumi vazi- — gete göre bir mülâhazadır. Bize gelince, cemiyetimizin modern kadımı, — Gbü hususla, muasır *kadından epeyce geridedir. Sade, zarif ve tabil ol — şmaktan zişade, #ropon, renakli, süslü, cicili 'Bicili olmağa çahşıyor ki, bu Y4l, zevkisdlim mamına hiç de yerinde ve doğru değildir. Her insanın bir umumt teşekktlü ve onda nazarı dikkali — celbeden bir saç, baş, göz ve cild rengi vardır. Giyinme bunların anakla beraber, en doğrusu ona gene sade, vempl bir şekil vermektir. Ba da, bir ahenk işidir ve bu ahengi kendiliğinden Kavrayıp sezen bir ten her yerde — kadıta nik 4 muhitinde ve 'ev içinde stünde kurul: Bizde lüks düşkünü ve modadan anlıyan, öyle münevver veya yarı Mmünevver kadınlar var ki, bugün giyinmelerinde, rasgele bit ecaebi ka- dmdan, çok geridirler.. Makyajda görülen revk, bol renk iptilâmı, yürü- müzden kıyafetimize kadar aksediyor. Biz medeni ve modern olduğumu- zu söylüyoruz. Şu halde şarka ve şarklılara sid olan bu işlenmemiş, bam — zevkleri de içimizden kopanp atmağa mecburuz, r Ouların en adi bir ketenli, hatta bir basma kumaşla ve diğer bir i bakımdan ekonomik şartlarla yaplırıp sırtıma geçirdikleri çok — sade, çok ucuz bir çepka, umumi abenk itibarile bir güzellik, bir sarafet ve ' <riyor da, bizim en ağır pabada yaptırıp sırtımıza geçirdiğimiz - parlak İ ipekliler ve robun muhtelif işlemeleri, süsleri ve başımıza koyduğumuz yüktek Fiatli şapka o hissin yarısımı bile vermiyor. Neden? Kadınlar cenneti Kadınlar cenneti, hiç şüphe yoktur ki, Cenubi Amerikada- — ki yeni Altona şehridir. Bu — şehirde belediye reisi bir — kadındır, belediye meclisinin beş azasının dördü kadındır, şehir idare meclisi üç kadın- dan mürekkeptir, sulh hâkimi kadın, tahsildarlar kadın, ha- sılı her iş ve her kuvvet ka- dınların elindedir. Ölülere nasıl selâm gönderilir? Amerikada az miktarda kır- mızı derili mevcuddur. Bunlar medeniyeti kabul etmiş olma- larına rağimen eski âdetlerin- — den vazgeçmemişlerdir. İ Bu kırmızı derililer, ölülere selâm gönderileceğine inanır- lar. Bunun için de şöyle ha- reket ederler: Cenaze evden çıkarken, eve küçük bir kuş alırlar, bu kuş iyice beslenir ve ilk defa öt- mesi beklenir. Kuş öttüğü za- man mezara götürülür ve ora- da ölüye gönderilecek şeyler söylenir ve kuş serbest bıra- — kalır. h Kuş bu haberleri hemen — ölünün ruhuna götürürmüş! Sadık zevç Birleşik Amerikada Kanzas — şehrinde Con Davis isminde ve 82 yaşında bir ihtiyar öl- Müştür, Bu ihtiyarın çok sevdiği zevcesi 1930 da ölmüştü. Bu adamcağız yedi senelik dullük zamanında zevcesine aid tam | Ml heykel vücude getirmiştir. — Heykellerin herbirisi, zevcesile “birlikte yaşadıkları en kıymetli birer hatırayı temsil etmek- / tedir. En garib toplar | Topun en korkuncu olur amma, garibi pek olmaz, di- yeceksiniz! Fakat biz hakikaten en garib toplardan bahsede- ceğiz. Cihanın ve tarihin en garib topları 1730 dan 1740 sene- Çünkü, biz kadınlar giyinmesini bilmiyoruz! Çariçenin emrile yapılan dört büyük topun namlusu kardan idi. Maamafih Meksi- kalıların pişmiş topraktan, İs- veçlilerin köseleden top yap- tıkları da meşhur bir hâdi- sedir. Londrada at mevcudu Otomobil, otobüs ve tram- vayların pek çok olduğu büyük| şehirlerde at gibi binecek veya nakledecek hayvanlara lüzum kalmamıştır, sanıyorsanız ab danıyorsunuz. Çü Londra şchr'ı’ı:in hılençu;;um atın çalışmakta olduğu resmi bir istatistikten anlaşılmıştır. İlâht adalet Los Anjelosda Samuel Gay- teker adlı bir adam, karısını öldürmek töhmetile muhake- me edilmiş ve müebbet kü- reğe mahküm olmuştur. Bu adamcağız, mahkümiyet kara- rını duyar duymaz ellerini hâ- vaya kaldırmış ve: — Yarabbi, eğer ben bu korkunç — cinayetin failiysem, hapishaneye dönmezden evel cezamı ver! Demiştir. Ve, hıpıâııeyc getirildiği ve höcresine gire- ceği sırada mahküm Samuel sektei kılpîcn olnıüıtiı Dört bar artisti Müddeiumumiliğe müracaat etti Turkuvaz barı artistlerinden dört kadın, müddeiumumiliğe müracaat ederek B. Kadri adında bir atelcinin, kendile- rini oteldeki ikametgâhlarına sokmadığını ve odalarında bu- lunan yüzlerce liralık — eşyala- rını vermediğini şikâyet et- mişlerdir. — Müddeiumumilik, şikâyet üzerine tahkikata haş- lamıştır. Uşakta gençlik Uşak, (Hususi ) — İdman yurdu kulübümüz Halkevimiz salonunda (Zafere doğru) adın- daki piyesi muvaffakıyetle tem- sil etmiş, müsamere baştan sonuna derin bir alâka “ANADOLU V S aGU ““İ—E“LEİ_X P - Yolcu tayyaresi hangarı —— .—— 16403 liraya inşa edilecek Cumaovası nahiyesinde tesis edilen hava istasyonu saha- sında inşa olunacak yolcu tay- yareleri hangarının plânı Na- ha Vekâletince tasdik ve vi- lâyete iade ediliniştir. Hangarın — keşif projesine göre; inşaatı 16403 İiraya çı- kacaktır, ihalesi 10 Temmuz cumartesi günüdür. Diplomalar için Nüfus tezkerelerine dikkat edilecek. Diplomaları — doldurulacak çocuklardan yeni harflerle ya- zılmiş nüfus tezkeresi — isten- mekte olduğu vukubulan mü- racaatlardan anlaşılmıştır. Kül- tür direktörlüğünden mekteb direktörlüklerile başöğretmen- liklerine gönderilen bir tamim- de yeni harflerden önce Cum- huriyet hükümetince verilmiş eski harflerle yazılı nüfus kâ- ğıdlarının değiştirilmesi hak- kında henüz kat'i bir emir olmadığı anlaşıldığından şim- dilik bfı' ııbı"ı.ınlşıılııı ı::ey— dan verilmemesi bildirilmiştir. Mütedavil sermaye için çalışacaklar Bölge san'at okulunda mü- tedavil sermaye işlerinde ça- Iştınlacak kimselere gündelik verilmesi Kültür Bakanlığınca kabul edilmiş ve bu gibilerin ancak kazanç vergisi kanunu- nun 20 inci maddesinde ya- zılı serbest meslek erbabından sayılarak vergiye tabi tutulma- ları lâzımgeldiği şehrimiz Kül- tür — direktörlüğüne — bildiril- miştir. Uludağda ka bo!aıı çocuk 'ı Fabrikator Bay Mehme iddiasından vazgeçmiş Fakat dava için avukat tuttu- gu da söylenmektedir Bursada Uludağdâ klybo— lan küçük Saâdi meselesi, ni- bayet uzun süren tahkikattan sonra Mmüvakkaten kapânmış bulunuyor. Muvakkaten diyo- ruz, çünkü Bursalı fabrikator B. Mehimed Bucada Baytar B. Azizin evinde bulunan Şadinin, aradığı kendi oğlu olmadığına şimdilik kanaat getirmiş olarak Bursaya git- meğe karar vermiştir. Fakat oğlunu aramakta devam ede- cek ve gene Bursada, hatta bâaşka yerlerde tahkikat ve tetkikat yaptıracaktır. Geçen gün vilâyette fabri- tör ve baytarla Şadi karşı karşıya gelmişler, orada vali Bay Fazlı Güleç, çocuğa bazı sualler sorimuş ve baytar Bay Azizin elindeki vesaike naza- ran Şadinin, baytar Bay Azi: zin oğlu olduğu — anlaşıldığını söylemiş, baytar Bay Aziz de: — Ön üç senedenberi bü- yüttüğüm oğlumu, bir müşa- behet yüzünden nasıl başka- sına verebilirim, Elimdeki ve» saik, Şadinin benim oğlum olduğunu isbat etmektedir. İs- terlerse mahkemeye müracaat etsinler. Mahkeme, herhalde âdilâne bir karar verecektir. Mahkemenin kararını kabul edeceğim tabiidir. Fakat şimdi onu benden yalnız Allah ala- bilir. Demiştir. Baytar Bay Aziz, oğlunu kaybeden fabrikatör Bay Mehmedin tcessürünü de Dün iki feci kaza oldu Ihtiyar Bünyaminin cese di denizden çıkarıldı 20 yaşmda sar'alı bir genç su içine düşerek boğuldu Dün sabah balıkhane önün- de denizde bir cesed bulun- muş ve Karşıyakada Soğuk- kuyuda sar'alı bir genç boğul- muştur. Heriki vak'a hakkın- da karilerimize malümat vere- lim: Dün sabah saat yedide Birincikordonda gümrük itti- salinde balıkhane önünde de- niz üzerinde bir cesedin yüz- düğü görülmüş ve derhal po- Kit haberdar- edilerek cesed denizden çıkarılmış ve hüvi- yetinin tesbiti, ne suretle de- Dize düştüğü bakkında tahki- kata lıışlıııııhı Hâdiseye m ü muavini B. Ce- vad Özpay el koymus, yaptığı tahkikat neticesinde denizden çıkarılan cesedin hüviyetini tesbit etmiştir. Cesed, aslen Torbalılı Münahim oğlu 80 yaşında Bünyamin Saydona aiddir. Bir zamandanberi Kasabada karısı ile birlikte oturmakta olan Bünyamin Saydonun İz- mirde Keçecilerde Külhan so- i 13 _nı_ıvdq tör torunlarını görmek üzere Ka- sabadan İzmire gelen Bünya- min Saydo, torunlarile görüş- müş ve evelki sabah tekrar Kasabaya gitmek üzere evden çıkmıştır. Torunları, kendisi- nin Kasabaya gittiğini zannedi- yorlardı. Birdenbire denizden cesedi çıktığını duyunca hay- rete düşmüşlerdir. Bünyamin — Saydonun bir kazaya kurban gittiği anlaşıl- mıştır. Çünkü kendisi çok ihtiyardır, ayakları tutmamakta ve fazla miktarda titremekte- dir. Gözleri de kataraktır. Dolma civarında, deniz kena- rında dolaşırken denize düşe- rek boğulduğu tahmin edil- mektedir. Vücudunda en kü- çük bir şiddet eseri görülme- miş ve müddeiumumilikçe def- nine ruhsat verilmiştir. Diğer vak'a da şudur: Dün sabah Karşıyakada Soğukkuyuda bahçeler ara- sında feci bir ölüm vak'ası olmuştur. Alı oğlu 20 yaşında Sakir adında bir genç, Soğuk kuyudılo e sinde haklı bulmaktadır. Yapılan tetkikata göre, Şa- dinin nülus kütüğünde, baytar B. azizin esas kaydında nü- fusa yazılı olmadığı görülmüş- tür. Nüfus müdürü B. Mustafa da vilâyete çağırılarak ken- disinden izahat — istenmiştir. B. Mustafa, nüfus kaydının kendi zamanında yapılmadı- ğını söylemiştir. Doğum ilmü- haberi de arandığı halde bu- lunamamıştır. Baytar B. Aziz, doğum ilmühaberini imza eden şahidlerin isimlerini de ver- miştir. Doğum ilmühaberinin nüfus dairesinde kaybolduğu anlaşılmıştır. Emniyet müdürü B. Salâ- heddin Aslankorkud bu me- sele hakkındaki tahkikatı sona etdirmiştir. Şadinin, B. Azize âid ol duğu anlaşıldığından tahkikat durdürülmüştür. — Fakat fabri- kator B. Mehmed, gene ço- cuğu hakkında delil aramakta devam edecektir. B. Mehme- din, en çok istinad ettiği de- Kil, Emniyet Müdürlüğünde ço- cuğun vücudunda yapılan mu- ayenede bulunamamıştır. Bu mesele ile Reassorans istihba- rat memurlarından B. Ziya ile daha bazı zevat alâkadar ola- rak tahkikat yapmaktadırlar. Dün Bursadan şehrimize gelen B. Aziz namında bir zat ta bugün Tireye giderek bazı tahkikat yapacaktır. Bursada mevkuf bulunan ve çocuğun Bucada bir öğretme- ne verildiğini söyliyen Hüse- yinin hakikati söylemesi bek- Tenmektedir. ğ Dün akşam geç vakit ha- ber aldığımıza göre, fabrika- tor B. Mehmed, İzmir avukat- larından B. Kamil Süraya vekâlet vermiştir. Avukat, tah- kikat evrakını tetkik ederek belki dava açacak ve bu me- sele bu suretle mahkemeye intikal edecektir. Yeni noşriy;î:- Yeni Adam 181 inci sayısını okuyunuz. İçinde İsmail Hakkı, H. Avni, Adnan Cemil, Hasan Âli, Dr. İzzeddin Şadanın yazıları var- dır. Bu sayıda İsmail Hakkı- nın İnanmak adlı bir piyesini tefrika ediyor. — “Dönenler,, başlıklı makale de şayanı dik- kattir. Bu sayıda iç sosyete, dış sösyete, kültür, haftanın düşünceleri, hulâsalar sayfa- ları var. Epikürün bahçesi ilâ- vesinin 11 inci formasını da ilâve olarak alımz. Karileri- mize tavsiye ediyoruz. larken sar'ası tutmüş ve bir- üstü düşerek boğulmuştur. Hâ- anmem ea ceaamaRaemamman — hüdiscler olmuştur. genç, dün sabah bahçeyi su- | Müslüman halk, denbire su arkının içine yüz | dise tahkikatına müddeiumumi 'ınıı_ıvini Bay. Rüştü Uskent Z0 Hasiran 91? İbni Sina Yarın !ialkcvindo yaşatılacak İzmir Halkevi, büyük mü: tefekkir İbni Sinayı anmak ve yaşatmak üzere, yarın akşam bir toplantı hazırlamıştır. Top- lantı saat 20,5 da başlıya- caktır. Dr. Bayan Ferhunda tarafından İbni Sinanın hayatı, muallim -Bay Mustafa Rahmi Balaban tarafındân da — felse- fesi izah edilecektir. Bütün hekimlerimiz, muallimler, mü: — nevverler ve halk davetlidir. İstanbul, 19 (Hususi muha- birimizden: Telefonla)— Meş- hur Türk hekimi İbni Sinanın ölümünün 900 üncü yıldöni mü münasebetile Pazartesi gü” nü İstanbul Halkevinde büyük İbni Sina ihtifali yapılacaktır Bu ihtifal için beynelmilel cer rahi cemiyeti reisi ile m iki ecnebi âlim, davet edir mişti, Cemiyet reisi ve il âlim, İstanbula gelmişlerdir. İhtifalde İbni Sinanın, yokluk içinde yarattığı yüksek tabâ” bet kudretini konferanslarl izah edeceklerdir. İstanbul, 13 (A.A.) — Bör yük Türk filozofu ve tıb üs” stadı İbni Sinanın 900 zündü yıldönümü münasebetile 21 Haziran saat 14 te üniversitt konferans salonunda yapılı ihtifale —İstanbulda — bulun8f | bilâmum saylavların davelt bulundukları Türk tarih K rumundaa bildirilmiştir. Öldürülen B. Hamid aüi 4 Temyiz mahkemes" kararı bozmuş Geçen gün Buca nahi de firncı B. Demir- Ali, kuyu meselesinden kendisifi mahkemeye veren Giridli yaşında B. Hamidi tal kurşunile yedi yerinden hyarak öldürmüştü. Katil mir Ali: — Beni üç sene mılıi; 0 pı' de süründürdü. Son dı münasebetile kendisini g müştüm, tekrar karakola meğe kalkıştı, gene D% melerde uğraşacak — ve bilir ne kadar GM Buna mani olmak - için öldürdüm. Demişti. Maktul B. l'l*'ü hayatında en küçük l’.' seleleri için bile akrabas! ıvı hine dava açar, dururdu: Mw ta yeğeni B. Tevfik f de Lir dava açmıştı. hukuk — mahkemesindeki davayı, B. Hamid kııl“"p' fakat diğer taraf temyi' / razda bulunduğundan temyiz mahkemesine Temyiz mahkemesi, "'v' Hamid lehine İzmir İIİJİ' kuk mahkemesince % rarı bozmuş ve iade Ü) Fakat B. Hamid - öl! olduğundan — dava, sukut etmiştir. Hindiıld"y Oldukça mühim oluyor M Bombay, 19 Arenstarde — oldukç€ / içdi | bir cenaze alayını ”.ğ Bunun üzerine | başlamıs ve nlİ’"u edilmiştir. Bu arbedf B