Bayfa 4 Buca ortaokulunda veri- len mu samere Tüllere Üürünen perılerın raksı herkesi Buca Ortaokulu son sınıf Buca Ortaokulunda — ders yılının sonu münasebetile par- lak ve muvaffakıyetli bir mü- samere verilmiştir. Okul direk- törü B. Faik Akçinin direktifi ile okul öğretmenlerinin tertib ettikleri müsamereler, pek çok rağbet bulmuş ve üç gün üç gece mütemadiyen mektepli- ler, Bucalılar ve İzmirliler tara- fından zevkle seyredilmiştir. Oynanan piyesler Fransızca, Almanca ve İngilizce olarak tertib edilmişti. Fransızca öğretmeni Dr. B. Muhibin yazdığı (Hasta çocuk) ve (Çocuğuna düşkün anne) piyeslerinde hasta çocuk ro- lünde Nafiz ve anne rolünde Mübeccel güzel jestlerine inzi- mam eden müşfik ve düzgün ifadelerile muvaffak olmuş- lardır. Almanca muallimi Bn. Sa- binenin yazdığı “Fakir aile, piyesinde Memduha, Şaziye- nin rollerindeki muvaffakıyet- leri takdir edilmiştir. İngilizce öğretmeni Bn. Müc- tebanın yazdığı “Kral ve ne- dimi, piyesinde kral rolünde Muzalfer ve nedimi rolünde Nejad, çok muvaffak olmuş- lardır. Bundan sonra - “Periler kay- nağı, piyesi oynanmıştır. Sah- ne mektebin muhteşem bah- çesi idi. gaşyetti talebeleri ve öğretmenleri sin geldiği tarafa giderek ço- bana dertlerini anlatıyorlar. Çünkü Necdet armanda ar- kadaşile gezerken fakir bir kadının bedduasını aldığından annesi hasta olmuşlur. Bunla- nn haline acıyan çoban peri- leri toplamak için Lir kaval çalmağı vadediyor. Çobanın kayalından dökü- len nağmeler, bahçenin muh- telif semtlerinden tüllere bü- rünmüş perilerin raksederek periler kaynağının başına gel- melerini temin ediyor ve baş peri rolünde Bn. Fahirenin idaresinde herkesi gaşyeden bir dans başlamıştır. Kırk elli perinin havuz ve fıskiyeler et- rafında tülden kanadlarla uçu- şarak raksetmeleri, herkeste periler diyarında bulunuyor hissini uyandırıyor. Baş perinin — bir — işaretile bütün periler, tekrar bahçenin karanlıklarında kaybolmuşlar ve bütün bu raksı, gizlendik- leri yerden seyreden çocuklar, kaynaktan aldıkları su ile has- ta annelerini şifaya kavuştur- muşlardır. Bundan sonra kaynağın ba- şında yalnız kalan çoban, pe- riler kaynağından çağlıyarak akıp giden ruhu gibi saf su- yun başında elini yüzünü yık- yor, membain berrak suyundan içiyor. Çoban rolünü yapan Tabiatın zengin dekorilefsüslenen! Celâl çok yakıştırdığı bir jestle burada güze! bir tak vücude getirilmişti. Takın üzerinde elektrikle aydınlatılmış olarak Büyük Önderimiz Atatürkün muhteşim resmi görünüyordu. Bahçenin ortasında yarı çıp- lak bir kız heykeli duruyordu. Açık sahnede verilen temsilin mevzuu şudur: Bir çocuğun annesi hasta- dır. Derdine derman buluna- mıyor. Nihayet periler kayna- ğından su alınır ve içilirse şifa bulacağı efsanesi söyleni- yor. Burada hasta annenin Çocuğu, —annesinin — hayatını kurtarmak için İzmirin bağla- rında diğer kadın ve kızlarla üzüm toplamaktadır. Şafakla beraber ellerinde sepetler ve çiçek dallarile şarkılar söyli- yerek bağlara yayılırken dört arkadaş perilerin kaynağını aramak için ormanda gizleni- yorlar. Fakat gezerken - yolla- rını şaşırarak geceleyin orman- da sabahlamağa mecbur olu- yorlar, Hasta annenin çocuğu Necdet, arkadaşları Kemal, İsmet ve Nezih ne yapacak- larını düşünerek çok korkak olan Kemali teskin etmeğe uğraşırken kulaklarına bir çoban e yanık bir - kavalınıı esi sopası elinde, kavalı belinde şelâlelerin şırıltısı, — kuşların cıvıltısı arasında kır çiçekleri ve çimenlerle örtülmüş yolların üzerinden mehtabın sakin ve solgun ziyası altında uzakla- şirken, hüzünle karışık bir ne- şenin coşkunluğile gurbet tür- küsünü o kadar güzel teganni etti ki, bu yanık ve füsünkâr nağmeler her ruhta ilâhi bir« coşkunluk yarattı, ve çoban, ormanın — kesif karanlıklarının içinde bir çoban yıldızı gibi gözden kayboldu. Bu zengin müsamereler se- bebile gerek okul direktörlüğünü ve öğretmenleri ve gerek pi- yeslerde rol alan talebeleri ne kadar tebrik ve takdir etsek azdır. — İskender Çankaya Kaçak orman mahsulleri I Nakil vasıtaları da mu- sadere ediliyor | Yeni orman kanunu muci- | bince kaçak orman mahsulü i ile birlikte yakalanacak olan nakil vasıtaları da musadere edilmektedir. Akhisarda bu suretle yakalanan iki eşek ve bir araba orman idaresince musadere olunmuş, kaçakçı- lar da mahkemeye verilmiş: ANADOLU TABVes Rusyanın yeni Ankara se- firinin mühim beyanatı Mütekabil dostluk, heriki memleket milli mevcu- diyetleri için düşmanlarla çarpışırken başlamıştır Çakı ile yaralamış Hilâlde arkadaşı Ali oğlu Mustafayı sol bacağından çakı ile yaralıyan Mustala oğlu Nevzad yakalanmıştır. Çocuk kavgası Alsancakta Hacıbekir soka- ğında oturan İsmail oğlu 12 yaşında Feridun, mahalle ar- kadaşı sekiz yaşındaki Muzaf- feri taşla başından yarala- mıştır. Başını yarmı: Muiz oğlu Cako; Balcılar caddesinde Mehmed oğlu 10 yaşındaki Sadığın başına bir şişe atmış ve yaralamıştır. Sashoşluk Ali oğlu Rıza ile Hüseyin oğlu İsmail, sarhoş bir halde Keçeciler caddesinden geçer- lerken Hasan oğlu Şakirle kavga etmişler ve sandalya ile başını yarmışlardır. Kama taşıyormuş Kültürparkta dolaşan Os- man oğlu İbrahimin üzerinde bir kama bulunarak musadere edilmiştir. Esrar satan kahveci Ödemişte Pazaryerinde kah- wecilik yapan Mehmed oğlu Süleymanın esrar sattığı zabı- taca baber alınmış, evinde ve kahvehsnesinde araştırma ya- pılınca 323 gram - esrar bü- lunmuştur. Hırsızlık Tirenin Kurtuluş mahalle- sinde oturan Mustala oğlu Gurgenin, Ödemişkavağı mev- kindeki tütün çardağından eş- ya çalan sabıkalı Osman tu: tulmuştur. Evlenmedi diye Tepecikte —pazar yerinde oturan Mustafa oğlu İbrahim, yolda sevgilisi Ali kızı Ayşeye rasgelmiş ve kendisile evlen- mek istediğini söyliyerek evine götürmek — istemiştir. Fakat kızın red cevabı vermesi Mus- tafayı kızdırmış ve Ayşeyi fena halde döğmüştür. Ankara, 4 (A.A.) — Sov- yetler birliğinin yeni büyük elçisi B. Karski Anadolu ajan- sına aşağıdaki beyanatta bu- lunmuştur: — Sövyet Sosyalist cum- huriyetleri birliğini dost Tür- kiye Cumhuriyeti hükümeti nezdinde temsile memur edil- miş olmaktan mütevellid de- rin mahzuziyetimi Türk — mat- buatı vasıtasile bildirmek fır- satını bulduğumdan — dolayı pek ziyade memnunum. Kendilerine 1 Haziran ta- rihinde itimadnamelerimi tak- dim etmek şerefine mazhar olduğum Ekselâns Reisicum- hur ile ve ayni zamanda Baş- vekil General İnönü hü- kümet azaları ile yaptığım da- ha ilk temaslar milletlerimiz ve hükümetlerimiz arasındaki dostluk bağlarının ne derece sıkı ve devamlı olduğunu te- barüz ettirmiştir. ve Türkiyenin misafirperver top- rağına ayak basalı pekâz gün geçmiş olmasına rağmen içinde bulunduğum muhitin bütün sa- mimiyetini hissetmiş bulunu- yorum. Daha başlangıçtanberi Sovs yetler birliği ile Türkiye ara- sındaki münasebetler bir sulh ve dostluk siyaseti ile takviye edilmiştir. Memleketlerimiz ara-) sındaki bu dostluk, zorlu za- manlarda; daha, gerek Sov- yetler birliği milletlerinin, ge- rek Türk milletinin elde silâh mevcudiyetlerini ve hükümran- lıklarını müdafaaya — mecbur kaldıkları zamanlarda başla- mıştır. 1921 de münakit Moskova Bay Ivon Delbos, B. Del- vayo ile — Başı T inci sahifede — Londra, 4(AA) — Ha- vas Ajansının muhabiri bildi- riyor: Salâhiyettar bir membadan bildirildiğine göre, İngiltere- nin Paris, Roma ve Berlin- deki siyasi mümessilleri dün bu üç hükümet merkezinde teşebbüste bulunarak İspan- yayı kontrol eden - filoların emniyetini temin etmek için takib edilecek metod hakkın- da Fikirlerini sormuşlardır. İn- gilterenin teklifleri şunlardır: 1 — İspanya sahillerinde müteaddit emniyet mıntaka- lan tesisi. 2 — Kontrolu temin eden muhtelif filoların teşriki mesai etmeleri. İngiltere bundan maada İs- panyadaki muharip tarafların emniyet mıntakalarına riayet etmeğe davet edilmelerini de teklif etmektedir. B. Grandi ile Von Riben- trop dün öğleden sonra İngil- tere Hariciye Nezaretine gide- rek İngiltere hükümetinin Ro- ma ve Berlin nezdinde yap tığı teşebbüsten haberdar edil- mişlerdir. Sıyııı mahfıl[:ı yıkıııda şa: konuştu bulunacağını ümit etmekte- dirler. Berlin tarafından teklif edi- len tesanüd sistemi yerine fi- loların teşrikimesaisi sistemi- nin kabulünün Paris tarafından teklif edilmiş olduğu tasrih edilmektedir. Bu sistem İspan- yol muharib taraflarından biri tarafından kontrol servisini ya- pan gemilerden birine taarruz vukubulduğu takdirde alınacak tedbirler hakkında istişareler yapılmasını derpiş etmektedir. lmanya hükümetinin İngil- terenin yeni tekliflerini kabule amade olduğu öğrenilmiştir. İtalyanın bu husustaki noktai nazarı henüz malüm değildir. Deniz eksperleri ecnebi müşa- hitlerin kontrol filolarına men- sup gemilerde bulunmaları me- selesinin de bu meyanda hal- ledilebileceği kanaatindedirler. Bu müşahitlerin muavin gemi- lere binecekleri, çünkü bu ge- milerde onların mevcudiyetini mahzurlu gösterecek - teknik bir sır olamıyacağı ilâve edil- mektedir. Bilbao, 4 (AMA — Havas Ajansınin hususi muhabiri bil- diriyor: Cumhuriyetçiler OlUNU Lemona- muahedesi İle ibtidar eden bir siyasi anlaşma serisi iki mem- leket arasındaki dostluk müna: sebetlerini tarsin eylemiştir. Bu anlaşmaların 1945 senesine kadar uzatılmaları hâdisesi iki memleketin sulhcu siyasetindeki istikrarı göstermektedir. Ekonomik münasebeller nor- mal bir surette inkişaf etmek- tedir. Soyyet-Türk işbirliği se- merelerini yalnız malöm tica: ret mübadeleleri sahasında ver- mekle kalmamaktadır. Bu iş- birliği ifadesinin, Türk devle- tinin Kayseri ve Nazillideki üyük endüstri müesseseleri için Sovyet makinelerine ve- rilmesinde ve Türk- Sovyet teknisyenleri arasında sıkı bir işbirliği yapılmasında bulmuş- tur. Yeni Sovyet- Türk ticaret ve seyritefain muahedesinin imzasını istihdaf eden müza- kerelerin yakında mesud bir surette neticelenmesi ihtimali karşısında bu fırsattan bilisti- fade tam memnuniyetimi bil- diririm. Memleketlerimiz için daha az ehemmiyetli olmıyan bir keyfiyet de diğer sahalarda karşılıklı münasebetlerin sık- laştırılmasıdır. Türk ilim adam- ları, edipleri, gazetecileri ve sporcuları son seneler zarfın- da Sovyetler birliğini — çok defa ziyaret etmişlerdir. Bu seyahatler karşılıklı anlaşmıya çok yardım etmekte idi. Türk ve Sovyet muhitleri arasında bu şahsi temas şeklinin istik: balde de devam ettirileceğini -ümid etmekteyim. Şurasını daha şimdiden kay- detmiş bulunuyorum ki, Türk- Soövyet dostluğu yalnız iki memleket Aarasında münase- betler noktainazarından ehem- miyetli bulunmakla kalmamak: tadır. Bu dostluk ayni zamanda sulhun idamesi için yapılmakta olan gayretlerde de ehemmi- yetli bir unsurdur. Sovyetler birliği ve Türkiye dostluklarının ilk gününden- beri daima elele, daima bu yolda yürümüşlerdir. Sovyetler birliğile Türkiyenin beynelmi: lel siyaset sahasındaki işbirliği çok mühim ve şayanı kayıt neticeler vermiştir. Geçen sene memleketlerimi- zin mümessilleri Türkiye cum- huriyetinin milli menafiini hak ve beynelmilel muahedelerden doğan taahhüdler karşısında hürmet esası üzerinde tatmin eden Montrö konferansında büyük bir muvaffakıyet kazan- mışlardır. Türk hükümetinin iyi gören sulhcu siyaseti tarafından Mil- letler. cemiyeti himayesinde son günlerde kazanılan diğer bir muvaffakıyeti de kaydet- mekle bahtiyarım. Bu muvaf- iki şehre hâkim bulunan kısım- ları işgal etmişlerdir. İşgal iki saatten az bir zaman zarfında yapılmıştır. Öğleden sonra milliyetperverlerin bir taarruzu düşmana büyük zayiat verdi- rilerek tardedilmiştir? Cümhu: riyetçiler 3 mitralyöz, 50 ka- dar tülek ve birçok malzeme irmişlerdir. —— $ Haziran 0?7 fakıyet memleketler ve Millet: ler arasında iyi anlaşmayı arzu eden herkesi memnun etmex- tedir, Hükümetlerimizin esşas - va: zilesi kollektif emniyet esası dahilinde inkısam kabul et: mez sulhu temin etmektir. Te* cavüzkâr kuvvetlerin halen hu sust bir faaliyette bulunduk: larından ve hummalı bir — su- rette milletler arasında yeni bir silâhlı anlaşmazlık, insan- lığa karşı yeni bir çirkin cir nayet hazırlamakta oldukla: rından dolayı bu vazife bib hassa daha ziyade muazzam- — dır. Türk-Sovyet dostluğu bu gergin vaziyette büyük rol oynamağa meduvdur. Memle- ketlerimizin sulh unsuru - ola* rak beynelmilel ehemmiyetleri her sene fazlalaştırmaktadır: Türkiye Cumbhuriyeti büyük şefi Atatürkün rehberliği a" tında ekonomi - yapıcılığındâ ve milli müdafaasının fazlâ” laştırılmasında muazzam — mu”* vaflakıyetler kazanmıştır. Sovyetler Birliği büyük Sta” linimizin idaresi altında ikinti beş yıllık plâmını bitirmiş, bi geniş memleketin bütün istil sal kuvvetlerini şimdiye kadi/ misli görülmemiş bir dereci inkişaf' 'ürmiştie,” Ve G mübim bir sulh unsuru © muştur. Sovyet hududlarının emil muhafızı olan kuvvetli kîd ordu. Sovyetler - birliği bı'#î metinin siyasetini ilham ed? sulh idealine hizmet eylcl"g tedir.Bu hakikati çok iyi ı yoruz. Ne derece kuv;lâ olur isek sulh o derece temin edilecektir. Sovyetler birliğinin Tü_lüf Büyük elçisi olarak, vazi' nasıl telâkki eylemekte OÜi ğumu size geniş bir S0 anlattım. Türk -Sovyet an /| vi dostluğunu takviye etf inkişaf ettirmek ve mille” mizin ve bütün dunyln“' liğine olan hükümetlerimi? y sındaki teması daha ziyâ rinleştirmek için bütün vetimle çalışacağım. Şerefli olduğu kadar liyetli olan bu vazifenit sında cümhuriyet hükümg Türk devlet adamları il€ mehafilinin - muzaharetif' çok sıkı bir temas idâ! mek arzusunda bulun” matbuatın yardımına “”' cağımı ümit etmekteyilk y Bugunkü prof d, İstanbul rady' Gündüz neşriyatı Saat 1280 pi 5*"" musikisi, 12,50 Hl'l'd' Muhtelif plâk neşriy4'” Son. Akşam neşri: ıll Saat 18,30 Plâki Jd sikisi, 19,30 Konl profesör Fahreddi ü9 tarafından idare 20,00 Fasıl saz Ömer Rıza tarafi ı,ıl" söyley, 20,45 Fıi’ (Saat