(. 29/4/937 /Cemiyetin oku-" | ma meselesi Söyliyen: Nurullah Ataç | Geçenlerde Nusret Safa Coş- “uın gençlerin ve Türk cemi- yetinin okuyup okumadığı me- iselr_ıi üzerinde bir anket yap- mış ve muhtelif fikir adamla- Wına aşağıdaki suali sormuştur: *Gençlerimizin okumadıkların:- | dan bahsediliyor. Bu okuma mazlığı bütün bir cemiyete kadar şümullendiren bazı id- | dialar var. Sizin bu husustaki fikriniz nedir?,, Nurullah — Ataç wermiştir: Nurullah Ataçın cevabı: “ Bir. memlekette okunması için o memleketin klâsik bir edebiyatı, yeni mek teplerde okutulan bir edet yatı bulunması lâzımdır. Bi: böyle bir şey yoktur. Bir Tü ıL muallimi şu Eövabı lisesinde — edebiyat talebeyi filân kitapları oku- makla mükellef tutamaz. Hat- gilerinin okunmasını mechuri kılacak?.. Divan edebiyatımızı mı?... Onu talebenin anlama- sına imkân yoktur. Gerek li- san, gerek zevk tamamen de- ğişmiştir. Lisanın ve zevkin değişmiş olmasına rağmen bu sıkıntıyı, uzun uzun çalışmayı göze alarak okumaları tavsiye olunabilir. Fakat bizim divan edebiyatımızdaki zihniyet bu- günün zihniyetine uymadığın- dan ve edebiyatın gayesi de “san'at san'at içindir!, dese dahi insanın hayatı anlatmak olduğundan onları, yani di- vanları fokumamıza — ihtiyaç yoktur. Kitap okuyan mem- leketlerde meselâ Fransada, İngilterede muallim talebesini flân ve falan şairleri, raman- cıları okumakla mükellef tuta- bilir. Böylece kitap okumıya alışan çocuklar sonradan bu işe devam ederler. San'atın, edebiyatın faydasını anlatmak çok zor, hatta imkânsızdır. Çünkü onların doğrudan doğ- raya bir faydası yoktur. Bize verdiği zenginlik ölçülemez. B adama filân yemek kitabını okursan daha iyi olur diyebi- lirsiniz. Ve bu müspet bir fayda olur. Halbuki filân re- man veya şiir kitabını oku- makta böyle tayin edebilccc- ğimiz bir fayda yoktur. Onla: rın ne faydası olduğu zaten okumıya alışmış kimseler tara: fından ispatına ihtiyaç olm- yan bir hakikat şeklinde bili- nir. Bunun içindir ki çocukları okumamıya alışmış bir mem- lekette bir takım — sun'i çare- lerle, okumak zevkinin töessüs edileceğini de — sanmıyorum. Bizde de Bir klâsik edebiyat teessüs etmeden, yani okun- ması mekteplerde, muallimler tarafından tavsiye edilebilecek kitaplar yazılmadan okumak zevkini tamime imkân yoktur. Bik başka mesele var: Deni- Tebiliki eski kitaplar okun- muyor ana yenilerini tavsiye etmek kabillir. Hayır!.. Çün- kü mektepte mallimin tale- Besini okumakla mükellef tu- tacağı eserler güzelliği bugün cemiyet tarafından tasdik edil miş eserlerdir. Ben bugün ya- şıyan filân şairin veyâ român- cının eserini beğenebilirim Herkese tavsiye etmem de ka- Bildir. Fakat onun güzelliği. nin cemiyet tarafından tasdik edilip edilmiyeceğini bilemem, Bunun. içindir ki kimseyi: onu okumıya icbar edemem. Ara- dan zaman geçer, birim bu: kitap | Havalar ısınmağa başladı. lar, şurada burada gözükerek Yakında, meş zenginlerin / kahkahalarile çıılıyacak ve bu 'dönya plâjlah, ada, mâaruf yıldız sürprizler yapacaklardır.. Yukarıda; meşbur Norma Chearerle onun çok yakın dostu Merle Oberon, Hollivud plâjlarında bir gezintide?gözüküyor.. Senenin bize ne şekilde mayolar hazırlıyacağını düşünen Amerikalılar, aymı zamanda maruf yıldızların nerelere'gidecek. de araştırıyorlar. Çocuklar ve filir Sağda meşhur astistlerden Virgina Veidele; solda Freddie Bartholamev Ecnebi dillerde bir darbı- mesel vardır: “Çocuk bir hü- kümdardır, fakat h dar gibi hü met ve dere ni Maamafih bir hükümdar, gün gelir hazinelerinin, harem lerinin, kudretinin derecesini anlar, fakat çocuk, kudretinin derecesini anladığı zaman ar- ve eserleri — senelere met edipte milli ı-dr-ü.)al:' diye yerleşirse o zaman or rın mekteplere girmesi, okun- malarının milli bir vecibe ul- kabildir. k bir edebiyat te- şekkül etmeden halkta, genç- Üikte okuma zevkinin uyunaca- ğina — inanmıyorum. edebiyat yetişir sonra okuyucu gelir. Bugünün gençleri, dün- kü gü açlerden — belki az okuyor, edebiyatımız ması Kısacası ben izde | bizde'i Evvelâ vardı. Yani bi- zim eski şairlerimizin eserleri cemiyetin dünkü ideologyasına tevafuk ediyordu. Bittabi işin içinde iktısadi | Dünkü ço- | sebepler de - var, cuk harçlığından kitap parası | ayırabiliyordu. Bugünkü bu hususta daha çok zorluk çe- kiyor. Ucuz kitap basılması, bâtta devletin bir takım kitap- ları yok pahasına, belki be- dava dağıtması — bu işi biraz düzeltebilir. Fakat deminden de söylediğim gibi bunun biz: de okuma zevkini yerleştirme- $i bence kabil değildir. ııuk.nv | tik çocük değildir. Meselâ Ceki Koğan gibi! bilhassa sah- le bir hü- sahnede çocı ık nadir bir h'm ka mekti. Fakat di se | cul sin yıldızlar — yetiş yemeyiz. Şirley Tamil çünkü dün bir klâsik | Ponita Graville Bunlar arasında Ceki Koa- per, Ceki Moor, sevimli Fred- di Bertolamov birer mevcu- ve belki birer — istikbak dirler. Edit Fellov, da rolünü ibda etmiş bir kız- “Patron kocam,, | | | | | diy | | cağızdır. Bunita Granvil de böyledir. Virjinya Veydler ya man bir sinema çocuğudur. Küçük İngilir Filip Frosti | Kora Kollensi de unutmamak | hakşinaslık olacaktır. ker | Taç giyme merasimin - |de sinema.. —— .o. x— 12 Mayista İhgiliz kral 6 inci | Corç taç giyetek, Gihan resmi | ve gayri resini bir surette Londraya gidecek, bu meyan- da sinema operatörlerine de | birçok iş çıkacaktır tabiil Fa- | kat Vestministere kilisesine yalnız üç sinema ekipi kabul edilecektir. Bunlardan birincisi | ilâhicilerin bulunduğu kısımda, ikincisi kapının şark kısmında ü de mihrap yanın- Bıı(ı». filimlerden başka B. Natali Kalmüsün yedi müte- hassısı tarafından renkli bir filim çevrilecek ve 2,140,000 franga mal olacaktır. Anna Bella... Hâlâ gözde! eli gğ Hollıwd şüphesizdir ki, ci- hanın en gel, geç hevesli bir yeridir. Orada nice yıldızlar gelmiş, geçmiş ve hep unutul- muştur! Fakat bir takım yıl- dızlar, sanki “seyyare, değil “sabite, lerl Bu arada Marlen Ditrih, May Vest ve dilber Anna Bella en başta gelir. Anna Bella, önümüzdeki hafta yeni bir filinıde İngilizce Ving of the Morning filiminde kendisinden bahsettirecektir. Marüf — <yıldızlardaân — Betti Cöok geçen yıl Miami plâjla- rında, böyle bir kiyaletle yö- zükmüştü ve bu örada, büyük bir artist grobu ile bir filim çevirmişti.. Amerik'n snema mecmuâları, bu münasebetle Bettiden uzün urzadıya bahse- diyorlar.. Yöni naeşriyat: Havacılık ve spoar Havâbılık Ve spörüt 15 Ni Sâh Sayısı her yamanki — gibi sevimli Ve döyürücuüdür. Falih Rılkı Atayın (Kanât sparu) ya: zisile Server Ziya Gürevinin Türk köylüsündeki havacilik alâkasını canlandıran (Afyonlu Türkaslan) yazısı, Abidin Da: verin (Dünya hava ordularına | umümü bir bakış) tetkiki, (Tdğ: yarecilik Ve mektep), (İngiltefe bir Hava böskinına uğrarsa), ( Donanma Ve tayyare ) gibi garp hava muharrirlerinin dik: kâte değer görüşleriş; bu sa: yinin kiymetli münderisatıh; teşkil etmektedir. Bütün ökür: Tarımıza tavsiye ederiz, Kaybolan ufuklar!, Frank Ka!ıaıım bü - filmi çok güzeldir,; daha doğrusu Birleşik Amerikanın halka mah- sus €n güzel tomanım filim şekline sokmuştür. Bu eserin birçok sâahnelerinde — Everet Hörtonün çok inte hükte Ve cinaslarına tesadül mümkün- dür, fakat eser bir komedi değildir. Mâcera Çinden, $ön ihtilâllerden — sahneler dlarük başlar; Bir İhgiliz diplömüân kârdeşi bir İngiliz, bir Ağie- rikan ve bir de kadınla tay- yareye biner. Çinli pilot but- ları tenha dağlara;, on bin metre uzaklara kaçırır. Buradâ “Ti- Bet, in müâzram ve Esfârengiz sâraylarının hayatı başlâr. Filimin başlhica Müvaffâkiyeti güzel Mis Jan Vyat süyesinde- dir. Resimde Roniâli Kolmünla birlikte görü)mektcâ'n Yıldızlarınihususi hayatlarında elbise merakları ve akisleri. Sağda Anna Bella,*solda Ginger Roge:, ortada üç ayrı kıyafette Jan Hârlov Yıldızların mahremiyet ve | hususiyetleri hepimizin daima | Merakını tarik etmiştir. Aşk maceralarını dikkat ve #lâka ile takib etmiş ve aşk sırla: Ha... Jan Vitersin Şirley Tample rakib olmak üzere bulunduğunu da söylemeliyiz! Amerika ve - İngiltereden başka Fransada Bernard Öp- tal, küçük Sinen, dilber Pulet Elambert vardır. “İki çapkın,, filimini Klod Bergon yaratmıştır; Kölet Bö: rusi “Kalbsix adarti,, da unu- tulmaz hatıralar husüle getir miştir. “Çapkınlar harbi,, her kal- rina vüküf sahibi oldüğumuz halde, merak ve tecessüs ihti- rasımızı bir türlü tatmin öde- miyoruz. Yıldızlar nelere me- rak ediyorlar? Hangi yemek- de Serj Graves canlandırılmıştır. « tarâfından Sinema sahnelerine çıkmış Çocuklar yanında, henüz sah- neye çıkmak — fırsatını bulma: miş ve çıkarılmamış - birçok istidatlar ve çocuklar öldüğü- nö şüphe etmemelidir. Sinema yıldızlığının çocük: luk Kayatindan başlamasi, istik- balde sinema artistliğinin fev: kalâde inkişafım'a delildir. İ leri seviyorlar? Elbise kusu- sünda meyil ve hevesleri ne- dir? Diye de düşünür, dururuz! Bir yildizi taklid ve ker yaptığım köpya artık — klâsik bir iş olmaştür. İpekli veya boya ile bir Danyel' Derio, bir büyük Garboö, Bir Ja Hak löv veya meşhur altın saçlı Vamp olmak mümkün müdü? Manmafih, dilber karilerk miz için elde ettiğimiz Basi esran yazıyorur: Sevirili ve güyel Prdtisit sinema yildir Anna Befla, evine Çök düşkündür; Evi Bit dit ve yöksel bir zevkir' d — LÜtfek çevirinir —