Do 29/4/937 ü â;;afet İzmir beldıyeıımn. kendi “daresindeki çöpçülere bir zi: Yafet verdiğini daha dün öğ: renebildim. Kendi işleri icabı, belde tarafından kendilerine daimi şekilde mikrop ziyafeti verilen biçare çöpçülere, ara: da bir yemek ziyafeti vermek gibi yerinde bir hareket ola: Şehirde (İnebolu) faciaları k. Ö. Elinde sakin sakin okuduğu gaseteyi bir anda yere firlatan arkada: pemya hiddetine merak etlim, — Hayrola, vinirlenmişe benziyorsun , — Bu (İnebolu facinsı) hikâyesinden bıktım usandım. Mahkemeye eden bir meselenin, gazetelerde bu kadar trajik bir mana alma- tabamımül edemiyorum. Bunun her yerde ve her zaman vukua Mühendis) 'mek-| Müşür Abdullah (Paşa- tebi talebesinin nın) cenazesi tetkikleri Büyük merasimle hostaneden kaldırılarak Şehrimizde bulunmakta olan Dumlupınar vapuruna verildi #— kazalardan no farkı var sanki?., n : maz.. V Ş raken n v l Yğen l aa KI Glebere gü ae | , Şehrimizdeki hafidini gör | — Abdullah Cpata ) Balkan V a. Galara biraz da te: : şupb::lııı üt ıghn:- ıı..’"ı ç M AER) eee Toıbılıı K el mek için İstanbuldan İzmire | harbinde şark oıd.ıııu _komu- mizlik, banyo, muayene ziya: - yi gelen ve ansızın ölen müte- | tanlığını kabul etmiş, Lülebur- feti gibi zaruri ziyafetler ver- mek bence birinci plâna da: hildir.. Ellerinde çöp tenekeleri ve süpürgelerle sabah karanlığın- dan akşama kadar mütemadi- gibi saldırışı karşısında, amme mücaeselerinin daygusuz ve harekötsiz » kalışlarına da kan ağlamak lâzımgelir. Sözlerimde biçbir. mübalâğa yoktur. İstatistiklere bir göz — gerdirir. veniz İzmirde ber yıl birkaç (İneböla faclası) nın vakua gelmekte oldu- — ğünü görümünüz. Halbaki gazetelerimizden hiçbiri, bu meseleyi , halle- dilmesi mutlaka elzem ol.m içtimat bir dava gibi benimsemiş - değildir. Cellâd gölünde vücude - geti- rilmiş olan kurutma tesisatını tetkik etmişlerdir. Bugünkü trenle Eskişehire, oradan da İzmit yolile İstan- gazda Balkan müttefik kuv- vetlerine karşı verdiği harpte, evelce tahmin ettiği şekilde hazırlıksız. ve talimsiz ordu, fena bir vaziyetle karşılaşmıştı. kait Müşür Abdullah (paşa) nin cenazesi, Dumlupınar va- purile İstanbula sevkedilmiştir. Dünkü cenaze töreni çok muazzam olmuştur. Müşür Ab- ı(i;:;dn:c ;ı”ıı l_ııı İ:':"Jı ':ı' b('ııl:.boı-’*:e:“iı::î:u ıı.'î*cıı'q“.a.ı:ıîu h:: bulB' dönîîklîrfiğe içil k dullak (paşa) nın nâşı - süel Sudanda İngiliz ordusu arasın, | yen çöp, pislik, çamur, gübre, ” u wetoci gil ilir. E « bilir. ve söyl , u seyahat, tale n ÇOL & SF . " , , tün bir şehir halkım tehdid eden bu felâket kurbanlarının , steşten ce- 7 rE hastanede — tahnit — edilmişti. da o vakitki hükümet hesabı- | toz ve toprak içinde yuğrulan faydalı olmuştur. Yeni öğretmen Cenaze; resmi merasimle saat 16 da kaldırılmıştır. Cenaze, bir top arabası üzerine kon- bir insan, bence hergün ban- yo yapmalı birkaç ayda bir, mutlaka muayene edilmelidir. hennem gibi yanan başlarının altına koyacak bir yastık balamaz. Bir de bana,bazı arkadaşlarım, Şehir ve Vilâyet Meclisleri gibi mü- esseselerin salâhiyetlerinin genişlemesi lâzumundan bahsedib dururlar. na çalışmak cesaretini göster- miş, kıymetli bir zattı. Umu- mi harp esnasında Mısırda Memleketin yakın ve müsbet ihtiyaçlarım tayinde tereddüd eden muş ve bayrağımıza sarılmıştı. : übü meclisler daha geniş salâhiyete hak kazanamazlar!.. okulunda Önde belediye tabıta ve:polie | ktlmeta T — ilıiEy“'eııx" ü:n;ğekiv:i hkıupdrgeı.l. Ziraat ve san'at ders-| Müfrezeleri, bir. kıt'a asker, | Bozdoğan - Nazilli | bir fedakârlar taburunu koru- Talâk sebeplerinden birisi dahal “Hâdise gene Amerikada ol- R.. Müşlür” b Takriben bir sene evel ku- 4 nılmıış bir ailenin erkeği - mahkemeye müracaat ederek -— talâk davası ikame etmiştir. < Zevç, talâk için zevcesinin — tatmin edilmez ve bitmez, tü- kenmez iştahımı sebep göster- miştir. Mahkeme, bu sebebi tetkik - etmiş ve neticede bu kadar fazla bir yimek kabiliyeti kar- şısında zevcin bütçesinin ta- hâmmülü olamıyacağına karar vermiştir. İngilterede teleton - Muhavereleri posta ve telefon idaresinin son neşrettiği bir istatistiğe göre, Londra ile mülhakat arasında 1936 sene- — sinde 1,007,000,000 - telefon muhaveresi yapılmıştır. Bu mik- tar 1935 senesine nisbetle — 78,000,000 fazladır. Nevyork şehri - telefon mu- — baveresi senede birbuçuk mil- b yardır. v Sebzeler ve fen! Kopenhağda profesör Ha asen, biyolojide en salâhiyet- tar bir fen adamıdır. Bu fen adamı, nebati gıdaların insa- - nn uzviyetlerine — yaptıkları ayrı, ayrı tesirler hakkında bir tetkik neşretmiştir. Bu tetkike göre, *İspanak, iradeyi dakviye eder; kuru beyaz fa- K ml)c asaba kuvvet verirmiş, Danimarkalı alim bezelyeyi |/7 — oturarak çalışan erkeklere ve — hafifmeşrep kadınlara tavsiye etmektedir. Eski bir müdafaa silâhı! dçlâkzıikı;neıı Kânunusanisin- , kırk harp gemisinden mü- ıe“-ep bir Hollanda filosu — amiral Rüyter kumandasında F — Fort dö Frans limanına de- mir atmış idi. Bu filo, dört — bin asker ile kaleyi zapta me- mur idiler. O zamanın topları ile ke- — JTeyi denizden yıkmak müm- K lg:"molıwmrı. dört bin dalı kaleye karadan bir — hücum yapmışlar, fakat 161 fi önünde mağlı | aile hayatında da saadet bulmakta Bü hücum bir defa daha tekrar edilmiş ve muhacimler o kadar telefat vermişler ki nihayet çekilip gitmeğe mec- bur kalmışlardır. 161 kişinin 40 harp sefine- sine ve 4,000 kişiye karşı ga- lebesi biraz, hatta biraz değil, fazlaca garip görünür. Maz- mafih tarih bu hususta şu taf- silâtı vermektedir: “Muhacimler karaya - çıkın- ca, sâhilde yüzlerce fıçı rom buülmuşlar ve fıçıları midele- rine boşaltmışlar ve bu — yüz- den mağlüp düşmüşlerdir.., Ve, bu izahat da içkinin icabında bir müdafaa - silâhı olduğunu göstermektedir. Kulüplerin vatanıl Malüm olduğu üzere İngil- terede şöyle, böyle 20,000 kulüp vardır; fakat kulüplerin vatanı - Avusturyadır. Çünkü yalnız Viyana şehrinde resmen tanınmış bülün İngilterede ol- düğu kadar kulüp vardır! Viyana kulüpleri arasında amatör detektifler, müneccim- ler, kâhinler, posta pula me- raklıları, tramvay ve otobüs biletleri " kolleksiyoncuları ku- lüpleri vardır. Fakat en son bir kulüp te- şekkül etmiştir ki cidden en- festir. Her meslek erbabının kulübü olduğunu nazarı itibara alan Viyana kulüpleri reisleri bir de “Kulüpler reisleri kulü- bü, tesis etmişlerdir. Bugün doğacak çocuklar.. Bagün, bazı işler hariç olmak üzere kasır bir. gündür; bilhassa kadınlar için biç de iyi bir gün değildir. Kadınların bassaslığı ne kadar artarsa, bugün feliket ve bedbahtlıkları da ©o derece arta- caktır. Kadınlar Bugün için —aşk yolunda çok yordacaktır. Akşam da aileler arasında birçok nâhoş hâdiseler çıkacaklır. Büuğün doğacak çocuklar fil- vaki zeki ve çalışkan olacaklar- dir; fakat ters tabintli - oldukları için hayatta dalma muvaffakıyet- sizliğe uğryacaklardır. Aşk ve Esrarlı bir ölüm Çeşmeli Bay İsmail kikat henüz sona ermemiştir. Dr. B. Cevdet Özyar dispanseri mütehassıslığına ilâ- veten ve vekâleten Eşrelpaşa hastanesi başhekimi Dr. Bay Cevdet Özyar tüyin olunmuştur. tebi öğret. leri de gösterilecek Kızılçalluda eski Amerikan Kolleji binasında Kültür Ba- kanlığınca bir (Öğretmen oku- la) açılmasına karar verildiğini yazmıştık. Haber aldığımıza göre, burada açılacak yeni Öğretmen okulunda, — diğer öğretmen okullarında olduğu derece ve nisbette ders gös- terilmesile iktifa edilmiyecek, aynı zamaânda ziraat ve san'at derslerine ehemmiyet — verile- cektir. Fenni sütçülük, tavukçuluk, yumurtacılık, marangozluk, de- mircilik kısımları tesis edilecek ve talebeye ziraat ve san'at dersleri de gösterilecektir. Ve» kâlet, bunun için şimdiden san'at atölyelerinin tesisi hu- susunda hazırlıklar yapmak- tadır. vak'ası baygın halde kaldı. rıldığı hastahane- de öldü Komüsyoncu Çesmeli B. İs- mail, dün sabaha karşı mem- leket hastahanesinde ölmüştür. Hâdise, esrarengiz görüldüğü için müddeiumumilik, — tahki- kata el koymuştur. Vak'a şudur: Eski kanaat bakkaliyesi sa- hibi B. İsmaili İzmirde tam- mıyan çok azdır. Bu zat, ero- in kullanmakta ve bu müthiş zehirden kendisini bir türlü kurtaramamakta imiş. Tepe- cikte umumi evlerden - birine gilmiş, az evel kullandığı ero- inin tesirile baygın bir hale gelmiştir. Derkal sıhhi imdat otomo- bili ile gece memleket hasta- hanesine nakledilen B. İsmail, sabaha karşı hastahanede öl- Müştür. Ölüm bakkında müddeiu- mumilikçe yapılmakta olan tah- Deri ve tenasü! hastalıkları Tıyirı Sağır, dilsiz vi üzerine yürümeğe süel bando yürüyor ve geri- den Vilâyet, Müstahkem mevki ve cumhuriyet merkez bankası çelenkleri takib ediyordu. Çelenklerden sonra cenazeyi taşıyan top arabası ileriyordu. Cenazenin arkasından mül- hakatta teftişte bulunan Vali B. Fazlı Güleç namına Vali Muavini B. Cavid Ünver, Müs- tahkem mevki komutanı Ge- neral Bürhaneddin, diğer ge- nerallar, şehrimizdeki - saylav- lar, belediye reisi B. Behçet Uz, Süel erkân, adliye erkânı, halk ve bir tabur asker takip ediyordu. Alay geçerken bü- tün halk, caddenin iki tara- fında durarak cenazeyi selâm- lamış, mağaza sahipleri büyük askere saygı olarak mağaza- larının kepenklerini yarıya ka- dar indirmişlerdir. Cenaze alayı, hükümet ve kışla önlerinden geçerek Bi- rincikordona gelmiş oradan Dumlupınar vapurunun demirli bulunduğu yere varmış, o sıra- da limamımızda demirli bulu- nan Türk ve ecnebi vapurla- rındaki bayraklar yarıya kadar indirilmiştir. Süel muzıkanın çaldığı ma: tem marşı sona ermiş, verilen: — Dikkat! kumandasile ölü- . ye son selâm ve saygı göste- rilmiş, muzıka tekrar matem marşına başlayınca cenaze va- pura alınmışlır. Müşür Abdullah (paşa) nın İzmirde de vaktile epey faali- yeti olmuştur. Haber aldığı- mıza göre, Mütarekeden sonra Miısırdan — dönen — Abdullah (paşa) kabineye dahil olmuş, Harbiye Nazırlığı yapmış, son- ra nezaretten çekilmiştir. O vakit niçin nezeretten — çekil- diğini soran gazetecilere: — Enver (paşajnın akibe- tine uğramamak için, Cevabını vermiştir. İzmirde- ki hatıralarına gelince, Damad Ferid paşa kabinesinden evel manda meselesi mevzubahs iken Cumaovasında bir mik- tar askerin başma geçerek mevzii bir isyan çıkarmış, ha- reket ordusu gibi — İstanbul kalkışmış, hatta söylendiğine göre, kabi- ne bu yüzden düşmüştür. Fakat sonradan bazı sebep- ler yüzünden beraberindeki askerler kendisinden ayrılmış, Abdullah ( paşa ) yalnız kal- mıştir. H:ıuı o sırada Cumaova- ' İzmirdeki mühim bazı arasında seyahat bir işkencedir. Nazilli ile Bozdoğan ara- sında seyahat eden bir arka- daşımız, oradaki kamyonlarla yolculuğun müthiş zorluğun- dan bize şikâyet etti. Kam- yonların üzerlerine tonlarca mal ve eşya yüklenmekle be- râber yirmi kişilik yere de 35- 40 yolcu alınıyormuş. Alâka- darların, bu mühim vaziyete karşı derhal tedbir almalarını isteriz. At koşuları Pazar günü İzmir Muhase- bei Hususiye müdürlüğünün İlkbahar At yarışları, Kızılçullu alanında yapılacaktır. Altı ko- şu için 4000 lira ikramiye ve- rilecektir. Bu haftaki koşulara 33 hayvan iştirak edecektir. İskân borçlarını mak ta vazifemizdir. Fedakârlar, dedim. Çünkü çöpçülük gibi hastalık ve mik- rob cephesine en yakın olan bir mıntakaya göz göre göre atılmak, kolay bir şey değil- dir. Kaldı ki, bu birkaç yüz kişinin arkasında hiç olmazsa bin kişilik bir aile katan da vardır. Kapıları sarı kâğıth ve ya. saklı hasta evlerinin çöplerini- de onlar alır.. Tükürüğe yapış- miş toz, sabah serinliğinde ilk defa onun burnunu ve ağzını ziyaret eder. Terle, sıcakla, toprak, kir, mikrop ve bulaşık herşeyle herkesten önce kucaklaşan bu. korkunç iş sahibine, dediğim gibi, ziyafetlerin başka çeşit- lerini de vermek lâzımdır. — Bilhassa banyo ziyafeti, sıh- hi /—muayene 7 ziyafeti.. ödemiyenler okusun Maliye Vekâleti, borçların nasılw affedileceğini bildirdi 2510 numaralı iskân kanı | nu hakkında Maliye Vekâle- tiüden vilâyete bir tamim gel | miştir. İskân kanunu mucibin- | ce kendilerine mal verilenlerin borçlarının ne suretle affedi: lecekleri izah olunan bu ta- mimde deniliyor ki: *2510 sayılı iskân kanunu: nun 39 uncu maddesinde (pe- şin verenlerin borçlarının yarısı affolunur) denilmektedir. Yüzde 50 tenzile tabi tutu- lacak peşin tediyenin hangi zamanda yapılması icap ettiği hakkında kanunda sarahat yok- tur, Bu itibarla mülhakatta bu fıkranın tatbikinde tered- düd edildiği vaki muhabere- lerden anlaşılmıştır. Bu tered- düdün izalesi için aşağıdaki esasların tamimi zaruri görül- Müştür: 1 — 885 Sayılı kanun mu: cibince —iskân — edilenlerden borçlu kalanların 2510 sayılı kanunun neşrinden sonra ve iskândan itibaren kendilerine verilen sekiz senelik mühlet hitam bulmaksızın borçlarını defaten ve tamamen ödedik:- leri takdirde bu altan istii etmeleri icap eder. 2 — 2510 sayılı kanun mu- çibince iskân olunanlar iskân- sene nihayetine kadar bir güna tediye ile mükellef tutulmadık- ları cihetle henüz tediye mü: kellefiyeti kendilerine teveccüh etmeksizin borçlarını tamamen ödedikleri takdirde bu aftan istifade etmeleri lâzımgelir. Binaenaleyh bu iki hal ha- haricindeki peşin tediyelerin yüzde SO tenzile tabi tutul- masına imkân yoktur., — Ölüm ve evlenme 'aları Doğum, ölüm ve evlenme vak'aları ilmühaberlerine pul yapıştırılmaması hakkında, 257 numaralı kanun" vyçüncü mad? desi hükr “nün bazı nüfus ida- releri tarafından evlenme, bo- şanma ve yer değiştirme ilmü- “haberlerine de tatbik ednü görülmüştür. Dün Dahiliye Ve- kâletinden Vilâyete gelen bir tamimde bu hareketin hatalı olduğu ve nülus kanununun 42 ve 43 üncü maddelerinde gösterildiği gibi evlenme yer değiştirme ilmühal beşer, boşanma ilmühal Tine yirmişer kuruş harç yalnız bir değiştirme îlqıil* berlerine de on beşer-