11 Mart 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4

i — Başı T inci sahifede — ler hakkındaki dileklerle ihracatçı- ların temennilerini tosbit ve tetkik etmek üzere iki encümen teşek- kül etti. Kongre bugün de toplanacak ve encümenlerin mazbatolarını mü- sakere edecektir. Ankara, 10 (A.A) — Çe- kirdeksiz üzüm birliği -kon- gresi bugün saat 10 da İktı- sat Vekâleti konferans salo- nunda toplanmıştır. Kongreye Aydın, rımir, Manisa Meb- usları, İzmir Ticaret odası umumi kâtibi, Borsa komiseri ile reis ve azalarından mü- rekkep bir heyet, İş, Ziraat bankaları Üzüm limited şir- keti müdürü, İzmir üzüm tüc- carları birliği reisi, üzüm sim- sarları murahhası, İzmir'den yirmiye yakın üzüm — tüccarı, Manisa ve havalisinden otuzu mütecaviz bağcı iştirak et- mekte idi. Kongreyi - İktısat Vekili B. Celâl Bayar bir nutukla aç- tıktan sonra intihabata geçil- miş ve umumi reisliğe Bay Celâl Bayar, reisliğe B. Rah: mi Köken, rcis vekilliğine B. Şerif Remzi, ihracatçı müs- tahsıl Bay Riza, umumi kâ- tipliğe Bay Mümtaz, iç ticaret umum müdürü Bay Cemal Ziya, umumi kâtip muavinli- gine Türkofis İzmir müdürü Cemal Ziya kâtipliklere Bay Mazhar, B. Zeynel Besim, Dr. B. Seyfettin seçilmişlerdir. Bundan sonraâ encümenlerin ayrılmasına geçilmiş ve ihra- cat, borsadan müstehlik mar- seye kadar olan işleri ve tipi: zasyon ve dahili, harici satış mukaveleleri tipisini tetkik için ziraat: Bağdan borsaya kadar olan işleri tetkik için temenni: Temennileri tesbit için namla- rile üç encümen teşkili. Aza- nın dilediği encümene kendi- sini kaydettirmeyi ve rey sa- hibi olmaksızın diğer encü- mene de iştirak ve öğleden sonra tekrar toplanılması ka- rarlaştırılarak celseye hitam werilmiştir. Ankara, 10 (A.A) — İktı- sad vekili Bay Celâl Bayar üzüm koöngresini şu nutukla açmıştır. — Her birinizin muhitinde şüphesiz ki çok mühim ve kıy- metli işleri vardır. Kongrenin ehemmiyetini düşünerek men- faatlarını hesaplıyarak bu işle- rinizi bırakıp buraya kadar gelmiş bulunmanızdan dolayı tillâ'nınDefinesi TTTT TTRT naaraızasyon zarurı ——ocz— — her birinize ayrı ayrı teşekkür etmek borcumdur. 'Toplantımıza iştirak etmiş olan ecnebi ihracatçı ve tüc- carlarımıza gösterdikleri alâ- kadan nolayı tahassüs ve te- şekkürlerimi ayrıca ifade et- mek isterim. Arkadaşlar; Ticaret ve Sanayi odaları- nın son dördüncü umumi kongresinde ihracat malları- mızın teşkilâtlatlandırılması ve her birinin hususiyetlerine gö- re standardize veya tipize edilmesi uzun boylu münakaşa edilmişti. Bu işin çok ciddi hayati bir mesele olarak ele alınması kararlaştırılmıştı. Bu kararların sureti ve bilhassa standardizasyona aid olan kı- sımları ayrı birer broşür ha- linde size takdim edilecektir. Bunların bir defa daha hatır- lanmasında fayda mülâhaza etmekteyim, Türkiye harici ticareti Tür- kiye milli kalkınmasının vası- tası ve en büyük teminatıdır. Bu kadar şümullü ve ehem- miyetli bir milli gelir, bir milli servet yolunu sadece bir kısım vatandaşların - takeirine bırakmak ve hükümetçe se- yirci kalmıya imkân yoktur. Hükümet bu meseledeki or- lünü alâkadarların menfaati ve milli menfaatlerimizin icap- larına uygun bir şekilde cid- diyetle ifa edecektir. Milli ve hakik? menfaat demek olan milli ekonomi icapları her şeyden öncedir. Kongremizin de - kararları ile bunu tebarüz - ettireceğin- den şüphem yoktur. Sadece tabil ve güzel mal yetiştir- mekle mesele bitmiş olmaz. Piyasanın ve ticaretin istekle- rine uygun ve rakiplerin tek- niklerine üstün ve hiç değilse müsavi şekilde onu hazırla- mak ve satışını temin etmek lâzımdır. Standardizasyon de- diğimiz zaman bu zarureti ve bu menfaatleri gözönünde tut- muş bulunuyoruz. Ticaret oda- ları kongresinin çok ehem- miyet verdiği bu mevzuu ka- nun ile teyid etmek istedik ve harici ticaretimizin kon- trolü için Büyük Millet Mec- lisi meni tağşiş kanununa ek olarak bize yeni bir kanun bahşetti. Bu kanun atılmış ilk adımdır. Bu istikamette alınacak kararların - tatbikini temin edecek bir - kuvvettir. Tarihe müstenid zabıta romanı — 28 Çmdı olduğunuz yerde, hlkmış şekilde durunuz. t Lnk, Kovıhı gözünden uzak yarı Mtutmadan fakat sesini mülâ- iyimleştirerek: | — Gizel, dedi, neredesiniz?| © — Buradayım... Korkum- Udan hâlâ titriyorum.. — Neredesiniz? © — Odanın solunuza düşen —ir köşesinde bulunuyorum. — Pekâlâ.. Siz lütfen şu iğa sağa oturunuz ki sizi Naklede F'.i. Benlioğlu den Lük'ün gösterdiği koltuğa geçti. Lük: — Babanız olan bu vahşi mahlüku bağlarından çözmek- le vakıa kendinizi tehlikeye attınız. E Dedi. Fakat Gizel acele ile: — Lük... Bu adam benim babam değildir! Dedi, — Ne?. Ne dediniz? — Evet, bu adam benim babam değildir. — Ya.. — Evet, bunu bana kendi- Tatbikat ve teknik bakımın- mız kararların tamamen tatbi- kini temin için sarsılmaz bir azim ile yürüyeceğiz. .Bu tüc- carımızın kabiliyetine moralina itilâtsızlığımızdan değildir. Bilâkis tam bir itimadımız vardır. Moralite ve kabiliyet lâzım ve fakat kâfi değildir. Bunu hukuklaştırmak lâzımdır. Meselâ bir tüccarın bonosunu gününde ödemesi lâzımdır. Bu moralitenin icabıdır. Fakat ödemezse protesto edilir. Bu da bunun kanuni müeyyide- sidir. Müstahsıllarımızın tabi- atın ve iklimin kendilerine bahşettiği güzel mahsullerimizi temizliğine ve tabii nefasetine kıymadan tüccarımıza yetişti- receklerine ve bunların da ayni ihtimam ile müstehlikin iste- ğine uygun şekilde işleyip sa- tışa çıkaracaklarına itimadımız vardır. Biz teknik itibarile her birine düşecek vazifeyi tesbit ederek çalışma tarzlarını tev- hid etmek ve bu suretle milli sayin muhassalasını artırmış olacağız. Yerine göre standart- laştırma veya tipleştirme dedi- ğimiz budur, Mütehassıslarımız size ihzari bir etüd hazırlamışlardır. Bun- lar sırf sizden rica ettiğimizi teshil içindir. Sizin kararla- rınızı en isabetli karar olarak telâkki edeceğiz. Odalar kong- resinde görüşülürken iyi hatır- hyorum. Bazı arkadaşlar stan- dardizasyonun bütün — malla- omızı birden teşmil edilip edilmiyeceğini — sormuşlardır. Bu münasebetle kendilerine şöyle dediği sanıyorum: — Standardizasyonu — bir moda işi telâkki etmiyorum. Amatör insanlar değiliz. Mem- leket için, milli ekonomi için maddi menfaat getirecek fay- dalı bir yol olduğuna kanaat ettiğimiz içindir ki standardi- zasyon mevzuuna ehemmiyet verdik ve vereceğiz ve mah- sullerimizin en mühimlerinden başlıyarak bu yolda ilerliye- ceğiz. Bu sözleri burada hatırlat- makla şu itibarla menfaat gör- düm. Bugün çekirdeksiz kuru üzümü ele almış bulunmamı- zın sebebi bu nevi üzümleri- mizin bir an evel tesirinin res- men tesbit edilmesinde alâka- darlar için de milli ekonomi- miz için de ehemmiyetli ve si söyledi. Lük bunun üzerine sakin bir tavır takındı: — Rica ederim, bana bu ciheti izah ediniz. Müphem vaziyetler zararımızadır. Saat onikiye on olduğunu gösteri- yor. Vaktimiz var mı acaba? — Var. Burada ancak saat onüçte yemek yenir. Bu saate kadar ne bu adamın ne de benim yanıma hiçbir. kimse gelmiyecektir. — Pekâlâ.. Şu halde önü- müzde bir saat daha var de- mektir. İtiraf — etmeliyim ki karnım da açtır, bunun - için öğle yemeği bana bir nimet yerine geçecektir. Önümüzde 70, hayır 68 dakika işimizi bitirmek için kâlidir. Lük tabancayı Kont Trol- veş'e doğrulttu ve Konta: ruridir. Iktısad Vekilimiz, standardizasyon işinin ayni zamanda memleket meselesi olduğunu söyledi Taarruz devam ediyor "Asiler, hükümet orduları- nın mukavetini kıramıyor f aldıklan sonra varcağı. İLort Plimut, kontrol hakkındaki kanun lâyi: hasını Avam Kamarasına tevdı etti Paris, 10 (Radyo) — Ha- vas Ajansının Avilla'dan al- dığı haberlere göre asi kuv- vetler, tâarruzlarına bugün de devam etmişlerdir. Harekât, asiler lehine inkişaf etmekte- dir. Arganda cenubunda Mo- rata yakınındaki köyler âsile- rin eline düşmüştür. Asiler Kaza Del Yortala'yı ea zaptetmişlerdir. Milisler, ricat esnasında bir çok mecruh, maktul ve bir çok top vesaire bırakmışlardır. Âsilerin taarruzları devam etmektedir, Somosyara'daki mi- lis kuvvetleri halen tecrid edil- miş bulunmaktadır. Madrid şimal ve şimali şarkiden taz- yik edilmektedir. Askeri mütehassıslara göre Madrid bu vaziyet karşısında uzun bir zaman daha muka- vemet edemiyecektir. maddi bir menfaat görmüş bulunmamızdan dolayıdır. Bu iş bidayette bazı zorluklar gösterse bile — yapılmasında milli fayda bulunduğu için bütün kuvvetimizle çalışacağız. Çekirdeksiz kuru üzüm bi- zim harici ticaretimizde daima ikinci. veya üçüncü derecede yer alan bir maddedir. Senede vasati sekiz milyon lira getiren bu kıymetli mah- sul ihracatının 19 milyon ge- tirdiği yıl da olmuştur. Fazla fazla olarak bir kad- rişinaslık ifadesi halinde de ilâve etmeliyim ki, çekirneksiz kuru üzüm ihracatımızda nu- mara ve tip tatbikatı diğer ihracat maddelerimizdeki tat- bikattan çok önce ve filen baş- lamıştır go Şu halde çekirdeksiz. kuru üzüm memleketimize her yıl yüksek bir servet temin et- mekte olması üzerinde top- laştırma — bakımından daha fazla çalışılmış bulunması iti- barile bu mevzuu ilk olarak ele almış bulunmamızda - isa- bet de vardır. Vazifelerinin büyük ehem- miyeti karşısında bütün arka- daşlara muvaffakıyetler temen- ni enerim. Müzakerelerinizi — hükümet namına yakından takip ede- ceğim. Hepiniz hoşgeldiniz. (Alkışlar) — Üçüncü Sigisbert ce- nabları, oturmak müsaadesini size veriyorum: Âma şuraya.. Ha tam önümde bulunacak- sınız. Hele elinizdeki hançeri yere atınız.. Bana doğru atınız diyorum sizel Bir... İki... Üç... Ha, oldu! Lük bir ayak darbesile han- olanın altına — itti. ğmhı;yülayemelle Gizel'e: — Gizel siz izahatı veriniz; dinliyorum. Dedi. Genç kız hâlâ heyecan için- de ve sapsarı idi. Fakat göz- lerinde korku alâmeti namına hiçbir şey yoktu. Metin bir tavırla söze başlıyarak: — Bu odaya girdiğim va: kit doğruca bu adama doğru yürüdüm. Ve kendisine: — Ba- bacığım, dün gece tutulan iki Madrid cephesinde âsi topçular Paris, 10 (Radyo) — Havas Ajansının Madrid'den aldığı haberlere göre asiler, Goada- lahara cephesinde biribiri arkası beş taarruz yapmışlardır. Cum- huriyet kıt'aları bu taarruzlara muvaflakıyetle karşı durmuş- lardır. Bundan başka Avanyades Delakoma'da taarruzlar yapıl- mış, bu taârruzda birçok tank, hücum arabaları ve tayyareler kullanılmış fakat cumhuriyet- çilerin mukavemetini kırmak mümkün olmamıştır. Londra, 10 ( Radyo ) — Lord Plimut, Ispanya hudud ve sahillerinin kontrolu hak- kındaki kanun lâyihasını avam kamarasına vermiştir. Bu ka- nun 1938 senesinde İngiliz vapurlarını İspanya'ya silâh taşımaktan meneden kanuna eklenecektir. Bu kanunlara muhalif hare- ket eden vapurlar hükümet tarafından — müsadere - edile- cektir. Bütün vapur şirketle- rine ve kaptanlara bu kanun bildirilecektir. Bu kanun mucibince, ecne- bi kontrol zabitleri İngiliz vapurlarının pratikalarını tet- kike salâhiyettar olacaklardır. Salamanga, 10 (Radyo) — Asilerin şiddetli taarruzu üze- rine Valdarenas, Mase Goso mevkileri müşkül vaziyete düş- müştür. San Sebastiyen, 10 (Radyo) — Kanarya asi zırhlısının hasara uğrattığı Mara Kantaprik va- puru asilerin eline düşerek askeri limanına sevkedilmiştir. Salamanka, 10 (A.A) — yabancının hayat ve serbesti- sini bağışlıyacağınıza dair söz vermenizi rica ederim, dedim. “Bunları söylerken de bağla- rını çözmeğe başladım. ik ve kiçııdıı ir ilıîde ile:Bgğu— Sana baba sıfatile bu hususta söz veriyorum! Dedi, “Bağlarını kama ile kestim, bu silâhı bilhassa, babam sözünü tutmazsa kendimi — öl- dürmek fikrile elimde tutu- yordum. “Fakat bu adam bağların- dan kurtulduğu anda belinden bu korkunç hançeri çekti ve bana hücum etti; ben kaçma- ğa başladım, o da beni taki- be girişti. Fakat biraz sonra dürdü; — küvvetini — toplamak yahud düşünmek ve kat'i bir karar vermek istiyordu. “Biraz düşündükten sonra Franko tayyareleri pazartesi ve salı günleri Madrid üzerin- de uçuşlar yaparak — şehrin Franko kuvvetlerine -terkedil- mesi hakkında beyannameler atmıştır. Barselon civarında da tay- yarelerin faaliyeti artmış ve liman — civarındaki kiliselerin birçoğu bombardıman edil- miştir. Öğrenildiğine göre Cer- doba'nın şarkında Andujar mıntakasında hükümetçiler bü- tün köprüleri berhava etmiştir. Londra, 10 (Radyo) — Tre- dünyonlar beynelmilel kon- feransı, İspanya vaziyetini tet- kik etmek üzere bugün treda- ünyonlar sekreteri Bay Val- ter Sitring riyasetinde toplan- mıştır. Bu konfaransa yirmi memleket murahhası -i etmiştir. Konferans mesaisi ya- rın da devam ve çok mühi a bir tebliğ ile edecektir. tatili — faaliyet Bu'akşamki program İstanbul radyosu Saat 12,30 — 14 Halk tür- küleri, havadisler, hafif muzik, 18,30 Dans muzik, 19,30 Kon- ferans, 20 Şark musikisi, 20,30 Arapça havadisler, 20,45 Şark musikisi, 21,15 Şehir opereti arlistleri tarafından bir operet parçası, 22,10 Ajans ve Borsa haberleri, 22,30 Plâkle sololar. bana: “Gizel, sen bu yaban- cılar hakkında ne gibi malü- mata maliksin? Bunları — ilk defa olarak mı görüyorsun? Açık söyle. Babandan bunla- rın serbestisi ve hayatı için vadaldın, bunun için baba sıfatile senden samimiyet bek- liyorum.,, Dedi. Bu adam, sözlerine azami mülâyemet vermeğe çalışıyor- du. Birçok sebebler altında çok müteessirdim. Bunun için baba - sandığım bu adama karşı ilk defa olarak kalbimi açtım; bütün hissiyatımı ken- disine anlattım. Fakat ne ka- dar büyük bir delilik yapmı- şim. “Bu adam bu itirafımdan sonra vahşi ve kudurgan bir vaziyet aldı, korkunç bir sesle: — Sonu Var —