İ Li V ET ı Carihten Yapraklar ıı M —Düşman içinde — genç Türk casusları.. — Ahmed'le Veli ormandan bağırdı- lar: Türk geliyor, Türk!.. — 10 V Hassa zabitlerinden — biri dayanamadı ve elini kılıncına uzattı: — Defolur musun, yoksal Diğer zabit, ku hareketi gö- rür görmez, bir şimşek sür'ati ile kılıncını çekti: — Köpek, beni mi tehdid ediyorsun? — Bu bir hakarettir arka- daşlar!.. Bunu kanla temizle- meliyiz. Bir saray zabitine kü- für etmekliğin ne demek ol- duğunu ona göstermeliyiz. Birdenbire bütün zabitler ve maiyetlerindeki efrad kı- hınçlarına sarıldılar. Diğer zabit, arkasına baktı. Gönüllü süvariler kendisi ile baraber hareket etmeğe hazır bulunuyorlardı. — Bu herifler -Diye ba- ğirdi- saraya mensup — olduk- ları için sizi, bizi hakir görü- yorlar.. Anladınız mı çocuklar! Milislerden biri bağırdı: — Derilerini yüzer, içine saman doldururuz köpeklerin! Bunu, diğerlerinin - feryadı takibetti: — Kahrolsunlar! Arkadan gelenler bilmeden, dinleyip sormadan ayni fer- yada iştirak ettiler. Bu feryad, bir silsile halinde kilometre- lerce geriye, ileriye kadar ya- yıldı. tekrarlandı. Yalnız en ilerideki yirmi otuz kişiden başka hiçbir. kimse ne oldu- gunu, neler cereyan ettiğini bilmiyordu. Veli, Ahmed'e yaklaştı, ko- lundan tutup çekti: — Çabuk gel. Sür'atle Ormana doğru yü- rüdüler... Zabitler henüz ka- pışmamışlardı. Milis süvari za- biti, atından sıçradı, kılıncını uzattı: — Haydi bakalım, birer birer; isterseniz hepiniz sal- dırın!. Milisler, tekrar bağrıştılar: — Köpekleri — öldürelim... Lânet olsun!.. Lânet olsun!.. İki casus ormanlığa daldilar. — Ne yapacağız Veli?. — Haydi, ikimiz de bağı- racağız... — Ne diye?.. — Türk, Türk diyel.. Hay- di, elini ağzinda borua yap ta öyle bağırl. Haydil. İki arkadeş, var kuvvetleri ile ağızlarını kavgacıların arka cihetindeki kalabalığa doğru çe- virerek bağırdılar: — Tüüüüğöürk... Türk'ler ge- Tiyoooooooooor! —Kahrolsunlar!.. Tüüüüürk, 'Türk geliyor!. Bu iki, boru gibi sesin söy- lediği cümle ve kelimeler gecenin süküneti içinde boydan boya, esasen ne idüğü belli olmıyan hâdisenin heyecanile uğuldayan süvariler arasında evvelâ bir süküt, sonra hayret, sonra endişe, daha sonra bir gürültü uyandırdı. Evet, ayni ses yükseldi: — Türk... Türüürk, Türk ge- Bu, müthiş bir dakikaydı. Binlerce kişinin sesi, adeta top SÜ bialinde' setalititskeli başladılar. Atlar da, bu gayri tabil vaziyette ürkmüş, şaha kalkarak, çifte atarak, kişne- yerek birbirine karışmışlardı. At ve insandan mürekkep, *“Türk, Türki, Diye bağıran dalga, şuurunu, itidalini kay- betmiş olarak alabildiğine ko- şuyordu.. Panik başlamıştı. Sanki bir at, gemi azıya almıştı. Derken; silâh sesleri baş- ladı. Süvariler, boşluğa, karan- lığa, göğe, hattâ bazan biri- birine bol bol namlı boşaltı- yorlardı.. Veli ile Ahmed, bir ağacın tepesine çıkmışlardı. — Aferin be Velil. Aşkol- sun, turnayı tam gözünden vurdun!. — Neredeyse biribirine gi- recekler.. — Bundan daha fazlasını yapmak, her kula nasibolmaz Veli.. Ananın südü helal ol- sunl. Milis süvarilerin bu karma- karışık ve “Türk'ler geliyor,, feryatları, öndeki muntazam süvari kıt'alarına kadar akset- mişti. Süvariler, telâş arasında, arkalarına baktılar: Bir kalabalık, alabildiğine koşarak, tüfek atarak yaklaşı- yorlardı. Bunlar, kendi askerleri mi idi, Türk'ler miydi? En arkadaki müfrezeler, he- yecan içinde, geriden gelen- lere birkaç el silâh attılar ve kendileri de; — Türk geliyor, Türk ge- liyor! Diye bağrıştılar. Bu silâh sesleri, feryad onları da altüst getirmeğe kâfi gelmişti. Şimdi muntazam kuvvetler de bütün sür'atleri ile kaçarak, fakat ayni zamanda 'geriye doğru silâh boşaltarak piyadeye doğ- ru ilerliyorlardı. Birkaç zabit, vaziyetin ve- hametini kavramışlardı. Kos- koca bir ordu, gece karanlı- ğgında, yatağından fırlamış bir nehir gibi kabarıp coşup akı- yordu. Tam bir panik başla:- mıştı.. — Haaaaalt, halt (Durl... Dur!) Diye bağrışmağa başladılar. Piyadeler, “Türkler geliyor,, avazesini takibeden bu sözü iyice — işitememişlerdi. — Esen rüzgârda, bunu başka türlü anladılar: — Allah, Allaaaaah, Allah! Olarak duydular. Avusturya piyadeleri, Türk — ordusunun hücuma kalkarken (Allah al- lah) diyerek tekbir getirdiğini biliyordu. Demek ki, Türk'ler, kendilerini bir manevra ile basmağa muvaffak olmuşlardı. — Devam edecek — Mücellit Ali Rız Yeni Kavaflar ANADOLU EMLEKE A Ka Denizli vilâyet umumi meclisi toplandı. Evkaf idaresi, Denizli'de büyük bir otel inşa ettirdi Aydın Nihayet suya kavuşuyor Aydın, (Hususi) — Şar ku- rulumuzun şubat devresi top- lantıları sürüyor. Bu toplan- tıda şarkurulu, urayın geçen yıl eski borçlarından ötürü 10,000 liraya hazinece satın alınan kurağın on senede ödenmek Üüzere 4000 liraya tekrat urayca satınalınmasını kabul etmiştir. Aydın şehrinin — istasyona vereceği su karşılığı Nafıa Ve- kâletince satın alınan borula- rın İzmir'e geldiği ve Aydin'a gönderilmek üzere vagonlara yüklenmeğe başlandığı öğre- nilmiştir. Bu havadis bütün Aydın'lıları sevindirmiştir. Ay- dın'ın da temiz ve sıhhi suya kavuşacağı gün yaklaşıyor de- mektir. Aydın — Vilâyet umumi meclisi toplantılarına devam etmektedir. Dünkü toplantıda Karapınar kamanunun adının ncirova'ya çevrilmesi dileği konuşulmuş ve mülkiye komis- yonuna verilmiştir. Denizli saylâvları Denizli, (Hususi) — Kamu- tayın tatili münasebetile meb- uslarımız doktor Hamdi Berk- man, Yusuf Başkaya, doktor Kâzım — Samanlı — Denizli'ye, Emin Aslan Tokad Sarayköy'e gelmişlerdir. - Çine Işık ihtiyacı içinde Çine (Hususi) — Belediye reisi Sakib'ten sonra şar ku- rulu üyelerinin tamamen çekil- meleri yüzünden yakında şar kurulu seçimi yapılacaktır. Par- tide seçim için yoklama yapı- larak namzetler belli edilmiştir. Tesbit edilenlerin hepsi mem- leketin sevdiği ve iyi tanıdığı arkadaşlardır. Elektirik Çine'de bir haftadanberi elektirikler yanmamaktadır. Be- lediye reis vekili Nuri Güngör tesisatın iki tüccar tarafından satın alınmasını temin etmiş- se de müteahhid bunu kabul etmemiştir. Yıllardır bakımsız kalan Çine'nin elektirik ve diğer birçok işlerinin ele alın- ması için şarkurulu seçiminin bitmesi beklenmektedir. Bir ihtilât Çine urayının 936 yılı büd- çesi üzerinde İlçebayla şarku- rulu arasında mevcud ihtilâf devlet şürasına intikal etmişti. Şüra büdçeyi bozmuş ve şar- kurulu ile ilçebayın noktai na- zarlarını telif edici bir karar vermiştir. Var olsunlar Torbalı'nın Karakızlar kö- yünden T. Tufan imzasile al- dığımız bir mektupta, sahibi bulundukları — otlağın — icarını okulumuza su getirilmek üze- re terk ve teberru etmek lütfunda bulunan Hüseyin Sa- karya, Hidayet Sezer, Mustafa Sümer, Hıfzı Kösten, Bekir Atay, Abdurrahman — Avcı, Mustafa Karasu, Şükrü Çetin- kaya, Ahmed ve Osman'dan şükranla bahsedilmektedir. Fe- carsısı No, 34)| a.kör vatandaslarımızı biz de Denizli (Hususi) — Vakıf- lar idaresi, iki senede, iki güzel ve büyük bina yap- mıştır. Bunlardan biri himayei etfal sineması yanındadır. Altı tapu sicil muhafızlığına, üstü kültür direktörlüğüne verilmiştir. 7200 - liraya çık- mıiştir. Tapu sicili kısmı, tapu umum müdürlüğü projesine ve sicil teşkilâtına göre inşa edilmiştir. Diğer bina, hükü- met civarında eski maarif ida- resi bahçesinden alınan arsa- daki otel ve gazinodur. Bil- hassa bul bina, Denizli ziya- retçileri ve Hiyeropolis hara- belerine gelecek — seyyahlar için hertürlü istirahat esbabını temin etmiş bulunmaktadır. Bu iki bina, eski vali Fua- dın himmetinin eseridir. Şim- diki vali Ekrem Engür de otelin diğer aksamını tamam- latmıştır. Bina 12,500 - liraya çıkmıştır. Mefruşatının - Evkaf tarafından temininden sonra bu otelin müzayedeye verilme - si ve temiz bir kiracı bulun- ması temenni edilmektedir. Denizli, (Hususi) — Vilâye- timiz umumi meclisi 8/2/937 tarihinde İlbay Ekrem Engür'ün Başkarlığında “açıldı. Emin Akçaöz ( Çal ) ikinci reisliğe, Mehmed Ali Akıncı (Acıpayam) Hamdi Arman ( Sarayköy ) kâtipliklere seçildi. Meclisin açılması münase- betile büyüklerimize saygı ve kiraya | TTE NADOLU bağlılık -telgrafları çekilmesi hakkında üye Saadet Kay- |415337 makçı (Denizli) nin teklifi al- 415876 kışlarla kabul edildikten sonra İlbaylığın izahnamesi ve dai- mi encümenin Mütaleanamesi okundu, oy birliğile kifayeti kabul edildi. Büdçe, Kültür - Bayındırlık, Sıhhat - Ziraat ve - Baytarlık, müteferrika adlarile dört en- cümen teşkili kararlaştırılarak Mehmed Ali Akıncı ( Acıpa- yam ), Cemal Öncel (Buldan), Abdurrahman Deda ( Çal ), Sadık Akgün ( Çivril ), Fevzi Öylü (Denizli), Süleyman Tok (Sarayköy), Hamza Türkmen (Davas), Büdçe encümenine, Feyzi Ertem (Acıpayam), Talât Tarakçı ( Buldan ), Abdullah Karayazılı (Çal), Osman Çor- bacı ( Çivril ), Rasim Sürücü (Denizli), Hamdi Arman ( Sa- rayköy), Mehmed Saatçı (Da- vas), Kültür ve Bayındırlık encümenine, Tevfik Gür (Bul- dan), Emin Akçaöz (Çal), Ce- lâl Gerzile ( Denizli ), Saadet Kaymakçı ( Denizli ), Perihan Tezcan (Davas), Sıhhat, Zira- at, Baytarlık encümenine, Faik Asal (Acıpayam), Nesime Baş- kaya ( Çal ), Mehmed Şahal (Davas), müteferrika encüme- nine seçildiler. Pazartesi ve Cuma günleri umumi toplantı yapılması, di- ğer günler de encümenlerin ça-| lışmaları kararlaştırıldı. Ereğli fabrikalarımız tam randıman devresinde Senede 4,5 milyon metre uzun- luğunda ince bez çıkaracak. Kayseri dokuma fabrikamızdan bir görünüş Ereğli, (Hususi) — Beş yıl- hk endüstri programının do- kuma sanayii sahasında ikinci fabrikası olan ve Sümer Bank tarafından şehrimizde kurulan büyük bez fabrikası altı ay- danberi muvakkat bir kuvvei muharrike — santralile işlemek- teydi. Bu müddet zarfında fabrika, memleket piyasasında hissedilen iplik buhranının iza- lesine yardım maksadile ehem- miyetli mikdarda iplik imal ederek piyasaya çıkarmış ve ayni zamanda gerek makine- lerini, gerekse yeni aldığı iş- çilerini bu suretle bir tecrübe devresine tâbi tutmuştur. Şim- diki elektirik santralı inşaatı da tamamlanmış olduğundan Şubatın sekizinde — kazanlar ateşlenmiştir. Ayın 25 inde türbinler işlemiye başlıyacak ve o tarihten itibaren fabrika bütün makinelerile normal ça- lışma haline girmiş buluna- caklır. » hârrike santralı, İvris deresin- de yapılacak tesisatla su kuv- vetile işliyecektir. Bu su san- tralının şimdiye kadar yapıl- mış olan tedkikleri tamamlan- mış ve türbinler bir ay önce ihale edilmiştir. Önümüzdeki yaz kurulacak olan bu santral tamamlandıktan sonra fabri- ka kuvvci — muharrikeyi çok daha ucuza maledecek, sene- nin büyük bir kısmında kuv- vei muharrike ihtiyacının yüz- de yüzünü ve yaz mevsiminde de yüzde kırkını su santralın- dan temin edecektir. Filvaki bu santral 400 ile 2000 kilo- vat arasında cereyan istihsal edecektir. Ereğli fabrikası ham pamuk ihtiyacının büyük bir kısmını Sakarya vadisinin Akala cinsi mahsullerinden temin etmek- tedir. Ayrıca Nazilli ve Adana mahsullerinin ihtiyaca elverişli olanlarından istifade edilecek- 133 Ü. Kurumu 13 50 20 197000 Turan yağ. 5025 5175 213000 98000 Kilo p. çeki. 3 25 3 50 Bayram müna- sebetile güreş- LA RACIEETCA. LCEL AMAD LAMLCA la çalışacak olan fabrikada 19.2/937 Üi BORSA VNa ya aBD Üzüm satışları Çü. Alıcı İer ı ” DÇ 99 J.Tara. mah. 7 S0 14 50 90 A.R. üzüm. 12 15 50 63 Beşikçi o. 11 25 14 75 58 Esnaf banka. 15 75 20 50 37 Ş.Riza ha. 14 25 16 50 27 İnhisar ida, 10 50 10 50 32 M. J. Tara. 15 75 20 25 539 Z. yağı satışları Kilo Alıcı KS VKS 13500 F. Solari S1 50 51 75 2500 A, Lafont 51 25 Si 25 Zahire satışları Çu. Ginsi KSK 26 Susam — 18 25 18 257 286 B. pamuk 47 S0 49 7991 Kilo “ 47 50 49 Manisa'da ler yapılacak. 1 — Kurban bayramı üçün- cü gününe tesadüf eden 24- 3ubal'937 inci günü saat: 10 la başlamak üzere Manisada tertip edilen meraklı ve he- yecanlı meşhur pehlivanların güreşi, deve güreşi, koç dö- ğüşmesi, cirit vesaire eğlen- celer yapılacak ve aşağıdaki program tatbik edileceğinden pehlivanlar ve deveci, koç sa- hipleri en geç olarak Şubat- 22 inci günü heyeti tertibiye- ye müracaatları. 2 — Deve güreşi: Birin- ciye: 40 lira, İkinciye 30 lira, Üçüncüye 10 lira. Koç: Birinciye: 5 lira, İkin- ciye 3 lira, Üçüncüye 2 lira. Pehlivan güreşi: Başa 80 lira, Baş altına 50 lira, Or- taya 25 lira, Deste 10 lira. 3 — Cirit, Zeybek, Kal- kan oyunu, Futbol, Eğlence oyunlarıdır. mermerşahi, salaşpur, patiska, saten, =endil g'l%ı s:kunıı ceşitlerinde senede 4,5 milyon metrelik bez imal edilecektir. Ayrıca fabrika altı-yediyüzbin kirı: iplik te n!ışıy çılğ?ıbi- lecektir. Fabrikanın işçi adedi şim: diden bir ekiple 650 yi bul- maktadır. Fabrika geceli gün- düzlü iki ekiple çalışmıya baş- ladığı zaman işçi sayısı 1200 € çıkarılacaktır. İşçilerin yüzde sekseni Ereğli muhitinden temin edilmekte- dir. Umumiyetle işçilerin ka- biliyet ve randımanlarından çok memnuniyet gösteriliyor- Bilhassa hemen hepsi genç | kız ve kadından mürekkep olan iplik şubesinde çalışan: ların faaliyetleri çok - takdire lâyik bir seviyededir. Sümer Bankın bez fabrikas! Ereğli ve muhiti için büyük bir kalkınma vesilesi olmuştur Çarşıda esnaf, bu kadar kuv” vetli bir alışveriş canlılığın! buhrandan önceki yillarda bil görmemiş olduklarını söylü” yorlar. Fabrikanın kalal memur ve işçi kütlesinin ÇO" kuvvetli olan iktısadi tesirlef! yanında sosyal tesirlerin şimdiden belirmeye başla: görülmektedir. Bu fabrika! Ereğli'yi ihya etmiş